Yazıya balıklama dalmanızdan durumun vahim olduğu anlaşılıyo :) Canınız sıkılmış sanırm kafanızda karışmış. Sorduğunuz sorulara gelince, herkes gibi bende kendime göre cevap vericem bunu sizin mantığınız kabul eder yada etmez keyfinize kalmış. Gerçi konuyu başkalarına açıp onların yorum yada cevaplarıyla çıkış yolu bulmak ne derece sağlıklı oda tartışılır. Bence insanın kendi doğruları aklı mantığı ne diyorsa odur.
El cevap 1- Prensiplerim ( dostum yanlışa götürüyosa ardından gitmem söz konusu olamaz)
El cevap 2- Elbette gerçek (sonucu ne olursa olsun. dostluk demek kulu kölesi olmak demek değildir. Yanlışa yanlış diyemiycekseniz siz sıfırlanmışsınız demektir.
El cevap 3- Ya beyaz ya siyah diyorsunuz bu soruda ama gri de var unutmayın. Kaybetmeyi göze alamıycak kadar iyi bir dost ise elbetteki kazanmak
El cevap 4- Bi söze bakarım bide sözü söyleyene, diye bir söz vardır bilirsiniz. Kayıtsız şartsız inanılmaz ama bir kaç kişi de aynı şeyi söylüyosa vardır bi bildikleri derim.
Son soruya cevap veremiycem çünkü sizin nasıl bir yol izlediğinizi bilmiyorum onu paylaşmamışsınız.
Ama unutmamak gerekirki karşımızdaki insan hataları olucak. Basit dedikodularla güzel bir dostluğu bitirmek ne kadar akıl karı?
Eğer gercekten size yanlış yaptıysa bile yinede bir şansı hak ediyodur, yanlışta hatada devam ederse zaten sıyrılın o ilişkiden. Bunlar benm düşüncelerim elbette, yinede en doğru karar sizin vereceğinizdir.
Yalansız riyasız güzel dostlara selamlar..
Önce şunu sormalısın kendine gerçekten benim dostum mu ? Daha sonra prensiplerin varsa zaten ona göre kişileri sokarsın hayatına prensiplerinin dışına çıkmadığın için de gerçek olduğunu sanırsın,yanılırsın ve kendinden ödün vermeye başlarsın.Prensiplerle arkadaş kazanırsın fakat dost olmaz. Bir insanı kaybetmek çok kolaydır,kazanmak daha zor (herkesin bildiği bir cümle). Bana göre;
bir insanı bir kere de kaybediyorsan o senin hiç bir şeydir.. Kazanmak için ne olursa olsun,hayatında onun olması için uğraşıyor isen o senin gerçeğindir.Her zaman seninle olacaktır ve yanında sıcak bir dostun samimiyetini bulabilirsin.. Pollyanna nın iç dünyasını okuruz,biliriz,başına ne geldiyse daima mutlu gibi görünüp içinde fırtınalar kopar .. Ya biz insanların iç dünyasını ne kadar iyi biliyoruz ?..
Öncelikle aramıza hoşgeldin diyorum :) Ben fişi cektiğimde herşey biter
dediğin günü iyi hatırlıyorum bunu yapamayan biri
olarak fazlasıyla kıskanmıştım seni artık sende bizdensin :) Aradığın cevaplar aslında sende ama
kararsızsın galiba.Dostum için prensiplerimden onu kaybetmemek adına
vazgeçebilirim ama haksız olduğu bir konuda haklısın deyipte onu yanıltmam,acı
da olsa kendi inandığım doğruyu söylerim onun iyiliği için.İnanmak güvenmek
realde çok çok iyi tanıdığın insanlar için bile acaba dedirten bi durum,bu
ortamda insanı çıkmaza sürüklüyor.Kendinden başkasının düşüncelerine inanma
derim :)
Polyannacılık bana biraz insanın kendini kandırması gibi
geliyor.Olumsuzlukları görmezden gelip hayatın güzellikleriyle mutlu olmak
var olan sorunları çözmüyor ki sadece gözardı ediyor.
:)
Olur, verelim yanıt kendi çapımız içerisinde.
Her ne kadar, "Herkes kendi bildiğini okur aslında." cümlesi içten içten dürtüklese de beni, ricanızı kırmayalım.:)
Parantez içlerindeki soru sadeleştirmesi sınırlarında yanıtlıyorum:
1- Prensiplerim.
-Dostum olabilmiş kişi prensiplerimi de biliyordur.-
2- Gerçek.
-Adı, kabalık, patavatsızlık olsa da...-
3- Kavram çatışması nedeniyle pas geçiyorum soruyu.:)
-Dostluk bana göre bir kazanım değil, birikimdir,i çünkü ve olanaklarım yani prensiplerim dahilindedir ve kazanmaktan söz edemem bu durumda.-
4- İnanmamak.
-Her sorunun gerçek yanıtı sorunun muhatabındadır. 3.,4., 5. vs kişiler sadece "vesaire"dir.
Örnek: "Akım" diye başlayan sözcüğün, kulak zinciri sonunda "Okum" olarak amorflaştığı "Kulaktan kulağa" oyunu. -
Benden bu kadarç
Haydi şimdi kendiniz çıkın işin içinden.:)
YORUMLAR
El cevap 1- Prensiplerim ( dostum yanlışa götürüyosa ardından gitmem söz konusu olamaz)
El cevap 2- Elbette gerçek (sonucu ne olursa olsun. dostluk demek kulu kölesi olmak demek değildir. Yanlışa yanlış diyemiycekseniz siz sıfırlanmışsınız demektir.
El cevap 3- Ya beyaz ya siyah diyorsunuz bu soruda ama gri de var unutmayın. Kaybetmeyi göze alamıycak kadar iyi bir dost ise elbetteki kazanmak
El cevap 4- Bi söze bakarım bide sözü söyleyene, diye bir söz vardır bilirsiniz. Kayıtsız şartsız inanılmaz ama bir kaç kişi de aynı şeyi söylüyosa vardır bi bildikleri derim.
Son soruya cevap veremiycem çünkü sizin nasıl bir yol izlediğinizi bilmiyorum onu paylaşmamışsınız.
Ama unutmamak gerekirki karşımızdaki insan hataları olucak. Basit dedikodularla güzel bir dostluğu bitirmek ne kadar akıl karı?
Eğer gercekten size yanlış yaptıysa bile yinede bir şansı hak ediyodur, yanlışta hatada devam ederse zaten sıyrılın o ilişkiden. Bunlar benm düşüncelerim elbette, yinede en doğru karar sizin vereceğinizdir.
Yalansız riyasız güzel dostlara selamlar..
Öncelikle aramıza hoşgeldin diyorum :) Ben fişi cektiğimde herşey biter dediğin günü iyi hatırlıyorum bunu yapamayan biri olarak fazlasıyla kıskanmıştım seni artık sende bizdensin :) Aradığın cevaplar aslında sende ama kararsızsın galiba.Dostum için prensiplerimden onu kaybetmemek adına vazgeçebilirim ama haksız olduğu bir konuda haklısın deyipte onu yanıltmam,acı da olsa kendi inandığım doğruyu söylerim onun iyiliği için.İnanmak güvenmek realde çok çok iyi tanıdığın insanlar için bile acaba dedirten bi durum,bu ortamda insanı çıkmaza sürüklüyor.Kendinden başkasının düşüncelerine inanma derim :)
Polyannacılık bana biraz insanın kendini kandırması gibi geliyor.Olumsuzlukları görmezden gelip hayatın güzellikleriyle mutlu olmak var olan sorunları çözmüyor ki sadece gözardı ediyor.
Olur, verelim yanıt kendi çapımız içerisinde.
Her ne kadar, "Herkes kendi bildiğini okur aslında." cümlesi içten içten dürtüklese de beni, ricanızı kırmayalım.:)
Parantez içlerindeki soru sadeleştirmesi sınırlarında yanıtlıyorum:
1- Prensiplerim.
-Dostum olabilmiş kişi prensiplerimi de biliyordur.-
2- Gerçek.
-Adı, kabalık, patavatsızlık olsa da...-
3- Kavram çatışması nedeniyle pas geçiyorum soruyu.:)
-Dostluk bana göre bir kazanım değil, birikimdir,i çünkü ve olanaklarım yani prensiplerim dahilindedir ve kazanmaktan söz edemem bu durumda.-
4- İnanmamak.
-Her sorunun gerçek yanıtı sorunun muhatabındadır. 3.,4., 5. vs kişiler sadece "vesaire"dir.
Örnek: "Akım" diye başlayan sözcüğün, kulak zinciri sonunda "Okum" olarak amorflaştığı "Kulaktan kulağa" oyunu. -
Benden bu kadarç
Haydi şimdi kendiniz çıkın işin içinden.:)