gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

BİLGESEL ANILARDAN SEÇME BİLGESEL AFORİZMALARLA TATLANDIRILMIŞ BİLGESEL ERDEMLER ÜZERİNE BİR BLOG

02 Nisan 2012, 16.50
A- A+
Basit olaylardan, dialoglardan çıkarılabilecek bir sürü derin düşünce vardır.


"iyi de bilge sen bana hep kötü sözler söylüyorsun ben kırılıyorum bu yüzden"

yanlış. senin kırılman, benim söylediklerimden değil kırılmayı seçtin diyedir. Kırılma eyleminin sorumlusu olarak beni görmen kendine ve seçimlerine toz konduramamandandır. Halbuki kırılgan yapının farkına varıp değiştirsen hiç bir sorun kalmayacak. beş spatifilyumunuzdan üç tane kalmış ve bir tanesi ölmek üzereyse kaktüs beslemeye başlayın ve erdemli olun.

"bilge ben seni seviyorum sen beni neden sevmiyorsun?"

Evet. duygularımız bazen bizim dışımızda gelişir. Bir kedi düşün, sevdiğin bir kedi asla tam anlamıyla seni sevemez Bu eğer yırtıcı bir kediyse olay değişir, seni sevecektir büyük bir ihtimalle öğle yemeğinde. Dünya bir öküzün boynuzundadır derler neden olmasın? senin çevrende döndüğünü yadırgamıyorsun da bunu mu yadırgıyorsun  Erdemli olalım ve hayvanları sevelim onlar bizi sevmese bile. ayrıca benim bir kedi olduğumu düşünerek gaflete düşme.


"o saçı istiyorsunuz ama o saç size gitmez"

Sevgili kuaför insanı kabul ediyorum, seçim hatalıydı ama saç seçimi değil bana seçme hakkı tanımayan bir kuaför seçimi. Bana giden saçı uygularsan adriana lima mı olacağım? hayır. O zaman seçmekten doğan hakkımın hazzını yaşamak istiyorum. Erdemli ol ve fön çekereken insanların cilt alerjilerinin olabileceğini düşünüp fönü yüzlerine tutma.



"babanın damarı var sende de"

Doğru olabilir olmaması kötü olurdu zaten bi düşün bunu anne. genlerimden dolayı beni yargılamamalısın. Eğer bunu yaparsan yarım aklımın sorumlusu olarak kendini görürsün,büyük bir ihtimalle bu yazıları okuyamayacak ama sık sık işitsel olarak duyacak sevgili anne.Yani neymiş senin yüzünden. Işık içimizde yeterince uyursak onu bulacağız.


"sana "bu" dedim diye küstün bana ne var ki bu sözde?"

Ne yok ki!! ne yok ki!!!  İnsanlara "bu" denmez. ben insan olduğuma göre bana "bu" diyemezsin. Şimdi sen diceksin "sen bana öküz derken iyi ama", O başka. Neden başka? la fontane nin  hayvanları kişileştirmesi gibi benimki de insanlarda hayvansal özellikler bulup insanları hayvanlaştırma'dır. Aslında bunu yapan ben değilim sensin. Ben sadece benzerlikleri yakalıyorum. Ama bana "bu" diyebilmen için benim ölmüş olmam lazım.
Türkçe böyle yanlış söylemleri kabul etmez.hele ben hiç etmem. Erdemli olalım Her gün bir yeni kelimeyi anlamlarıyla öğrenelim.


"bilge niye böylesin sen"

Sen neden "şöyle" isen ben de bu sebeple "böyle" yim.hatta bazen ben "şöyle, böyle" iken sen asla "böyle" olmuyorsun. Aynaya bak, büyük bir ihtimalle göreceksin ki, saçın dağılmış, şaftın kaymış


"bilge bayılıyorum sana"

büyük bir ihtimalle bana benziyorsun ve bayıldığın da büyük bir ihtimalle kendinsin. Mutluluk, kendi benzerlerini bulduğunda gelir seni bulur. Sıkıldığını farkettiğinde ise kaçacak yer arar.Işık içimizde, erdemli olun ve bukalemun besleyin ama çok fazla yaklaşmayın

"Işığına da sana da bi çekgit ya"

Deme öyle deme öyle. Bir güneş ile var oluyorsa bir galaksi ve bir kara delik ile yok oluyorsa ışığı bul, ona yönel bilgi ışıkta saklı.Be mübarek! lost bile ışığa dayadı koca senaryoyu  kızdık ama vardı elbet bir bildiği de dedik. ne diyordum? ha evet,yine de fazladan lamba yakma, ay var, güneş var... ampül e ne hacet. erdemli olun daima doğal
enerji kullanın.

"çok çirkinim ya"

unutma ki bizi var eden farklılıklarımızın çoğu karanlıkta kaybolur. şayet borazan gibi bir sesiniz yoksa. üzülme, ona da çözüm var bir bardağa yumurta sarısı, süt , bal kimyon koy karıştır sonra çöpe dök. göreceksin ki herşey düzelmiş. mide bulantın nedeniyle sesin önemini kaybedecek, bir sorun olmaktan çıkacak.erdemli ol ve "dış görünüş önemli değildir" diyenlere kafa göz dal, en yakın zamanda  bir estetik cerraha görün, ışıklı ortamlardan da uzak dur


"nerdesin bilge aradığımda sana ulaşamıyorum asla"

Demekki ulaşılmamayı seçiyorum en kötü ihtimalle öldüm. iki durumda da bana ulaşmaya çalışma gayretinin sonuçsuz kalması sebebiyle bana yönelttiğin sitem çok ..çok.. nasıl desem? "saçma" Bazen yaptığımız keke kattığımız meyveler dibe çöker. Meyvelerinizi unlayıp karıştırın sorun çözülecektir bu eylemi yaparken erdemli olmanıza gerek yoktur. burnunuzu karıştırmamanız kafidir


"neden bize katılmıyorsun bilge"

isterdim çok isterdim. ama kafamın içinde değişen bir şeyler var duruduramıyorum.ya onu durdurmalıyım ya uzak durmalıyım. siz beni "böyle" kabul edemezken ben sizi "öyle" nasıl kabul edeyim? çünkü her durumda herkese evet diyemiyorum ama onlar hep bunu isterler , en fazla yakar top oynarken katılabiliyorum bir gruba oyun bitince
çıkıyorum zaten. zaten ilk beni yakıyor top, hoop dışardayım.Sonra topu yakasım geliyor ama vazgeçiyorum. bir ağacın dibine oturup birbirlerine delirmişcesine top atmaları izliyorum önce, Sonra da uyuyakalıyorum zaten
Erdemli olmak: bir köprünün ortasına geldiğinizde tam ortadayken aşağı atlamaktır. ölebilirsiniz ama ruhunuz özgürlüğü ve huzuru bulacaktır.


"sana güzel bir şey söylüyorum sen  mal gibi bakıyorsun bir tepki ver da"

Güzel insan, senin söylediğin güzel şeyi doğuran düşünce büyük bir ihtimalle en yakın zamanda yaptığım bir şey yüzünden değişecektir. Bunu bildiğimden, tepkilerimi tasarruflu kullanıyorum. İnsanları gülümsetecek,üzecek, endişelendirecek güçlerimiz vardır. Sen bende bu gücü uyguluyorsun ama çevremdeki manyetik alanın farkında değilsin. Yani senden daha güçlüyüm ama senden daha insan değilim. Erdem: iki adet su dolu bardaktan birini seçmek zorunda olduğunuzda rastgele birini seçebilmektir.


"sen beni eleştiremezsin sende o kapasite bile yok"

Sümme haşaaa. Bunu bana söylemen tanrılaşma isteğinden ya da ego'ndandır. ya da bunların farkında değilken bilinçaltının bir oyunudur. En kötü ihtimalle benden nefret ederken öfkene yenik düştün. sadece Tanrı eleştirilemez, o da inananlar için geçerlidir. Mağaza ve vitrin camları, aynaları sizi olduğunuzdan şişman ve büyük gösterir. Erdemli olun, ağırlık ve uzunluk ölçü birimlerini kullanın, mağaza camlarına bakmayın.
 

"bilge satrançta kazanmak kaybetmek önemli değildir agresifleşme bu kadar, satranç sabır işidir satranç bir yaşam biçimidir"

hayatın anlamını satrançla çözmüş, sabırla oynamış, bu yüzden kayda değer bir puan yapmamış sevgili usta oyuncu. Her oyun kazanmak ya da kaybetmek içindir. kazanma ve kaybetme eylemine kadar olan safhada size farklı şeyler de katar. Öyleki hayatın anlamını çözmüş bir filozof bile olabilirsiniz. hepsine tamam da, benim kızdığım kaybetmek değil ki. 2-3 hamlede mat edebilecekken sırf puan için oyunu 50 hamle uzatanlara kızıyorum. Birileri size bunu yapıyor ve hala erdemli kalabiliyorsanız ne mutlu size.

