Güzel paylaşımın için teşekkürler..Her satırına hak vermemek olanaksız.Ancak yetkililer ne yapıyor bunun bir daha yaşanmaması için???Geçmişten ne kadar ders çıkartıldı acaba??Sanırım sadece kaybettiklerimizi anmak yetmiyor.Deprem kuşağında yer alan ülkemizin bir daha böyle günler yaşamaması için somut önlemleri de görmek istiyoruz artık.Dokuz yıldır sadece deprem anında ne yapılacağını öğreten programlar dışında depreme dayanıklı hale getirilmiş bölgeleri de görmek ve bilmek istiyoruz.17 ağustosu ve kaybettiklerimizi en anlamlı anma biçimi bence bu olacaktır.
evet çok haklısınız hepsini rahmetle anıyoruz.Mevlam yardımcıları olsun.
senede bir defa anmakla zaten bu işler olmaz aynı tas aynı hamam değişen ne...hiç bir şey...doğa zaten kendinden alınanları her zaman geri alır...çarpık yerleşme ve çürük inşaatlar devam ettikçe biz daha çok 17 ağustoslar görürüz....ama tabii bu arada sizin düşüncelerinizede katılıyorum ...sevdiklerini kaybedenlere sabır...ölenlere tekrar tekrar rahmet diliyorum...kaleminize ve gönlünüze sağlık...
güzel bir konuya deginde türk halkı en acı olayı 13 günde unutuyormuş kriter olarak da 17 agustos depremini almışlar..yakınlarını kaybedenlere allah dan sabır diliyorum. mekanları cennet olsun...!!!
her konuda duyarsızlaştık.ne oldu nasıl oldu bu halde geldik millet olarak.uyuşmuş g,ibi hep uyku halinde gibi bu gün 12 ŞEHİTİMİZ var her gün Şehit haberleri var ama tıkk yok.kikinci allah gözstermesin ama şiddtli deprem olupda acaba aklımzı başımıza gelecek.ben anlayamyorum.nasıl bir miller olduk bizz.
Yazıyı okudum,yorumları okudum 17 Ağustos'ta sevdikleri Gölcük'te olan biri olarakta üzüldüm.Elmayla,armutu öyle bir karıştırmışızki yine.Eğlenmeyi beceremiyoruz,üzülmeyi beceremiyoruz,Anma'yı hiç beceremiyoruz.Birkaç yorum yapan arkadaşımızın dikkatini çekmiş aslında,Deniz,NERGISS ve beymen33 yazıda geçen ''üst bant'' ayrıntısını yakalamışlar.Burada bir yazı yazarak ve yazıya ait yorumlar yapılarak ''Anma'' gerçekleştirilebilir.Çünkü yazı ve yorum sadece o olaya ait olacaktır fakat Turnuva,aşk,salon reklamı yazılarının yanında,Anma yazısı görmek sinir bozucu.Az önce bir salona girdim,o salonda da bugün kaybettiğimiz 8 şehidimiz için ''flood''lar hazırlanmış.''Şehitler ölmez vatan bölünmez'' sonrada ''x salonumuza hoş geldiniz'',''x fıstık ödüllü turnuvamız vardır''.Bunun adı anma olamaz,bunun adı duyarlılık olamaz,bu düpedüz saygısızlıktır.Kendi egolarımız tavan yapacak diye bu kadar hassas konuları nasıl kullanırız.Empatide mi kuramaz olduk.''Şehitler ölmez'' diyip arkasına ağlama smiley'i atmak nasıl bir anma ve üzülme anlayışıdır Allah aşkına!!!
17 Ağustos'ta hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz ve bugün şehit olan 8 askerimizinde mekanları cennet olsun.Yazacak çok şey var aslında da, bazen de susmak gerekiyor.BENİM ARTIK UMUDUM YOK.....
03:02 :(((((((((((((((((((((((((((((
unutsak ne olacak ,unutmasak ne olacak?gidenler geri mi gelecek?yoksa inşaatlar kuralına göre mi yapılacak?yine müteahhit kar amacı güdecek ,yine gerekli kontrollar yapılmayacak,yine kafa kol sistemiyle hareket edilecek....
bu konuda yazacaklarım buraya sığmaz.son zamanlarda mantar gibi inşaat şirketleri türedi
.sürekli değprem korkusu yaşayan istenbul!a gökdelenler dikip duruyorlar.bunlartın ne kadarı depreme dayanaklı.asıl bu konularda duyarlı olmalıyız.hayatını kaybedenlere elbette yüraklarimiz yanıyor.
evet 17 ağostosu unuttuğum için kendimden utanıyorum ölenlerin ruhları şad olsun onları sevenlerin allah sabırlar versin bizede ders olsun
Blog yazarına ve yorum yazan arkadaşlara,özellikle beymen33 arkadaşımıza samimi cümlelerinden dolayı teşekkür ederek başlamak istiyorum.
17 ağustos 2 kere acıttı canımızı, Depremin yarattığı kayıplara rağmen duyarsızlıkla devam eden bürokratik işleyiş ve bir yandan şehit haberleri... Bugün kaybedilen canlar da bürokratik hatalardan dolayı bence. Ama sadece yönetimi suçlamakla olmaz. "Biz koyun olduktan sonra güden çok olur" Değişimi, hatalardan dönüşü başkalarından beklersek sadece bekleriz.. Biz akıllı olmalıyız, biz duyarlı olmalıyız ki, bürokratlar da bir şey yapsın. Ama biçimce duyarlı, anlamca duyarsız cümleler gibiyiz...
Duyarlılık ve duyarsızlık arasında çok ince bir çizgi var sanırım. Salonlardan birinde, xxxxxx rumuzlu bir arkadaşımız salon geneline " Şehitlerimize saygı duruşunda bulunmak için, renkli nikli arkadaşlar niklerinim rengini siyah yapabilirler mi acaba" Elitim yoktu o an cevap veremedim, "saygımız böyle mi ifade edilir, yada böyle olaylar karşı duruşumuz bu mudur?" niklerin rengi siyah yapıldı ama oyuna muhabbete şen şakrak muhabbete devam edildi. Bu mudur duyarlılık...
Üst bant mesajları, "17 AĞUSTOS DEPREMİNDE YAŞAMINI KAYBEDEN YURTTAŞLARIMIZIN RUHUNA FATİHA XXXXXX 101 SALONU " 3 mesaj sonra "15:30 DA TEKLİ KAYITSIZ TURNUVAMIZ VARDIR XXXXX 101 SALONU "
Albert Camus'un yabancı kitabındaki roman kahramanı gibiyiz, annemizin cenazesinden havuz partisine giden, o duyarsız mersault gibiyiz... Roman kahramanı diyorum... Bu okuduklarım romanlarda kalsa keşke bizlerin hayatının parçası olmasa...
Depremde ölen annemiz, hakkaride şehit olan kardeşimiz,abimiz olsa üst bant mesajında "başın sağolsun arkadaşım, acını paylaşıyoruz" dese biri, yada üzüntüsünü siyah renkle yada üzgün suratla ifade etse ne yaparsınız?
Yarınların daha az acı getirmesi ve bizi daha duyarlı yapması dileğiyle...
yureğinize sağlık Allah ım bir daha doğal afetleri yaşatmasın bizlere unutulmuyor gidenler unutulmuyor ruhları şad olsun ....
yorum yapan eleştiren tüm arkadaşlara katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.ben sadece kendi düşüncemi paylaştım.12 yıldır bir şekilde paylaştıgım gibi.ama bu yıl blogda paylaşma ihtiyacını hissettim.hepsi bu.17 agustosun kara leke olarak adlandırılmasına bende katılıyorum. çünkü:11 Mart 2011 Cuma günü, yerel saatle 14.46′da (Türkiye saatiyle 07.46′da), Japonya’nın kuzeydoğusundaki okyanus açıklarında 9,0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.ve bir deprem ülkesi olan japonya da binalar depreme dayanıklı olarak inşa edilmiştir.o depremin büyüklüğü ile gölcük dpreminin büyüklüğünü ve o depremde yasanan can ve mal kayıpları ile gölcük depreminde yasananları göz önüne getirdigimizde sanırım neden kara leke oldugu cok daha net anlaşılacaktır.Tokyo'da degirmendere deki gibi denizi doldurup evler yapılmamıştır.yalovadaki gibi sahil siteleri inşa edilirken deniz kumu kullanılmamıştır.bunun için kara lekedir.her acı günümüzde oldugu gibi 17 agustos da da Türk mülleti tek vucutdu.hem sevincimizde hem her acımızda oldugu gibi.unutmayacagız unutturmayacagız derken elbette unutulmayacak.12 yıldan bu yana yeterince olmasada bilinçlendirilmeye çalışılan halkımız,deprem sigortası ,yeni binalarda istenilen depreme dayanıklılık raporları vs vs vs... işte bunları istiyor unutturmayagız diyenler.tekrarı olmasın ama sorarım size 17 agustos depremi bu gün bu bilinçte yaşansaydı o günkü kadar kayıp verirmiydik. hayır elbette vermezdik. peki yeterlimidir hayır asla yeterli degildir.unutturmayacagız derken bunların yapılması için çaba gösterecegiz en azından ben kendi adıma...hiç bi zaman gazinoda cenaze namazı kılınsın istemedim sadece biraz duyarlıklık dedim.yinede yorumları ve eleştirileri ile katkıda bulunan tüm arkadaşlara bu katkıları için teşekkür ediyorum.bu kadar yorum ve eleştiri içinde bi nebzede olsa unutturmamaya çalışanları gördügüm içinde ayrıca mutluluğuu belirtmek istiyorum saygılarımla....
Unutmamalıyız bu tarihi....
Unutturmamalıyız...
Allah tekrarını yaşatmasın ve emanetlerini Allaha teslim edenlere sabır ihsan etsin..
İnne lillahi ve inne ileyhi raciun..
YORUMLAR
Güzel paylaşımın için teşekkürler..Her satırına hak vermemek olanaksız.Ancak yetkililer ne yapıyor bunun bir daha yaşanmaması için???Geçmişten ne kadar ders çıkartıldı acaba??Sanırım sadece kaybettiklerimizi anmak yetmiyor.Deprem kuşağında yer alan ülkemizin bir daha böyle günler yaşamaması için somut önlemleri de görmek istiyoruz artık.Dokuz yıldır sadece deprem anında ne yapılacağını öğreten programlar dışında depreme dayanıklı hale getirilmiş bölgeleri de görmek ve bilmek istiyoruz.17 ağustosu ve kaybettiklerimizi en anlamlı anma biçimi bence bu olacaktır.
Yazıyı okudum,yorumları okudum 17 Ağustos'ta sevdikleri Gölcük'te olan biri olarakta üzüldüm.Elmayla,armutu öyle bir karıştırmışızki yine.Eğlenmeyi beceremiyoruz,üzülmeyi beceremiyoruz,Anma'yı hiç beceremiyoruz.Birkaç yorum yapan arkadaşımızın dikkatini çekmiş aslında,Deniz,NERGISS ve beymen33 yazıda geçen ''üst bant'' ayrıntısını yakalamışlar.Burada bir yazı yazarak ve yazıya ait yorumlar yapılarak ''Anma'' gerçekleştirilebilir.Çünkü yazı ve yorum sadece o olaya ait olacaktır fakat Turnuva,aşk,salon reklamı yazılarının yanında,Anma yazısı görmek sinir bozucu.Az önce bir salona girdim,o salonda da bugün kaybettiğimiz 8 şehidimiz için ''flood''lar hazırlanmış.''Şehitler ölmez vatan bölünmez'' sonrada ''x salonumuza hoş geldiniz'',''x fıstık ödüllü turnuvamız vardır''.Bunun adı anma olamaz,bunun adı duyarlılık olamaz,bu düpedüz saygısızlıktır.Kendi egolarımız tavan yapacak diye bu kadar hassas konuları nasıl kullanırız.Empatide mi kuramaz olduk.''Şehitler ölmez'' diyip arkasına ağlama smiley'i atmak nasıl bir anma ve üzülme anlayışıdır Allah aşkına!!!
17 Ağustos'ta hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz ve bugün şehit olan 8 askerimizinde mekanları cennet olsun.Yazacak çok şey var aslında da, bazen de susmak gerekiyor.BENİM ARTIK UMUDUM YOK.....
bu konuda yazacaklarım buraya sığmaz.son zamanlarda mantar gibi inşaat şirketleri türedi
.sürekli değprem korkusu yaşayan istenbul!a gökdelenler dikip duruyorlar.bunlartın ne kadarı depreme dayanaklı.asıl bu konularda duyarlı olmalıyız.hayatını kaybedenlere elbette yüraklarimiz yanıyor.
Blog yazarına ve yorum yazan arkadaşlara,özellikle beymen33 arkadaşımıza samimi cümlelerinden dolayı teşekkür ederek başlamak istiyorum.
17 ağustos 2 kere acıttı canımızı, Depremin yarattığı kayıplara rağmen duyarsızlıkla devam eden bürokratik işleyiş ve bir yandan şehit haberleri... Bugün kaybedilen canlar da bürokratik hatalardan dolayı bence. Ama sadece yönetimi suçlamakla olmaz. "Biz koyun olduktan sonra güden çok olur" Değişimi, hatalardan dönüşü başkalarından beklersek sadece bekleriz.. Biz akıllı olmalıyız, biz duyarlı olmalıyız ki, bürokratlar da bir şey yapsın. Ama biçimce duyarlı, anlamca duyarsız cümleler gibiyiz...
Duyarlılık ve duyarsızlık arasında çok ince bir çizgi var sanırım. Salonlardan birinde, xxxxxx rumuzlu bir arkadaşımız salon geneline " Şehitlerimize saygı duruşunda bulunmak için, renkli nikli arkadaşlar niklerinim rengini siyah yapabilirler mi acaba" Elitim yoktu o an cevap veremedim, "saygımız böyle mi ifade edilir, yada böyle olaylar karşı duruşumuz bu mudur?" niklerin rengi siyah yapıldı ama oyuna muhabbete şen şakrak muhabbete devam edildi. Bu mudur duyarlılık...
Üst bant mesajları, "17 AĞUSTOS DEPREMİNDE YAŞAMINI KAYBEDEN YURTTAŞLARIMIZIN RUHUNA FATİHA XXXXXX 101 SALONU " 3 mesaj sonra "15:30 DA TEKLİ KAYITSIZ TURNUVAMIZ VARDIR XXXXX 101 SALONU "
Albert Camus'un yabancı kitabındaki roman kahramanı gibiyiz, annemizin cenazesinden havuz partisine giden, o duyarsız mersault gibiyiz... Roman kahramanı diyorum... Bu okuduklarım romanlarda kalsa keşke bizlerin hayatının parçası olmasa...
Depremde ölen annemiz, hakkaride şehit olan kardeşimiz,abimiz olsa üst bant mesajında "başın sağolsun arkadaşım, acını paylaşıyoruz" dese biri, yada üzüntüsünü siyah renkle yada üzgün suratla ifade etse ne yaparsınız?
Yarınların daha az acı getirmesi ve bizi daha duyarlı yapması dileğiyle...
Unutmamalıyız bu tarihi....
Unutturmamalıyız...
Allah tekrarını yaşatmasın ve emanetlerini Allaha teslim edenlere sabır ihsan etsin..
İnne lillahi ve inne ileyhi raciun..