Şimdi sen benim yorumumu baz alırsın, neden diktin bloğumun dibine yorumunu dersin :) Çünkü bu bir gereksinim.Gereksinim ki yorumlara açtın bloğunu.
Bana kızacaklar biliyorum. Fakat çok merak ediyorum.8 yaşındaki evladının eline cep telefonu verenler, yine cep telefonunu ihtiyaç dışında uzun uzun bedava kampanya tüketmek için kullananlar zararlı radyasyonları ve ilerdeki etkilerini düşünmezken, bunları anlamaları için illa gözlerinin önüne devasa bir baz istasyonumu dikmek gerekiyor.
Kolestrolü destekleyen gıdalar üstünde bile hala uzmanların fikir ayrılığına düştüğü günümüzde; hemfikir olunan bir konu da,pasif kalan sivil toplum örgütlerine en büyük eleştirim.Sonrasın da ise cep telefonunu bilinçsiz kullanan hatta kalbinin üzerinde taşıyan, ben onlara; '' çevreye duyarlı, doğaya dönüşen, kendi kendini yok eden fedakar insanlar ''diyorum, bu fedakar insanlara nüfus yoğunluğuna karşı verdikleri kişisel destek ve yaptıkları fedakarlıktan dolayı teşekkür ediyorum!!!Benim gibi duyarsızlara tavsiyem ise;arka cebinizde hakettiği yerde taşıyın telefonunuzu.Merak etmeyin sizi arayanları aşağılamış olmazsınız:) Telefonum orda iken arandığımda sesini duyamam diyorsanız, titreşime alın, her arandığınızda bedava masaj kazanıyorsunuz.:))
Hepimiz elimizde birer baz istasyonu taşırken, apartmanın tepesine dikilmiş baz istasyonu açıkcası benin için ilk sırayı almıyor.
Ellerinize sağlık güzel konu.
Sanki herkes çok önemli iş adamı gibi ülkemizde birden fazla cep telefonu taşımakta.
Çoluk çocuk , genci yaşlısı cep telefonu kullanmakta.
Askeriye başta olmak üzere , çoğu özel kurum ve şirketlerde mesai saati cep telefonu kullanma yasağı başladı. Belki işe yarar kullanımı mesai saatleri dışındada azalır.
Ben özgürlüğümün alındığını düşünüyorum. o nedenle sadece şehir dışına çıktığım da kullanıyorum cep telefonunu.
Zaten ya evde yada işte oluyorum. Arkadaşlarımla dışarı çıktığımdada telefonlarını sessize almalarını ve mümkünse görüşme ve msj çekmemelerini istiyorum. Sizde deneyin gerçekten çok keyifli zaman geçiriliyor.
Cep telefonu , bilgisayar , tv esiri olmayın. Bir defa dünyaya geliyoruz çocukluk okul hayatı iş hayatı zaten hayatımızın büyük bir bölümünü elimizden alıyor. yaşlılık da hastalıklar vb..
Hayatınızı doya doya yaşayın....
Beymen, kesinlikle katılıyorum... vahşi dengeyi en korkunç yaratık olan insanlar bozdu..! çernobil, baz istasyonları, hormonlu ve gdo lu gıdalar, radyasyon vb. :) ne yazıık, dometesin tadını unuttuk, artık kanser olan hastaya şaşırmıyoruz, telefon yada bilgisayardaki radyasyon bizi ürkütmüyor, niye ürkütsünki tek bizdemi..çöpe atınca yansa bitse kül olsa :) Önce zehir, sonrada panzehiri yaparlar :) virüs ve antivürüsü yapanların aynı kişi olduğu gibi..artık o kadar yerleşmişki bu ve bunun gibi sorunlar değiştiremiyorsak, başetmeyi öğrenmeliyiz.. ;)
İzmir'de kardeşimin evindeyim.
Sabaha karşı bir saat; 03:00 ve uyuyorum. Birden acayip bir gürültüyle sıçradım!
Kardeşim çıktı odasından ve benim afallamış halime gülerek "Korkma, o ses tencerelere vurma sesi." !..
Tabii canım neden korkayım?(!) Sonuçta insanlar gecenin kör vaktinde ellerine sazlarını(!) kapmışlar, orkestralarını oluşturmuşlar, kepçeleri ekleştiriyorlar tencerelerine!
Ve bu o kadar doğal bir durum ki(!) ibişlik bende ondan afallıyorum.:)))
Bizimki de fırladı dışarı başka bir açıklama yapmadan. Tabii ki tenceresiyle, kepçesiyle.:)
Meğer mahallenin orta yerine baz istasyonu kurmaya debelenen, günün değişik saatlerinde geldiklerinde hemen püskürtülen elemanlar, "Bunlar uyuyorlardır, operasyonu gece yapalım abicim." diye iki üç defadır gece çıkarması yapıyorlarmış azimle.:)
Kendini Gönüllü Nöbetçi Baz İstasyonu Karşıtı tayin eden, pusuya yatmış bir mahalleli bunları gördüğü anda kepçeyi tava tencere Allah ne verdiyse artık, karşı saldırıyı başlatıma işareti veriyormuş.:)
Haberleşme bu şekilde.:) Anında da organize oluyorlarmış.:)
Zavallı elemanlar. Keşke çıkıp baksaydım, suratlarını görseydim ama ben bende değildim ki henüz.:)
beymen33, o kadar güzel ve doğru yorum yapmış ki katılmamak mümkün değil.
Hemen her şeyde öyle değil miyiz zaten?
Burnumuzun ucundakini görmezden geliriz ama uzaktakinde ortalığı ayağa kaldırırız...
Paylaşımiçin teşekkürler.
Eleştirmek için kullanmamak lazım.Evinde diz üstü bilgisayarını açıp,wireless ağının yardımıyla bunları bizimle paylaştın.Radyonu açıp,telefonla mesajlaş üzerine kumandayla tv kanalını değiştirdin mi tamamdır.
Binlerce frekans geçerken bedeninden popülizm etkisiyle sadece bu yazılırsa ben yok arkadaş derim.
önemi önemsizliğine siz karar verin
cep telefonu olmaz ise çıldırırsınız:)
ee onunla görüşmek konuşmak için ne lazım BAZ İSTASYONU katlanıcaksınız
yoksa cep telefonuna ne gerek ev telefonu varken :)
YORUMLAR
Şimdi sen benim yorumumu baz alırsın, neden diktin bloğumun dibine yorumunu dersin :) Çünkü bu bir gereksinim.Gereksinim ki yorumlara açtın bloğunu.
Bana kızacaklar biliyorum. Fakat çok merak ediyorum.8 yaşındaki evladının eline cep telefonu verenler, yine cep telefonunu ihtiyaç dışında uzun uzun bedava kampanya tüketmek için kullananlar zararlı radyasyonları ve ilerdeki etkilerini düşünmezken, bunları anlamaları için illa gözlerinin önüne devasa bir baz istasyonumu dikmek gerekiyor.
Kolestrolü destekleyen gıdalar üstünde bile hala uzmanların fikir ayrılığına düştüğü günümüzde; hemfikir olunan bir konu da,pasif kalan sivil toplum örgütlerine en büyük eleştirim.Sonrasın da ise cep telefonunu bilinçsiz kullanan hatta kalbinin üzerinde taşıyan, ben onlara; '' çevreye duyarlı, doğaya dönüşen, kendi kendini yok eden fedakar insanlar ''diyorum, bu fedakar insanlara nüfus yoğunluğuna karşı verdikleri kişisel destek ve yaptıkları fedakarlıktan dolayı teşekkür ediyorum!!!Benim gibi duyarsızlara tavsiyem ise;arka cebinizde hakettiği yerde taşıyın telefonunuzu.Merak etmeyin sizi arayanları aşağılamış olmazsınız:) Telefonum orda iken arandığımda sesini duyamam diyorsanız, titreşime alın, her arandığınızda bedava masaj kazanıyorsunuz.:))
Hepimiz elimizde birer baz istasyonu taşırken, apartmanın tepesine dikilmiş baz istasyonu açıkcası benin için ilk sırayı almıyor.
