gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Babamın kulpu kırık fincanı

22 Kasım 2011, 21.41
A- A+

Bizleri bırakıp gidene kadar oldukça sağlıklı bir yaşam onunla beraber oldu. Zararlı diyebileceğim bir alışkanlığı yoktu. Toprak kökenli bir ailenin çocuğuydu ve zamanının büyük bölümünü bahçede geçirirdi. Kahve ortamına girmez, sigara falan kullanmazdı ama;

 

Tam bir kahve tiryakisiydi babam...

 

Onun kahve içmesini izlemek çok hoşuma gider âdeta bir merasim gibi gelirdi bana...

 

Hemen hergün iki fincan türk kahvesi içmekten büyük zevk alırdı. Bu sayı evimize misafir geldiği zamanlarda çok daha artardı. Fincandaki kahvenin sonuna yaklaştığında fincana boşlukta bir kaç daire çizdirir, dibine çökmüş telveyi kalan kahvesine karıştırır ve rakı bardağına fondip yapar gibi bir seferde içiverirdi. Arkasından içmiş olduğu bir bardak su ile merasim sona ererdi.

 

Tüm bunların dışında babamın kulpu kırık fincanı çok dikkatimi çekerdi. Evde çok sayıda fincan olduğu halde kahvesini ısrarla bu fincanda isterdi. Bir kaç kere ağzını aradığımda 'Belirgin bir nedeni yok ! Sadece fincanın hatırası var !' derdi ben de üstelemezdim.

 

Aradan yıllar geçti.

 

Önce babamı sonsuzluğa yolculadık ardından kulpu kırık fincan cenaze telaşında izini kaybettirdi...

 

Bugün ikiside yok.

 

Ancak bu satırların yazarı geçmişte yaşananlar ile sürmekte olan hayatın içinde olanları birbirine kurgulamaktan ve buradan yeni yolculuklara çıkmaktan zevk almayı alışkanlık hâline getirdi.

 

Boşnakların kahve kültürüdür yukardaki satırları yazmama neden olan.

 

Araştıranlar veya Boşnak yakınları olanlar bilirler ;

 

Boşnaklarda çay kültürü pek yaygınlaşmamıştır, yıllar boyunca pek ilgi göstermemişlerdir çaya.

 

Peki 'Ya kahve?'

 

İşte burada biraz durmak gerekecek. Çok farklıdır kahve kültürü Boşnak kardeşlerimizin. Lokum eşliğinde cezve içinde yaparlar kahve ikramlarını ancak fincanları kulpsuzdur.

 

Evet, kulpsuz fincanda içmektedirler kahvelerini.

 

Kulplu fincanı kullanabilmek için üç parmağın harekete geçmesi Boşnak kardeşlerimize, Sırpların istavroz üçlemesi anlamına da gelen Çetnik selamını anımsatmakta. Hani şu serçe ve yüzük parmaklarının kapatılarak kalan üç parmağın açıkta bırakılması ile yapılan selam. Sırpların Bosna katliamından sonra açılan toplu mezarlarda bulunan iki parmağı kesilmiş cesetler sanırım hâlâ hafızalarda.

 

Yaşanan bu üzüntünün sonucunda Boşnaklar kulpsuz fincanlarda yudumluyorlar kahvelerini. Boşnak vatandaşların parmaklarının tamamı birlik mesajı verir gibi, âdeta bir hilal gibi fincanı kavramaktadır artık.

 

...

 

Babamın kulpu kırık fincanı, Boşnakların kulpsuz fincanı.

 

Ve geldik bugüne...

 

Benim kahve ile aramı soracak olursanız ;

 

Tiryakiden öte bir yerlerdeyim.

 

Müptelayım müptela !

 

Esenkalın...

 

YORUMLAR

22 Kasım 2011, 23.20
Müthiş, okuması, yazılanları hayal etmesi çok hoş bir yazıydı, devamıda olur umarım. Galiba da okunası bir blogcumuzda geliyor.
22 Kasım 2011, 23.21
Bende boşnak kökenliyim ve dediğiniz gibi gözümü açtığımda ilk önce bi kahve içip güne öyle başlarım.:)) Verdiğiniz güzel bilgiler içinde teşekkürler...

Sağlık ve Mutlulukla Kalın.
23 Kasım 2011, 00.06
Güzel blog tebrik ederim.
Bende kahveyi severim,içmeyince dumur kalıyorum tüm gün.
Türk kahvesi olacak , şu ülkemizde yetişmeyen cinsten;)
23 Kasım 2011, 06.12
Hos bi yazi elinize saglik bu arada gercekten merak ettim dogrumu aceba bosnak sirp hikayesi 2 bosnak 1 sirp var isyerinde yarin ilk isim bu konuyu sormak olacak tekrar elinize saglik.
23 Kasım 2011, 09.26
TEŞEKKÜR EDERİM.......................................
23 Kasım 2011, 10.12
Armada62 hosgeldin , ancak paragraf bosluklarına dikkat !
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın