AT KUYRUKLU SARIŞIN.....
21 Temmuz 2011, 07.19 A- A+Her gece yatmadan önce telefonumun saatini kalkmam gereken zamana kuruyorum,yok aslında öyle değil,kalkmam gereken zamandan daha öncesine kuruyorum,hemde baya bir öncesine.Hani bunun çok mantıklı bir sebebi yok aslında,hatta sebebi gayet akıl dışı,erkenden uyanıp daha sonra telefondaki ertele tuşuna basmak ve o aradaki 3-4 dk. yı yaşamak inanılmaz bir keyif veriyor.Biraz sadistçe oldu belki ama,yarım saatlik dilimde 7-8 kere hiç üşenmeden erteleye basıp sonra tekrar uyuyup, ( ya da uyuduğumu zanedip) arada halüsinasyon-rüya-kabus kokteyli yaratmak hayal gücümüde genişletiyor.Ama gördüğüm rüya güzelse uyandığımda o anların gerçek olmadığına tanık olmakta yıkım yaratmıyor değil,ya da tam tersi kötü bir şeyler gördüysem,uyandığımda mutlu oluyorum.
Ortaokul yıllarında,yan sınıfta hoşlandığım bir kız vardı,onu görebilmek için teneffüsleri iple çekerdim,okul bahçesinde hep aynı yerde takılırdı,3 kız kol kola girip,gülücükler saçıp volta atarlardı.Benimki (gerçi hiç benim olamadı ama),bu 3 kızın ortasındaydı,uzun saçları vardı,tabiki at kuyruğu:).Bendeki hayalperestlik o yıllardan geliyor aslında,5 dk. lık teneffüs benim için sabah kalktığımda oluşan erteleme tuşları gibi geçerdi.Derken bir gün,yakın arkadaşlarımdan biri,''abi koro kurulacakmış bizde katılalım'' diye yeni bir icat yapmış gibi yanıma geldi,bende ona ''koro ve ben ne alaka'' der gibi bakmıştım.O da bana bu işin 2 faydasını saydı.İlk fayda tembel bir öğrenci olmadığım için dikkatimi çekmemişti,fakat 2. fayda gözlerimi yerlerinden fırlatmaya yetmişti.FAYDA 1-Koro çalışmaları sırasında derslerden yırtmak.FAYDA 2-Platonik aşk beslediğim kızın da koro da olması...
2. faydayı duymak beni ileride ülkenin pop starı olabileceğim fikrine inandırmaya yetmişti ve müzik aşkım bir anda depreşmişti.E tabiki her isteyeni koroya almayacaklardı.Önce bir seçme olacaktı,bu seçme beni düşündürsede gözü karartmıştım,ucunda at kuyruklu sarışını teneffüs dışında görmekte vardı.Koronun seçmelerinin ''solo'' olmasını beklemek en büyük hatam olmuştu.Kocaman bir salonda boy sırasına göre,Levent KIRCA'nın skeçlerinde olduğu gibi kısaca, yerlerimizi almıştık.At kuyruklu sarışın en öndeydi,bende ''sırık'' boyumdan dolayı en arkadaydım.Fakat bunu sorun yapmıyordum çünkü kuşbakışı olarak duruma gayet hakimdim.Bir çok şarkıda ve türküde koroyla uyumlu gidiyordum.E zaten gitmeliydim,aksi halde at kuyruklu sarışına rezil olmakta vardı.Herşey yolunda gidiyordu diyordum ya,taki konsept ''kahramanlık türküleri'' olana kadar...
Konsept kahramanlık türküleri,türkü ise ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ idi.Koro olarak türküye girdik,gayet uyumlu bir şekilde yol alırken,türkünün verdiği gazmı desem,kızın verdiği enerjimi desem kendimi baya bir kaptırmışım ki,bunu müzik öğretmeninin farketmesi sonun başlangıcıydı.Adam türkünün orta yerinde, ''bir dk.susun susun susun'' diyip,bana bakıp,''sen sarı kafa,evet sen sen tek başına söyle bakim türküyü'' derken arkamda kimse olmamasına rağmen bir umutla arkaya bakmıştım.E haliyle sarışınız,şu zamanki gibi pişkinde değiliz,surat hemen kıpkırmızı oluverdi,at kuyruklu sarışında ekşi bir suratla bana bakıyor,ama ben tanımamazlıktan geliyorum:).''Hocam arkadaşlara ayıp olur,beraber söylesek'' demek geldi içimden ama tahmin ettiğiniz gibi diyemedim.Ve başladım çaresizce,''ÇANAKKALEEEEE içindeeeee'' dedim ki öğretmen ''sus sus sus tamam yeter'', diyip aynalı çarşıya gelmeme bile izin vermemişti.''Sen türkü bitene kadar sadece ağzını oynat'' dediğinde de playback ne demek yaşayarak öğrenmiştim.Müzik hayatım bitmişti,at kuyruklu sarışın yalan olmuştu,kısaca sağlam çuvalladığım bir gün olmuştu...
