gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Kısa yolun kısası acaba var mıdır?

13 Eylül 2011, 03.02
A- A+

Her zaman kestirmeden gitmeye çalışmışımdır. Bunun bir nedeni de acelecilik sanırım. Kararlarımda öyledir. Sonucunda da mutlaka bir olumsuzlukla karşılaşırım. Hani hep derler ya: ‘’ acele işe şeytan karışır.’’ Sanırım bu sözünde doğruluk payı var.

Mesela bir yere gideceğim. Koşar adımlarla yürür, merdivenleri 2'şer 3'er çıkar, nefes nefese kalmış dili bir karış dışarıda, gideceğim yere varmışlığım çoktur. Ki yaz aylarıysa tam bir felaket. Üzerinizde beyaz renkli değil de farklı tonlarda kıyafetler varsa, rexona deodorantlar bile nafile (:

Bir keresinde arkadaşlarla oturmuş meyve yemekle meşgulüz. Tabağımda son olarak kalan bir salkım üzümün tanelerini avucumda toparlayıp, bir kerede yemeğe kalkıştım. Az daha boğuluyordum, zor kurtardılar (: hayır, bu ne acele anlamıyorum. Tabağıma göz diken biri olsa neyse diyeceğim :P

Düşünün yolda yürüyorsunuz. Önünüzde giden bir kişi var. Ve ardından siz onunla yarışır şekilde geçmeye çalışıyorsunuz. Yani bunu da yapabilen bir kişiliğe sahibim. Umarım önde gidenler bu eylemimi fark etmiyorlardır.

Geçen ay kuzenlerimle beraber çıktığımız tatilde, değişiklik olsun diye tamamen aktivitelere katıldık. Sea kayak talebini de geri çeviremedim. 2'şerli kanolara paylaşım yapıldığı esnada, ben şiddetle tek kişilik kano istedim. Sen misin bunu isteyen… git babam git kollarım koptu kopacak. Herkes önde, ben gerilerde kalmış Emrah modunda, 40 derece güneş tepemde. Yazarken bile gözlerim sulanıyor, hala o moddan çıkamamışım:P başına buyruk muhalefetlikle dolaşan kan her bir hücremde. Serüvenin  sonunda sırıtarak bana bakan kuzenlerim, gözlerimin önünden gitmiyor… Tabi bu gidişin birde dönüşü vardı hiç bahsetmeyeyim. Sizler tahmin edin. Neyse ki  parasailing yapmaya kalkışmamışız demeden edemiyorum. (:

3 sene evvel kitapçıda dolaşırken gözüme bir başlık ilişti. ‘’ 26 saatte on parmak öğreniyorum.’’ Tabiî ki  hemen alıp uygulamaya koyuldum. Benim gibi aceleci biri için biçilmiş kaftan derken… ilk 1 saatim tam bir fiyaskoydu. Tuş dağılımına göre yerleşen parmaklar. Harfleri parmaklara ezberletmeyi çabalayan bir sistem. Sıkıntıdan patladım. Kitapla kurduğum yakın ve tutkulu bağ 1 saat içerisinde yok olup gidivermişti. Ama pes eder miyim? 4-5-6 parmağa da olsa tuşları birkaç ay içerisinde ezberletmeyi becerebildim. Ama bu kadar çabuk pes etmemeyi de isterdim :P

Peki hiç güzel yanı yok mu bu aceleciliğin derseniz. Bence arada olumlu yönleri çıkabiliyor. En azından miskin biri olmuyorsunuz. Tabi siz böyle olunca, etrafınızda gördüğünüz uyuşuk ve tembel insanlara karşı kinle bakan bir canavarda oluşabiliyor içinizde. Bunun içinde şöyle bir aklamayla konuya devam edebilirim. Her olumluluk beraberinde bir olumsuzluğa neden olabileceği gibi, her olumsuzlukta beraberinde olumlu bir gelişmeye neden olabilir. Close düğmemi bulamıyorum, bulduğum an felsefik senteorizmama son vereceğim (:

Olumlu örneğime, daha güzel bir konu buldum. Bilgisayar karşısında uyuşmuş bir beyinle vakit harcarken, annemin yardım çağrısıyla irkildim. Gelecek olan misafirleri için kendisi diğer işlerini hallederken, benimde patates salatası yapmamı istedi. Hiç istifimi bozmadan ‘’hı hı, az sonra yaparım.’’  dedim. Tabi yapmayacak olduğumdan emin ve çemkirir mırıldanmalarla yanımdan ayrıldı. Birkaç dakika sonra mutfağa gittiğimde, (bir an evvel yapayım, kurtulayım fikrindeyim) düdüklü tencereyi gözüme kestirdim. Kestirdim kestirmesine de onun düdüğü var. Teferruatı var. Bir de  patlasın al başına belayı. Derken... Patatesleri mikrodalgada pişirme fikriyle, beyimde kocaman bir ampul yanıverdi(: 5-6 dakika sonrasında patatesler hazır. Onlar olurken parmaklarımdan da azar kayıplarla yeşilliklerde doğranmıştı. Yaklaşık  8-10 dakikada işlem tamam. Odama geçip kaldığım yerden bilgisayar keyfine devam ederken, bu sefer kapımı bile çalmadan içeri damlayan muhterem insan, sevgili annem(: ‘’ sen daha otur, ben yaparım’’ deyip gözleri parlayarak tekrar geldiğinde, hissettiğim haz anlatılamaz ((: (azıcık salata tarifi verir gibi oldum ama neyse)

Olumlu örneklerimden en iyisi de, hızlı okuma tekniklerine merak sardığım yıllarda ilerleyebilmiş olmam.

Yani konunun tamamına bakacak olursanız olumsuzluklar diz boyu. Olumlu yönde ise bir arpa boyu yol kat edememişim. Ama kısa yolun kısasını arama isteğim bitecek gibi de gözükmüyor. Henüz bulamadım ama neyse…

Peki size sorsam. Acaba aranızda kısa yolun kısasını bulabilmişler var mı?  ((::

YORUMLAR

13 Eylül 2011, 04.33



Kısa yolun kısası yok; ama kısa yolun tedavisi var.. :) Yetişicem deyip merdivenlere abanmaktansa inat edip asansörü kullanarak tedaviye başlayabilirsiniz. deneyin faydasını göreceksiniz, kendimden biliyorum :)
ayrıca, üzüm muhabbetine koptum.. :) Bizzat başıma geldi, ah o ne şapşallıktı öyle..! 



13 Eylül 2011, 08.14
İnsan yaradılış itibariyle aceleci bir varlıktır,hemen herşeyin bir an evvel olmasını ister durur...
Amma velakin ALLAH ne demişse ennihayetinde o olur.
Bence hayatımızda bazı evreler vardır.
Doğduktan yürümeye başladığımız evre,okula başladığımız evre,haliyle erkeksek sünnet evresi:)))
askerlik evresi bakın bence esas dönüm noktası orası askerliğe kadar sorumsuzca bir hayat sonrası çok farklı hatta bizim memlekette askerlik yapmayana değil kız vermek aynı masada okey dahi oynamazlar:):):)
Gelelim esas evreye 40 yaş Allah (c.c) ergenlikten 40 yaşına kadar işlediğin günahlar için hafifletici sebebler arar lakin 40 yaşından sonra işlenen günah hakkıyla cezasını bulur.
İnsan denilen varlık 40 yaşında kendini bulur kendini bulan umulur ki Allah(c.c) ı bulur...
Bence hayatta okadar çok öğrenilecek şey varki mesela bu ramazanda tatildeydim geceleri muhakkak belgesel izler olmuştum saatlerce izledikçe Allah(c.c)ın kudretine şahit oldum onun muhteşem dengesine,bir şey düşünülür tasarlanır amma bukadar detaylısını Allah(c.c)dan gayrısı yapamaz...
Kalın sağlıcakla...

13 Eylül 2011, 09.13
Bulan varsa bana da haber versin:)  Zevkle okudum en çok katıldığım bölüm "Tabi siz böyle olunca, etrafınızda gördüğünüz uyuşuk ve tembel insanlara karşı kinle bakan bir canavarda oluşabiliyor içinizde" . Ben canavara dönüşmesemde bu tip insanların elindeki işi alıp kendim yapasım geliyor ve kardeşim bunu çok güzel kullanıyor:)) 
Umarım araba kullanmıyorsundur. Öndeki araçla yarış yapmanı istemem:)
13 Eylül 2011, 09.57

 

Ellerinize sağlık güzel yazı.

Bazen ben de resmi kurumlara giderken (banka , ptt , elektrik - su - telefon- ödeme vezneleri vb. ) nedense 5 metre kala hızlanırım . Oraya yönelen insanlardan bir kaç adım öne geçiveririm.

Sıra alırken hep en az 2-3 tane alır beklerken gözüme kestirdiğim hamile bayan yada yaşlıya veririm diğer aldığım sıra numaralarını kendilerine veririm.

Bende bir hasta olduğum zaman durabiliyorum

 

13 Eylül 2011, 12.18
Harika bir anlatım ,güzel bir üslup teşekkürler paylaşım için:)
13 Eylül 2011, 14.07
SLM YAZINIZ ÇOK GÜZEL EMEĞİNİZE SAĞLIK.BENİMDE KANATİM SABIR HERŞEYİN İLACIDIR HER NE KADAR YAPMAK İSTEDİĞİNİZ ŞEY GEÇ OLSADA İNANIN SABREDEREK VARCANIZ NOKTAYA EN BAŞARILI VE EN SAĞLIKLI ŞEKİLDE ULAŞIRSINIZ.BAZI ŞEYLER İÇİN ACELE ETMEK YARARDAN ÇOK ZARAR GETİRİR ÖRNEK OLARAK NETTE HIZLI YAZALIM DİYE BAZEN YANLIŞ KELİMELER OLUYO ( ADANA ) NİCKLİ ARKADAMIŞIMAZA ( DANA ) YAZABİLİYORUZ VE BAZEN BU HARF HATALARINDAN KAVGA BİLE ÇIKIYOR BU MASUM Bİ HATA BELKİ AMA BİZ İNSANLAR HATALARI VE KUSURLARI KÖTÜ ANLAMDA GÖRMEKTE ÜSTÜMÜZE YOKTUR.GERÇEKTEN SABIR ÇOK ÖNEMLİ KENDİMDEN TASTİKLİ VE ONAYLIDIR. :==}]}]} ( BENCE ASANSÖR ( BOZULABİLİR VE KALIRSINIZ ) YERİNE SİZ YİNEDE SABIRLA MERDÜVENLERİ ÇIKMAYI DENEYİN HER NE KADAR YORUCUDA OLSA SABIRLA AŞILMAYACAK HİÇBİRŞEY YOKTUR..NACİZANE FİKRİM SAĞLICAKLA VE SEVGİYLE KALIN..
13 Eylül 2011, 15.05

)))) BULDUM BULDUM ))) BİLDİĞİN YOL EN KISA YOLDUR !

Güzel paylaşım için teşekkürler.

13 Eylül 2011, 15.43
:) VALLA ACELECELİK DENİNCE AKLIMA ANNEM GELİYOR. ÇÜNKÜ ODA ACELECİ VE BEN ONA ÇOK KIZIYORUM. ODA BANA TABİ. ACELE İŞE ŞEYTAN KARIŞIR LAFI DOĞRUDUR. HİÇBİRŞEYİN ACELESİNİN SONU KÖTÜ OLMUŞTUR HEP. SİZ BENCE ACELE ETTİĞİNİZDE DURUP DÜŞÜNÜN AZ BEN NEYAPIYORUM ACELE ETMEME NE GEREK VAR DİYE? AMA İŞE YETİŞECEKSENİZ BİŞİY DİYEMEM. NEYSE ACELESİZ BİR YAŞAM DİLERİM.
13 Eylül 2011, 16.54
Ben hiç aceleci olmadığım için kısa yoluda aramadım.Benim derdim ağır kanlı olmak. Hatta bu konuda birde anım vardır. Mavi tura çıkmışız Ege de..dönüşte tekne karaya oturacak.Herkes koştu tekneyi denize itmek için,Bense ayakkaplarımı çıkardım(ki ayakkaplarımı yeni almışım bayılıyorum onlara, suya sokarmıyım ne olursa olsun!=)))   ) daha sonrada yardıma gittim. Ancak tekneyi denize itmişlerdi.Arkadaşlarım huyumu bildikleri için bana baktılar sonra da ayağıma ve gülmeye başladılar çok utansamda ,huyumdan vazgeçemiyorum. Kendimi olduğum gibi kabul ettim çevremdekilerde ettiler.(Sağolsunlar=))  )
13 Eylül 2011, 17.11
Güzel paylaşım teşekkürler !!!
13 Eylül 2011, 21.36

GÜZEL SÖZLER GÜZEL DÜŞÜNCELER HERZAMAN ÖNCELİKLİDİR TABİİ KATILIYORUM ANLATTIKLARINIZA EN AZINDAN YAŞAMADAN OKUYANA BİR ÖRNEKTİR BENCE ÇOK TŞKLR

 

13 Eylül 2011, 22.39
ya siz üzümleri o şekil yediğinizi anlatınca canım üzüm istedi :S

o kadar yazıdan bunu mu çıkardın bilge?tabi ki hayır...da.. yemek yapmak dışında pek aceleci değilimdir.böyle uyuşuk ahesteyimdir.hep geç kalırım.böyle bazen imrenirim sizin gibilere ama bazen de çekilmez oluyor çevre de böyle insanların varlığı.işte böyle bişey
13 Eylül 2011, 23.23
panik ataksın geçmiş olsun:))
14 Eylül 2011, 11.04
Yazdıklarınızı  okurken kendimden bir şey bulmamdan dolayı yüzümde beliren gülümse için öncelikle teşekkür ederim,bir kaç örnek vermek istedim bende bu acelelik konusunda mesala kırmızı ışığa takılmamak için 1 km geriden ileride yanan ışığın durumunu kestirmem gibi arabayla giderken yanımdan geçen arabayla yanımdaki araba şöförünün haberi bile yokken geçtikten sonra nasılda geçtim diyerek madalya bekler duruma gelmek gibi yazdıkların ve okurken yaşattıklar için tekrardan teşekkür ederim:)
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın