Dünya Turu, Hayal Ve Paylaşım
18 Nisan 2012, 01.51 A- A+En büyük ve makul hayalimi düşündüm. Bayadır düşünmüyordum nerden estiyse artık. Dünya turuna çıkmak, bir sürü yer görmek falan. Çocukluğumda başladım hayalini kurmaya "Barış Manço" ve "80 Günde Devrialem" ile. Öyle bir ülkeye git geri dön sonra diğerine git değil işte. Çıktınmı yola devrialem yapacaksın, ordan oraya gideceksin çarçabuk karşılaştıracaksın hepsini soğumadan. Hem de trenle gideksin yavaş yavaş. Yıllar sürermiş, sürsün... Derdim bu tembelliğe düşmeden önce...
Bir hayalin sıkıntı veren bir eyleme dönüşmesi, hayallerimde bile bir karar vermek zorunda oluşumdandı. Nerden başlayacaktım bu tura? Bu kısır döngüye girdiğimde Tibet ve Afrika arasında gider gelirim. Dahası ikisinden birini seçemediğimde orta Amerika ve Güney Amerika girer devreye. Sonuç: hayallerimi bile iflasa çeviren bir kararsızlık döngüsü. Aslında en makulu Yunanistan'ı ziyaret etmek gibi gelir ilk olarak. Hem yakın, hem tarih kokuyor, benzer kültür ve yemekler. Afallayabileceğim bir şey yok. gerçi uzun zamandır her hangi bir şeye şaşırmıyorum. Bir hayale bile giren kararsızlığın aslında rahat düşkünü oluşumdan geldiğine ulaşınca, "Nerden çıktı bu Afrika" demem aynı ana denk geliyor. Merak işte: ne yer, ne içerler? nasıl yaşarlar? çenelerine o kocaman metal şeyleri nasıl takarlar? Dahası o halde nasıl yemek yerler?
Düşüncelerimde bile sıkıntıya gelemiyordum. Hep böyle değildim sanırım, O zaman Oblomov doğulmaz Oblomov olunur diyip çıkarım işin içinden. Aslında bir hayalin hayal olarak kalması daha makul gelir bazen, böylesi daha eğlencelidir. "İyi de herşey hayalde kalsaydı hiç bir adım atılmasaydı insanlık ne halde olurdu?" Diye sorulan sorulara yorum yapmamayı tercih ediyorum bu yazıda. Hayal kurup paylaşmamanın bencilce tarafları vadır. Paylaşmadığınız şey sizindir. Peki ya sonra? Ondan önce biri demiş mi bilmem ama sevdiğim bir blog yazarının dediği gibi "Paylaşılmayan bilgi hamallıktır" Bu kadar tembelken bir de hamallık yap iyi mi? İyi. Çünkü paylaşırken tüketilecek enerji daha fazladır. İyi bir tembel gerektiğinde ince hesapları yapabilecek enerjiyi harcamaktan da çekinmez. Tembeller için geçerli bir durum daha vardır: Bünyeye giren çıkan dengesini koruyamamak bazen iç dengeyi bozabilir. Bilgiden bahsediyorum ama fiziksel etkiler de aynı etkiyi yapabiliyor. Örnek: gereğinden fazla sulanan bir kaktüsün güneş görmemesi sonuçu içten çürümesi.
Bazen duyarım "Olmayacak şeyin hayalini kurma!" Neden ki? Olacak şeyin hayalini kurmanın anlamı nedir ki? Zaten olur o. Benim bir sürü olmayacak hayallerim var mesela. Olacak olanların aksine kararsızlık girmiyor devreye. Mantıklı bir zemine oturtmaya çalışılmadığından kolaydır kurulması. İmkansız şeyler düşlenildiğinde bomboş bir hava sahasında uçarsınız nereye gittiğinizin bir önemi olmadığı gibi nerden başladığınızın da bir önemi yoktur. Mesela o hayallerde dünya turu yerini, boyutlararası yolculuğa bırakır. Misal Alice'in yediği mantarlardan olsa yediğimizde atom boyutuna ulaşsak diğer mantar ise aynı boyuta döndürse. Yol sıkıntısı yok vizeymiş pasaportmuş yok hangi ülke hangi mevsim daha uygun tasası yok. Yok ta yok. Daha ne olsun...
Gitmek gelir ya içimden hani
"Bırak ta git" dersin sen,
E hava aynı, su aynı...
Ağaç aynı, yol aynı...
Hepsinden de beteri İnsan aynı
Nereye gideyim?
Diyerek, özünde yatan tembellikle, makul bir itiraz olarak beynime kayıt eder, "dünya turu" hayalimi,arada hatırlanmak üzere, belleğimin karanlık bir yerine, üzerine "yapılma ihtimali düşük şey" olarak yazar bırakırım, Uyuşuk bünyemi kitaplara, oyunlara ve imkansız düşüncelere salarım. Bir kez Oblomov olduysan zordur değişmek.
Pink Floyd-comfortably numb
Yorumumu da yapayım yazıya: Yukarıdaki yazıdan çıkarılabilecek 3 temel sonuç var.
Aç kalma olasığımız olan bir yere giderken tedarikli gidelim
Ne kadar tembel olursak olalım hayallerimizi ve fikirlerimizi paylaşalım
Hayallerimize kota koymayalım, koydurmayalım
YORUMLAR
yakınından bile geçemedik.Bazen hayaller boş yeredir Bilge,artık bunu kabullenmelisin ;)
Hani son zamanlarda erkekler arasında kafa tokuşturma şeklinde bir selamlaşma şekli çoğaldı ya o durum gelip dikiliyor gözümün önüne; hayali biçimde, benim kafa gidip senin kafayla tokuşuyor.:)
Anla artık yorumumu, tekrarlamak gereksiz.:)
Unutmadan; bir blog yorumunda "Sana anne diyebilir miyim?" yazmıştın, yanıtsız bırakmayayım.
Berbat bir biçimde "Hepiniz benim bebeklerimsiniz." demek geçse de içimden berbat ve sahte olduğu için vaz geçtim.:))
Bana "Anne" deme yavrucuğum.:)
Nedenini tahmin ediyorsundur eminim.
Ama sana minik bir armağan vermek içimden geliyor, kabul et lütfen.
Çok severek dinlediğim Almora'dan İyiler Siyah Giyer şarkısını yolluyorum sana.
Ve diyorum ki; Bilge sana siyah çok yakışıyor...
Hayallerin hiç bitmesin.
Sevgiler
Boşverin dünya turunu. Ülkemizde ki güzellikleri gezmeye ve görmeye ömrümüz yetmez.
Gelelim hayallere:) Hayal demesekte arzum arkeoloji okuyup, kazılar yapmaktı. Ama ananem yüzünden gerçekleşmedi. Ne okumak istediğimi sorduğunda arkeolog olmak istediği mi söylemiştim. Aldığım cevap aynen şu olmuştu:)
Ne yani biz kız istemeye gittiğimizde oğlumuz ALKOLİK mi diyeceğiz?
Hayallerinle benim hayallerim arasında bir paralellik var. Dünya turu, evet hayal ettim sen tembellik diyorsun ben maceracı ruhum olmadığını düşünüyorum gerçekleşmemesine sebeb. Vize engelini aşmak için bir ara Türkiye'ye vize uygulamayan ülkeleri bile araştırmıştım. Hadi bunların hepsini aştım diyeyim. Annem ne olacak ? Hayır o cümleyi bir daha yüzüme karşı söylesin istemiyorum. :)) (evlenince kocanla gezersin ) Bu yaşa geldim kadın kabullenemedi E.K.K.K. olduğumu.
İstanbul dışına bile memlekete ve üniversiteye gitmek dışında çıkmamış bir ben. Sonra Türkiye ile sınırlandırdım yaş aldıkça hayallerimi. Daha iki elimin parmaklarını aşamadı gördüğüm yerler. Ne yapıyorum. Gezelim görelim, Ayna izliyorum. :) E birde kolay ve zevkli bir kültür "yemek". Nerde kiminle tanıştıysam arkadaşlık, komşuluk ettiysem o yöreye özgü yemeği öğreniyorum. Öyle böyle idare ediyorum.
Şimdilik tek hayalim, yazın bir ay tatile çıkabilmek.
Hayallerinize ve kaleminize sağlık Bilge...
En olabilir hayalim sıcak bir şehire yerleşmek ,bir deniz kenarında yaşamak :) olur belki birgün kimbilir :)
Hayallerimi ,olabilecek olamayacak diye asla sınırlamam..
Tüm hayallerimin gerçekleşmesi, benim çoookkkk istememe bağlıdır sadece.
Yaparım,gerçekleştirrim elimden geldiğince.
Belki , gerçekte, Prenses Diana olamam ama, olduğumu hissettiren duyguyu yakalarım mesela.
Koca bir adanın sahibi olamam belki ama, o adayı yaşarım...
Ve ve ve....İSTEMEK ama ÇOKK istemek..
Sevgilerimle...