gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

İZLEYİCİLER

21 Mart 2012, 15.42
A- A+
    Bir adam vardı uzakta, pencereden görebildiği. Kısa boylu ve şişman, yaşlıydı da, belki bıyıklıydı ama seçemiyordu o kadarını, çok uzaktı. Koru ağaçlarına doğru ne yapıyordu bu adam? Biraz çevresine bakındığını gördü adamın, bir şeyler gizlemek ister  halde çevresini kolaçan edişini. Ne gizleyebilirdi ki kocaman, perdesiz pencereleri olan bir binaya karşı kabak gibi ortadayken. Adam işiyordu  küçük tepenin üzerinde. Yüzü yapraksız koru ağaçlarına dönük arkasına aldığı insan dolu binanın önünde. Kimse görmüş müydü ondan başka işeyen adamı? Bilemezdi.Bir sürü pencere bir sürü insan. Adam işemeyi bitirmiş kabahtli bir çocuk gibi yerlere baktı. Başı önünde kaldırımda yürüdü yürüdü araba markalarına baka baka. Gülümsedi işeyen adama, ardı ardına, yüzü pencereye dönük uykulu gözlerle.
    Nasılda uykulu bir hali vardı kadının.Kolu pencere pervazında başı kolunun üstünde, dışarıda ne izliyordu böyle? Üstelik gülüyordu. Deli miydi acaba? Asla bilemeyecekti baktığı yerden. Kalkıp kadının olduğu yere gitse, baksa pencereden, yakalayamayacağını bile bile o anı. Bir sürü evrak bir sürü iş vardı bilgisayarının başında yapması gereken. Anlatması gereken onca şey vardı insanlara. Boşverdi ve  gördüğünü, baktığı yerden tanımlamakla yetindi.
    Acaba oyun var mıydı içinde? Oyunsuz tadı çıkar mıydı hiç bilgisayarın? Ne oynuyordu ki? Annesinin elini bıraktı kafasını uzattı içeriye sanki görebilecekmiş gibi.Adamın tıraşlı yüzünden başka bir şey görünmüyordu. Sıkıcı geldi ve koridorda koşmaya başladı bağıra çağıra kimseyi kıçına takmadan. Hala bir çocuktu ve bunu yapmaya hak buluyordu kendinde, kendisini kıskanarak izleyen kızgın gözlerin varlığından bi haber. Ne deli derlerdi ne  bir şey. O kadar özgürdü ki kimseyi umursamadığı için ve mutluydu galiba .Galiba, çünkü bunu asla gerçekten bilemezdik. Sadece tanımlardık bildiğimiz kelimelerle.

çalıntıdır

kişilerinden birinden  çaldığı bu hikayeyi bilge şöyle yorumlar:

Ne kadar doğal oynarsanız o kadar rahat izlerler. izlendiğini bilen  biri asla rahat değildir. o zaman ne yapalım? umumi tuvaletleri kullanalım ve sifonu çekelim


YORUMLAR

22 Mart 2012, 10.53
:))))
Allah senin iyiliğini versin bilgeguness.:)
Sabah sabah patlattırdın kahkahamı yine.
Yine diyorum, çünkü senin -gerek blog, gerek yorum olsun- yazdığın her şey beni neşelendirmeye yetiyor.
Birçok insanın "Deli" diyebileceği kadar doğal ve rahatsın.-Şahane birşey bunu başarabilmek, yanlış anlaşılmasın aman!"
Ve böyle çok çok iyisin.
Çok yaşa sen.

Yahu! Okumaya başlamışım akıllı uslu sakin. Yazı,sanki peşinden bir polisiye öykü falan gelecekmiş gibi hafiften bir merak hisssi verirken ve içten içten "Bu sakin, uslu satırlar Bilge'nin pek tarzı değil ama dur bakalım..." derken aniden, hiç ummadığım şekilde geldi darbe:
"Adam işiyordu" !!:)))))))

"İşeyen adam"ın böyle bir finale bağlanması da güzeldi.
Aklına ve ellerine sağlık.
Teşekkürler
22 Mart 2012, 11.39
Altın Ahududuluk bir yazı olmuş.Gözüme sağlık bir çırpıda okudum;)


22 Mart 2012, 11.39
güzel ve manalı bir hikaya bence emeğie sağlık
22 Mart 2012, 12.58
hahahahahaha , aklıma bu tip gördüğüm manzaralar geldi izleyici yaptın hepimizi :)))
bilge , ben de senin bu rahatlığını doğallını ve aklını seviyorum , bütün s'lerinle hep yaz sen :))
22 Mart 2012, 14.16
:))çok beğendim gülerek okudum,'' çalıntıdır'' çok içten ve doğalsınız hakkaten. İnsan içinden geldiği gibi davranmalı değil mi? buna en iyi örneklerden biri sizsiniz, elinize sağlık..
22 Mart 2012, 15.30
Tövbe tövbeee :)  işin gücün :))
23 Mart 2012, 18.26
Ya bir tek ben mi anlayamadım:) İşeyen adam, kadın, çığlıkla koridor. Kafam karıştı benim yeminle. Biri bana açıklasın yaa:)
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın