gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

BENİM SUÇUM MU?

27 Mart 2012, 02.53
A- A+
  "Biraz romantik ol" diyorlar. "Böyle robot  robot yaşanmaz ki?" Denemedim mi? 
    Oturdum kumsalda duygulanayım diye, içim durgun deniz hırçın çatıştılar bir süre. Sonra köpekbalıklarını düşündüm. Aslında sadece bir tane düşündüm. Şimdi çıksa denizden ölmek üzere karaya vursa, dedim. Ben istemedim ki düşünmeyi, öyle birden geldi aklıma .
    Ormandayım, bir bahar havası, kuşlar cıvıl cıvıl, bir göl var yakında, dışarda kelebekler içimde kelebekler uzandım sırt üstü, gökyüzü berrak, koyunlar geçiyor rüzgarın ardı sıra baktığım yerden . Kulağımda Vivaldi elimde küçük mavi bahar çiçeği. Birden bir ayı çıksa n'apardım? Bir ayı çıksaydı ne kadar romantik olunabilirdi onca romantik şey içinde. Valla ben istemedim düşünmeyi. Öyle geliverdi aklıma birden.
     İnceden yağmur yağar ben sokak aralarında, evlerde ışıklar, hikayeler. Beyaz ışıklı evler sarı ışıklı evler ve karanlık pencereler .Ben yolda, kaldırım çizgileriyle oynaşa oynaşa hikaye çalarım evlerden. Bir adam şarkı söyler yukardan bir yerden, üflediği sigara dumanı  kaybolur yağan notaların içinde tam elime düştüklerinde minik su damlacıkları olurlar. Ben pencerelerdeki hikayeleri okurum, derken kaldırım çizgileri de kaybolur şımaran yağmurdan. Ya hasta olursam? Ben istermiydim geliversin aklıma diye. Gök de gürledi hafiften. Gökyüzü tepeme düşmezdi ama ya yıldırım düşerse.. Gök gürlerken romantik olunmaz ki.
      Ben romantik olamadım hiç. El ele yürüyen sevgililere "ayyy ne tatlı" diyemedim. Hatta "ne salak şeyler " demişliğim de vardır duruma göre. Bundandır kızmaları bana tanıdıkların. Birileri kavuşmuş birileri ayrılmış banane bunlardan. İnsanlar duygusal filmlerde ağlarken ben onları izleyip gülüyormuşum. 
     Kınıyorlar beni bu yüzden. Üzülmüyorum pek.



Vivaldi - mevsimler

YORUMLAR

27 Mart 2012, 13.42
Le Petit Guness .Antoine de Saint-Exupery
bilgeguness ' in gözünden ...
Çok çok beğendim dicem , aksisin ya nesini diye soracaksın . Bilmiyorum ! Belki de , hikayeler çalmanı  evlerden , hikayeler derlemeyi sevdiğimden beğenmişimdir . 
27 Mart 2012, 13.44
Bunun bilinç altında ki karşılığı bir şey oluyor.Ama onu buraya yazmıyacam.Bloga kendini 
yazmışsın,yazarsam bloga değilde sana yorum yapmış olurum.
27 Mart 2012, 14.57
Sanırım hiç ayaklarınızı yerden kesecek birine denk gelmediniz bilge, bu sebeple böyle düşünüyor ve bu satırları paylaşıyor olmayasınız sakın? Peki, ya böyle biri çıkarsa ve sizi el ele görürsek ne demeli:)
27 Mart 2012, 15.05
seninle olmak çok sıkıcı olmalı sanırım
27 Mart 2012, 15.19

:-) Tebessüm ettirdin Bilge...Bu aralar, harika blogların ardı arkası kesilmiyor. Daha henüz ısınamadım, bu yüzdendir ki, çoğu bloga özür dileyerek yorum yapamadığımı belirtmek isterim.Sadece nedeni budur...Bazı şeyler, dile getirilmez ama hissedilir...Ama tüm blogları okumaya başladım...

Şimdi gelelim, yazına...Akıcı ve kendiyle bile dalga geçen uslubun beni çok eğlendiriyor..Çok yaşa ve çok yaz :-)

Yazıda ki duyguya geldi sıra; Bilge'ciğim, yazıdaki 'esas kişiliğe' 3-5 lafım var. Bırak Marmara'da, Büyük Okyanus ta bile köpek balığının, hele hele de ölmekte olan bir köpek balığının ,karaya vurmaolasılığının yüzdesi; Belgrad ormanlarını da bırak, tropikal ormanda, hele hele de 'koyunların' olduğu, mavi kelebeklerin uçuştuğu bölgede, bir 'ayının' çıkıp, etleri lezzetli koyun sürüsünü yemek şansına nail olmuşken, kişiyi yeme olasılık yüzdesini ; aynı ben gibi, hane ışıklarından , hikayeler çıkartırken, doğal süreci yaşayan, yıldırımın, kişinin tepesine düşüp, onu küle çevirme olasılık yüzdesini ve bütün bu olasılıkların altında, prangalarla yaşanan bir hayatın, (zira duygudan,sevgiden uzak bir yaşam, ölümdür) ona getireceği MUTLULUK-MUTSUZLUK terazisini iyice düşünmesini öneririm...Zira ;yaşanılan tek bir hayat vardır...Bir ikincisi yok...Korkular içinde yaşanılan hayat; yaşanmış hayat değil, sona ulaşmak için, geçirilen bir vakittir sadece...

Sevgilerim sana ve sevgiyi hak eden tüm insanlara...

27 Mart 2012, 15.43
Romantik olamam demişsiniz ama aslında ne güzel de yazmışsınız, denizde köpek balığından önceki haller, ormanda ayı çıkmasından önceki ve o sokakta yürürken, yıldırım düşersesinden önceki,  her pencereden bir hikaye okumanız bana oldukça şiirsel bir tat verdi.. Hiç demeyin ve hatta gülmeyinde:) Bence siz bunları düşünüyorsunuz.. Çok beğendim.
27 Mart 2012, 15.48
  Sevgili bilgegunesss yazılarınız daima keyif veriyor bana.Hatta bir çoğunda kendimi buluyorum.Sizi okumayı seviyorum.Ellerinize sağlık.....
27 Mart 2012, 16.35
  Keyıfle ve yer yer tebessüm ederek okudum.  Benimde buna  benzer  düşüncelerım oluyor zaman zaman. Mesela bir yaz günü  deniz hayali kuruyordum  balkonda uzandım gökyüzüne bakarken   aşagıda bı denız oldugunu hayal ettim  sonra ılık bir rüzgar yüzüme vuruyordu, derken bır traktör sesi aman allahım!!!      (arkadaşıma bagırıyorum kahkaha atarak)  --- Serpil koşşşşş denize traktör  düştü:)))     Bir defasında da  bir orman hayali kurdum şelalenın sesi bır yandan kuşların cıvıltısı bır yandan   öylece uyuyup kalsam. Ama benım uykum derindir ya uyuyup kalırsam ya  gece olursa ya kötü nıyetli  bi insan çıkarsa karşıma .... Kalk kızım kalk git evınde uyu hem orada  karıncalar  börtü böcek falan girer içine:) diyorum ve hayallerde bıle  romantık olamıyorum:)
27 Mart 2012, 17.19
 içindeki  şeytani düşünceleri  öldür  romantık  olursun  dicem  ama malesef  istemekle  romantık olunmaz. ancak ve  ancak  içten  yürekten  gelen bir  duygudur  romantık lıkyazınız gülümsetti  tşklr:)) 
27 Mart 2012, 17.22
Bilgecim buna psikolojide aşırı kaygılı olmak deniyor 
O kadar endişeliyiz ki iyi olan her şeyin arasına bir kötüyü koymayı başarıp içinde bulunduğumuz güzel durumları mahvetmeyi biliyoruz.
Endişeye gerek yok 


27 Mart 2012, 19.31
Bence de üzülmenize hiç gerek yok, kaldı ki bunlar sizin duygularınız ve sahip çıkıp yazmanız da ayrıca takdire şayan :) Anlayamadığım ya da takıldığım tek şey bu yazınızın başlığı, suç bunun neresinde onu çıkaramadım ;) Sağlıkla ve sağlıklı kalın :)
27 Mart 2012, 20.40
bilge ve güneş:))bu karamsar düşünceler nickine bile hiç uymuyor.içinde biyerlerde romantizim mutlaka var ama korkuların daha büyük..önce onları yenmelisin.seninki romantik olamama durumu değil,korku tüneli gibi bir yaşam:))korkularını yok edersen hayatın ne kadar güzel olduğunu göreceksin.işte o zaman istemesende zaman zaman duygusallığı romantizmi yaşıyacaksın.sevgi ve aşkın güzelliğini tadman ve elele tutuşan salaklar zincirine katılman dileğiyle:))
28 Mart 2012, 00.04
Yaşasın, intikam vakti. Ne zamandır bekliyordum bu anı. Nasıl denmişti zamanında bana, hatırliyim bi.... Hah hatırladım. Şimdi sıra ben de :)

Her zaman demişimdir yazarın blog yazarlığı yönü, romantik aksi üye olma yönünden daha iyi. Zat-ı muhteremi günahım kadar sevmem (Bu cümle usulen yazıldı, olumlu ya da olumsuz bir düşüncem yoktur). İşte bundan da yazarın ne derece başarılı olduğu anlaşılıyor blog yazma konusunda. Naçizane görüşüm bazıları sadece blog yazmalı, hiç romantik olmaya uğraşmamalı.
28 Mart 2012, 01.06
Ben de böyleyim ki bilgecim  balık gelecek diye denizden ürkerim :) duygusuz ya da suçlu değiliz aslında sadece farklıyız , herkesin beğendiğini beğenmiyor herkesin güldüğüne gülmüyoruz hepsi bu :) yaz bilgeeee yaz 1 s 2 s farketmez sen yaz biz takipteyiz :))
28 Mart 2012, 13.46
 Çok çok sevdim yazını yine. Kısacık bir yazıda ne çok şey anlatmışsın.

Senin suçun falan yok.
Çünkü, herkesin, hepimizin içinde kış uykusuna yatmış, romantizmin sıcağını hissettiğinde uyanıp saldırmaya, böğürmeye hazır bir ayı yatıyor.:)

Kimimiz Pollyanna'cılığa sığınıp oyun oynayarak geçiştirmeye çalışıyor,
kimimiz "Boşveeerr" silahıyla ayıyı etkisizleştirmeye debeleniyor,
kimimiz de açık açık, hiç bir şeyi umursamadan, her şeyi göze alarak ayıyla dalaşıyor; düz, net, yalın. Senin gibi...
Ve sen böyle çok iyisin. Senden çok az kaldı.

Teşekkürler
Sevgiler
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın