yarım kalan bir hikaye...
14 Nisan 2012, 05.43 A- A+
Bu sabah diğerlerinden farklıydı. Saatin ilk dınn! sesiyle gözlerini kocaman açtı ve birkaç dakika öylece kaldı.
Kalbi yavaş yavaş hızlandı. Göğüs kafesinin daraldığını,ruhunun bedenine sığamadığını hissetti. Bir hışımla sıyrıldı yatağından...
Sadece amacına odaklandı, geriye bakmadan omuzları dik, kalbinin atışına aldırmadan derin bir nefes aldı.
Her zaman ki gibi cama doğru yaklaşıp, odasını karanlığa boğan perdesinin tıkır tıkır açılışını izledi. Güneş sinsi bir hırsız gibi içeriye dolarken, hala yaşadığını müjdeler gibiydi.
Boğazının kuruduğunu hissetti, yatağının başucunda duran bardağa uzandı... bardak toz içinde, sürahi ise boştu.. aldırmadı.
Güneşe doğru dimdik bir bakış attıktan sonra, kuş cıvıltıları arasında.......vaktin geldiğini anladı.
Dolabını açtı, içinden eski bir valiz çıkardı. O eski valizin içine, onca yaşanmışlığın üzerine ne kadar şey sığabilirdi ki.. Önce birkaç kıyafet koydu, günlüğünü aldı kararsızlıkla... onu yeniden masasının üzerine bıraktı. Çünkü, o yaşanmışlıkların tek gerçek şahidiydi.
Bir an aynaya bakmak istedi, fakat yüzleşmeye mecali yoktu.
Gitmek belki son çareydi ama, bu savaş onu yormuştu..
Askısından paltosunu alıp üzerine geçirdi, arkasına bakmadan sonsuz kararlılıkla adımlarını atmaya başladı....................
Kalbi yavaş yavaş hızlandı. Göğüs kafesinin daraldığını,ruhunun bedenine sığamadığını hissetti. Bir hışımla sıyrıldı yatağından...
Sadece amacına odaklandı, geriye bakmadan omuzları dik, kalbinin atışına aldırmadan derin bir nefes aldı.
Her zaman ki gibi cama doğru yaklaşıp, odasını karanlığa boğan perdesinin tıkır tıkır açılışını izledi. Güneş sinsi bir hırsız gibi içeriye dolarken, hala yaşadığını müjdeler gibiydi.
Boğazının kuruduğunu hissetti, yatağının başucunda duran bardağa uzandı... bardak toz içinde, sürahi ise boştu.. aldırmadı.
Güneşe doğru dimdik bir bakış attıktan sonra, kuş cıvıltıları arasında.......vaktin geldiğini anladı.
Dolabını açtı, içinden eski bir valiz çıkardı. O eski valizin içine, onca yaşanmışlığın üzerine ne kadar şey sığabilirdi ki.. Önce birkaç kıyafet koydu, günlüğünü aldı kararsızlıkla... onu yeniden masasının üzerine bıraktı. Çünkü, o yaşanmışlıkların tek gerçek şahidiydi.
Bir an aynaya bakmak istedi, fakat yüzleşmeye mecali yoktu.
Gitmek belki son çareydi ama, bu savaş onu yormuştu..
Askısından paltosunu alıp üzerine geçirdi, arkasına bakmadan sonsuz kararlılıkla adımlarını atmaya başladı....................
YORUMLAR
Sevgili Soft ,
Daha dün , banko salonunda bir öykü yarışması olsa gamyunda ne güzel olur diye bir fikrinden söz etti xsökeli op umuz . Mutlaka katılmalısın . Çok beğendim . Ellerine sağlık ... Ataya .
SONSUZ KARARLILIKLA ATILAN O İLK ADIM , NE ZORDUR, NE ACI VERİR...
Yarım kalmış, bu hikayenin sonunu getirmeniz dileğiyle.
Henüz karar vermış değılım, sonuçta sadece duygularımı ve görsellığımı kullanarak bırşeyler paylaşıyorum ve beğenılmesıde çok hoş bısey benım açımdan...... teşekkürler.
Eline, yüreğine sağlık canım...