İSTANBUL'DA CUMARTESİ...
06 Şubat 2012, 13.04 A- A+Hikayenin kahramanları,7-14 yaş arasında irili-ufaklı 4 çocuk Basketbol Maçı seçeneğinde hemfikir oldular.İyi bir Beşiktaş taraftarı olarak mümkün olduğunca maçlara gitmeye çalışırım.Futbol maçlarındaki fanatik seyirciler basketbol maçlarında pek olmazlar.Basketbol maçlarında çocuk ve bayanların sayısı daha fazla olduğu için ortam biraz daha nezihtir.Neyse konumuza dönelim,4 çocukla 4-5 saat beraber zaman geçirme riskini göze alan ben programı hemen yaptım,çocuklar sıkı sıkı giyindi,anneleri-babaları tarafından bana ve çocuklara tembih tembih üstüne düştük yollara.Hava gerçekten çok güzeldi,biraz zamanımızda vardı maça kadar,çocukların baskısıyla önce bir alışveriş merkezine gittik,bu arada yeni nesil alışveriş merkezlerinde büyüyor ve bu durum benim hiç hoşuma gitmiyor,her yeri benden iyi biliyorlar,bu da sinirimi bozmadı değil açıkçası.Oradan çıktık salona geldik saat 16:30 civarında.Aramızda bir bayanla ya da bir çocukla maç ortamına giren arkadaşlar varsa mutlaka bilir,bayanlar ve çocuklar maça ilk defa gidiyorlarsa,içerideki hava onları büyüler...
Bizim çocuklarda tabiki büyülendiler ortamdan,içlerinden 1 tanesi maç konusunda biraz tecrübeli olduğu için,diğerlerine bilmiş bilmiş anlatıyordu neler olacağını:).Bildiğiniz gibi çocuklar soru sormaya programlanmış,yüksek müzik sesi bazen benim bu soruları duymamı engellesede mümkün olduğunca her sorularını yanıtlamaya çalıştım,skorboard da ki sayıların anlamları,oyuncuların isimleri,nereli oldukları,en iyi oyuncunun kim olduğu ve buna benzer 10 larca soru,bir ara kendimi bir sınavdaymış gibi hissetmedim değil.Bu arada maç Beşiktaş-Karşıyaka maçı,50 civarı Karşıyaka taraftarıda maça gelmiş,güzel müzikler çalıyor,oyuncular ısınıyor,çocuklar mutlu,kısaca harika,büyülü bir ortam.
Maç başlayınca soruların azalacağını düşünen ben büyük hayal kırıklığı yaşadım,sorular arttıkça bu sefer de kendimi spiker gibi hissetmeye başladım.En zor kısım yapılan her tezahüratın çocuklara anlatılma kısmı oldu benim için.Doğal olarak söylenen marşlara,şarkılara katılım göstermek istediler ve anlamadıkları her bölümde ''ne dediler'',''şimdi hangi marş başladı'',''bizde söyleyelim'' gibi cümlelerle sabrımı test ettiler:) İçimden dualar ediyordum,''inşallah küfrlü tezahürat olmaz'' diye,çünkü biliyorum anlamayacaklar ''ne diyolar'' diye soracaklar.İlk yarı boyunca korktuğum başıma gelmedi ama Karşıyaka taraftarının Kaf kaf kaf sin sin sin kafsin kafsin kaf tezahüratını anlatırken baya sıkıntı yaşadım,çünkü çocuklar herşeyde mantık arıyorlar,tatmin edici cevabı veremediğinde de seni resmen maymun ediyorlar:).Bende bu durumlarda konuyu değiştirerek zaman kazanmaya çalıştım devamlı:)
Artık tamam kazasız-belasız maçı bitiriyoruz derken son dakikalara doğru korktuğum başıma geldi ve küçük bir grup tarafından ağıza alınmayacak küfrlerle dolu tezahüratlar başladı ve doğal olarak çocuklar aynı anda bana dönerek ''şimdi ne diyorlar'' dedi,14 yaşında olan kıs kıs gülüyordu,o olayı çözmüştü tabi,ama diğerleri,şu anda hayatlarında kötü söz nedir bilmeyen,ya da daha yeni yeni okulda ya da sokak da duyan ama anlamını çözemeyen ve şimdi de benden mantıklı bir cevap arayan ama bu toplumda yetiştiği için ileride bütün sorulara cevap bulacak çocuklar.Benim bunları aklımdan geçirmem o ortamda 1 dk. civarı ama bunu düşünmem bile önce kendimi sorgulamama sebep oldu...
Evet son paragraf tamamen sosyal mesaj olacak:).Bizim toplumumuz da küfr öyle bir hal almışki,bazen insanlar birbirlerine selam verirken bile kullanıyorlar,yani bir sıfat gibi hayatın her alanında küfr ediyoruz,sonra da ''ya sadece benmi ediyorum herkes ediyor'' gibisinden altı dolu olmayan bir savunma geliştiriyoruz ve bu durumu sürü psikolojisi ile açıklamaya çalışıyoruz ama kötüden emsal olmayacağı gerçeğini feci halde ıskalıyoruz.Neresinden bakarsanız bakın üzücü bir durum,bayanların ve çocukların yoğun bulunduğu bir ortamda küfr etmek ise affedilecek gibi değil.Ha diyeceksiniz ki ,''çocukları maça götürdüğün için pişman gibisin'' asla değilim hatta tam tersi ne kadar bayan ve çocuk bu tip ortamlara girerse bir süre sonra küfr edenlerin utanacağı inancını taşımaktayım.Çok optimist gördüm kendimi:)...Bu arada maçı Beşiktaş 88-80 kazandı ve o 5 dk. lık bölüm haricinde çok eğlenceli ve sıra dışı bir gün geçirdik.Sevgi ve Saygılar...
YORUMLAR
Hocam bu arada küfr yanlış değil mi.Ek almadan düşme olmaz diye öğretmişlerdi zamanında :)
En çok etkilendiğim nokta da Meteorolojiden buraya gelmen oldu :)teşekkürler..
Eline sağlık çok güzel bir paylaşım..
Bu arada , o çocuklar dünü hep hatırlayacak biliyor musun ? Sadece onlara özel yapılmış bir şeyi bilmem kaç yıl sonra bile anacaklar , imza gibi bir şey işte bu . Kim demiş mutluluğun resmi yapılamaz diye , bal gibi de resim işte . Ellerine sağlık .
Bu arada traper bu hafta havalar nasıl seyredecek acaba :))
elinize sağlık saygılar.......