gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

NASIL BİLİM ADAMI OLUNUR

02 Aralık 2011, 21.28
A- A+

NASIL BİLİM ADAMI OLUNUR

Bir bilim adamının tıp konusunda yeni ve çok önemli buluşları olmuştu. Bir gazete muhabiri röportaj yaparken kendisine, ortalama bir insandan nasıl olup da daha farklı ve yaratıcı bir insan olduğunu sormuş. Kendisini diğerlerinden ayıran özellik neymiş?
     Bilim adamı bu soruyu "iki yaşındayken annesinin yaşadığı bir deneyim nedeniyle" diye yanıtlamış. Bilim adamı buzdolabından süt şişesini çıkartmaya çalışırken, şişe elinden kayıp yere düşmüş ve ortalık süt gölüne dönmüş. Annesi mutfağa geldiğinde, ona bağırmak, söylenmek ya da cezalandırmak yerine,
"Robert, ne kadar güzel bir hata yaptın! Daha önce bu kadar büyük bir süt gölü görmemiştim. Evet, olan olmuş. Şimdi birlikte burayı temizlemeden önce biraz yerdeki sütle oynamak ister misin?" demiş.
O da eğilip, oynamış yere dökülen sütle. Birkaç dakika sonra annesi, "Robert, bu tür bir şey yaptığında, bunu senin temizlemen ve her şeyi eski haline getirmen gerektiğini biliyor musun? Bunu nasıl yapmak istersin? Bir sünger mi kullanalım, bir havlu ya da bir bez mi? Hangisini istersin?" demiş.
Robert süngeri seçmiş ve birlikte yere dökülen sütü temizlemişler.
Daha sonra annesi,
"Biliyor musun, burada yaşadığımız olay, senin iki minik elinle bir süt şişesini taşıyamadığın kötü bir deneyimdi. Şimdi arka bahçeye çıkalım ve şişeyi suyla doldurup, senin dolu bir şişeyi düşürmeden taşımanı sağlayalım" demiş. Küçük çocuk şişeyi boğazından iki eliyle tutarsa, düşürmeden taşıyabileceğini öğrenmiş.
Ne güzel bir ders!
     Bu ünlü bilim adamı daha sonra, o anda bir hata yaptığı zaman bundan korkmaması gerektiğini öğrenmiş. Yapılan hataların yeni bir şeyler öğrenmek için çok güzel fırsatlar olduğunu anlamış.İşte bilimsel araştırmalardaki deneyler de bu temele dayanır zaten. Bir deney başarısız olsa bile, o deneyden çok değerli bilgiler elde edilir.
     Bütün anne babalar çocuklarına, annesinin Robert' a davrandığı gibi davransalar çok daha iyi olmaz mı?

Ne dersiniz ?

 

 

  Söylediklerinize dikkat edin;

           Düşünceleriniz olur.

    Düşüncelerinize dikkat edin,

          Duygularınız olur.

   Duygularınıza dikkat edin;

            Davranışlarınız olur.

      Davranışlarınıza dikkat edin;

    Alışkanlıklarınız olur.

       Alışkanlıklarınıza dikkat edin;

           Değerleriniz olur.

      Değerlerinize dikkat edin;

         Karakteriniz olur.

     Karakterinize dikkat edin

           KADERİNİZ OLUR..

(Alıntıdır)

YORUMLAR

02 Aralık 2011, 23.38

Konuyla belki alakası yok ama Nikola Tesla tek geçeceğim bir bilim insanıdır.

 

 

02 Aralık 2011, 23.44
Aynı şeyleri tekrar tekrar yazıyor gibi olacağım ama madem yine yeri geldi muhtemelen çoğumuz biliyoruzdur bilmeyenler için tekrar yazmakta sakınca görmüyorum.Bir insanın nasıl bir yetişkin olacağını ona 7 yaşına kadar verdiklerinizle belirliyorsunuz.Bu oldukça sabır isteyen bir durumdur çocuğun bilinçaltı doğar doğmaz herşeyi süzgeç gibi emmeye başlar.İşte o emdikleri ilerde ki kişiliğini tercihlerini mesleğini düşüncelerini etkileyen en önemli unsurdur.Yanlış anlaşılmasın çocukların kapasitesini aşırı zorlayan bilgilerle kafasını doldurun demek değil bu.Hatta ona hiç bilgi vermeseniz de olur yeter ki özgüven verin.
03 Aralık 2011, 00.51

  Anlamlı bir paylaşım.Ne kadar  uzak görünse de imkansız değil, ebeveynlerin yaklaşımı keşke  paylaşımdaki  gibi olabilse. Sonuna kadar destekliyorum.Öyle ki insan ilişkilerin de altyapının temelini oluşturan aile  kurumuna ne  denli   sorumluluklar düştüğü çok güzel ifade  edilmiş.

