ödülünü aldım sevgili eşim..
06 Eylül 2011, 16.16 A- A+6mart pazar günü oturma odasında heycanla 101 oynuyorum...
öykü yazmakla meşgul olan eşime bakıyorum, eğilmiş ağladığını görüyorum... şaşkınlıkla 'ne oldu yaa?' diyorum..' kadın öldü' diyor,' ne kadını' şaşkınlıkla soruyorum.. çaycı dino'nun karısı diyor.'hayda o kim ki?' diyorum..'öyküdeki kahramanın eşi' diyor. Kahkahalarımı tutamıyorum.. 'Hayaline mi ağladın?' diyorum, 'neden olmasın ki ne kadar büyük aşk diyor'...Merakla' şu oyun bitsin okuyayım' diyorum. saat akşam üzeri 6 oturma odamız...harala gürüle 101 bitiyor.. bu arada. taş mı verdin, aldın, bittin diyalogları...bitti oyun nihayet... eşime dönüp 'verir misin öyküyü' diyorum .. Başlıyorum okumaya, muhteşem bir dil, muhteşem bir aşk öyküsü, adına bakıyorum.. çaycı dino... konusu kıraç topraklarda fakir bir aile, çayı çok seven bir köylü kadını. kısaca eşini adam kaybedince herkese eşinin canı için çay dağıtan bir eş.. oldukça duygulandığımı hissediyorum..dolu dlou gözlerle eşime 'ne kadar büyük bir sevgi anlatmışsın' diyorum..'eline sağlık çok güzel olmuş, ama bir yaşar kemal dilinde tadında yazmışsın' diyorum...
Başını kaldırıp yazısından 'nerde o büyük bir üstad?' diyor... Saat 19.00 haberler başlıyor.. Eşime' ben odaya çıkıyorum ütü yapaacağım' diyorum..'içim yandı, bir buzlu su ver de öyle çık' diyor..veriyorum.. saat 19.20 haberlerden spikerin sesine bir garip ses karışıyor... elimdeki pantolonu bırakıp o ses neydi diye odaya koşuyorum.. ayağıma kalem takılıyor.. az önce çaycı dinonun yazıldığı.. aaa eşim uyumuş..
elinden de kalem düşmüş..Sesleniyorum 'uyudun mu?......... şşşşşşşşşştt........ ne oldu?'
ses yok, 'ne oldu uyansana' diyorum ses yok elini tutuyorum.. parmaklar soğuk.. hemen telefonumu alıp komşuya gidiyorum... 'doktor çağırın' diye bağırıyorum...ambulanstı, doktordu derken 'başınız sağolsun' diyorlar....'Nasıl yani?' diyorum 'nasıl olur az önce çaycı dinoya ağlıyordu. nasıl olur?...' Çığlıklarım...eş dost eve doluyor...
Sonra haziran ayı telefon çalıyor..arayan arkadaşım orhan kemal 'öykü yarışması var katılırmısın?' diyor. 'tabi ki' diyorum..edebiyat mezunu kızıma 'babanın öykülerinden dosya oluştur katılalım, ama on öyküden biri mutlaka çaycı dino olsun' diyorum. kızımız dosyayı gönderiyor. derken arefe günü akşamı kızım ağlayarak 'anne, babam kazanmış..çaycı dinoyla yaşar kemal mansiyonu kazanmış' diyor.ilk onsuz bayramımıza gururla, hüzünle, hasretiyle giriyoruz. mekanın cennet olsun.. çocuklarınla bana çok büyük miras bıraktın. ömür boyu bitmeyecek servetin ödülün.
ha unutmadan...çaycı dino'nıun karısına selam söyle. onun canı için ben de çay dağıtıyorum..senin için de buzlu sular..sevgine hasretle...(alıntı değildir)
YORUMLAR
ayrıca öyküyü (çaycı dino) paylaşmanız mümkün müdür?
Ablam; üzüntünü mutlulğunu yürekten paylaştım her zaman.. Ödülü kazandığını rahmetli eşinin, belkide ilk ben duydum.. o hüzünle karışık mutluluğu ifade etmem çok zor ..Söyleyecek kelime bulamıyorum..ödülün açıklanacağı günün gecesi sendeki heyecanı paylaşırken , eşinin öyküsüne inancın çok şey ifade ediyordu zaten.
Allah sabır versin ablam ailene ve sevenlerinize ...Rahmetle andığım eşine hayranlığımı dile getirirken, mekanı cennet olsun inşallah ..
Boğazıma kocaman bir şey takıldı okurken, nefes alamadım bi an:( okurken duygulanmamak mümkün değil.. eşinize rabbimden rahmet ve size çok çok sabır diliyorum. aldığınız ödül bir nebzede olsa size teselli olmuştur, gurur olmuştur. ama çaycı dino hikayesinide okumak isterim..
paylaşımınız ve emeğiniz için teşekkür ederim.. eşinizin mekanı cennet olsun..
Sevgili DOGA_ABLA_ bu blogu okuyan 6. kişi bendim ama yoruma açık olmadığı için yorum yazamamıştım. Sizi offline mesajla rahatsız etmek zorunda kalmıştım.
Bir kez daha eşinize Allah'tan rahmet, siz ailesine sabırlar diliyorum. Keşke her insan arkasında kendisini bu kadar seven birilerini bırakabilse..