Yazmak
27 Haziran 2011, 16.56 A- A+
Diğer nick ile çok blog yazardım. Uzun süredir yazmıyorum. Yazmanın bendeki anlamını anlatıcağım size güzel türkçem ile. Devrik cümlelerim ve sanatsal söyleyişimle. Belki yazdıklarımı paragraf sorusu bile yaparlar :)))
Yazmak öyle birşey ki bazen insan ağzıyla söyleyemediği cümleleri yazarak söyleyebilir. Kimsenin nefesinin yetmediği cümleleri yazarak kolaylıkla iletebiliriz. Çoğu insan göz göze söz söze dile getiremediği düşünceleri yazarak daha kolay ifade eder. Örneklemek gerekirse bir arkadaşınıza kızgınsınız. Yüz yüze geldiğinizde bunu ona söyleyemessiniz ama bir telefon, bir mail aracılığı ile '' ya yusuf sen ne biçim adamsın ya'' gibi ağır sözler yazabilir düşüncelerinizi rahatlıkla yazıya dökebilirisiniz.
Bir şair vardi. Kekemeydi. Hiç güzel konuşamazdı. Ama çok iyi şiiir yazardı. Adını hatırlamıyorum ama öyle bi hikaye okumuştum bir yerlerde.
Denildiği giib benimde bir arkadaşım konuşurken nefessiz kalırdı. Çok düşündüğü ve diline dökemediği her halinden belli olurdu. Ama onu sohbete alınca gamyunda çok akıcı ve güzel konuşabildiğini anlardınız.
Denildiği gibi bir de şu yönü vardır. Söz uçar yazı kalır. O yüzden bu yazının icadı önemli yer tutar. O yüzden yazı sizi geleceğe taşır. Geçmişinizi de öğrenmenizi sağlar. Söz uçar yazı kalır.
Benim gibi bir adam ise kendi çapımda diksiyonu düzgün yeteri kadar kelime haznesine sahip ve idare eder bir biçemde akıcı konuşurum. Düşündüklerimi çok kolay dile getirebilirim. E peki adam neden yazıyorsun :))
Benim için yazmak kimlik değiştirmek gibi. Gündelik hayatta çok romantik biri gibi durmuyorum. Elime kalemi ve şuan ki gibi klavyeyi alınca çok güzel şiirler denemeler ortaya çıkıyor. İçimdeki romantik kimlik gün yüzüne çıkıyor. Bütün maskelerimden kurtuluyorum yazarken. 2 kişilik denilebilir de yazmaya benim açımdan.
Söz uçar yazı kalır uzun bir aradan sonra ilk blog hayırlara vesile olsun inşallah :)
Yazmak öyle birşey ki bazen insan ağzıyla söyleyemediği cümleleri yazarak söyleyebilir. Kimsenin nefesinin yetmediği cümleleri yazarak kolaylıkla iletebiliriz. Çoğu insan göz göze söz söze dile getiremediği düşünceleri yazarak daha kolay ifade eder. Örneklemek gerekirse bir arkadaşınıza kızgınsınız. Yüz yüze geldiğinizde bunu ona söyleyemessiniz ama bir telefon, bir mail aracılığı ile '' ya yusuf sen ne biçim adamsın ya'' gibi ağır sözler yazabilir düşüncelerinizi rahatlıkla yazıya dökebilirisiniz.
Bir şair vardi. Kekemeydi. Hiç güzel konuşamazdı. Ama çok iyi şiiir yazardı. Adını hatırlamıyorum ama öyle bi hikaye okumuştum bir yerlerde.
Denildiği giib benimde bir arkadaşım konuşurken nefessiz kalırdı. Çok düşündüğü ve diline dökemediği her halinden belli olurdu. Ama onu sohbete alınca gamyunda çok akıcı ve güzel konuşabildiğini anlardınız.
Denildiği gibi bir de şu yönü vardır. Söz uçar yazı kalır. O yüzden bu yazının icadı önemli yer tutar. O yüzden yazı sizi geleceğe taşır. Geçmişinizi de öğrenmenizi sağlar. Söz uçar yazı kalır.
Benim gibi bir adam ise kendi çapımda diksiyonu düzgün yeteri kadar kelime haznesine sahip ve idare eder bir biçemde akıcı konuşurum. Düşündüklerimi çok kolay dile getirebilirim. E peki adam neden yazıyorsun :))
Benim için yazmak kimlik değiştirmek gibi. Gündelik hayatta çok romantik biri gibi durmuyorum. Elime kalemi ve şuan ki gibi klavyeyi alınca çok güzel şiirler denemeler ortaya çıkıyor. İçimdeki romantik kimlik gün yüzüne çıkıyor. Bütün maskelerimden kurtuluyorum yazarken. 2 kişilik denilebilir de yazmaya benim açımdan.
Söz uçar yazı kalır uzun bir aradan sonra ilk blog hayırlara vesile olsun inşallah :)
YORUMLAR
çok güzel ifade etmişsin
duygularını
blog yazılarını okumayı seviyorum güzel yorumları bekliyorum
hevesle