gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Mektup

30 Nisan 2012, 15.01
A- A+

İsmini bilmediğim birinden, yine ismini bilmediğim birine gönderilen bir mektup okuyacağım bugün.

 

Mektup şöyle,

 

Tam 3 yıl oldu bugün.. O büyük travmanın etkisini silmeye çabaladığım koskoca 3 yıl.. Bu yıl biraz daha hafifledim sanki. Resimlerini açmaz oldum.  Birlikte aldığımız bütün kıyafetlerimi eskittim. Üstüme sinen kokunu artık farkedemiyorum. Yüzünü bile unutuyorum yavaş yavaş. Önceleri aklıma geldiğinde dakikalarca sırıttığım o aptal gülümsemen yavaş yavaş yok oluyor. Ben de tazelemiyorum anılarımı. Kırgınım sana çünkü. Unuttukça hatırlatmıyorum kendime. Sonra inadına bi sigara daha yakıyorum sana nispet edercesine. Nasıl olsa uzaktasın benden. Nerden bileceksin. Nerden bileceksin de kızıp atacaksın dudağımdaki sigarayı değil mi yani ?

 

Ne diyordum ? Ha.. Seni hatırlamayı unutturdum kendime. Zaten çok sık da aklıma gelmiyorsun artık . Neden gelesin ki ya da neden geleceğini düşüneyim ki ? Giderken bütün umudumu da alıp götürmedin mi ? Sakın yanlış anlama. Suçlamıyorum seni. Ben sadece "neden gittin"den çok "neden gideceğine alıştırmadın" diyorum. Bu kadar ani olmamalıydı. Bikaç saat belki de bikaç saniye daha bakabilseydim, dokunabilseydim sana.... Belki doyabilirdim be! 

 

Öf neyse kimi kandırıyorum. Kaç sene geçerse geçsin yine aklımda olacaksın. Bu mektubu okuduğunda kim bilir neler düşüneceksin belki kızacaksın belki üzüleceksin belki umursamayacaksın bilemem. Ama şu satırları bana yazdıran kişinin sen olduğunu sakın unutma.

 

Seni sonsuza kadar seveceğim...

 

Senden sonsuza kadar nefret edeceğim...

 

 

 

 

YORUMLAR

30 Nisan 2012, 15.52

    Mektubu okurken  olağan   dışı  birşeyler bekledim.Ama bildiğimiz mektup, doyurmadı beni  ve İçimdeki açlık  bazı   soruları beraberinde getirdi. Nerden buldu  bu mektubu?  Neden Monur'da bu mektup ? Bana sıradan gelen  mektup, neden Monur için önemli?  

 Hikaye  mektupta değil Monur.Hikaye mektubun   zarfında  gizli  bence :)

 Yine de  içeriğe yorum yapmam gerekirse; ne diyelim ''Sevgisi büyük olanın , nefreti de büyük olur ''  Ama bu iki duyguyu  aynı kişiye beslemek ; mantığa  haksızlık olur .:)

30 Nisan 2012, 17.40
@beymen33 işin aslı okurken ben de doymadım. Gelişme bölümü duygu yüklüyken bir anda neden söndürmüş yazar düşüncelerini bilemedim. 
Mektubun bende olmasını da hiç karıştırmayalım bence :)
30 Nisan 2012, 21.25
   OKUDUĞUMA PİŞMAN OLDUMM..... :(  Keşke okumasaydım yada sen keşke bunu yayınlamasaydın... Beymeni doyurmayan mektup beni ağlattı... Bu mektup kapatılmaya çalışan yaraları ve kapandı diye kendini kandıran insanların yaralarını deldi deşti diye düşünüyorum..Mektup benim dilimden yazılmış gibi,ben öyle okudum. Ne acı..  Sevgi yok Nefretim büyük! Keşke bu mektubun sahibiyle tanışabilme imkanım olsaydı :)) Ben bunun baya bi etkisinde kalırım artık.. Ben okuduğum için pişman olsam da güzel bir paylaşım olmuş.. Tabiki kim olduğu merak konusu :) ...
30 Nisan 2012, 23.44
bazen sözcükler tıkanır boğazınıza ve yazı noktalanır. bundan sonrasını ne bir sözcük, nede bir cümle anlatabilir......

blog köşesi yazılarını sadece okuyup sıvışmaya alışmıştım. Ta ki bu yazıya kadar..........

Nefret mi :) nefret sadece acı çekmemek uğruna, acının üstüne dikilen bir yamadan ibaret.........

Yüreğinize sağlık..
01 Mayıs 2012, 12.04
Okudum bir mektup var burada ama hüzünde var mektupda itirasda inatda var ince birde ihanet kokar mektupta ben yillardir etrafimi incelemeye calisiyorum tabiki her yere yetismek gibi sansimiz yoktur bizlerin bildiyim en aci sey insanlar unutuyor insanligini her gecen yil biraz daha birakiyor bazilari kendini yalnizligin akintisina oysa akil sahibi insanlariz akitiya kapilanin kendine faydasi yokken baskasinada faydasi olmaz o zaman akintiya kapilanlar önce kendilerini kurtarmalidirki sonra cevresine vaydali olabilsin  biz insanlar her gecen yil dahada kötüye gidiyoruz canakkaledeki Seyit cavusun inanc gücü yok yeni nesilde hep bir seyler eksik kimse düsünmesede yanlis hesap bagdatdan döner misali bizler yanlisimizdan dönmeliyiz kendimize gelmeliyiz yasam kisa bunuda bilmeliyiz var iken en güzel yoldan yürümeliyiz beyhude isleri birakip gercekleri yüreyimize adeta kazimaliyiz .Saygilar sevgiler.
01 Mayıs 2012, 12.07
okuduğum mektuptan çok yazdığın yama tabiri duygulandırdı beni soft.. Senin yüreğine sağlık 
01 Mayıs 2012, 19.30
Mevlana derki: İnsanları tanımak için tüm gücünüzü verin ama tüm sevginizi vermeyin. Onları tanımaya başladıkça verdiğiniz sevgiye acıyacaksnız!
01 Mayıs 2012, 22.37

Çok duygulandım sağol :)

tşk

02 Mayıs 2012, 00.36
mektup seninmi?* ayrıca yılmaz erdoğanın şiirlerine benziyo.. yok oyleyidi yok boyleydi:))
02 Mayıs 2012, 00.59
"Aşkın ömrü 3 yıl"mış, öyle diyor bilir kişier, aşkın kimyasıyla uğraşanlar.
Henüz taze.
Aynı arkadaşın bundan iki yıl sonraki mektubunu da okumak isterdim, tabii yazarsa ya da başka birine yazmakla meşgul değilse.:)

Yanlış anlaşılmasın, merakımdaki maksat bilimsel-P-; tez doğru mu değil mi acaba? Derdim o.:)

Teşekkürler
02 Mayıs 2012, 03.04
gercek aşk işte böyle birşey insan sevdini unutmuyor bazen buruk bir gülümseme bazen kızgın bir ifade bazende acı bir tebessüm bir anı bir anına uYmuyor unuttum derken bile unutulmadıgını ifade etmende böyle anlardan bir tanesi yarın birgünde özlem dolu bir mektup geçer içinden belki yazarsın belkide kendine saklarsın kendinden tek saklayamadıgın onu nasıl canından bile öte bir sevdayla sevdigindir RABBİM böylesine sevipte ayrılmak zorunda kalanların yardımcısı olsun.AMİN.
02 Mayıs 2012, 05.56
Mektubu okurken hiç şaşırmadım desem yeridir. Anlamıştım mektubun sonunda varacağı yeri... beymen33 nickli arkadaşın unuttuğu bir şey var sanırım en büyük aşklar en büyük nefret barındıranlardır.  Bu iki duygu zıt gibi gözüksede aslında birbirini tetikleyen ve alevlendiren duygulardır. Paylaşımın için teşekkür ederim monur.
03 Mayıs 2012, 22.05
Onur senin de blog kosesine katilan guzel gurur duydum diyebilirim:)
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın