Biz Türkler
08 Şubat 2012, 17.44 A- A+
Bu gün aslında bir çok konuda blog yazmayı düşüp, yazarken de kaydetmeyip tüm emeklerimi yitirip en sonunda canla başla bu bloğu yazmayı sanırım başardım yada başarıcam bunu okuduğumuzda net olarak hepimiz de göreceğiz.. :)))
Biz Türk ler evet biz, o müthiş Kurtuluş mücadelesine Dünya nın bile dudak ıssırdığı, söz konusu ülkesi olduğunda canı pahasına gövdesini siper eden bizleri birazda traji komik hallerimizle ele almak istedim...
Ve biz Türklerin olmazsa olmazları;
* Kuyruklarda ön sıraya geçmek için, hep bir bahanemiz vardır. * Her işin, kolay yolunu günlerce düşünüp bulmak bizim için bir buluştur. * Okulda kırık not aldığımızda, hep öğretmen suçludur. * Erkek arkadaşlarımızla buluşamama bahanelerimizde, ilk sırada ''Anennem kızar'' yer alır. * Yenilgiyle sonuçlanan her maçın sonunda, hakemin kulaklarını çınlatmak şarttır. * Her yılbaşında bir bilet alınır, bu kez de çıkmazsa seneye almıycam denir ve bu döngü yıllarca devam eder. * Para üstü alınırken sayılmaz, dışarda yolun ortasında yada kenarında durup aldıkları önce hesap edilir, sonra paraya bakılır daha sonra hesabın doğruluğundan emin olup yola devam edilir. * Karşıdan karşıya geçerken en az iki defa sağa sola bakılır, kesin emin olduktan sonra geçilir. * Karizma bir foto demek, kapalı alanda dahi gözünde güneş gözlüğü ile peynir demektir. * Birşey satın alırken indirim yaptırıp daha ucuzu yokmuydu diyebilmek... pazarlıkta son aşama :))) * İşe geç kalınca, iş yeri ile yol arasında türlü bahaneler üretip bunları oynayıp, patronu görünce çuvallamak. * Hobileriniz sorusunun ilk cevabı, müzik dinlemek olur. * Hepimizin sarhoş olmak için, acıklı bir sebebi vardır. Ve her ayrılık sonrası kafa çekmeden olmaz. Sanırım aklıma gelenler şimdilik bu kadar. Şeyy yani mesaim bitti sağa sola iki kere bakıp eve gitme zamanı :)))
Biz Türk ler evet biz, o müthiş Kurtuluş mücadelesine Dünya nın bile dudak ıssırdığı, söz konusu ülkesi olduğunda canı pahasına gövdesini siper eden bizleri birazda traji komik hallerimizle ele almak istedim...
Ve biz Türklerin olmazsa olmazları;
* Kuyruklarda ön sıraya geçmek için, hep bir bahanemiz vardır. * Her işin, kolay yolunu günlerce düşünüp bulmak bizim için bir buluştur. * Okulda kırık not aldığımızda, hep öğretmen suçludur. * Erkek arkadaşlarımızla buluşamama bahanelerimizde, ilk sırada ''Anennem kızar'' yer alır. * Yenilgiyle sonuçlanan her maçın sonunda, hakemin kulaklarını çınlatmak şarttır. * Her yılbaşında bir bilet alınır, bu kez de çıkmazsa seneye almıycam denir ve bu döngü yıllarca devam eder. * Para üstü alınırken sayılmaz, dışarda yolun ortasında yada kenarında durup aldıkları önce hesap edilir, sonra paraya bakılır daha sonra hesabın doğruluğundan emin olup yola devam edilir. * Karşıdan karşıya geçerken en az iki defa sağa sola bakılır, kesin emin olduktan sonra geçilir. * Karizma bir foto demek, kapalı alanda dahi gözünde güneş gözlüğü ile peynir demektir. * Birşey satın alırken indirim yaptırıp daha ucuzu yokmuydu diyebilmek... pazarlıkta son aşama :))) * İşe geç kalınca, iş yeri ile yol arasında türlü bahaneler üretip bunları oynayıp, patronu görünce çuvallamak. * Hobileriniz sorusunun ilk cevabı, müzik dinlemek olur. * Hepimizin sarhoş olmak için, acıklı bir sebebi vardır. Ve her ayrılık sonrası kafa çekmeden olmaz. Sanırım aklıma gelenler şimdilik bu kadar. Şeyy yani mesaim bitti sağa sola iki kere bakıp eve gitme zamanı :)))
YORUMLAR
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın"
Bencillik genetik mirasımız, göçebe yaşamdan gelen...
Sayın bilgeguness yorumunuzda bir hata olma ihtimali var. O bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın sözünün atasözü olmadığını, aslen yahudi sözü olduğunu savunanlar çok fazla. Zaten düşününce aklı başında hiç bir müslüman bunu kullanmaz, inanca aykırıdır. Yani o söz üzerinde ikiye bölünmüşlük söz konusu. Ben kesin şöyledir ya da böyledir diyemem zaten dil bilimci de değilim. Sadece duyduğumu paylaşmak istedim. Hatta çok daha ayrıntılı araştırma hissi uyandı şahsımda bu sözün kaynağını. Şayet bulabilirsem muhakkak paylaşırım.
Paylaşım hakkındaki düşüncelerimi de belirtmek istiyorum. Bahsi geçen davranış şekilleri( şahsi düşüncemdir ) her türlü millette görülmesi olası davranış şekilleridir. Toplum olarak elbette eksiklerimiz söz konusudur. Ancak bahsi geçenlerden daha ziyade ve bence önemli olan eksikliklerimiz kendimize özgüvenimizin eksik olması, tembelliği alışkanlık haline getirmiş olmamız, kendi öz değerlerimiz kaybetmiş bulunmak, geçmişimizi iyisi ya da kötüsü ile yeterince araştırmamak.
Ama toplumsal olarak ( şahsımda dahil ) hiç bir eksiklik Türk doğmuş olmanın bana vermiş olduğu gurura zerre zarar veremez. Yine bu benim şahsi düşüncemdir.Birçok arkadaşın da aynı fikirde olduğunu düşünmekteyim.
Daha önce bu tür bloglara sert cevaplar yazmış bir kişi olarak bunun sebebini de bir kez daha açıklama ihtiyacı hissediyorum. Bloglardan daha çok yorumlara kızmıştım, fevri davranmıştım. Hiç kimse kusura bakmasın Ata'mdan bana kalan " Ne Mutlu Türk'üm Diyene" sözü kullanılarak, eksikliklerden dolayı Türklerle alay edici yorumlara tahammül edemezdim. Yoksa kalkıpta at gözlüğü takmış bir halde sert yorumlar yazacak kadar cahil değilim. En azından cahil olmadığım inancını taşımaktayım. Ben özellikle Atama saygısızlık yapıldığını düşünmüştüm.
Şunu da ekleyeyim. Ben çok pazarlık ederim, sağa sola harbiden de defalarca bakarım:)
Saygı ve sevgilerimle...
Bazı özellikler gerçekten bazı milletlere yapışmıştır. Misal Almanlar itaatkar ve disiplinlidir(bir nevi köle ruhu da)vardır.
Araplar tembel miskin
Japonlar disiplinli çalışkan
anglo-saksonlar, her taşın altında onları görürsünüz
Yahudiler bencil açgözlü vs vs
Ben en çok amerikan yerlilerini severim ama sevdiğim özellikler nedeniyle yokolmaya mahkum oldular biraz da. Ya eğileceksin ya yokolacaksın.