Uzun ve yorgun bir seferden dönen DUMLUPINAR denizlatısı,NARABURNU açıklarında,İsveç bandralı NABOLD şilebiyle çarpıştı,Sessiz,soğuk ve karanlıktı gece...

       DUMLUPINAR başından aldığı şiddetli darbeyle birkaç saniye içinde sulara gömüldü...Gemideki 81 mürettebattan sağ kalan 22 kişi,geminin arka bölümündeki torbido dairesine sığındı.Mahsur kalanların su yüzüne fırlattıkları telefon şamandırasıyla denizaltıyla temas kuruldu.Sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için herkes seferber oldu.Bu arada oksjeni idareki kullanmaları için aşağıdakilere gerekmedikçe konuşmamaları,şarkı-türkü söylememeleri,sigara içmemeleri söylendi...

       NABOLD adlı gemi merkeze hemen kazayı bildirir.4.numaralı arama-kurtarma motoru DUMLUPINAR'ı bulmak üzere ÇANAKKALE'nin serin sularıyla karanlıkta boğuşmaya başlar.Denizaltılar battıklarında ''battı şamandırası'' denen sarı renkte büyük bir şamandırma bırakırlar suyun üstüne ve şamadıranın üstündeki ahize batan denizaltıya kablo ile bağlıdır,bu ilkel yöntemle eğer kablo kopmaz ise arama-kurtarma çalışmaları için görüşme bu şamandıranın üzerindeki ahize yardımıyla yapılır.2 saat içinde bulunur DUMLUPINAR'ın battı şamandırası ve SUNAY AKIN'ın ÖNCE KADINLAR ve ÇOCUKLAR kitabında yer alan şu tarihi konuşma gerçekleşir KURTARAN gemisiyle DUMLUPINAR arasında...

       -Alo aşağıdan,alo DUMLU beni duyuyor musunuz? KURTARAN GEMİ'si geldi,sizi kurtaracağız,alo sesimi duyan var mı?.Ben ÜSTEĞMEN SUAT TEZCAN

       -Duydum Efendim,Ben Selami ÖZMEN Astsubayım...

       -Selami neresindesin Denizaltı'nın? arkadaşların yanında mı? kaç kişisiniz?

       -Benimle beraber 22 kişiyiz Efendim,kıç batarya dairesindeyiz,yarım saate kadar manevra dairesinden sesler geliyordu ama son yarım saattir oradan da ses çıkmıyor

       -Tamam Selami,Arkadaşlarına emrimi tekrarla,konuşmasınlar,şarkı söylemesinler,sigara içmesinler..

       -Efendim,mamometre 267 kadem gösteriyor doğru mu?

       -Tamam sakin olsun siz sözlerimi unutmayın...Birazdan yine arayacağım sizi tamam mı?

       -Komutanım,mamometre 267 kadem gösteriyor doğru mu?

       Suat Üsteğmen'in söyleyecek hiçbirşeyi yoktur,267 kadem o durumdaki denizaltıdan 90 küsür metre derinlik demektir.Kısacası hiç kimsenin kurtulma ihtimali yoktur.Durumu Merkez'e bildiren Suat Üsteğmen son kez moral vermek için DUMLUPINAR'ı tekrar arar...

       -Selami,arkadaşlarına söyle konuşabilirler,şarkı-türkü söyleyebilirler,sigara içebilirler...

       Bu emri yüksek sesle tekrarlayan Selami ÖZMEN Astsubay,konuyu çok net anlar ve yukarıya son cümlesini söyler...

       -Anlaşıldı Komutanım,Biz ÖLÜYORUZ...VATAN SAĞOLSUN...

       TARİH:4 NİSAN 1953,TÜRK Halkı radyo başında DUMLUPINAR'dan gelecek iyi haberi beklemektedirler...Ve 72 saat içinde 7 numaralı ajans tüm Yurda şu haberi duyurur.DUMLUPINAR'da kurtarılmayı bekleyen 22 denizcimizden umut kesilmiştir...

       Şamandıraki telefon hattının öbür ucundan tüm Türkiye,denizaltıda tevekkülle ölüme yatmanın hüzünlü ama başı dik Türkü'sü nü dinledi...

                 AH BİR ATAŞ VER CİGARAMI YAKAYIM

                 SEN SALIN GEL BEN BOYUNA BAKAYIM

                 UZUN OLUR GEMİLERİN DİREĞİ

                 AH ÇATAL OLUR EFELERİN YÜREĞİ..

       3 NİSAN'I 4 NİSAN'A bağlayan gece saat 02:15 de bu hazin olayın yıldönümü olacak.Bazı yazıları yazmak zor oluyor,bu yazıda o yazılardan biriydi, belkide yazarken en çok zorlandığım yazıydı.Yazıyı yazarken,Sunay AKIN'ın kitabı,Ceyhun YILMAZ  ve Rahmetli Jülide GÜLİZAR'ın anlatımlarından faydalandım.Tüm Şehitlerimizi saygıyla tekrar anıyorum,Şehitlerimizin Ruhları Şad olsun...

            ''TÜRK BUDUR,YILDIRIMDIR,KASIRGADIR,DÜNYAYI AYDINLATAN GÜNEŞTİR'' MUSTAFA KEMAL ATATÜRK....