Ellerinize sağlık güzel konu.
Sanki herkes çok önemli iş adamı gibi ülkemizde birden fazla cep telefonu taşımakta.
Çoluk çocuk , genci yaşlısı cep telefonu kullanmakta.
Askeriye başta olmak üzere , çoğu özel kurum ve şirketlerde mesai saati cep telefonu kullanma yasağı başladı. Belki işe yarar kullanımı mesai saatleri dışındada azalır.
Ben özgürlüğümün alındığını düşünüyorum. o nedenle sadece şehir dışına çıktığım da kullanıyorum cep telefonunu.
Zaten ya evde yada işte oluyorum. Arkadaşlarımla dışarı çıktığımdada telefonlarını sessize almalarını ve mümkünse görüşme ve msj çekmemelerini istiyorum. Sizde deneyin gerçekten çok keyifli zaman geçiriliyor.
Cep telefonu , bilgisayar , tv esiri olmayın. Bir defa dünyaya geliyoruz çocukluk okul hayatı iş hayatı zaten hayatımızın büyük bir bölümünü elimizden alıyor. yaşlılık da hastalıklar vb..
Hayatınızı doya doya yaşayın....
Sabaha karşı bir saat; 03:00 ve uyuyorum. Birden acayip bir gürültüyle sıçradım!
Kardeşim çıktı odasından ve benim afallamış halime gülerek "Korkma, o ses tencerelere vurma sesi." !..
Tabii canım neden korkayım?(!) Sonuçta insanlar gecenin kör vaktinde ellerine sazlarını(!) kapmışlar, orkestralarını oluşturmuşlar, kepçeleri ekleştiriyorlar tencerelerine!
Ve bu o kadar doğal bir durum ki(!) ibişlik bende ondan afallıyorum.:)))
Bizimki de fırladı dışarı başka bir açıklama yapmadan. Tabii ki tenceresiyle, kepçesiyle.:)
Meğer mahallenin orta yerine baz istasyonu kurmaya debelenen, günün değişik saatlerinde geldiklerinde hemen püskürtülen elemanlar, "Bunlar uyuyorlardır, operasyonu gece yapalım abicim." diye iki üç defadır gece çıkarması yapıyorlarmış azimle.:)
Kendini Gönüllü Nöbetçi Baz İstasyonu Karşıtı tayin eden, pusuya yatmış bir mahalleli bunları gördüğü anda kepçeyi tava tencere Allah ne verdiyse artık, karşı saldırıyı başlatıma işareti veriyormuş.:)
Haberleşme bu şekilde.:) Anında da organize oluyorlarmış.:)
Zavallı elemanlar. Keşke çıkıp baksaydım, suratlarını görseydim ama ben bende değildim ki henüz.:)
beymen33, o kadar güzel ve doğru yorum yapmış ki katılmamak mümkün değil.
Hemen her şeyde öyle değil miyiz zaten?
Burnumuzun ucundakini görmezden geliriz ama uzaktakinde ortalığı ayağa kaldırırız...
Paylaşımiçin teşekkürler.
Binlerce frekans geçerken bedeninden popülizm etkisiyle sadece bu yazılırsa ben yok arkadaş derim.
önemi önemsizliğine siz karar verin
cep telefonu olmaz ise çıldırırsınız:)
ee onunla görüşmek konuşmak için ne lazım BAZ İSTASYONU katlanıcaksınız
yoksa cep telefonuna ne gerek ev telefonu varken :)