Birbirinizi sevin, onaylayın, yakınlık kurun, hatta affedin. Bir bütün olup çiçekler açın.
Bana uzak birbirinize yakın olun. Hoşça kalın ama boşça kalmayın.

devam edebilir, büyük bir ihtimalle eder, unutmazsam eder, ama unuturum ben, etmez o zaman.

müzik:ravel-bolero   bir animasyon video var nette sürüngen ve bina var fonda bu müzik

YORUMLAR

02 Nisan 2012, 20.31
Kendimi şu an nasıl cahil hissediyorum yüzüm kızardı utanıyorum
Bilge yazma sen aşağlık kompleksine giriyorum ben olmaz ki ama insanın da her konuda bu kadar bilgisi olmaz ki
Metin Uca gibisin o da her konuda söyleyecek sözü olan nadir insanlardandır her ne kadar kendisine hayran olmasamda bilgi kapasitesi yüzünden takdirimi kazanmıştır.
Efendim kimse mükemmel değildir benim hayat felsefem bu cümle üzerine kurulu.Sevdiğimiz insanları gözümüzde büyütüp ilahlaştırmak ne kadar yanlış ise sevmediğimiz insanları da ya da bize davranış ve düşünce olarak uzak olan insanları da itelemek görmezden gelmeyi istemek hatta yok olmalarını var olmamalarını istemekde o kadar yanlış.Herkesin iyi ve kötü yönleri vardır.Hoşlanmadığımız yönleri olan insanların emin olun hoşlanacağımız yönleride var.Bu diğer şekilde de mümkün sevdiğimiz bir insanın hoşlanmadığımız yönleride olabilir.Bu yüzden herkesi olduğu gibi kabul ediyorum.Mükemmeli ararken elimizdekinden de olmayalım zaten neden arıyoruzki asla bulamayacağız.İnsanlara ne çok yakın olalım ne de çok uzak.Her iki durumda problemlere yol açar.
02 Nisan 2012, 20.40

Allahım hangi bir maddeyi sevsem bilemedim :))

"bilge ben seni seviyorum sen beni neden sevmiyorsun?" bunu soran herkimse bilge seni sevmek zorunda mı sevmiyor iştee ,hem sevse zaten bu soruyu sormaya ihtiyaç duymazdın ki bırak seviyorsa o kendi gösterir zaten :))

"o saçı istiyorsunuz ama o saç size gitmez" - deneyerek öğrenmek anlamak gibi pis bir huyumuz var dimi :)) illaki bir kere deneyeceğiz yoksa aklımızda içimizde kalır hep :P


''sana güzel bir şey söylüyorum sen  mal gibi bakıyorsun bir tepki ver da" buna da çok güldüm duygusuz bilgeee :)))

02 Nisan 2012, 20.46

Bir dönem ve aslında uzun bir dönem insanların geçim kaynağı balık ve öküzlerdi. Yeryüzünü kara ve su olarak iki parça düşündüğümüzde, denizlerde balıklar ve karada da tarlaları süren öküzler ve etinden sütünden faydalanılan inekler kastedilerek...

Dünya neyin üzerindedir diye sorulan soruya, değişik zamanlarda balık ve öküzün üzerindedir diye cevap vermiş Efendimiz... Nasıl ki bir devlet kılıç ve kalem üzerinde durur deniliyorsa, bu ifade de son derece eşsiz bir belagat ve bir cümle ile çok anlamlar örneğidir.

Manda yuva yapmış söğüt dalına türküsünü dinlerken, dal üzerinde bir manda düşünmeden önce araştırıp öğrenmeli.

Birbirinizi sevin ve affedin, evet gerçekten güzel cümleler. Başkalarını sevmenin yolu önce kendini sevmekten geçer.

Bir sinek bir kartalı
Kaldırdı vurdu yere
Yalan değil gerçektir
Bende gördüm tozunu

Balık kavağa çıkmış
Zift turşusun yemeğe
Leylek goduk doğurmuş
Baka şunun sözüne
 

( Yunus Emre )

02 Nisan 2012, 20.59


Denge de önemli tabii. Denge bir gitti mi, erdem para etmiyor. Dengeli ve erdemli günlere, ışığı görme dileğiyle... 

:)


02 Nisan 2012, 22.22
Gerek yorum ve gerekse yazılarını okurken, o kadar negatiflik hissediyorum ki, sanki çöp evde oturan biriyle konuşuyor gibi oluyorum. Vardır elbet seni böyle yapan bir sebep. Allah yardımcın olsun diyorum samimiyetle.
02 Nisan 2012, 22.32
hepsinde haklısın.ama hepside,bilinçaltının,üstünün,yanının,uyumuş,maça gitmiş,evlenmiş,uçak sürmüş,dünyanın çekirdeğine ulaşıp senide orda bırakmış halleridir.sen,bunu bile bile,kendine bunu bilerek yapıyon.sana söz:ilerde bi gün akaraciğer böbrek vs (kalp hariç.çünkü satıldı,satılan mal geri alınmaz)bütün organlarımı verecem.ama kendine bile isteye acı çektirme.bunu bilmeden yapan milyarlarca insana bedenim yetmez ama sana iyilik yaparsam,en azından cennetin kapısında bi nanik yapabilme ihtimalin var bana.he? ne diyon?

öğretmenlerime,kendisinin anlamını bana öğrettikleri için kan davasını 35 yıldır sürdüren Not:biliyom tam olarak normal olamayacaksın.en azından yüzde 10 normalmişsin gibi görünmeye çalış.başka çaren yokkii yokkiii yokkiiiiii.
kandırdırdıııııııım kandırdıııııııııım demicem çünkü sen kandıramadınkiiiiiiii kandıramadınkiiiiiii dersin diye
02 Nisan 2012, 22.51

-Çocuğum tamam hadi akşam oldu eve gel .
- İyi tamam anne , kapının önündeyim zaten , Bilge ile konuşuyoruz biraz.
- Çabuk diyorum , yemek hazır diyorum  ( Nee Bilge mi dedi bu çocuk , yine aklına girecek çocuğun , ders neymiş , ben hiç çalışmadım yine de kazandım üniversiteyi filan  !!!)   Bak baban kızıyor , kime diyorum .

Bu anne ben değilim söyleyeyim . Ben kabuğun içindeki kızı seviyorum . Bilge sen gerçekten iyi yazıyormuşsun sahiden , ama bir şey söylicem , aslında sıcak , iyi , uyumlu şeyler de yazacakmışsın da ' yok bu bana ters ' diye yazmıyormuşsun gibi geliyor , direnmeeee :))

02 Nisan 2012, 23.34

"bilge bayılıyorum sana"

büyük bir ihtimalle bana benziyorsun ve bayıldığın da büyük bir ihtimalle kendinsin. Mutluluk, kendi benzerlerini bulduğunda gelir seni bulur. Sıkıldığını farkettiğinde ise kaçacak yer arar.Işık içimizde, erdemli olun ve bukalemun besleyin ama çok fazla yaklaşmayın

Ben bu gruba giriyorum...Açıklamasına değil de , cümlesine :-)

Bilge 'bayılıyorum sana, aykırılığına , yazılarına, sakladıklarına' Sen yaz, yazdıklarınla birlikte, büyüyeceksin.

 

03 Nisan 2012, 00.22
Bilge, gittikçe ne oluyor sana..:) Okuduklarımın yani yazdıklarının, hangi birine durup düşüneceğimi şaşırdım. Bu kadar şeyi bi seferde mi yazdın oturup, tebrik ediyorum..'' Sen beni böyle kabul edemezken, ben sizi öyle nasıl kabul edeyim?'' En çok bunu tuttum, diyecek fazla söz yok, ellerine sağlık yorulmuşlardır..
03 Nisan 2012, 12.45

..."erdemli olun ve bukalemun besleyin ama çok fazla yaklaşmayın" , Murat Menteş'i hatırlattı bana; "bir yırtıcı sizi ya görmezlikten gelir yada parçalar".

..."Erdemli olmak: bir köprünün ortasına geldiğinizde tam ortadayken aşağı atlamaktır. ölebilirsiniz ama ruhunuz özgürlüğü ve huzuru bulacaktır", Chuk Palahniuk'i hatırlattı bana; 
"Dış dünyayla başa çıkmak istiyorsan, insanların yüzünü görmesine izin vermeyeceksin. Dünyada herhangi bir yere gidebilirsin; yeter ki insanların gerçekte kim olduğunu bilmelerine izin verme. Tamamen normal, sıradan bir hayat sürebilirsin. Yeter ki hiç kimsenin gerçeği öğrenecek kadar yakınına sokulmasına izin verme"...

06 Nisan 2024, 06.44

'Bilge 'bayılıyorum sana, aykırılığına , yazılarına, sakladıklarına' Sen yaz, yazdıklarınla birlikte, büyüyeceksin'
Yıllar sonra gelen cevap: ':)'

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın