NECLA !
12 Aralık 2011, 16.07 A- A+Sırtında kocaman bir kamburu vardı,o zamana kadar gördüğüm en çirkin insandı.Gerçekten kalem kadar ince bacakları,kolları ve elleri vardı.Yardımsız hiçbir şey yapamıyordu.
O zamanlar ‘özürlü’ kavramı yerine sakat yada sakat doğmuş denirdi.
Sesi de kolları ve bacakları gibi inceydi . Bizim mahallede otururlar, evlerine pek giren çıkan olmazdı . Necla’nın yaşı bende büyük olmasına rağmen kafası hala çocuktu ama tuhaf olan herkese ismiyle hitap ederdi . Annem , Necla’nın annesine çok üzülür hayat boyu bu kadın eve mahkum derdi . Korkuyordum ondan hem görüntüsünden ,hem görüntüsüne rağmen pervasız duruşundan,kendine olan özgüveninden.Annem çok üzülüyor ya aileye, o zaman çocuk psikolojisini düşünmek hatta aklından bile geçirmek Ebeveynler için ayıptı.Herkes etraf için yaşardı.Beni sık, sık Necla’lara oyun oynamaya götürürdü.Necla bütün özürüne rağmen çok güzel bez bebek yapar,türlü çeşit kıyafet diker,evcilikte mutlaka anne o olurdu.Huysuzdu,dediğim dedik ti.
Eğer ben bunca ezik davranmazsam ve itaat etmezsem beni azarlardı.Oyun onun onun kurallarına göre oynanırsa çok neşeli olur,incecik sesiyle şarkılar söyler çok güzel kıyafetler dikerdi bazen bana masal da anlatırdı . O anne bende dolayısıyla onun kızıydım sonuçta…
Yaz tatilleri Necla’nın her zaman oturduğu kanepenin üzerinde geçerdi.Bazen, sokağa çıkar oynar,oynar yorulunca soluğu Necla’larda alırdım.Sokakta oynadığım ve onun yanına gitmediğim için önce sıkı bir azar işitir sonra o günkü senaryo neyse evcilik oynamaya başlardık.
Bir gün sıkıldım ama çoook sıkıldım.Necla’dan da ,ailesinden de, itaat etmekten de….Senin istediğin gibi değil benim istediğim gibi oynayacağız dedim.Kızdı,köpürdü git evimden dedi,bağırdı bana.Necla küsmüştü…
Ohh beee dedim. Küstü,kurtuldum yakar top oynayabilirim hep sokakta...
Birkaç gün sonra , evlerinin önü kalabalık olmuştu.Annem de ordaymış sokaktan gelince evde yoktu.Koştum, kalabalığı yararak içeriye girdim .Dedim ya o zamanlar çocuk travması falan hikaye..Her zaman oynadığımız sedirli odada ortada yerde yatıyordu .Bana kızıp, elimi sürmeme izin vermediği bebekler kanepenin üzerinde sepette duruyordu.
Herkes sessiz,sessiz ağlıyordu.Küçüçük bedenimle aralarından geçip başucuna oturdum.
Hiç kıpırdamıyordu,sapsarı ve buz gibiydi.Ellerini ve kalem gibi parmaklarını tuttum.
Son görüşmemizde bana küs işareti yapan parmaklarını küs yaptım ve kulağına eğilip NECLA BARIŞALIM LÜTFEN KÜS GİTME dedim.Uyanmadı ,küs yapan parmaklarını işaret parmağımla açtım.BARIŞTIM BEN SENLE dedim.Gene tek arkadaşım ben kalayım nolur dedim.Sabaha kadar kimse başından kaldıramadı beni..
Şimdi kimselere küsemem ben ..
NECLA KÜS GİTME NOLUR !!
Sevgiyle..
YORUMLAR
Ne paylaşımında ki çocuk, ne de paylaşımın.. eleştiriyi haketmiyorlar.Klişe sözlerle; ''hepimiz Neclayız '' edebiyatı da yapmak istemiyorum. Vermek istediğin mesajın odağı kesinlikle Necla' nın kusuru değil, gelecek yorumları tahmin ettiğim için bu açıklamayı yaptım öncelikle ..
Evet; ben de küsmeyi bir türlü beceremem.Saman alevi gibidir... kızgınlığım hemen gecer.Küserek anne-babasına yaptırım uygulatan çocuklar kadar şanslı bir geçmişim de yok . Küssemde büyüklerim ciddiya almadılar beni asla, huyumun ezberi çok kolay çünkü !
Paylaşımın iç burkuyor, ama mesaj da çok açık. '' Küs olmanın vijdani bedelini, zaman bile ödeyemiyor.''
Emeğine sağlık....
Küs değil ki sana Necla ' cık ... Belki de sadece sana küs değil hatta , canım kalbi güzel Kelebek'cigim . Annen nasıl duyarlı bir kadınmış ki , seni alıp o eve , o kıza götürmüş. Kimseye fiziksel zararı olmayan o Necla ' ya , aileye ve de sana aslında, o götürmelerle neler yapmış farkındasındır. Seni böyle hassas yapan her şey , belki de bunlar .Kişiyi besleyen , şekillendiren , ayrıştıran başkalarından... Yazılarından insan tanınır mı , ben seni tanıyorum ve ilaveten de çok seviyorum . Evcilik günlerime gittim orta paragrafta yazında . Beni de hep kızları yapıyorlardı pis kızlar . Oysa ben anne olmak istiyordum , mama yapmak . Belki de o yüzden , ilk aşık oldugum kişiyle evlendim , belki de o yüzden 18 yaşında anne oldum . Yaşasındı , kendi bebeklerimle oynayacaktım işte . Eşimin annesi , henüz yaşım da küçük olduğundan mıdır nedir , bebeklerimle heo o ilgileniyordu .
'' Bugün kızımızı yıkıyoruz , di mi annesi ? ''
'' Artık , sebze çorbaları yapıcazz , içecek kızımız ...''
'' Bunları artık giydirmeyelim , küçülmüşler annesi. '' diyerek hep beni küçük anne yapıyordu ama olsundu , o bana da annelik yapıyordu . Annem yanımda olmadıgından ben bu rolü de sevmiştim. Baş rol annelik de zor hani :)
Necla ' yı okuyan herkes , O nur içinde yatsın diyecek , sen de buna aracı oldun ne güzel. Yazı budur ... Beni oturduğum koltuktan alıp , evcilik sedirine götüren, sonra da kendime getiren. Kelebek ' cigim , daha sık yazabilir misin ?
Her nedense,o durumdaki Neclalar,Aliler hep bir köşededirler,pencere arkasından seyrederler yaşıtlarının sokak oyunlarını.Anneleri hep suçluymuş gibi gizlerler Onları çevrelerinden.Toplum olarak yeni yeni bilinçleniyoruz,yeni yeni kucaklamaya başladık Neclaları,Alileri.Okullarda kaynaştırma programı adı altında yaşıtları ile aynı sıraları ,aynı zamanı paylaşabiliyorlar.
Ben birebir yaşanmışlıklarına şahit olduğum bir mutluluğu paylaşmak istedim ,Necla ile ilgili anınızdan sonra.Anneleri ev işlerine giden ikiz x kardeşler.Anneleri yarım gün ev işlerinde ve Onlar evde kilitli .Kilitli ,çünkü dışarıda dışlanmışlar,herkes onlarla dalga geçiyorl.Eğitimde yapılandırılan kaynaştırma programı ile ,yaşıtları ile birlikte okul formalarını giydiklerindeki mutluluğu,annelerinin sevinci görülmeliydi.X kardeşler artık daha mutlular,anneleri daha huzurlu ,daha mutlu.Gözü arkada değil artık Onlar emin ellerde ,öğretmenleri var yanlarında.
Allah gani gani rahmet eylesin Necla'ya...