Şimdi diyeceksiniz ki, ''ilk paragrafta anlattığın ertele muhabbetiyle bu konu ne alaka''.Hemen izah edeyim:)Dün gece yatmadan saati 06:15 e kuran ben.2. ya da 3. ertelemede,hayatımdan silmek istediğim bu sahneyi tekrar yaşadım.Müzik öğretmeninin aşağılayıcı tavrı,at kuyruklunun limon ekşiliğindeki bakışı ve benim ''ÇANAKKALEEE'' diye haykırışım.Kısaca büyük kabustu,bu anları hemen birileriyle paylaşmalıydım,benimde aklıma siz geldiniz.Ne iyi etmişim dimi:).Ama esas şaşırtıcı olan,bilinçaltımın bu olayı yıllarca saklamasıydı.Müzik öğretmenim ve at kuyruklu platoniğim saygılar.Müzik öğretmenimi bilmemde,belki at kuyruklu GAMYUN'a takılıyordur ve bu yazımı okuyup ''aaaaaa o senmiydin'' diyip yazıya yorum yapar ha ne dersiniz:)Sevgi ve saygılar...
YORUMLAR
Atkuyruğum vardı, üstelik okulumuz aynalı çarşının hemen yanıbaşındaydı ve saçım kahverengiydi .Ama keşke sarı olsaydı diyesim geldi)))
Yazılarınız harika.Öyle güzel yazıyorsunuz ki yüzümüze tebessüm ve mutluluk yayılıyor.Yüreğinize sağlık ,ömürünüze bereket..
Sarışın burada ise kesin bu yazıdan sonra sana yazar(bence)
paylaşımınız çok güzel Allah şu anki durumunuzu hayırlı etsin
saygılar
Geçşimizdeki böyle tatlı olaylar umarım hep bir tebeesüm olarak bizimle beraber kalı
saçı omuz hizasını geçen hiç bir kızdan hoşlanamam :)) sınıf arkadaşı olsaydık ayarlanamn için çok yardımcı olabilirdim dolayısıyla :)) benim için potansiyel bir hedef olamazdı :D
ben de geçen yıla kadar senin yaptığın gibi yarım saat öncesine kurup 5er dklık erteletmeden güzel bir şekerleme oluşturuyordum. Ama içlerinden birinde o günkü sınavı kaçırana kadar sürdü bu.
Şimdi nabıyorum biliyor musun. Saati tam ucu ucuna yetişeceğim şekilde ayarlıyorum hahahah :)) Yiyosa kalkma diyorum kendime kendime :))
yazıyı okuduğumda "Yaşasın gezegende yalnız değilmişim" dedim.
Hayattan çalınan o 5 dakikaların, yastığındaki uyku kokusunu 4 dakika fazla içine çekmenim, yorgana 3 dakika fazla sarılmanın, uyandırmaya gelen birisi varsa, ona git başımdan demenin keyfine doyum olur mu yahu :)
İlk erteleme uyku'ya dönüş çabası, ikinci erteleme "evde ekmek var mıdır ki ?" düşüncesi, üçüncü erteleme "bugün ne giysem"... ve nihayet yatağa veda, son erteleme kaçırılırsa 0WEN örneği karşımızda :))
Kızımız gamyunda bulunamamış sanırım ama bu yazıyı facebookta paylaşıp, arkadaşlarımın da listelerindeki herkesle paylaşmasını rica ederek bu yazının sizin hatuna ulaşmasını sağlamayı borç bilirim :))) Ne de olsa, onlarca yazınızı okuduk, çok emeğiniz var bizde. Ve gamyundaki herkes de kendi facebook sayfasında paylaşsın bu yazıyı lütfen. Trapper arkadaşımızın bilinçaltındaki en önemli soruya cevap bulalım " kızımız, trapperin o günkü ses performansı hakkında ne düşünmüştü" :)
Saygılar yazara, okuyucusuna .:)