J3ulmaca34,den
04 Aralık 2011, 03.48 A- A+
Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu.
Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vaz geçiyor, burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur diyorlardı.
Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp 'çiftlik işlerinden anlar mısın?' diye sormadan edemedi çiflik sahibi. 'Sayılır' dedi adam, 'fırtına çıktığında uyuyabilirim' .
Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boşverip çaresiz adamı işe aldı. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı.
Ta ki o fırtınaya kadar:
Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu: 'Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Herşeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.' Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı: 'Boşverin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.' Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu.
Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu:
A-aa! Saman balyaları birleştirilmiş , üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı. Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı. Fırtına uğuldamaya devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı:
'Fırtına çıktığında uyuyabilirim'
Sıkıntılara zihnen (bilgi, plan), maddeten (tedbir) hazırsanız, fırtına çıktığında uyuyabilirsiniz. Hayatınız boyunca.
Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vaz geçiyor, burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur diyorlardı.
Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp 'çiftlik işlerinden anlar mısın?' diye sormadan edemedi çiflik sahibi. 'Sayılır' dedi adam, 'fırtına çıktığında uyuyabilirim' .
Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boşverip çaresiz adamı işe aldı. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı.
Ta ki o fırtınaya kadar:
Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu: 'Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Herşeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.' Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı: 'Boşverin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.' Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu.
Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu:
A-aa! Saman balyaları birleştirilmiş , üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı. Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı. Fırtına uğuldamaya devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı:
'Fırtına çıktığında uyuyabilirim'
Sıkıntılara zihnen (bilgi, plan), maddeten (tedbir) hazırsanız, fırtına çıktığında uyuyabilirsiniz. Hayatınız boyunca.
YORUMLAR
Kıssadan hisse... Cok tşk I3ulmaca34
Özgüveni çok güzel resmetmiş bir paylaşım. Kendinden eminsen huzur heryerde seninle demektir.
Dışarıda kopan dedikodular da, iftiralar da , fırtınalarda hepinizin özgüvenine sadece birer ninni olsun ve bu özgüven kibirden uzak bebek masumiyetiyle daha da gelişsin inşallahhhh..!!
Ders almasını bilene... Hayatta o kadar çok ders alınabilecek örnekler varki. Ama biz insanoğlu malesef hep işin kolayına yada sahtekarlığına kaçıyoruz. Deprem-sel gibi (Allah korusun) mesela bize acı ders veriyor ama hala yapılarımızı çürük, yapı yerlerini dere yataklarına vs. yapıyoruz. Yaptığımız yetmiyormuş gibi sahtekarlıkla (kısaca rüşvet) herşeyini onaylatıyoruz. Sonra da rahat uyuyamıyoruz nerde bu devlet nerde bu millet diye ağlıyoruz.
Bir diğer örnek trafik ve canavarı... Canavar trafik mi, yollar mı, hava şartlarımı... yoksa biz insanlar mı canavar. Sürat yaparız canavarız, fazla yükle-yolcuyla yola çıkarız canavarız, eskimiş lastiklerle yola çıkarız canavarız vs... Bunlar bizim hatamız değilmi? Evet bizim hatamız ama, başımıza bir olay gelmeden bunlara çare aramıyoruz, hatta bazen oralı bile olmuyoruz.
Eğitim şart, saygılı olmayı saygılı davranmayı öğrenmek şart. Başkasının hakkını gaspetmemeyi öğrenmek şart.
En güzeli daha güzel mutlu sağlıklı huzurlu saygılı günler dilemek... Önce tedbir sonra tevekkül... Teşekkürler sevgiyle kalınız.