Bir Blog Okudum, Başıma Gelmeyen Kalmadı
11 Ocak 2012, 17.39 A- A+Not: Kişisel blogdur, gamyun ile ilgili bilgi içermemektedir.
Dışarıda yağmur yağıyor, epeyde soğuk ama sigara içtiğim için cam sonuna kadar açık, hareket etmediğimden. O ışıklarda her zaman gördüğüm elaman var. Tam ne sattığı belli olmayan, elinde bir torba, sanırım balici. Arabalara yapışıp duruyor, birşeyler istiyor.
Saç sakal birbirine girmiş 30 yaşlarında bir tip. Üstü başı kir içinde. Sokak çocuğu desen değil, kocaman. Eyvah bana doğru geliyor. Şimdi o geliyor diye camı kapatsam, yiğitliğime leke gelecek. Hem zaten camı kapatırsam içerisi de duman olur. Nihayetinde arabayı satarken sigara içilmemiş diye satmak için yıllardır arabadaki küllüğü de, araba çakmağını da kullanmıyorum. Aman boş ver, ne uğraşıyorum, ya doktordan ya da bayandan az kullanılmış diye satarım, düşündüğüm şeye bak!
Adam bana yaklaştıkça aklıma, geçenlerde Trapper’ın, sokak çocuklarına karşı şevkat, kimsesiz çocuklara yardım edelim içerikli blogu ve aynı ya da farklı bloglarda benzer konu için yapılmış yorumlar aklıma geldi. Dedim bana da bir hikaye çıkar, güzel güzel blog yazarım (Şair burada çıkarcı bir tavır sergiliyor ve sırf kendine hikaye çıkartma çabasındaki bir çıkarcıyı resmediyor).
Adam hala bana yaklaşmakta. Bende kendime meşgale aradım ve aldım elime telefonu, maillerime bakıyorum. Dibime kadar geldi, kafasını soktu içeri, “Abi be, mıy mıy hmmss, humsss” birşeyler diyor ama ben bir tek en baştaki “abi be” lafını seçebiliyorum, söylediklerinin içinden. Bakıyorum elinde satacağı mendil de yok, alayım da, katkı olsun diye. İnsanlık yapacağım ya.
Gittikçe telefona yaklaşmaya başladı tabi. Ulan dedim, trapper’ın yazısını okuduk, geldik gaza, romantik takılıyoruz. Adam mendil satıcam ayağına telefonu alıp kaçıcak. Ya da dayıyacak bıçağı boğazıma, cart diye kesecek. Niye? Trapper efendinin blog yazısı aklımıza geldi de, merhamet edip, şanımıza leke sürülmesin diye camı kapatmadığımız için. Tam bir bok yoluna gitme hadisesi yani.
Adam telefonu alıp kaçar mı filan diye düşünüyorum ama bi yandan bu düşündüklerimden de utanıyorum. Bak millet oturuyor bu insanlarla muhabbet ediyor, sen telefonum çalınacak, adam bıçak çekicek diye nelerin hesabını yapıyorsun, yazıklar olsun diye de bir yandanda kınım kınım kınıyorum kendimi.
Kahramanımız benim elde telefonu görünce, bir anda göz göze geldik. Gözlerini pörtletti, böyle kocaman açtı. Şaşırdım noluyoruz diye, göz göze geldik. Bir anda mıymıy konuşan, hiç bir dediği anlaşılmayan adam, doğru düzgün konuşmaya başladı ve ilk cümlesi şöyle oldu.
- Abi feys’e eklesene feyse
- Neys’e neys’e?
- Feys yok mu abi feys, feys.
- Ha evet var, facebook, facebook a mı ekliyim? (Zamana bak be, eskiden mendil satarlardı, şimdi adam facebook’a ekletip, dürtecek facebook üzerinden, biz de öyle mendil alacağız. Ben de 1 TL fotosu ekler, duvarında onu paylaşırım:) )
- Evet be abi hadi be
- Tamam ekliyim (Ah trapper ahh, başıma ne işler açtın)
- Yaz abi...
- Tamam, ver (o sırada telefondaki not bölümü açılır)
- Gerilla alt çizgi 66 ama iki le’li abi iki le’li.
- Gerilla_ evet, söyle devamını
- İki le’li yazdın de mi abi, iki le, lelelelelelele
- (Allahım, çattık) Tamam iki le’li yazdım devam et sen.
Bu sırada yeşil ışık yanar ve arkadakiler korna çalmaya başlar. Ben de hareket etmek istediğimi belirtir halde arabaya gaz vermekteyim, hafifçe yerinden oynatarak, ancak bi problem var. Adamın belden yukarısı arabanın içerisinde. Hareket etsem ayrı dert, etmesem ayrı dert.
Arkadan bakılınca da olay şu; Ben taksici Cemil’im. İffet olarak da baliciyi arabanın camına sıkıştırmışım ve o şekilde arabayla hareket etmiş durumdayım. Bir anda böyle bir sahne aklıma gelince irkildim. Hala içimden de söyleniyorum, ah trapper, ah mirza, ah turk_38 (benzer yorumlar yapmışlardı, sokak çocuklarına karşı gösterilen şevkatle ilgili), ne hale soktunuz beni. Hani derler ya, bi kitap okudum hayatım değişti diye. Ben de bi blog okudum, vicdan yaptım, olay nerelere geldi.
Arabayı hareket ettiremiyorum, adamı camdan dışarı çıkartamıyorum, halim içler acısı. “Tamam tamam ekliyorum ben” dedim, hadi bak arkadakiler korna çalıyor bekletmeyelim dedim de çıkardı vücununun, araba içerisinde kalan kısmını.
Ben o sırada hareket ettim ve hala bağırıyordu arkamdan, abi iki le’le, iki le’le, lelelelelelele. Ardından da ben ekledim, bi yandan arabanın direksiyonuna pıtı pıtı vurup, tempo tutarak; lelelelele, ahey ahey hey, tey tey tey, haydin hep beraber şemmame halaya...
Yazı Sonu Not: En başta, kişisel blogtur, gamyun’la ilgili bilgi içermemektedir diye yazdım ama kandırdım :) Aslında şimdi vereceğim bilgiyle, içeriyor. Ama giden gitsin, kalan sağlar bizimdir diyerek, blogu sonuna kadar okuyanlara vereceğim bu bilgiyi.
Bugünden itibaren, salonlara girdiğinizde, bazı nicklerin önünde 3 noktalı bir icon var. Herkes o iconu soruyor nedir diye. O icon sizin turnuva hakkınız olduğunu belirten icondur ve 2 sebepten dolayı çıkar. Birincisi, siz kendiniz turnuva katılım hakkı almışsınızdır ve henüz kullanmamışsınızdır. Ya da, son 1 ay içerisinde gamyun’dan alışveriş yaptığınız için size, hediye olarak hem okey, hem de yüzbir turnuvasına katılım hakkı vermişizdir birer tane (1 hafta içerisinde kullanmak şartıyla) hediye olarak, onun için çıkıyordur. Ama kimseye bahsetmeyin bundan, sadece blogu okuyanlar haberdar olsun :)
YORUMLAR
Ya harika yazmışsın Gmsnn. Ben sanırım takip etmiyordum blog portalı bunu yazdığında. Kavga etmiş olduğumuz zaman da olabilir diye düşündüm ama epey eski tarihi. Senin gibi biriyle nasıl kavga edebiliyorsam ona da şaşırıyorum gerçi .p Ama ben hiç Snn'la kavga etmedim, Gm kısmıyla etmişimdir :) Bilge'nin yorumu da okudum, aynen katılıyorum :) Yaz birader yaz! Tamam, hiçbir zaman benim yazdıklarımdan güzel aşk yazısı yazamayacaksın, kabul Ama ben de bu güzellikte bir mizah yazısı yazamayacağım :) Yaz lütfen.