 Köstek olurmuyum paylaşsam   bilmiyorum ama okurken geçmişe yolculukta yaptım.Robert'ın  Annesi  gibi olsaydı annem diye düşündüm !!! 

   Olsaydı:

        6  yaşındaydım. Bahçıvan  pantolonumla   bahçede oynarken fena halde sıkışıp koşa koşa  lavaboya  yetişmiştim.  Yetişmiştim ama işkence de  burda başlamıştı,   bahçıvan pantolonumu  bir türlü çıkaramıyordum.Her saniye yıl gibi geçiyordu ,  ben  bir türlü hedefime  ulaşamamış ve  pantolonu çıkarmayı becerememiştim.Zaten bir  kaç dakika sonra da iş işten geçmiş, olan olmuştu.Annem de olay  yerine  gelince   beni bir güzel  benzetmişti.

 Şimdi  Robert'ın annesi annem  olsaydı:  '' Beymen ne kadar  güzel bir  hata yapmışsın, daha önce hiç  böylesini görmemişştim.Evet  olan olmuş, Şimdi burayı  temizlemeden önce, biraz  oynamak istermisin yaptıklarınla. vs  vs.''  :))      yok yok  devamını getiremicem.   Zaten annemde istikbalimle oynamış :):)) 

 

03 Aralık 2011, 01.36



Çok güzel bir konuya değinmişsiniz.Geleceğin Anneleri inşallah bunu okurlar.Gerçi şimdiki anne ve babalar eskiye göre çok daha bilinçliler.

Oğlum 8 aylık iken hem yürümeye,hemde konuşmaya başladı.çok meraklı her şeyi öğrenmek isteyen bir yapısı vardı. Bende bıkıp usanmadan onun her sorusunu yanıtlardım. Bir gün kontrol için Dr. götürdüğümde ( 2 yaşında ve 30 cm boy )dr.un yanında konuşmaya başlayınca, dr.Aman Tanrım bu sorular ve düzgün cevapları bu mercimek ağacımı veriyor diyerek bana zamane anneleri çok bilinçli tebrik ederim sizi demişti.

Evet biz annelerimize göre daha bilinçli ,daha verimkar, daha arkadaşça çocuk yetiştirdik.

Paylaşım için Teşekkürler..





03 Aralık 2011, 01.55
ooooofff oofff aklıma yediğim bin ton dayak geldi ..çok yaramazdım sanırım ..belkide bu yüzden bilim adamı  olamadım .

     beymen de güzel yansıtmış :) sanırım 35 sene önce cocukluk yaşayanların tamamı beymen gibi yaşamıştır :)

 ama  anlayana güzel paylaşımdı teşekkürler RUHTAN ..
03 Aralık 2011, 02.46
Anlamlı ve güzel bir paylaşım. Umarım uygulamaya geçen anne ve babalar olur. Teşekkürler.Siyahorkide 7 yaş olayına tamamen katılıyorum. Bir insanın karakteri 7 yaşına kadar oluşur. Sonra değişmesi çok zordur. Boşa dememişler "7 sinde neyse 70 inde" odur diye.
03 Aralık 2011, 03.40

Çok güzel ve anlamlı bir paylaşım Ruhtan,

Böyle güzel bir paylaşımdan dolayı,size teşekkür ederiz. Hani derler ya;

"Bir insan, yedisinde ne ise yetmişinde odur" yada "Ağaç, yaşken eğilir" yada...  Atalarımızın böyle çok sözleri vardır ya  :))

Bir çocuğu 7 yaşına getiren ebeveynleridir. Kişiye ilk adımlarını nasıl atması gerektiğini öğreten ebeveynler, kişinin ileride hayatında büyük rol oynarlar. Hepimiz birer yetişkin olduktan sonra da, adımlarımızı nasıl atmamız gerektiğine bizler karar veririz.

Kısaca ailemizin, yetiştiğimiz çevrenin, sosyal ortamımızın önemi çok büyük.

beymen33 :))

Bu konuda espritüel kişiliğinizi de konuşturmuşsunuz. Bu sefer yorumunuzu çok sevimli bulduğumu söylemek istedim.

03 Aralık 2011, 06.35
bizim Türk annelerimiz cocuklarına kıyamasınlar daha 20 yaşına kadar beslesin büyütsünler .. Otellerde çalışanlar görürler 4-5 yaşındaki turist cocukları annesi bırakır o yemeğini kendi başına yer ama bizde öyle deil ne yazık ki kıyamam edemem oğluma bişi olmasın aman o ne anlar mantığı ile bi yere varılmaz kanımca .. cok güzel bir paylasım eline sağlık 
03 Aralık 2011, 10.22
gerçekten de güldüm:):):):)güzel yazılmış
03 Aralık 2011, 11.34
çok etkileyici yazmışsın çok haklısın ve ilgiyle okudum
03 Aralık 2011, 12.00
Beymen çok güldüm, Allah da sizi güldürsün:)
03 Aralık 2011, 12.50
Paylaşımın çok güzel RUHTAN teşekkürler.Ama beymen33 senin yorumuna gülmekten bi hal oldum:)))
03 Aralık 2011, 13.27
Annem:
-Allah seni bildiği gibi çocuk. Çabuk bez getiiirrr:@@
03 Aralık 2011, 13.45
  Hepimizin ders alması gereken, anlamlı bir paylaşım. Keşke bu denli bilinçli yaklaşabilsek çocuklarımıza.
  Onlara  iyi eşlik edebilirsek,hatalarından ders çıkartabilirsek,yıkıcı değil yapıcı yaklaşımlarda bulunabilirsek ve  en önemlisi hep yanlarında olduklarını hissettirebilirsek  başarılı bir geleceğin temellerini atmış oluruz.
  Teşekkürlerr ..!
04 Aralık 2011, 03.03
beymeeeen süpersin :D:D 
04 Aralık 2011, 13.42
Bende diyorum neden bilim adamı olamadım,ben yere ne döksem annem kızardı hep azarlardı bak azarlama idi bende bir bilim adamı olabilirdim belki :)

İşin şakası bir yana güzel bir blog olmuş özellikle çocuklara sürekli kızan aile bireylerine ithafen yazılmış bir blog.
Aile büyükleri çocuklarına kızmadan,bağırmadan önce daha fazla düşünmelidir.
Çünkü karşısında ki,henüz savunma mekanizması gelişmemiş bir bireydir bu unutulmamalıdır.
04 Aralık 2011, 19.34
GUZEL BI PAYLASIM  ELLERINIZE SAGLIK.
04 Aralık 2011, 20.04

cok begendim ellerinize saglik  tskler.

ayrica beymen sendende bu beklenirdi hahahaha.

sadece yorumlarila kalma uzun zamandir bekliyoruz paylasimlarini.

05 Aralık 2011, 01.56
beymen in hikayesi banada başıma geleni hatırlattı,bende 5_6 yaşlarında idim kapmızın önünde oturuyor oynayan çocuklara bakıyordum sanırım,ama az sonra bi şamata koptı sokağın başında elinde tef ile ayı oynatıcısı geliyordu,kocaman bir ayı idi çok korkmuş,o korku ile karyolanın altına saklanmıştım hemen,annem geldi beni çıkardı ve kucağına aldı saçlarımı okşayıp bana korkmamamı söyledi,anneme teşekkür ediyorum şu an ,ya robertin annesi gibi olsaydı ve beni ayı ile karşılıklı oynamaya zorlasaydı :))
05 Aralık 2011, 10.27
Herşeyden önce toplumların insana bakış açısına göre değişiyor.Robert'in annesi Robert'e insan gözüyle bakıyor.Bu olay bizim toplumda olsun annesi çocuğunu terlikle bir güzel haşlardı.Çocukta kendi öz güvenini kaybederdi.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın