Bir Vize Haftası Özeti..
28 Nisan 2012, 10.00 A- A+
Artık çalışmaktan bitap düşmüş gözlerim beynime emirler yağdırıyordu:
-Uyusana!
-Yarın sınav var.
-Ee banane ! Kapanıyorum ben ne halin varsa gör!
-Bunu sen istedin. Gönderin kafeini!
Gecede 10-11 bardaklara varan kahve seferleri uyumama izin vermiyordu elbette. Sadece kahvenin etkisi değil önümde sıralı açılmış laptoplar ve milyonlarca fonksiyon beni beklemekteydi.
Ev arkadaşımın vizeleri erken bitmiş içeride en sevdiğim oyunu oynuyor, benim rekorlarımı çoktan kırıyordu bile. Arada bir beni kontrole gelip, benden aldığı tavsiyeyle, enseme bi bardak suyu boşaltarak en az bi yarım saat daha uyku modundan çıkmamı garantiliyordu.
-Höööy!! Napıyosun be
-Ee sen dedin boşalt bardağı diye
-Off neyse. Yığınla konu var abi napıcam ben ?
-Seneye derslere de gitmeyi deneyeceksin..
-Senin alttan kaç dersin vardı ?
-12 ?
-Çık len dışarı. Kelin ilacı olsa...
.
Dile kolay 12 ders.. Nereden baksan 1 yıla eşdeğerdi benim için. Kendi derslerimi düşündüm. Benim de ondan aşağı kalır bir yanım yoktu. Bu gazla biraz daha yapıştım kitabın sayfalarına. Yok.. Olmuyordu. Bir gamyuna gireyim sonra devam ederim diye attım kağıdı kalemi bi tarafa. Sonra gözüme pişti oyunu ilişti. İnsanlar orada eğleniyor oyunlarda fink atıyordu. Ben ise yarın o oyunu proje olarak kodlamaya uğraşıyordum. Dünya adaletsiz ne yapacaksın deyip çıktım tekrar. Kuruldum tekrar dersin başına..
-Höyyy!!
-Pardon nan uyuyosun sandım.
.
Zaman ilerlerken bende bütün çareler tükenmişken üstüne bir de o güzelim meşhur mavimiz tüm gökyüzünü kaplamışken geçmişe daldım. Ahh ahh ne olurdu derslere girsem. Günde 10 dk tekrar yapmış olsam şimdi bunları yaşar mıydım ? En sonunda kendi kendime o meşhur konuşmalarımdan birini yaptım :
-Söz ver Onur kendine ! Diğer dönem eksiksiz devam edeceksin, not tutacaksın !
-Tamam abi söz valla bak görecekler bu sefer. Hergün aksatmadan giderim ne var ki.. Zaten iyice tembel gözüyle bakıyolar. Dereceyle girdim o okula ben! Dereceyle de çıkarım!.
-Koçum benim yürü be.. Bu sınavları geç artık yapacak bir şey yok şimdi zorlasan da yapamayacaksın zaten. Seneye öğrenir girersin herkese gösterirsin kim olduğunu!
-Hay yaşa be.. İki ihale atıp çıkıyorum o zaman..
.
Öğrencinin kendi kendine verdiği gazda başarı oranı %10lardaymış.. Neyse efendim girdim salonumuza sınav saatine kadar oynadım çıktım. Gözlerimden uyku akarken sınava doğru yol aldım. Sınavın bittiğini söyleyen asistan hocamızın sesine uyandım. Aman tanrım! sınav bitmiş! Adımı yazmayı unutmuşum bahanesiyle bir iki karalayıp çıktım sınavdan.
.
Dışarıda benim gibi arkadaşlar kendilerince hesaplar yapıyorlardı.
-Vize önemli değil abi önemli olan final. Finalde kasarız yaparız abi. - Bi de kafa yok bizde seneye not tutacaz tamam mı ! Oturup hep beraber çalışıcaz! -Erken yatalım abi erken yatmıyoruz kalkıp derse gelmeye üşeniyoruz sonra. -Evet erken gelip kahvaltı yaparız çayımızı sigaramızı içip dersimize paşa paşa gireriz yahu!
.
Klasik sınav sonrası sendromudur bu. Hayatına çeki düzen verme isteği.. Bu gibi isteklerde başarı oranı %7 yi geçmez.
-Onur
-Efendim abi
-Şöyle çalışkan bi hatun yapsak hayatımız düzene girer mi ?
-3 senedir bekarız olm. Çalışkanı tembeli mi kaldı
-Sen de haklısın. Ama ben bir deneyecem.
.
Bu taktiği 6 arkadaşım denemişti tarihte. 3ü 1 hafta geçmeden ayrılmış. Kalan 2si de sevgililerini kendine benzetmişti. Ayrıca son arkadaşımdan hala haber alamıyoruz. Taktikler işe yaramıyor. Bir türlü düzene oturamıyorduk... ve bir vize dönemini daha önümüzdeki dönemde düzeleceğimiz umuduyla geride bırakmıştık
.
İşte böyle değerli arkadaşlarım. Size tam 5 ay öncesindeki bir serüvenimi anlattım. Düzen önemli tabi eğitim şart. Bir işin mutlu sonla bitmesini istiyorsanız. Önce biraz üşengeçlikten biraz da uykunuzdan kısmanız gerek...
-Höyyy
-Kalk olm sınavın var çalış. Napıyosun sen blog mu yazıyosun ?
-Ya yok tamam git.
Öhöm.. Evet vize haftam başlıyor. Bir kahve alayım ben sayfalarca konum var daha..
İyi eğlenceler..
-Uyusana!
-Yarın sınav var.
-Ee banane ! Kapanıyorum ben ne halin varsa gör!
-Bunu sen istedin. Gönderin kafeini!
Gecede 10-11 bardaklara varan kahve seferleri uyumama izin vermiyordu elbette. Sadece kahvenin etkisi değil önümde sıralı açılmış laptoplar ve milyonlarca fonksiyon beni beklemekteydi.
Ev arkadaşımın vizeleri erken bitmiş içeride en sevdiğim oyunu oynuyor, benim rekorlarımı çoktan kırıyordu bile. Arada bir beni kontrole gelip, benden aldığı tavsiyeyle, enseme bi bardak suyu boşaltarak en az bi yarım saat daha uyku modundan çıkmamı garantiliyordu.
-Höööy!! Napıyosun be
-Ee sen dedin boşalt bardağı diye
-Off neyse. Yığınla konu var abi napıcam ben ?
-Seneye derslere de gitmeyi deneyeceksin..
-Senin alttan kaç dersin vardı ?
-12 ?
-Çık len dışarı. Kelin ilacı olsa...
.
Dile kolay 12 ders.. Nereden baksan 1 yıla eşdeğerdi benim için. Kendi derslerimi düşündüm. Benim de ondan aşağı kalır bir yanım yoktu. Bu gazla biraz daha yapıştım kitabın sayfalarına. Yok.. Olmuyordu. Bir gamyuna gireyim sonra devam ederim diye attım kağıdı kalemi bi tarafa. Sonra gözüme pişti oyunu ilişti. İnsanlar orada eğleniyor oyunlarda fink atıyordu. Ben ise yarın o oyunu proje olarak kodlamaya uğraşıyordum. Dünya adaletsiz ne yapacaksın deyip çıktım tekrar. Kuruldum tekrar dersin başına..
-Höyyy!!
-Pardon nan uyuyosun sandım.
.
Zaman ilerlerken bende bütün çareler tükenmişken üstüne bir de o güzelim meşhur mavimiz tüm gökyüzünü kaplamışken geçmişe daldım. Ahh ahh ne olurdu derslere girsem. Günde 10 dk tekrar yapmış olsam şimdi bunları yaşar mıydım ? En sonunda kendi kendime o meşhur konuşmalarımdan birini yaptım :
-Söz ver Onur kendine ! Diğer dönem eksiksiz devam edeceksin, not tutacaksın !
-Tamam abi söz valla bak görecekler bu sefer. Hergün aksatmadan giderim ne var ki.. Zaten iyice tembel gözüyle bakıyolar. Dereceyle girdim o okula ben! Dereceyle de çıkarım!.
-Koçum benim yürü be.. Bu sınavları geç artık yapacak bir şey yok şimdi zorlasan da yapamayacaksın zaten. Seneye öğrenir girersin herkese gösterirsin kim olduğunu!
-Hay yaşa be.. İki ihale atıp çıkıyorum o zaman..
.
Öğrencinin kendi kendine verdiği gazda başarı oranı %10lardaymış.. Neyse efendim girdim salonumuza sınav saatine kadar oynadım çıktım. Gözlerimden uyku akarken sınava doğru yol aldım. Sınavın bittiğini söyleyen asistan hocamızın sesine uyandım. Aman tanrım! sınav bitmiş! Adımı yazmayı unutmuşum bahanesiyle bir iki karalayıp çıktım sınavdan.
.
Dışarıda benim gibi arkadaşlar kendilerince hesaplar yapıyorlardı.
-Vize önemli değil abi önemli olan final. Finalde kasarız yaparız abi. - Bi de kafa yok bizde seneye not tutacaz tamam mı ! Oturup hep beraber çalışıcaz! -Erken yatalım abi erken yatmıyoruz kalkıp derse gelmeye üşeniyoruz sonra. -Evet erken gelip kahvaltı yaparız çayımızı sigaramızı içip dersimize paşa paşa gireriz yahu!
.
Klasik sınav sonrası sendromudur bu. Hayatına çeki düzen verme isteği.. Bu gibi isteklerde başarı oranı %7 yi geçmez.
-Onur
-Efendim abi
-Şöyle çalışkan bi hatun yapsak hayatımız düzene girer mi ?
-3 senedir bekarız olm. Çalışkanı tembeli mi kaldı
-Sen de haklısın. Ama ben bir deneyecem.
.
Bu taktiği 6 arkadaşım denemişti tarihte. 3ü 1 hafta geçmeden ayrılmış. Kalan 2si de sevgililerini kendine benzetmişti. Ayrıca son arkadaşımdan hala haber alamıyoruz. Taktikler işe yaramıyor. Bir türlü düzene oturamıyorduk... ve bir vize dönemini daha önümüzdeki dönemde düzeleceğimiz umuduyla geride bırakmıştık
.
İşte böyle değerli arkadaşlarım. Size tam 5 ay öncesindeki bir serüvenimi anlattım. Düzen önemli tabi eğitim şart. Bir işin mutlu sonla bitmesini istiyorsanız. Önce biraz üşengeçlikten biraz da uykunuzdan kısmanız gerek...
-Höyyy
-Kalk olm sınavın var çalış. Napıyosun sen blog mu yazıyosun ?
-Ya yok tamam git.
Öhöm.. Evet vize haftam başlıyor. Bir kahve alayım ben sayfalarca konum var daha..
İyi eğlenceler..
YORUMLAR
Aynı aynı .. Kaynımda da var o hastalık.:D
Öncesinde o okullara girebilmek için, sonrasında vizesiydi,finaliydi zombi gibi gezmek boynunuzun borcu tabii, bu kadar oyuncu olunca.:)
Kolay gelsin ne diyeyim..
Güzeldi, teşekkürler