gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

İSTANBUL'DA CUMARTESİ...

06 Şubat 2012, 13.04
A- A+
        Havaların soğuk olması ve yoğun kar yağışları hepimizi meteoroloji uzmanı yaptı sanırım.Alçak basınç,yüksek basınç,hangi rüzgar gelirse kar yağışı artar,sıcaklık değerleri,v.s. bir süre hepberaber bu konularla ilgilendik.Allah'tan hafta sonu güneş yüzünü biraz gösterdi,havalar ısındı ve attık kendimizi sokaklara.En azından İstanbul'da olay bu şekilde gelişti.Gerçi karların erimesi su birikintilerini yaratsada,yürüdüğümüz zamanlarda atlama yeteneğimizi gösterdik küçük göllerin üzerinden,havayı güzel bulup bir program arayışına girenler arasında ben ve sülalenin belli fertleri de vardık,belli fertleri diyorum,hafta sonu yoğun bir misafir istilası oldu evimize:).Hani her evde olur ya,akrabalar gelir,büyükler bir odaya çekilir,çocuklar hemen yüksek sesle oyunlar oynamaya,küçük kavgalar yapmaya başlar,işte bu bölünmelerde ben çaktırmadan çocukların olduğu odayı tercih ederim,ya da fırsat buldukça onların yanına kaçarım.Cumartesi günü yine böyle bir zaman diliminde saat 13:00 civarı,çocukların odasında,ağzımdan,''hadi çocuklar bırakın oyunu dışarıda hava çok güzel gidiyoruz'' dedim ve doğal olarak çocuklardan ''nereyeeeee'' diye yanıt geldi.3 alternatif sundum onlara,1-Çocuk tiyatrosu,2-Dev akvaryum,3-Basketbol maçı....

       Hikayenin kahramanları,7-14 yaş arasında irili-ufaklı 4 çocuk Basketbol Maçı seçeneğinde hemfikir oldular.İyi bir Beşiktaş taraftarı olarak mümkün olduğunca maçlara gitmeye çalışırım.Futbol maçlarındaki fanatik seyirciler basketbol maçlarında pek olmazlar.Basketbol maçlarında çocuk ve bayanların sayısı daha fazla olduğu için ortam biraz daha nezihtir.Neyse konumuza dönelim,4 çocukla 4-5 saat beraber zaman geçirme riskini göze alan ben programı hemen yaptım,çocuklar sıkı sıkı giyindi,anneleri-babaları tarafından  bana ve çocuklara tembih tembih üstüne düştük yollara.Hava gerçekten çok güzeldi,biraz zamanımızda vardı maça kadar,çocukların baskısıyla önce bir alışveriş merkezine gittik,bu arada yeni nesil alışveriş merkezlerinde büyüyor ve bu durum benim hiç hoşuma gitmiyor,her yeri benden iyi biliyorlar,bu da sinirimi bozmadı değil açıkçası.Oradan çıktık salona geldik saat 16:30 civarında.Aramızda bir bayanla ya da bir çocukla maç ortamına giren arkadaşlar varsa mutlaka bilir,bayanlar ve çocuklar maça ilk defa gidiyorlarsa,içerideki hava onları büyüler...

       Bizim çocuklarda tabiki büyülendiler ortamdan,içlerinden 1 tanesi maç konusunda biraz tecrübeli olduğu için,diğerlerine bilmiş bilmiş anlatıyordu neler olacağını:).Bildiğiniz gibi çocuklar soru sormaya programlanmış,yüksek müzik sesi bazen benim bu soruları duymamı engellesede mümkün olduğunca her sorularını yanıtlamaya çalıştım,skorboard da ki sayıların anlamları,oyuncuların isimleri,nereli oldukları,en iyi oyuncunun kim olduğu ve buna benzer 10 larca soru,bir ara kendimi bir sınavdaymış gibi hissetmedim değil.Bu arada maç Beşiktaş-Karşıyaka maçı,50 civarı Karşıyaka taraftarıda maça gelmiş,güzel müzikler çalıyor,oyuncular ısınıyor,çocuklar mutlu,kısaca harika,büyülü bir ortam.

       Maç başlayınca soruların azalacağını düşünen ben büyük hayal kırıklığı yaşadım,sorular arttıkça bu sefer de kendimi spiker gibi hissetmeye başladım.En zor kısım yapılan her tezahüratın çocuklara anlatılma kısmı oldu benim için.Doğal olarak söylenen marşlara,şarkılara katılım göstermek istediler ve anlamadıkları her bölümde ''ne dediler'',''şimdi hangi marş başladı'',''bizde söyleyelim'' gibi cümlelerle sabrımı test ettiler:) İçimden dualar ediyordum,''inşallah küfrlü tezahürat olmaz'' diye,çünkü biliyorum anlamayacaklar ''ne diyolar'' diye soracaklar.İlk yarı boyunca korktuğum başıma gelmedi ama Karşıyaka taraftarının Kaf kaf kaf sin sin sin kafsin kafsin kaf tezahüratını anlatırken baya sıkıntı yaşadım,çünkü çocuklar herşeyde mantık arıyorlar,tatmin edici cevabı veremediğinde de seni resmen maymun ediyorlar:).Bende bu durumlarda konuyu değiştirerek zaman kazanmaya çalıştım devamlı:)

       Artık tamam kazasız-belasız maçı bitiriyoruz derken son dakikalara doğru korktuğum başıma geldi ve küçük bir grup tarafından ağıza alınmayacak küfrlerle dolu tezahüratlar başladı ve doğal olarak çocuklar aynı anda bana dönerek ''şimdi ne diyorlar'' dedi,14 yaşında olan kıs kıs gülüyordu,o olayı çözmüştü tabi,ama diğerleri,şu anda hayatlarında kötü söz nedir bilmeyen,ya da daha yeni yeni okulda ya da sokak da duyan ama anlamını çözemeyen ve şimdi de benden mantıklı bir cevap arayan ama bu toplumda yetiştiği için ileride bütün sorulara cevap bulacak çocuklar.Benim bunları aklımdan geçirmem o ortamda 1 dk. civarı ama bunu düşünmem bile önce kendimi sorgulamama sebep oldu...

       Evet son paragraf tamamen sosyal mesaj olacak:).Bizim toplumumuz da küfr öyle bir hal almışki,bazen insanlar birbirlerine selam verirken bile kullanıyorlar,yani bir sıfat gibi hayatın her alanında küfr ediyoruz,sonra da ''ya sadece benmi ediyorum herkes ediyor'' gibisinden altı dolu olmayan bir savunma geliştiriyoruz ve bu durumu sürü psikolojisi ile açıklamaya çalışıyoruz ama kötüden emsal olmayacağı gerçeğini feci halde ıskalıyoruz.Neresinden bakarsanız bakın üzücü bir durum,bayanların ve çocukların yoğun bulunduğu bir ortamda küfr etmek ise affedilecek gibi değil.Ha diyeceksiniz ki ,''çocukları maça götürdüğün için pişman gibisin'' asla değilim hatta tam tersi ne kadar bayan ve çocuk bu tip ortamlara girerse bir süre sonra küfr edenlerin utanacağı inancını taşımaktayım.Çok optimist gördüm kendimi:)...Bu arada maçı Beşiktaş 88-80 kazandı ve o 5 dk. lık bölüm haricinde çok eğlenceli ve sıra dışı bir gün geçirdik.Sevgi ve Saygılar...

YORUMLAR

06 Şubat 2012, 18.36
Bende dün  maça gittim.2-0 değilmiydi skor :)
Hocam bu arada küfr yanlış değil mi.Ek almadan düşme olmaz diye öğretmişlerdi zamanında :)


