gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

TAHAMMÜL- II

20 Şubat 2012, 10.23
A- A+

Bir önceki yazımda tahammül ve tahammülsüzlük kavramları üzerinde durmuştum. Yeterince açık olduğunu düşündüğüm halde, yapılan bazı yorumlar, bana “tahammül” kavramının tanımı konusunda hepimizin aynı şeyleri düşünmediğini fark ettirdi. Bu nedenle “tahammül” tanımı üzerinde tartışılmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Ortak bir tanımda buluşamazsak bile, birbirimizin bu kavram hakkında neler düşündüğünü bilmenin, bizi olası çekişmelerden ve yanlış anlaşılmalardan bir ölçüde uzak tutacağı ve ilişkilerimizi olumlu yönde etkileyeceği umudunu taşıyorum.

Yöntem olarak bir önceki yazımda yer alan yorumların altına ekleyerek konuya devam edebilirdim belki. Ancak uzayan yorumlar zincirinin zihnimizi dağıtmaması için yeni bir yazı ile giriş yapmak istedim.

Tahammül; istenmedik durumları hoş görüyle karşılayabilme, dik durabilme, sabırlı ve toleranslı olabilme anlamında kullandığımız bir sözcüktür. Eğer istenmedik bir durumla karşılaştığımızda öfkeleniyor, kontrolümüzü kaybediyor ve bunu istenmedik bir şekilde dışa vuruyorsak tahammüllü olduğumuzu iddia edemeyiz. Haksızlıkla karşılaştığımız, kendimizi istediğimiz şekilde ifade edemediğimiz durumlar, ya da kasten yanlış anlamış gibi davranan kişilerden kendimizi tamamen soyutlamamız mümkün değildir. Özellikle Gamyun gibi, iletişim kurmak ve kendimizi anlatabilmek için sadece yazı olanağının var olduğu ortamlarda yukarıda sözünü edilen güçlüklerle karşılaşma olasılığı daha da fazladır.  O zaman ne olacak? “Es mi geçeceğiz?” Her şeyi olduğu gibi kabullenerek boyun eğecek ve ağzımıza kilit mi vuracağız? Tahammül etmek bu mudur? Elbette hayır. Karşımızdakine hakaret etmeden, saygısızlık yapmadan kendimizi anlatma yoluna gitmek hepimizin hakkıdır. Buradaki ince sınır; saygısızlık yapmadan kendini ifade edebilmek ve hakkını arayabilmektir. Hakaret etmeden konuşabilmek, sabır göstermektir. Tahammül etmek asla susmak ve boyun eğmek anlamını taşımaz. Konuşmak ve kendini ifade etmek en doğal insanlık hakkıdır, ama saygı görmek ve saygı duyulmak da öyle.

Satırlarımı ünlü düşünür Mevlana’nın sözleriyle sonlandırmak istiyorum: Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.

Saygı ve sevgi ile…

YORUMLAR

20 Şubat 2012, 18.49
Tahammül konusundaki sözlerinize katılıyorum ancak,


 Mevlana Celalettin Rumi hz. bu memleketin gördüğü en büyük tasavvuf alimidir. Onu ünlü filozof diye adlandıran ilk kişisinizdir sanırm  çok yadırgadım üzgünüm.
O bir filozof değildir. Felsefe ile ilgiside yoktur. O bir kur'an alimidir ve yazdığı eserlerde kur'an ve islamdan başka hiç bir yoktur eserleri tefsirdir, belirtmek istedim.
20 Şubat 2012, 20.09
Filizz_ Uyarı nız için teşekkür ederim. Yazarken on kere düşünüp bir kere yazmak gerekiyor. Sınırlı  bir zamanda yazdığım için "düşünür" kelimesini akıl edemeyip ilk aklıma gelen sıfatı yazmıştım. Mümkünse düzeltmeye çalışacağım.
21 Şubat 2012, 08.16
Bilakis dikkate alıp düzeltdiğiniz için ve herşeyden önemlisi eleştirimi yapıcı olduğunu anladığınız için ben teşekkür ederim.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın