Offff Yine Aşk!
17 Ağustos 2011, 17.52 A- A+En çok satan konudur AŞK. Her yerde onu görürsünüz. Herkesin dilinde o vardır. Küçük büyük demeden herkes aşkını dile getirir. Zaten aşkında yaşı yoktur. Üzerinde yılarca kafa patlatırlar. Medya da bile en çok işlenen konudur aşk. Özelliklede çarpık, yasak ve etiğe aykırı aşklardır işlenen konu. Maksat reytingleri arttırırken insanlara doğruymuş gibi aksettirmek...
Öyle çok üzerinde dururlar ki aşkın, sanki hayatta başka hiçbir olgu yokmuş gibi. Aşk uğruna arabesk şarkı dinlerler, böğüre böğüre ağlayıp, komaya girinceye kadar içki içerler. Sonrada ‘’ aşık olmaktan, hayatta mutlu olmaya fırsat bulamadım’’ derler.
Çoğu zaman öyle bir aşk isterler ki. İmkansıza yakın, belki de sadece on dakika görebileceği kişilere duyulan özlemin adına ‘’ tutkulu aşk ‘’ derler. Oysaki, aynı bir çocuğun herhangi bir oyuncağa beslediği istek gibidir. Oyuncak geldiğinde az biraz oynar, sonrada oyuncak sepetine atılıp, gözünü başka oyuncaklara dikmek gibidir onların aşkı da.
Herkes aşkı anlatır, yazar, çizer. Herhangi bir bilgi birikimine de ihtiyaç yoktur çünkü. Özellikle de işçi sınıfının, fakir kesimin avuntusudur aşk. Hayatta farklı güçlüklerle mücadele edip kendisini aşmaya yönelik çetin bir savaşın içine girmektense, aşka abanır bu beyinler. Sadece aşk için mücadele edelim, ne çıkarsa bahta edebiyatlarıyla cebelleşirler.
Günlük hayatında kadını olgunca taşıyamayan ’’ aldatırım’’ diye demeçler veren sefil insanlar, aşk için şarkılar söylerler. Klişeleşmiş aşk şiirleriyle geçer ömürleri.
Sakın yanlış algılanmasın aşk karşıtı değilim. Kavuşamasanız bile, sevdiğiniz insanın yaşadığı mutluluğu hazmedebilen aşktan yanayım. Kavuşulduğunda sevdiğiniz insanın, geceleri üşümesin diye üzerini örtmenizden, ayaklarını sevecenlikle yıkamanızdan, kusursuz olduğunu düşünmek yerine, sevdiğiniz insanın olgunlaşmasını sabırla beklemenizden yanayım. Özlemle geçen zamanlardan sonra, aşkınızın değerini bilmenizden, onu bir mücevher gibi işleyip, pırıl pırıl bir hale getirmenizden yanayım. Sarhoşlukla sigara dumanından boğularak değil, için için ağlamanızdan yanayım. İnançlarınızdan, projelerinizden, insanlık için yapabileceklerinizden sizi alıkoyan aşkları, ‘’ böğüre böğüre’’ ağlasanız da terk etmenizden yanayım.
Sadece aşkı tanımakla geçen bir ömür yerine öncelikle kendinizi tanımanızdan, yapabileceklerinizin farkına varmanızdan yanayım. Sakın unutmayın, insan anlamsız bir aşk için bir kere acı çeker ama pişmanlık ömür boyu sürer.
Bu konuyu işlememdeki neden ise, neredeyse her gün konusu aşk olan bir yazı görmem. Hayata dair yazılıp çizilecek o kadar çok şey varken, devamlı aşk konusunun işlenmesi tamamen laf kalabalığı. Kulak memesi kıvamını geçeli bir hayli zaman oluyor. İnsanların gelişimine yardımcı olacak, okunduğunda en azından yeni 2-3 kelime öğrenebileceği, hayata farklı bir perspektiften bakmayı sağlayabilecek, sadece yazmış olmak için yazılmayan yazılar görmeyi istemem çok değildir sanırım.
YORUMLAR
AŞK; ne söylenebilirki...Milyonlarca kitap yazsan,milyonlarca şiir yazsan,hiç bir zaman yerini tutabilir mi onu gördüğünde yaşadığın heyecanı,kalp çarpıntısını...Ben aşkı severim,aşkın kendisini severim.Aşk bu kadar basitleştirilmemeli,aşk iki kişinin yaşayabiliceği mükemmel bir duygudur.Aşk kısaca gökkuşağının sekizinci rengidir.Uzaktaki sevgiliyi özlemektir,dokunmadan onu yüreğinde hissetmektir....Kısacası AŞK AŞK'TIR...
Aşk yeniden Akdenizin tuzu gibi
Aşk yeniden rüzgarlı bir akşam vakti
Aşk yeniden karanlıkta bir gül açarken
Aşk yeniden ürperen sahiller gibi
Aşk yeniden kumsalların deliliği
Aşk yeniden bir masal gibi gülümserken
Gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
Ağlamak istiyorum
Yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
Kendimden taşıyorum.....
Blog için teşekkürler...SAYGILAR...
"Sevgili Buzlar Kraliçesi ,hep yazmayı istediğim ama fırsat bulamadığım bir konuyu dile getirmişsiniz.Bu konuyu ben yazmış olsaydım emin olun aynı fikirleri değişik cümlelerle işlemiş olacaktım.
Aşk konusu üzerine toplumun büyük çoğunluğunun bu kadar saplantıyla düşmesi akla hemen Freud'u getiriyor. Sigmund Freud insanoğlunun her eyleminde cinsellik amacının olduğunu ifade edecek kadar ileri götürmüştür savını."Sakın yanlış algılanmasın aşk karşıtı değilim........ öncelikle kendinizi tanımanızdan, yapabileceklerinizin farkına varmanızdan yanayım." fikrinize yürekten katılıyorum ben de.. Keşke insanlar aşk saplantısı yerine önce bir insanı tanımanın beklentisiz hafifliğini yaşasalar. Hiç şüphesiz o zaman kurulacak tüm ilişkiler daha sağlıklı, aşklar ise klişelerden kurtulmuş özgün yaşantılar olacaktı.
Elinize sağlık.
Paylaşımlarda ki çeşitlilik bloğun zenginliğidir diye düşünüyorum.Gökkuşağı gibi bloğa yansıyan renkler; zevklerin tartışılmazlığını da ortaya koyuyor..
Güçlü kalemlerin gündemi yansıtmasının yanısıra; mizah ve duygu yüklü yazılarda üyelerin paylaşımı olarak yansıyor bloğa..
Her paylaşımı okurken, yaşıyorum da.. Gözlemlediğim kadarıyla, paylaşımın arkasındaki ruh hali, çok zaman sessizce yansıyor bloğa.. Her ruh halinin bünyesinde hikaye barındırıyor olması ; paylaşımdan alabildiğimizin çok daha fazlasının arka planda var olduğunu göstermez mi ?
Bence kapatmayalım kapıları.. sınırlamayalım..herkes yazsın..herşeyi yazsın..belki bizi öğreneceklerimiz '' anlamsız'' diye adlandırdığımız yazılarda gizlidir..
Aşkı konu olan '' yine de aşk'' başlığı gizli bu yazınızı beğendim..:))
.. emeğinize sağlık
Merhaba,
Ben de aşkla ilgili duygusal yazılar yazdığım halde, geçen gün 'off yine mi? ' dedim.Sadece başlıklarda bile boğulduğumu hissettim.Ama Kraliçe, içine girdiğinde, enfes yazılar,hikayeler çıkıyor.Seviyorsun...Herkesin,benzer de olsa,hikayesi oluyor.Kimileri,ifade edebiliyor, kimileri ise edemiyor.Ama yine de, en iyi, herkesten farklı olan aşkın,onların ki olduğu sanılıyor, ya da gerçekten oluyor.
Dünya 'nın varoluşunda ilk ,'ADEM' ve 'HAVVA' vardı ve onların hikayeleri..:--) Öyle değil mi?..
Bu böyle devam edecek...Her zaman,herkesin aşk hikayeleri olacak.Ama 'en güzeli' kendilerin ki olacak...Kimisi ağlacak, kimisi gülecek...
Harika anlatımdı.Tebrik ederim.Sağlıklarla,sevgilerle Kal...
demem o ki aşk bahane sahiplenilmek şahane.yaşasın kölelik.