Yayılımı Kanuni Sultan Süleyman zamanında olmuş. Kendisi çok severmiş. Kahvecibaşı bile varmış o zamanlar sarayda. Televizyonda bir belgeselde seyretmiştim. Padişah için hazırlanacak olan bir fincan kahve yaklaşık 40 kişinin elinden geçermiş.

Kısa zamanda Osmanlı sınırlarına yayılmış Türk Kahvesi. Tahtakalede bir kahvehane açılmış, bu kahvehanenin adı ise Taht-u Kale imiş. Yani, Tahtakale adını bu kahvehaneden almış.Buraya tanınmış kişiler, alimler gelir sohbet edermiş Türk Kahvesi içerken. Şimdiki kahvehanelerden çok farklıymış yani.

Türk Kahvesi o kadar meşhurmuş ki, örneğin fransız sosyetesi için Osmanlı'nın Fransa büyükelçisinin konağında Türk Kahvesi içmek bir ayrıcalıkmış. Sonra meşhur viyana kuşatmasından dönen yeriçerilerin orda bıraktıkları kahve sayesinde Türk Kahvesi viyanaya ulaşmış. Hatta Brezilyada kahve üretimi, fransızların yanında amerikaya Türk kahvesi götürmesiyle olmuş. 

Bizde( aile ve akrabalarımda ) Türk Kahvesinin önemi büyüktür. Değerli bir misafir geldiğinde Türk Kahvesi ikram edilir bizde. Bir delikanlıya büyüklerinin yanında Türk Kahvesi ikram etmek ise artık onu adamdan sayıldığının, büyük olarak görüldüğünün göstergesidir. Öyle herkese içirilmez yani Türk Kahvesi.

Hatta bir kız istendiğinde, kız tarafı erkek tarafına Türk Kahvesi ikram ederse kızı verdikleri anlamına gelir.Türk kahvesi gelmezse erkek tarafı avcunu yaladı demektir:)

Haa unutmadan. Bizde düğünde "KALIN" vardır. Düğünün başladığının göstergesidir Kalın. Sağlık sorunları, cenaze gibi sebeplerden dolayı düğüne gelemeyecek olan erkekler ve yaşlılar sabah namazından hemen sonra erkek evine gelirler. Dualar ederler, düğüne gelemeyecek oldukları için ikramlarını yaparlar. Ve KALIN' a gelen herkese Türk Kahvesi ikram edilir. Başka ikramda bulunulmaz. Çünkü Türk Kahvesi en değerli ikramdır bizde.

Ben şanslıyım. 7 yaşında içtim ilk kahvemi. Kuran-ı Kerim okumaya geçtiğim gündü. Rahmetli dedemin dükkanına koşar adım gitmiştim. Rahmetli için Kuran-ı Kerime geçtiğim için artık büyük adamdım ve Türk Kahvesi içmeyi hak etmiştim. Allah rahmet eylesin..

O gün şunu da öğrendim. Dedem söylemişti. Su kahveden önce içilir. Suyun vazifesi ağzı temizleyerek, kahveye hazırlamaktır. O muhteşem kahve tadını tam alabilmek içindir yani su. Birçok kişi ise kahve sonrası içer kahveyi ama bu yanlıştır.

Hazırlanması zordur Türk Kahvesinin. Ve her elden içilmez. Sanırım bu sebeple artık pek içen yok. Birçok restoran ve otelde Türk Kahvesinin yerini makinelerde üretilen kahveler almaya başladı. İnsanlar toz haline gelmiş çakma kahvelerin üzerine kaynar suyu boşaltıp içiyor. Evet onlar benim için çakma kahve:) Hayatta içmem, aslı varken neden çakmasını içeyim ki.Ama maalesef değerlerimize eskisi kadar bağlı olmamamız veya dışa açılmayı öz değerlerimizden ayrılmak olarak algıladığımızdan  çakmalarını daha fazla tüketiyoruz. 

Kültürel mirasımız olan Türk Kahvesini, bu önemli milli içeceğimizi yurdumuzda ve yurt dışında hak ettiği yerde görmek ümidiyle bana müsade....

Türk Kahvesi içeceğim:) Saygılarımla..TuRK..