YAZI/TURA-UM(MAK)..
02 Ocak 2012, 14.22 A- A+SELVİ'ye ve BÜTÜN ÇOCUKLAR'A İTHAFEN...
Merhaba,Benim ismim HASAN, 10 yaşındayım,ilkokul 4. sınıfa gidiyorum,şirin bir Karadeniz şehrinde yaşıyorum.Kahraman'ım yani Babam Madenci'lik yapıyor,annem ise evlere temizliğe gidiyor,bir de kızkardeşim var benim,ismi ELİF 6 yaşında ve bu sene ilkokula başladı,okulumuz biraz uzak,her sabah kardeşimle el ele tutuşup yarım saate yakın yürüyoruz,Babam haftada sadece 1 gün izin yapabiliyor,vardiyalı çalıştığı için O'nu çok görmem mümkün olmuyor,bazen O uyurken ben okulda oluyorum,bazen de ben uyuyorken O yerin binlerce metre altında bizim için çalışıyor.Benim babam çok kuvvetli ve bizi çok seviyor,bende büyüyünce O'nun gibi Madenci olmak istiyorum ama Babam, kardeşim ve benim okumamızı istiyor,O'nu mahçup etmemek için çok çalışıyorum,geçen sene takdirname aldım ve ailem çok mutlu oldu,hediye olarak bana bisiklet aldılar.Eskiden merak ederdim Annem neden başkalarının evlerini temizliyor diye,sonradan anladım ki,Annem de bizim için çalışıyor.Küçük bir evimiz var adına ''gecekondu'' diyorlar,en yakın arkadaşım SAMET bize çok yakın oturuyor.Tek endişem var o da babamın eve gelemeyeceği korkusu,babamın hergün eve gelişini beklerken kalbim pır pır atıyor,O'nun ayak sesini duyduğumda benden mutlusu yok,üstüne atladığımda heryerim kapkara oluyor diye kızsada ben her seferinde kucağına atlıyorum babamın.Biz çok mutluyuz ve UMARIM bu mutluluğumuz hiç bozulmaz...
Merhaba,Benim ismim MERT,Özel bir okulda okuyorum ve 5. sınıfa gidiyorum,Aile'min tek çocuğuyum,keşke bir kardeşim olsaydı,1 ay sonra 11 yaşına basacağım,Babam bana 5 yıldızlı bir Otel'de Doğum Günü partisi yapacak,benim Babam İşadamı,Annem ise Moda'cı,Türkiye'nin en kalabalık şehri olan İstanbul'da yaşıyoruz,kocaman bir evimiz var,evimizde birçok kişi çalışıyor ayrıca Fransız bir Dadım var,çok ciddi bir kadın,O'nu sevsemde bazen korkuyorum.Ayrıca okul saatleri dışında haftada 3 kez eve özel öğretmenler geliyor,1 gün yüzme,1 gün de basketbol kursum oluyor.Annem ve Babam çok neşeli,hayatı seven insanlar,en büyük sıkıntım Onlar'ı pek görememek,çok çalışıyorlar,zamanları boş olduğunda da evde havuz başında parti veriyorlar.Çok fazla arkadaşım olduğu söylenemez,yaşıtlarımdan daha çok benden büyükler var hayatımda,UMARIM bu durum bir süre sonra değişir ve Annem-Babam'la daha çok zaman geçiririm.
Merhaba,Benim ismim UĞUR,9 yaşındayım Çocuk Esirgeme Kurumun'da kalıyorum ve ilkokula gidiyorum.Annemi ve Babamı hiç tanımadım,beni sevmediklerini düşünüyorum,3 günlükken beni bırakmışlar,bir yaz günüymüş,bulunduğum yerde saçımın üzerinde bir Uğur Böceği olduğu için ismimi UĞUR koymuşlar.Burada bana çok iyi bakıyorlar,derslerim çok iyi,büyüyünce çocuğumu terketmemek için çok çalışmam gerektiğini biliyorum.En büyük merakım,kardeşlerimin olup olmadığı...Bu sene 3. sınıfım bitecek,özel günleri,özellikle de Anne'ler Günü'nü hiç sevmiyorum,her özel günde buraya aileler geliyor,bize hediyeler getiriyorlar ama ben O günlerde çok mutsuz olsamda,Onlar üzülmesin diye yalancıktan gülüyorum,sonra odama gidip,yastığıma sarılıp ağlıyorum.Düşünüyorum ve Babam'a daha çok kızıyorum,Babam Annem'i yalnız bırakıp gitmiştir,Annem'de çaresiz kalmıştır diyorum içimden.Nasıl biri,acaba neye benziyor Annem,ne olursa olsun UMARIM yaşıyordur.
Merhaba,Benim ismim SELVİ, 11 yaşındayım,çiçek,mendil,su aklınıza ne gelirse satıyorum,günlerim genelde sokaklarda geçiyor,Annem ben 3 yaşındayken ölmüş,Babam ve 2 Ağabeyimle beraber yaşıyoruz.Babamdan nefret ediyorum,hiç ayık olduğunu görmedim,bizi devamlı dövüyor,aslında ben sadece babamdan değil tüm insanlardan nefret ediyorum.Su satarken,mendil satarken,çiçek satarken,sattıklarımı alsalar bile bana hiç güzel bakmazlar,üstümü başımı pis bulurlar,ama yok ki başka kıyafetlerim ben ne yapayım,bugün UMARIM daha çok para kazanırım ve Baba'mın içki parasından kalan parayla kendime kazak alırım,çünkü hava çok soğuk ve ben çok üşüyorum.
Merhaba,Bizim adımız ÇOCUK,bizi biraraya getirseler hemen kaynaşırız,oyunlar oynarız,ama büyüdükçe ''statü farkı'' yüzünden daha çok uzaklaşıyoruz birbirimizden,ama bu hayatı biz istemedik ki,ailelerimizi biz seçmedik ki,bizler ne yaparsak yapalım,paramız olsun olmasın,ailemiz bizi sevsin sevmesin yine de ÇOCUK'uz umutlarımız var bizim,uçsuz bucaksız hayallerimiz,aslında bakmayın güçlü göründüğümüze çok savunmasızız biz,dokunsalar ağlayacak durumdayız,UMARIZ bizi bizden uzaklaştırıp,kategorize etmezler,giydiğimiz kıyafetler bize bakışlarını değiştirmez,ÇOCUK olduğumuz için hepimize tebessümle bakarlar.
''ÇOCUKTAN AL HABERİ'' demişler.Doğrudur,kirlenmemiş,en temiz haberler,en temiz yürekler Onlarda.Çocuk heryerde çocuk,her şart da çocuk ama her çocuk aynı şarta sahip değil.Şartlar,mevcut statüler ne olursa olsun hor görmeden,sınıflandırmadan biraraya getirmeye çalışalım Onları,bu yaşlarda aralarındaki mesafeler artarsa,ileride bu mesafeyi kapatmak mümkün olmayacak ve uçuruma dönüşecek,bazıları Çocuk'ken yaşadıkları yüzünden O uçurumun kenarında hep düşme korkusuyla tüketecekler hayatlarının geri kalan kısmını.SEÇİM ŞANSI YOK ONLARIN,DOĞMADAN ÖNCE ELLERİNDE MADENİ BİR PARA VE HAYAT ONLAR İÇİN SADECE YAZI/TURA...UMMAK İSE İYİ BİRŞEYDİR VE İYİ BİRŞEY ASLA ÖLMEZ...
NOT:Öncelikle yazıyı sonuna kadar okuyanlara sonsuz teşekkürler,nereden çıktı bu yazı diye soracak olursanız,yeni yılın ilk günü TAKSİM'de tesadüfen tanıştığım ve yaklaşık 1 saat konuşma fırsatı bulduğum 11 yaşındaki bir kız çocuğu ilham Perim oldu ve bana büyük hayat dersleri verdi...Sevgi ve Saygılarımla...
YORUMLAR
Bizim semtimizdeki çocuklar (selpak satan vs) benı gördüklerinde havalara uçarlar,hayır çok para verdiğimden vs değil onlarla sohbet ettıgım için naber ahmet naber ayşe naber fatma dediğimden onları insan yerine koyduğumdan aramızda inanılmaz bir bağ var benim çocuklarımla..
Allah hepsinin yardımcısı olur inşallah..
Trapper 4 ever saygılar..
Güzel bir konuyu dile getirmişsin düşünceli insan.. Yani güzel derken gündeme getirmen, hatırlatman güzeldi. Ben de bir Selvi tanıdım; daha doğrusu Selvi'ler tanıdım Taksimde, Beykozda, Etilerde, orda, burda, her yerde.. Asıl mesele şu: Selvi'leri tanımayan yok gibi artık ama Selvi'ler için bir şeyler yapabilecekler de yok gibi. Yani tezatlık var bu durumda...
Peki senin çocuğun (var ise) kaç tane Selvi tanıdı ve arkadaş oldu ?..
Baştan sona tek nefeste okudum konu çocuklar olunca. Maalesef haklısınız. Hiçbir çocuk ailesini, ortamını seçmek şansına sahip değil.Yazı tura atsa bile:(
UMARIM , Samet'ler, Mert'ler, Uğur'lar, Selvi'ler, Elif'ler diledikleri herşeye sahip olurlar. Ve ummakla kalmıyorum bu konuda elimden ne geliyorsa kendi adıma yapıyorum. İnşallah başarılı oluyorumdur. Paylaşım için teşekkürler.
NOT: Şiddetin her türlüsüne karşıyız evet ama çocuklara uygulanan şiddeti bir türlü anlayamıyorum. Savunmasız, sizden fiziki anlamda çok ama çok zayıf birine, o masum gözlere bakarak nasıl kıyıldığını anlayamıyorum:((
Merhaba..!! Bizim adımız SÖZDE YETİŞKİNLER!!
Sınırlı da olsa duyarlılık sahibiyiz !! Sınırlarımızı markaya, cüzdana göre belirler; inisiyatifimizi bu sınırlar içinde kullanırız.
Merhaba.. Bizim adımız YETİŞKİNLER..
Nereden geldiğimizi biliriz.Küçüklerimize model olur, büyüklere bedel işler çıkartırız.Toplumsal değerlere saygıyı ilke edinip, yardıımseverliği görev biliriz.
Herbirimizin minyatürü olan, bir nevi geçmişimiz olan çocuklarımıza; gelecekleri için örnek birer model olabilmek dileğiyle...
Kutlarım TRAPPER, hayatımızın gerçeğini siyah-beyaz resmetmişsin, ressam ustalığında.
EMEĞİNE SAĞLIK.
İlgili, bilinçli, sıcak bir yuva her çocuğun arzusudur. Keşke her çocuk böyle büyüse ve geçmişte yaşadıklarından dolayı gelecekte sıkıntı çekmese. Sevgiye, şefkate doysa da bunu dışarıda arayıp, hata yapmasa. Ebeveynlerinin sayesinde, Aslında çocuklar ne olacaklarına dair gelecekten ipuçları verir bize. Kınanarak yaşarsa suçlamayı, Düşmanca davranışlar içinde yaşarsa kavga etmeyi, Alay edilerek yaşarsa Sıkılganlığı, Utanç içinde yaşarsa suçluluk duymayı, Teşvik edilerek yaşarsa güvenmeyi. Hoşgörüyle yaşarsa sabırlı olmayı, Değer verilerek yaşarsa güvenmeyi, eşitlik ortamında büyürse adaleti, kabul ve dostluk içinde yaşarsa dünyada sevgi aramayı öğrenir, sevgi içinde büyürse güvenmeyi öğrenir. Tabi her çocuğun sıcak bir aile ortamı bulması zor bu onlarında seçimi değil burada iş bize düşüyor. Karşılaştığımızda o ortamı biz sunalım onlara. Seninde karşılaştığın çocuk ile sohbet etmen gibi. Belki ilerde diyecek, 11 yaşında tanıştığım kırmızı suratlı hantal adam, benim hayatımın dönüm noktası oldu diye.
Geleceğimize sahip çıkmamız dileğiyle saygılar..
Eline sağlık Trap.. Her zamanki gibi HARİKASIN
Merhaba,
Yazın çok dokunaklıydı.
Milletimizin en değerli varlıkları olan çocukların, hakettikleri sosyal ve ekonomik ortamlarda yaşayabilmeleri ve geleceğe güvenle bakmaları dileğiyle.
Elimizi uzatalım en içten sevgiyi, sefkati ve değeri verelim......
Peki ya kurulu düzenler ve sistemler, bunlar değil mi?... uçurumları yaratan. Daha çocukken farklılıkları yaratan özel okullar, kolejler...
Hayatın düzeni statü farklılıkları üzerıne kurulmuşken, bu düzenı değıştırmek ımkansızdır, ama burada yapılacabılecek tek şey ınsana, ınsan değerını verebılmek, nezaketı eksık etmemek en güzel davranış olsa gerek...
Yazın hayatın gerçeklerine ışık tutarken, yazıcak çok fazla söz bulamadım.. Yüreğine sağlık...
Yine başlığından kime ait olduğu belli olan bir trapper_4ever yazısı... 236 kez okunmuş ama her zamankinin aksine tek bir yorum almamış... Cesaret mi edilmedi kimin yaşadığımız, şahit olduğumuz ama kimi zaman görmekten kaçındığımız ya da yok saydığımız gerçeklere yorum yapılmaya... Eğer öyleyse çok cesurum ben çooook
Oğullarımı düşündüm okurken... Merhaba ben Ata, ya da merhaba ben BAran diye başlayıp ne yazarlardı acaba diye. Selvi, Uğur ve Hasan'ın mektubunu okurken ne kadar şanslılar henüz farkında olmasalar da diye düşündüm. Bir yandan da kendimi eleştirdim. Beni suçlayabilecekleri neler var diye. Anneme kızgınım,çünkü.......
Dokundu içimde bi yerlere bu yazı...
Hasan ,Uğur,Selvi.Kaderleri annelerinin doğuma gittiklerinde başlar hastanelerde.Kimi anne, günlük giysileri ile beşer onar kişilik odalarda çeker sancılarını.Kimisi özel ağrısız ,sancısız özel odalarda beklerler O nları.Dünya ya gelebilmek için başlar çabaları,anneleri günlerce sancılar çeker.Mertler mi? Mertler acelecidir,anneleri sancılandığında ,bayram havası eser evlerinde,yoğun bir telefon trafiği ve Merhaba derler .Kapılarda isme hazırlanmış özel şekerleri ile.Birkaç ülkeye gitmiş olma şansını yakalamış olanlardanım,malesef diyorum malesef gittiğimher ülkede buna benzer hikayeler var.Çözüm diyemiyeceğim ama çözümün bir parçası olamaz mıyız?Ben kendi adıma hiç bir zaman Hasanları,Uğurları,Mertleri,Selvileri birbirinden ayırmadım.Sınıfa girdiğimde aynı gözle baktım hepisine,aynı duygu ile kucakladım hepisini.o,şu,bu,demden ilk gün biz olarak başladım dersime.Birşeyler yapmak için nereden başlamalı bilmiyorum ama ,düzeltmek için hala geç olmadığını düşünüyorum.Hasanları,Selvileri,Mertleri,Uğurları ,hepisini sevgiyle kucaklıyorum . Yeni Yıl ,yeni umutları olsun.
Trapper arkadaşımın yazısını okuduktan ve yorumumu yazdıktan sonra şu şiiri hatırladım . İzninizle paylaşmak istiyorum.Öğimretmenim Şiiri.
Ben bir gülüm,sen bahçıvan,Çok açarsam ,eser senin,mis kokarsam hüner senin.
Ama birde solarsam,günah senin ,günah senin öğretmenim.
Ben bir tohum,çiftçi sensin.Çok sularsan ürün senin.Bol olursam verim senin.
Ama ,bir de çürütürsen ,hata senin,hata senin öğretmenim.
Ben elmasım,sarraf sensin,pırlantaysam emek sensin.
Parlıyorsam yıldız sensin.
Ama bir de parçalarsan,kırık senin,kırık senin öğretmenim.
Evet, hiç kimsenin ebeveynini seçme hakkı yok. O ebeveynlerin olanaklarını da tabii. O halde onlara gelecek oluşturmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Kaç kişiye kalıcı yardım sağlıyoruz? Kaç yoksul öğrencinin eğitim masraflarına yardımcı oluyoruz? Lütfen yardımlarımız sadece dini vecibelerle ya da sadaka kültürü ile sınırlı kalmasın. Topluma kazandırılacak her birey toplum refahını ileriye taşıyacaktır. Sadece insanları dinlemek onlarla arkadaşlık etmek, çocuklarımıza oyun arkadaşı yapmak yetmez. Onları aş ve iş sahibi yapmak amacıyla orta ve uzun vadede yardım etmek, desteklemek kendi ayakları üzerinde durabilen her vatandaşımızın görevi ve sorumluluğudur..
allah tüm çocukalrımızı korusun inşşş .
ŞİİRİN DEVAMI
Ben boş defter,kalem sensin,doğru yazsam ,yarın senin.
Güzel yazsam ,ikbal senin.Ama,bir de karalarsan,
Vicdan senin,vicdan senin öğretmenim.
Ben öğrenci,sen öğretmen.
Başarırsan hüner senin,kazanırsam zafer senin.
Yok diyecek başka sözüm.Yorum senin yorum senin öğretmenim.
VİCDANLI ÖĞRETMENLERİMİZİN AYRIM YAPMADAN,TÜM ÖĞRENCİLERE IŞIK OLMASI DİLEĞİ İLE.
Benim amcamı yaklaşık 40 sene önce bir hemşehrisi şehirde yanına aldırıp okutmuş,doktor olmuş,devletin önemli kademelerinde uzun süre bulundu amcam hepsi o hayırseverin sayesinde bunun gibi pek cok örnek biliyorum yakınlarımda.İmkanlarımız dahilinde hepimiz bu tür şeyler yapsak kimbilir daha kimleri kurtarırız neler neler başarırlar...