23 nisan gösterisi için elim de minder çantamda su şişesi, güneş kremi stadyuma girerken herkesden şıktım. Kırmızı kanvas pantolon ,üsütümde beyaz badi ile günün anlam ve önemine uygun giyinenin tek ben olmadığımı anladıgımda  hasır şapkam pembeli iri güneş gözlüklerim atkılı sandaletlerimle gene de idare ederdim. 2 şişe su 30 kadar fotoğraf sonunda küçük oğlumla oturup güzel bir yemeğin arkasından karemal soslu iri çukulata parçalı kocaman bir porsiyon dondurmanın tadını çıkardık. 23 nisan partisine gidip 2 saatlik çocuklara eğlence, anneleri süzme olayına girmemek için partiden ayrıldım . Kaç zaman olmuştu şöyle vitrinlere bakıp  keyif yapmamıştım. Hem ihtiyacım olan pantolonu da alır zamanın da geçmesini sağlardım.

 Kocaman vitrinli dükkandan içeri girip pantolon reyonundan model beğenip bedenim olan 38 ide alıp kabine girdim. Ay sanırım kilo aldım dedim zaten kalıplar çok dar tezgahtarın perdenin arkasından nasıl oldu sorusuna göbeğimin altında kalan kısma bakıp kapanması için aradan 2 parmak kadar yağın alınması gerektiğini görünce yanlış beden aldım sanırım 40 yok yok 42 sini alabilir miyim dedim. Demez olaydım mengeneyle sıkıştırılmış gibi nefes almadan düğme iliklenmiş bile olsa yandan fışkıran yag topaklarına bakıp bayılmamak için  saniyeler içinde geri çıkardım. Suratımda mahcup ama kendinden emin ifade ile “oldu ama dar geldi. Kalıplar küçük herhalde” dedim. Umursuz tezgahtar kızın “büyük beden satmıyoruz” sözü ile uğurlanırken şoka girmiş vaziyette ikinci dükkana girdim. Bu sefer akıllanmış biri olarak beğendiğim modelin  hangi bedeninin bana uyacağını sordum. Yarı yaşım yarı bedenin olan tezgahtar 38 ama size 40 vereyim dedi kalıplar dar. Yüzümde kocaman kemal sunal gülümsemesiyle bravo dedim kıza 38-40 bedenim. Az önce 42 oldugumu düşünüp birden 38 onayı almak hoşuma gitmişti.  “ bu pantolonun beli nerde? göbeğimin tamamı dışarda kaldı” bunlar düşük bel …moda.      ” Tamam da bu çok düşük nasıl bişi bu.”   Göbeğiniz var o yüzden.

Allahım kabussa uyanayım

Biraz daha yüksek olanı yok mu?

 Anne modeli mi istiyorsunuz? Biz anne modeli satmıyoruz.. Size tayt verelim . “tanrım kadınlara tayt giydirenler bunun gibi tezgahtarlar mıydı yoksa bir parmak kumaşın  hesabını yapan üreticiler mi?”

 Son hızla mağazadan çıkarken altımda siyah tayt, üstümde popumu ve göbeğimi  örtecek uzun bir t-shirt le hayal etdim. Vurun beni vurun,  vurun beni vurun vurun

 Üçüncü mağazadan içeri korka korka etrafıma baka baka girdim. Kasada ki kadın benim yaşlarımda ve siyah taytlı uzun t-shirtlü ful makyajlı idi. Modeller hep düşük bel ama öyle böyle değil. 2 çocuk doğurup  anne olmak  40 a merdiven dayamış olmak bu düşük belli ama öyle böyle değil hani “kasık üstü “ tabiri caizse  pantolanlara trene bakanlar misali bakmak mı  oluyordu. Peşimde dolaşan kıza      “ bakıyordum sadece “dedim.

 Moda katili tezgahtar kızlar, cimri üreticiler, herkesi manken sanan stilisler, seçeneği olmayan ada. Çok fazla genç nufüs… eh gayet normal… bahane istedikten sonra seç beğen al tabi, minareye kılıf (hihihihi)  can sıkıntısı ile arabaya doğru ilerlerken vitrinden yansımamı gördüm. Bu hoş kadın bendim bi kere. Ne yani anne olmak ne zamandır suç? 38-40 beden olmak ne zamandır büyük beden. Kim bunlar ya nedir yaptıkları ortalıkta babet ayakkabılar siyah taytlarla gezen onca kadının sebebi bu armutlar demek       Açmalı bir mağaza “siyah tayta hayır clubü”, “anneyiz ulan var mı ötesi” ya da “ kırklık çıtırlar” diye  isim koymalı vitrine de kocaman harflerle

” KASIK ÜSTÜ PANTOLON SATILMAMAKTADIR” yazmalı.

 He he karemel soslu, iri çukulata parçalı dondurma yemiş gibi hissettim kendimi

 Babel