gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Ahh Unutmak..

17 Ekim 2011, 03.47
A- A+

Bir zaman makinasında olsam..

     Bu yazıma şöyle başlamak istiyorum. Bir zaman makinası icat etseniz hangi zamana gitmek isterdiniz. Muhtemelen mutlu , huzurlu,sevginin saygının bolca bulunduğu, yalan dolan olmadığı, paranın öneminin bulunmadığı, çıkar ilişkisi bulunmayan toplumların zamanında olmak isterdiniz..

    Birini sevip ayrılmış iseniz ozaman muhtemel o zamana geri gitmek isterdiniz:)  Bu satırları aslında tam da bunun için yazıyorum. Unutmak ve unutulmak başlı başına bir meziyettir. Bu da her babayiğidin harcı değildir. Ardında hep üzgüntü bırakır.. Gözyaşı bırakır..

Bir yazar bu konu için şöyle söylemiş; ' Kadınların gözleri neden bizimkilerden güzeldir, bilir misiniz? Islanır çünkü.. '  

 Biz bayanlar pek bi ağlamaklıyız gidenin ardından.. Üzülen taraf,  unutamayan taraf hep biziz aslında.. Oysa bilemeyiz ki hatırladığımız geçmişimiz hiç bir zaman geri gelmeyecektir. Hatta benim şuan bu satırlara başladığım an, sizin yazının başını okuduğunuz an, bile geri gelmeyecek iken bir kaç ay ya da bir kaç sene öncesini geri istemek çokta mantıklı değil..

Gidenin ardından kalan izleri unutmak isteyen bay ve bayanlar için yazıyorum. Yaşadığınız hiç bir an geri gelmez.. Çünkü Geçmiş Geçmiş'tir. Biraz soğukkanlı olun:)

Mutlu olmak istiyorsanız sağınıza solunuza dönün bakın diyorum ve size şu şarkıyı tavsiye ediyorum.. :) 

Ne güzel şey, Güneşli bir gün, hava açık, Fırtınadan sonra, Negüzel şey..

Bu dizeler 1898 yılında yazılmış İtalyanca olan ' O sole mio ' şarkısına aittir.. Her ne kadar yağmurlu günler geçirsekte onun bile güzelliğini anlayabilmek için Dinlemeniz tavsiye edilir.. :) Ardına bakmadan giden herkesi .. Kolayy Kolayy unutmanız dileğiyle, Hoşçakalın..

Jansue.  :)

YORUMLAR

17 Ekim 2011, 12.36
18smile Resmismile Resmi05  Bu tarihe dönebilmek için bilmek için ömrümden 10 yıl verirdim.
17 Ekim 2011, 12.39
o YıLda ne oldu son o yıla donmek istiyosun o kadar cok :)
17 Ekim 2011, 12.53

       Öncelikle bir zaman makinası olsaydı ve o makinanın direksiyonu bana verilseydi,Cilalı ya da Yontma Taş Devri'ne gitmek istemezdim tabi:).Teknoloji'den ne kadar sıkılırsam sıkılayım biraz da olsa medeniyet olsun gideceğim dönemde.Mesela Kurtuluş Savaşın'da Mustafa Kemal'in Subaylarından biri olmak isteyebilirdim.Yazının 2. kısmına geçecek olursak da,kadınların gözlerinin ıslandığından daha güzel olduğunu söyleyen yazar için ''halt etmiş'' demek istiyorum:).Çünkü ağlayan asla gözler değildir,gözlerden dökülen yaşlar bazen ''timsah gözyaşları'' olabilir,gözden önce yürek ağlar diyenlerdenim ben,bunun da cinsiyetten bağımsız ve direk kişiyle alakalı bir konu olduğunu düşünmekteyim.

       ''Ey insanlık soğukkanlı olun,gidenin ardından ağlamayın,giden gitmiştir,yaşadığınız anlar geri gelmez'',diyen birinede ''Hey dostum dur dur dur aha seninde kafan kel işte ve merhemi önce kendi kafana sür'' demek isterdim:).Her ne kadar Pavarotti ''O sole mio'' şarkısını içten ve güzel söylediysede, sözleri ne kadar anlamlı olursa olsun,fırtınadan sonra güzel olanın o fırtınayı her an hatırlamak olduğunu düşünüyorum..Yoruma biraz daha devam edersem felsefe konusunda tavan yapacağım:).Ardına bakmadan giden zaten bir şekilde unutulur da,giderken gözü arkada olan ya da zorunlu gideni unutmak çok kolay olmuyor...      

17 Ekim 2011, 18.27
güzel bir paylaşımdı.Ama beni en etkileyen bir erkeğin gözyaşlarıdır..kadınlar zaten duygusaldır.ağlamak onlar için bir çaresizliğin sonucuda olmayabilir..o kadar detaylardayız ki..ağlayacak bir şey mutlaka buluruz..ve ağlanmalıda zaten..bu bir rahatlama yoludur.ama erkekler düz mantıkları..olaylara daha az  duygusallık katarak yaklaşmaları ve toplumun ERKEKLER AĞLAMAZ  baskısıyla yetişmeleri dolayısıyla  çok zor ağlarlar..kadın  isteği olmaz ağlar,sevgilisi aramaz ağlar,naz yapar ağlar:) kapris yapar ağlar.özel günler..doğum günü vs..unutulur ağlar...çünkü hep duygularıdır ön planda olan..AMA ERKEĞİN GÖZLERİ ISLANMIŞSA  BİLİN O ANDA ÇARESİZLİĞİN SON NOKTASINDADIR..ve beni en çok etkileyen budur..diğer konuda ise  gidenin arkasından hep güzel anılar kalır hafızada..o anılar düşünülür ve acı çekilir..oysa tamam dönüyorum dese inanın geri dönmesini istemezsiniz..çünkü  dönüşünde o güzel anlarla değil gitmesine sebep olan anılar ve davranışlarla geri dönecektir ...Ahmet altanın kristal denizaltı kitabındaki denemelerini. okumanızı öneririm...asla bir zaman makinasıyla bir yerlerde olmak istemezdim..Ben burada şu zamanda çevremde yalansız riyasız düzgün insanlarla olmanın mutluluğunu yaşamayı seviyorum.insanları seçmede tercih hakkım var..az ama öz denir ya...aynen öyle..
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın