Yıl 2012 olmuş; hala alıntı-çalıntı yazılar tartışılıyor. Enteresan...

gamyun portal sayesinde içimizdeki yazar canavarı ortaya çıktı. alıntımıdır çalıntımıdır adı her neyse bu tür yazıları yazan arkadaşlara sormak isterim. acaba günün birinde burada bir gazetenin patronu tarafından keşfedilme arzunuz mu var? ne diyecekler yani
_gel kardeş sen burda harcanıyorsun gel benim gazetenin baş yazarı mı ol?
burda yazanların hepsi amatör. kimse kimseden ustaca yazılar beklemiyor. ama herkesin beklentisi şu kiii; yazdıkları kendinin olsun. ordan burdan derme çatma olmasın. kötü olsun ama kendinin olsun. haaaa dersinki, ben bir kitap okudum ve çok beğendim o kitaptan esinlendiklerimdir bu yazdıklarım. kitabı birebir buraya taşımaktansa bir kısmını sizlere sundum. yazan şu, kitabın adıda bu. ve bu kadar basit aslında.

diyelim ki bir kişinin cebinden 100 liranın 50 lirasını çaldınız, bunun adı çalıntı olmazmı? mazeret olarak ta- yok ben hepsini çalmadım hırsız değilim- deseniz kim size inanır? benim anlamadığım çalan kişiler kimi kandırdığını sanıyor. bizi değil herhalde:D

gamyun operatörlerininde işi zor. şimdi adam kitaptan almış etmiş eylemiş eeee gamyun opları ne yapsın. google a yazdığınızda direkt karşınıza şu kitaptır demez ki. çünkü değiştirilmiş kelimeler çok. o yüzden yok bu alıntı yok bu çalıntı niye onayladınız demeyin Allah aşkınıza. bu noktada el insaf diyorum. tek tek kitapları inceleme şansları yok.

Ellerinize sağlık Deniz.
Zamanlaması yerinde bir yazı olmuş.
Blog köşesini severek takip ediyorum. Her gün Gamyun'a girdiğimde baktığım ilk yer. Nefis bloglar okuyorum, kahkahalar da atıyorum, hüzünleniyorum da.
Ancak, okur olarak beni en rahatsız eden şey söz ettiğiniz emek hırsızlığı ve dahası ardından gelen pişkin diye adlandırdığımız -güya- savunmalar...

Okur olarak kimseden edebi eser de bilgi de beklemiyorum kendi adıma, şahane olmasa da, hatta "iyi" vasfı taşımasa da olur.
Blog, adı üzerinde,internet günlüğü zaten.
Tek aradığım samimiyet, özgün oluşu ve mümkün olduğu kadar Türkçe kullanımında özen gösterilmesi. Çok fazla şey değil bence.

Ama bakıyorum; gitmiş çok beğendiği yazıyı parça pinçik etmiş, kesmiş,bölmüş,aklı sıra -yazı içinde sırıttığı aşikar- eklemeler yapmış, başlığı değişmiş, altına da imzayı basmış kabara kabara. Çalmış yani apaçık.
Amaç ne?
Bence sadece ucuz hesaplar. Bilmeyen, görmeyen tarafından "Ooo ne şahane yazmışsın" dendiğinde alınacak haz.Vicdan hiç sızlamadan hem de. Hırsızlık her biçimde utanılacak bir davranıştır oysa, pekala da bilinir kişi tarafından...
Farkettiğimde mutlaka yazıyorum yorumA. Çok tepkili olmama karşın, "belki bilmeden yapmıştır" diyerek son derece nazik olmaya, sözcükleri özenle seçmeye, kırmamaya dikkat ederek. Ancak karşıdaki bunu es geçip bir de beni bilmezlikle, anlamazlıkla yani kısası aptallıkla suçlamaya giderse, açık açık yazıyorum bu defa.
Ama görüyorum ki hala anlamamakta, hala ısrarlı tutumuna devam etmekte olanlar var, mirza78 gibi.

mirza78,
sizin o blog alıntı, esinlenme falan değildi,adı belliydi. Hemen sırf sizmişsiniz gibi üzerinize alınmışsınız ama evelki gün yine rastladık benzerine. Sanırım sizlerin ilk önce, esinlenme, alıntı, çalıntı sözcüklerinin ne olduğunu iyice öğrenmeye gereksiniminiz var.- Okadar da açık yazdım ama hem size hem diğer arkadaşa...-
Ve "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" tarzı suçlamaya girmişsiniz Deniz'i. Boşuna şaşırmışsınız. Tekrar baktım,gayet normal onun blogları, bir yanlış yok, kendi yorumunu katarak paylaşılmış yazılar. Bence dikkat edin ve aradaki farkı görmeye çalışın bir gayretle laf sokuşturmaya çalışmadan önce.
Dİyorsunuz ki, "benim elimde de liste var ama es geçtim."!.. Neden? Kullanmayacaksınız neden liste tutuyorsunuz? Koz olarak saklama hesabı mı bu? Tuhaf...
Hırsızlığa bile bile göz yummak da suç ortaklığıdır unutmayın.

Yazıları denetleyen Gamyun yetkililerinin yığınla işi var; her yazıyı takip etmeleri mümkün değil.
Siz, özellikle blog yazarları, kendi emeklerinizin değeri adına bu konuya daha fazla dikkat edip yönetime yardımcı olmalısınız bulunduğunuz yerin temizliği için.
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" tarzı, "Ne şiş yansın ne kebap" tarzı ürkek yorumlar okuyorum; "Daha önce okumuştum ama güzel paylaşım, eline sağlık. " gibi.
Yansın arkadaşlar. Şiş de yansın kebap da ki,daha lezzetli olsun bu sayfalar sonrasında olması gerektiği gibi pişerek...

Çok uzun oldu ama bir konu daha var sözetmek istediğim.-Özellikle yönetimin dikkatine:-
Eleştirdiyseniz birini yorumcu olarak, anında guruplaşmakla suçlanıyorsunuz en basitinden ama beteri var.
-başıma gelen örnektir:-Dahası yazısını eleştirdiğiniz kişi tarafından size özel mesajla ağıza alınmayacak küfürler edilebiliyor.
Şikayet olanağınızı kullanıyorsunuz, bir bakıyorsunuz çok kısa sonra gelmiş geri aynı kişi, küfür etmenin ne kadar kötü nasıl kaka bir şey olduğunu konu eden blog yazıyor gözünüze baka baka alay edercesine. Şikayetin bir anlamı kalmıyor tabii o zaman, uğradığın pislik de yanına kalıyor cabası...

Sevgiler

Sat_Agraha yorumunun altına imza mı attım.
Son cümleler dikkatimi çekti,bunun içinde alınması gerekenler var.

Evet Deniz , bu konu çok önceleri de vardı , sanırım hep olacak . Tam bitti derken karşımıza bir başkası çıkıyor . Ve yazıyı okuduğumda öyle hoş bir tat alıyorum ki , dur diyorum kendime , şu elimdeki işi bitireyim de aklım başımdayken güzel bir şey ekleyeyim ... Derken , aradan yarım saat geçmemiş ki yazıyı başka bir yerde okumuş bir arkadaş yazmış '' alıntı bu ve şudur yazan '' Üzülüyorum bir yandan neden neden nedir bunu yaptıran o kişiye diye , seviniyorum bir yandan , iyi ki işim bitsin diye beklemişim şapşal gibi kalacakmış beğenim orada diye . Şapşallık olur muydu bilmiyorum ama insani bir duygu '' iyi ki '' dedirtiyor işte .Ben şahsen , dangg diye bir şey gelince yazarım . Bir şey yaşarım '' aa bunu yazayım '' bizim bloga der yazarım . Bir şey öğrenirim , aa bunu paylaşayım bizimkilerle derim Siz , benim bizimkilerimsiniz . Başka bir şey ekleyemicem , çünkü Sat Agraha her bakımdan kendine has uslubuyla ortaya koymuş , imzamı oraya da koyuyorum ben . Burada bu işe emek harcayan operatör arkadaşların işi zaten çok zor onlarca yazıyı oku , incele , bir da manasız kaygıyı neden taşısınlar ki el alemin yazısı mı bu diye . Teşekkürler bu alıntı konulu yazı için , son kez yazılmış olmasını diliyorum artık bir de ... Ataya G. 

Bundan yaklaşık 2 yıl önce farklı bir nickle yazdığım bir blogu, üzerinden 1.5 sene geçtikten sonra başka bir üye tarafından kaleme alınıp buraya yazılması beni çok şaşırtmıştı. İlk okuduğumda, Allah Allah ben bu yazıyı nereden hatırlıyorum, kesin alıntıdır diye düşünmüştüm:) İnsan kendi yazdığı blogu unuturmu? Ben unuturum işte, lamı cimi yok:)

Daha sonra hatırladım tabi:) Hemen o üyeye offline mesaj yazıp sordum. Bu yazıyı nereden buldunuz diye. Sağolsun cevap vermekte gecikmedi. İnternette dolaşırken bir sitede denk gelmiş, çok beğenmiş ve buraya yazmış. Aynen de böyle yazmıştı. Samimiyeti için ona bir kez daha teşekkür ediyorum.

Diyeceğim şu ki, eğer o yazının altına "alıntı" ibaresi konulmasaydı hemen hukuki işlemleri başlatacaktım:Pp Değil tabii ki. Ama üzülürdüm.

Birileri (ç)alıntı yapmış olabilir. Ama benim gönlümden geçen onu burada dillendirmek değildir. Offline mesajlar var. O şekilde de uyarı yapılabilir. Yukarıda verdiğim örnekte ben tam tersi davransaydım nasıl olurdu? Benim yazımı buraya taşıyan o üyeye, direkt yorumda bunu diyebilirdim. Demedim.
İllede bu yazının alıntı-çalıntı vs. olduğunu burada söylemeye gerek yok.
 

Kendi adıma,  çalıntı yapabilecek basma kalıp bir kafaya sahip olmadığımı belirterek yapanlara "hırsızlar" yerine "basma kalıp şişik egolu kafalar" diyorum. Neden böyle diyorum çünkü bir parayı çaldığınızda maddi bir getirisi vardır. Oysa o kişiler paylaşırken sadece bilgi paylaşımı ve ego tatmini yoluna gitmektedirler. Bu onları hırsız değil yazma ve üretme yeteneğinden yoksun sıradan kopyacılar yapar ama hırsız yapmaz.
     Okuduğumuz bir şeye katkı yapıp yeni bir şeyler üretemiyorsak okuma ya da okuduklarımızı tırnak içinde paylaşma yoluna gitmeliyiz. Burdan da anlaşılacağı gibi kimse fikirlerini bahçesinde yetiştirmemiştir. Esinlenmeler olabilir katıldığımız fikirler olabilir. Üzerine katkı yapıp geliştirdiğimiz fikirler olabilir.Yazmak kelimelerden cümleler cümlelerden yazılar oluşturabilmektir. Kesip biçip yapıştırma edebiyat  değil görsel sanatlara girer ve adı kolaj galiba.

Yani sözün özü biri, kusmuksal yazılarımdan birini beğendiyse kesip biçip çalıp çırpıp kaynak göstermeden kendi adını kullanıp paylaşabilir. Ona kızmam, suçlamam, hırsız demem hatta egom şişer, sadece üretemediği için ona acırım. kökü bende yani  :)

:)))
mirza78,
bunu yapıyorsunuz işte; mevzuyu uzatıp çarpıtıp yanıt vermeye zorluyorsunuz, şimdi yaptığınız gibi.
O zaman da, sizi nazikçe ilk eleştirdiğimde de  "Haklısınız, hata yaptım ben." demiş olsaydınız uzamazdı konu.
Sevgili arkadaşım, yine yanılıyor, yine bilip bilmeden, kendi kendinize hakkımda asılsız yorum yapıyor ve beni de zorluyorsunuz.
Normal yazım ne, anormal yazım ne anlamadım.
Ben hep düz, açık, net yazarım. Kiimseye problem çözdürmem imalarla, tanımış olmanız gerek artık.İma etmem, muhatabım belli, yazdığım açıktır.
Sizin kişiliğinizle bir derdim yok, çok iyi biri olabilirsiniz, tanımıyorum. Tepkili olduğum konuda, yanlış gördüğüm şeyi yazdım.Gerek gördüğüm yerde, doğru bulduğumu yazarım, bundan sonra da böyle olacak.
Ne size, ne de bir başkasına "Sataşma" niyetim de yok, şahsınıza her hangi bir "Gıcığım" da, sandığınız gibi. Saçmalık bu.
Arıca "Liste tutma" konusunda ille de yazılı falan demedim, "madem bildikleriniz var neden zamanında uyarmıyorsunuz da saklıyorsunuz? " dedim. Lütfen dikkattli okuyun.

Son olarak, "Yakın olan bir arkadaşınız"dan kastınız kim hiç anlamadım.
Benim burada yazılarını çok severek okuduklarım var, selamlaştıklarım var, iki çift laf ettiklerim var ancak dediğiniz manada yakın arkadaşım yok. -Gereksiz ve asılsız dedikodu mu ediliyor buralarda?-
Kaldı ki öyle bile olsa tavrım değişmez, kimseye arkalanmam, arkadaşım dediğim kişilerin de öyle çabası olmaz asla.
Hangi yazıdan, kimden söz ettiğinizi kesinlikle anlamadım.
Benim kaynağı belirtilmiş alıntılara hiç bir itirazım yok, anlayın artık bunu.
Dediğiniz gibi bir yazı olduysa, neden kendiniz o zaman ses çıkarmadınız da şimdi bilip bilmeden bana tuhaf tuhaf konuşuyorsunuz? Açık olun arkadaşım.
Neyse...

soyken, beni anladığınız için teşekkürler.