NE GÜZELDİ
16 Eylül 2011, 14.04 A- A+
Bir çarsamba gunuydu öğretmeninin elinden tutup lisenin kocaman bahçesine götürmesi. Hava soğuktu. Biliyor musun seni buraya neden getirdiğimi demişti. 13 yasındaki bir çocuğun merakıydı. Neden?Sana birini göstereceğim. Senin gibi zeki, çalışkan. Bir sınıfa girdiler öğretmeni .... gel buraya sana bir ufaklık gösterecem. Yanına gelene bakakalmıştı ufaklık. Gözlerinin içi parlamıştı. O an öğretmeninin ufaklık demesine çok bozulmuştu. Ufaklık değildi işte. Büyümüştü hemen o saat. İlk defa bir heyecan hissetmişti. Ne oldugunu anlayamıyordu. Bütün bu hisler, hayranlık ne kadar sürmüştü. Ama bir anda küçüklüğü hatırlatılmıştı. Hem de onun tarafından. Ne demişti? Evet elleleriyle kısa saçlarına dokunup 'ufaklık çok tatlı' demişti. Ufaklık demişti.Günlerce düşünmüştü belki bu cümleyi. Bir an önce büyüyüp ona yetişmek istemişti.Ama o okulu bitirip üniversiteye gitmişti en son haberlerinde.Ufaklığın ise daha orta son vardı, lise vardı.... Artık vacgeçmişti. Bir anda hatırlamıştı bunların hepsini onu karşısında 12 sene sonra gördüğünde. Bir garip olmuştu. Acaba hatırlıyor muydu o da o ufaklığı. Tanımıştı evet ama hatırlammııştı işte. O ufaklık doktor olmuştu, o ise bilgisayar mühendisi olacaktı daha . Evet daha. Ne olmuştu da bitmemişti acaba. ÖĞrenmişti ufaklık. Aşık olmuş,bırakmış okulu ama karşılık bulamamış. Çok üzüldü ufaklık. Demek aşık olmuş.Peki hala aşık mıydı. Yok değildir ya, Hem unutmuşa benziyordu. Ufaklık ertelenmiş hislerinin tekrar ortaya çıktığnın farkında değildi. O sene de öyle geçmişti. O İstanbul a okulunu bitirmeye gitmiş, ufaklık ise memeleketlerine doktorluğa. Bir sene içinde nelerle uğraştı ufaklık, cahillik, imkansızlıklar, insanların çaresizlikleri... Geçirmişti günlerini yaza gelinmişti artık. İzne çıkmış ufaklık. Arkadaşına uğramıştı onunla karşılaştığında dona kaldığında.Kalbinin sesini gürültüsüydü duduğu. Gülümsemesiydi onu kendine getiren. Ufaklık aşık olmuştu. Ta 13 yaşından beri. Ufaklığın arkadaşı, Onun yiğeni sayesinde görebiliyordu onu her gün. Ne kadar mutluydu. Olsun görüyorum onu, duyuyorum sesini en azından diyordu kendi kenidine. Pikniğe gitmeye karar vermişllerdi. Ufaklık uçuyordu adeta kimse bilmeden kimse anlamadan.Beraber yürüyorlar, yemek yapıyorlar,arkadaşalrıyla voleybol oynuyorlar hem de aynı takımda. Uyumadı o gece Ufaklık sanki o da ufaklığa bakıyordu yoksa ona mı öyle geliyordu. Dökülen gözyaşlarının anlamını ilk defa içten hissetmişti ufaklık. Gitmişti. Hiçbir şey demeden. Veda bile etmemişti tipsiz. Yok yok tipsiz değildi.Neyse çalışmya başalyınca unuturdu nasılsa yoğunluktan. Numarası da yoktu. Şimdi ne bahane edecekti aramak için. Düşüne düşüne günler geçmişti. Bir gün telefonu çalmıştı.Bir anda heyecanlanmıştı ufaklık. Niye böyle oldum ki. Numarayı tanımıyorum. Açtı. Daha 'Alo 'dan tanımıştı sesini. Oydu Allahım oydu... Ufaklık değildi artık, Doktor Hanım da değildi. O artık bir eşti...
YORUMLAR
IYI HERSEY HOS DA BU UFAKLIK DENILEN KISI NEDEN SÖYLEMIYOR HISLERINI DAHA ONU CÖZEMEDIM KÜCÜKKEN BILE BÜYÜSEM DIYE BEKLEMIYORMU NEDEN ENGELLER KALKMISKEN ACILMIYOR.
BASKASININ OLMASINA IZIN VERIYOR.
bEN BUNU BU HIKAYEDEN YOLA CIKARAK HERKESE SÖYLÜYORUM?
INSAN OGLUNUN DILINDE KEMIK YOK DIYE KÜFÜR CIRKIN SÖZLER BIR GÜZEL CIKIYOR HEMDE HIC DÜSÜNMEDEN YANI KIRMAYI COK IYI BILIYORUZ MALESEF.
pEKI ARKADASLAR NEDEN SEVDIGINE INSAN BIR TÜRLÜ SENI SEVIYORUM DIYEMEZ. SONUNDA ONU KIRMAK YOK BELKIDE TERSINE ONA KENDINI FARKETIRMIS OLMAZMI INSAN.
BEN HAYATIMDA KESKELER OLMASIN DIYE O ANI DEGERLENDIRME TARAFTARIYIM DAIMA.
ILERIDE BIRGÜN BELKIDE DEMEK YERINE BEN DENEDIM DEMEK DAHA TESELI DEGILMIDIR.
TSKLER PAYLASIM ICIN