E KALK SENDE OYNA:)
14 Kasım 2011, 01.04 A- A+Aramızda mutlaka köyde ya da şehirde düğün ortamını seven ve bu ortama zorunluluğun dışında gönüllü iştirak eden arkadaşlarımız vardır.Ben de özellikle köy düğünlerine katılmak ve ortamı gözlemleyip kendime o zamana ait keyifli malzemeler çıkarmak konusunda gayet girişkenimdir:)Köy düğünlerinde, ''çiftetelli'',''kasap havası'',''yöresel oyun havaları'' ya da benzeri havalar başladığında o anı iple çeken ve anında piste dalan, medeni cesareti yüksek ,iyi ya da kötü oynayan kişiler vardır.Bir de el çırpmaktan başka aktivitesi olmayan,oturduğu yerden oynayanlarla ilgii ''bak bak oynamasını bilmiyor piste çıkmış'',''aaa giydiği kıyafete bak koca kadına yakışıyormu hiç'',''sen şuna bak hele oynarken kadının içine düşecek neredeyse'',''ıyyy tipine bakmadan sırıta sırıta oynuyor'',''ayyy kızzz şu Pakize'nin ayağı kaysada gülsek ne güzel olur dimi'' ,''Gelin kısmı bu kadar oynarmı'' gibi benzeri söylemlerde bulunup ahkam kesen ''sözde otorite'' ler vardır.Bu ''sözde otorite'' ler in oturduğu yerler,suratlarındaki sahte tebessümler,enerji almaya yönelik yaklaşımları hep aynıdır hiç değişime uğramaz:).Belki güç bela düğünün sonunda yoğun ısrarlarla Halay'a, o da kamufle olarak katılırlar:)
Birileri oynasa da onları eleştireyim,saldırayım diye günlerce düğün bekle,düğün başlayınca da elinde kuruyemiş, medeni cesaret gösteren,ortama ayak uyduran ve gereğine göre davranan vatandaşları yerden yere vur:).Varmı böyle ucuz kahramanlık,olmamalı ama varmı var:).Şimdi ben o düğünlerde ''sözde otorite'' olarak bulunan arkadaşlara sesleniyorum: ''Gün gelip eline Fadime'nin düğün davetiyesi geçerse,düğüne gitmeden önce evde birkaç figürün provasını yap ve gittiğinde el çırpmanın ve halay da kamufle olmanın dışında ortama katıl,tadını çıkar kısaca, eh be kardeşim eleştir,saldır nereye kadar,muhtemelen oynamak istiyorsundur da,oynarsan aynı muamele sana yapılır diye korkuyorsundur.Yok vallahi herkesi kendin gibi bilme, E KALK SENDE OYNA''...
NOT:Yazıyoruz,yolluyoruz,paylaşıyoruz,birşeyler anlatmak istiyoruz,bazen biz yanlış anlatıyoruz,bazen de okuyanlar yanlış algılıyor.Hani profosyonel olmadığımız için bu tür durumlar yaşanıyor belki de.Fakat savunduğum şey şudur ki,''Kim ne yazarsa yazsın, okuyan ne anlıyorsa aslında biz o nu yazıyoruz,tek yazı yazıyoruz,onlarca farklı çıkarım olabiliyor.Yani kısaca,ben birşey yazdım,okuduğundan ne anladıysan O nu yazdım aslında, ha evet işte tam aklından geçeni yazdım''.Sevgiler...
YORUMLAR
Benim gözlemlerime göre bu olayların yaşanması için "köy düğünü" gerekmiyor. Şehirlerde de "köy düğünleri" var, bu insanlardan da bolca var:)) Hatta bu pencereden bakılınca Hilton , Shareton v.b beş yıldızlı otellerde yapılan düğünlerin de "köy düğünlerinden pek farkı olmadığını düşünüyorum aslında .Ama ben köy insanını düğünündeki kasap havalarında bile severim. Gerçek köy insanıysa eğer!!
Ben "düğüne giden oynar, ölüye giden ağlar" diyenlerdenim. Bazen alış veriş veya öylesine adımlarken kaldırımları; işyerlerinden gelen müzikler çıldırtır beni. Hani oracıkta oynamak isterim de, yok olmaz- el alem ne der, mübarek insanlar öylede orta yerde oynatacak müzik çalarmı )))
Köyde düğünlerde herkez oynar; çünkü bu imece gibi ödünçtür. Herkez bilirki oynamazsa eşinin akranının düğününde; oynayan olmaz onun düğününde.
İlk oyuna çıktığımda çok utanmıştım. Aslında çok oynamak istemiştim ama annem, teyzem ve herkez tanıdıktı o güne kadar yanlarında oynamamışken cesaretim kırılıveriyordu... Büyüklerimiz bunun nazdan kaynaklanmadığını bilirmiş meğer. Onlar çıkınca oynamıştım önce çekingen, sonra meyden benim dercesine )))
Şu an olsa tek şey isterdim; Annem ve teyzemle hatta kabul etseydi anneannemle oynayabilmeyi isterdim. Ama çok geç. O yüzden her düğünde karşımda sevdiklerim var gibi oynarım, yaşayamadıklarımızı yaşarmışcasına(((
Paylaşımın için teşekkürler (bulduğun güzel konular içinde )...