06 Şubat 2012, 18.47
harika bir mesaj.
En çok etkilendiğim nokta da Meteorolojiden buraya gelmen oldu :)teşekkürler..
06 Şubat 2012, 19.34
Artık insanlar küfür ettiklerinin bile farkına varmıyorlar öyle alışmışlar ki normal bir kelimeymiş gibi her ortamda çekinmeden konuşuyorlar. Bayan, çocuk ayrımı bile yapmıyorlar öfkelerini bir türlü bastıramıyorlar küfür ederek deşarj olmaya çalışıyorlar. Biz bayanlar bu yüzden bu tür kalabalık ortamlara girmeye çekiniyoruz. Abime maça götür beni diyorum başımı belaya mı sokacaksın diyor smile Resmismile Resmismile Resmismile Resmismile Resmi 
 Eline sağlık çok güzel bir paylaşım..
06 Şubat 2012, 19.40
    Senin deyiminle -bayan- ,  benim tercihimle kadın seyirci , neyse,  ortak noktamız bizim olduğumuz her yer nezihtir , bu tesbit için tüm kadınlar adına teşekkür edeyim Trapper. Basket maçları ayrıca  izleyici profili bakımından da farklıdır , iyidir . Ben şu eskiden izleyicisiz maç cezasını neden ' kadınlar ve çocuklar ' olarak değiştirdiler onu anlamadım . Biz bir nevi ceza mıyız yani :)) Alın cııyy cııy tezahürat size , kafanızı ütülesinler , bundan büyük ceza olamaz size demek mi bu :)  Kısacası hem ödülüz hem ceza beyler , denge sizde , şirazeyi siz ayarlayın işte :) 
   Bu arada , o çocuklar dünü hep hatırlayacak biliyor musun ? Sadece onlara özel yapılmış bir şeyi bilmem kaç yıl sonra bile anacaklar , imza gibi bir şey işte bu . Kim demiş mutluluğun resmi yapılamaz diye , bal gibi de resim işte . Ellerine sağlık .

  
06 Şubat 2012, 22.47
Ustam tribün piskolojisi diyelim gönül ister ki küfür olmasın kavga olmasın ama yapacak birşey şuan için ülkemizde holiganizmdeki boyutta maalesef ki yok . Bu arada bende koyu bir Fenerbahçe'li olarakdan dünü hatırlatmak istedim :))
07 Şubat 2012, 00.12
Çok önemli bir konuyu yakalamışsınız yine. Evet maalesef sokakta okulda evde her yerde küfür var.Ancak küfrün ana kaynağı evlermiş gibi geliyor bana.Çocuklarımız olduktan sonra ki -Trafikte küfretmeyen erkek yok gibi geliyor bana ve eşimde ne kadar kendini tutsa da küfrediyordu bense çok kızıyordum bu duruma duygularını ifade etmenin başka bir yolu olmalı diyordum haklıda olsan - daha dikkatli davranmaya başladı eşim .Ancak bir gün hatalı sollama yüzünden ciddi bir tehlike yaşadı önümüzdeki araba ,eşimde uzun kornaaa diye bağırdı-))) oğlum bunu duymuş. Sokakta birgün  oyun oynarken ,arkadaşına kızınca uzun kornaaaaa diye bağırdı.)))Keşke buna bir çözüm yolu olsa sanırım ciddi bir kampanya başlatılmalı bu konuda aşı kampanyası gibi mesela...
07 Şubat 2012, 10.15
Ben zaten bu küfür olayını hiç anlamamışımdır.Deniyor ki deşarz yolu .Yahu böle bir deşarz yolu nasıl seçilebilir.İnsan ağzına alırken utanır bee.Haklısınız öyle bir dönemdeyiz ki Besmele çeker gibi küfür kullanan bir toplum içinde yaşıyoruz.Ne bayana nede çocuklara saygı kalmadı artık:((
      Bu arada traper bu hafta havalar nasıl seyredecek acaba :))
      elinize sağlık saygılar.......
07 Şubat 2012, 11.42
Küfür güzeldir ama Gamyun'da kullanılmazsa :)) Bir ara okumuştum, çocuklar ve küfürle ilgili bir anektod aklıma geldi.

3-4 yaşlarındaki çocuk, annesiyle karşıdan karşıya geçecektir ve el eledirler.  Tam karşıya geçecekleri anda, otobüsün teki hızla üstlerine gelir ve anne çocuk kendilerini kaldırıma zor atarlar ve sonra şöyle bir diyalog başlar;
- Horoz bu çocuk
- Ne dedin annecim sen?
- Horoz bu çocuk dedim anne
- O ne demek oğlum, anlamadım ben?
- Babam araba kullanırken birine kızınca "horoz bu çocuk ya" diyor ya anne, aynısı işte, horoz bu çocuk :))
- Hmm, evet :)
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın