gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

ZORLUK ÇARESİZLİK DEĞİLDİR!...

04 Aralık 2011, 00.20
A- A+

HER ZORLUKLA KARŞILAŞTIĞIMIZDA BU YAZIYI HATIRLAYALIM

 Günlerden bir gün, köylerden birinde,  adamın birinin eşeği, kuyunun birine düşmüş. Niye  düşer,  nasıl düşer sormayın. Eşek bu. Düşmüş işte. Belki  kör
bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki,  üzerine de toprak
dökülmüştü. Zamanla tahta çürüdü,  zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen eşeğin  ağırlığını çekemedi ve güm. Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Ayıptır  söylemesi, anırdı yani. Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet
kötü. Zavallı eşeği kuyunun dibinde melül mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış. Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız köylüleri yardıma çağırdı. Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı. Sonunda
karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez. Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek.  Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları,  her seferinde silkinerek dibe döktü. Ayaklarının  altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükseldi ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık bakakaldı. Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. (Ne bazeni, çoğu zaman.) Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak bile…

(Alıntı)

Bir gün, bir bilge,kendi türleriyle uçmayı reddeden  iki ayrı cins kuşa rastlar yol
kenarında. Hayli merak eder bu iki farklı yaratığın nasıl olup da kendi aileleriyle, ait oldukları yerlerde yasamak istemediklerini,  nasıl olup da bir 'yabancı' yı kendi kardeşlerine yeğlediklerini. Biri karga, biri leylek... O kadar farklıdır ki kuşlar, ihtimal veremez birbirlerini sevdiklerine, türdeşleriyle değil de birbirleriyle uçmayı yeğlediklerine. Öyle ya, karga dediğin kargalarla uçmalıdır, leylek dediğinse leyleklerle. Yaklaşır ve merakla inceler kuşları. Ta ki her ikisinin de topal olduğunu keşfedinceye kadar. O zaman anlar ki, birlikte kaçar, birlikte uçar, birlikte yaşarlar
beklenenlerin yanında tutunamayanlar. O zaman anlar ki, sahip oldukları değil, sahip olmadıklarıdır kimilerini birbirlerine yakın kılan.
Topal kuşlar birbirlerinin 'arıza'larını bilir ve sömürmek ya da örtmek yerine kabullenirler öylesine. En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil,
ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır. Ayni şekilde zengin, ayni şekilde mesut olanların ortak paydaları sabun köpüğü gibidir uçar, söner. Ortak acı, ortak hüzün, ortak pürüzdür esas yakınlaştıran, yaklaştıran...
Mesnevi'den

YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın