BİLGE'NİN GÖZÜNDEN 1 MAYIS
01 Mayıs 2012, 23.04 A- A+Hazırlandım, saat 12 ye gelirken, anneme "gidiyorum ben istediğin bir şey var mı?" dedim. Televizyondan kafayı ayırmadan "yok bir şey istemiyorum" dedi.Arada bir sorar aslında o kadar umursamaz değildir. En son şeyde sordu...şeyde(?) poffff neden benim annem de diğerleri gibi değil neden didiklemez? Aslında bu gün bu tavrından memnunum, garibime 1 Mayıs Miting ine gidiyorum desem gözler pörtler bin bir türlü senaryo yazar. Benim annem mitingi polislerin insanları jopladığı, dövdüğü, taşlar, sopalrın, molotofların havada uçuştuğu bir savaş alanı sanıyor."Hayır anne artık böyle olmuyor o eskidendi" desem de nafiledir. kadının bilinçaltına yer etmiş bir kere.Böylece Onu aptal dizileri ve evlilik programlarıyla başbaşa bırakıp çıktım evden.
bazı pankartlarBurada 1 Mayıs lar Taksim'deki gibi coşkuyla kutlanmaz. Aslında ben bu sene Taksim'de kutlamayı düşünüyordum daha önceki senelerde de düşündüğüm gibi gel gör ki çevremde kimse benim kadar 1 mayıs ruhuna sahip değil.Ben de tek başıma gitmek istemediğimden evdeki bulgurla idare edeyim dedim. Evet tembelim ama 1 Mayıs'a ve Emekçilere saygım sevgim vardır. Faşist olsun, züppe olsun, salak olsun, çirkin olsun, kro olsun, vs ne olursa olsun ama emekçi kişiliği ön plandaysa sempati duyarım illaki huyumdur.
Alana geldim . Dolandım baktım ilginç sloganlar pankartlar var mı diye ıhh pek yaratıcı bulmadım açıkcası. Bekle bekle saat 1 oldu, "E hadi yürüyelim" diyorum, ama nerde? Hiç bir gruba dahil değilim. Şöyle bir gezdim dolaştım baktım DİSK, KESK kesmedi beni. Eğitimsen, sağlık, büro emekçileri e hiçbirine dahil değilim, Üniversiteliler, liseliler var e geride kaldı o yıllar.Ne yapsam? Nere girsem? Partiler var, hiçbirini sevmiyorum. Baktım Halkevleri "aha!" dedim "dal aralarına" . "Modern Zamanlar" daki Şarlo gibi tam anlamıyla bir yanlışlık yok tabi , Bilerek ve isteyerek daldım aralarına, verdiler elime bi bayrak, diyemedim "Ben bayraksız yürüsem?" İyi ki de diyememişim, bu sıcakta şapkasız çıkarsan bayrağı da şemsiye niyetine taşırsın memnuniyetle. İyi oldu iyi.her işte bir hayır vardır.
Bir buçukta yürüyüş başladı. "İktidara ve sisteme saydırmalar" ve
"çav bella' lar" eşliğinde yürüdük yürüdük. Ara ara duraksıyoruz tabi. O
esnada simitçi bir emekçi geldi yanımda durdu. Bana bakıyor bakıyor
...Sepetten tutup bir simiti yüzüme doğru dayayıp "simit yer misin?"
demez mi... İstemiyorum diyince önümdeki kadına uzatmaz mı? O da
istemiyorum diyince "ne bağırıyorsunuz, ne simit yiyorsunuz olur mu
böyle" demez mi doğu şivesiyle sitemli sitemli...Biz bastık kahkahayı.
Simitçi de güldü iki kırıttı astı suratını sonra şekildeki gibi. Baktı
bizden iş çıkmaz uzaklaştı kortejin önüne doğru. Ya ben elimde bayrakla
nasıl simit yiyeyim? Hadi yedim diyelim, slogan atarken öndeki kadının
ensesine yapışacak susamların hesabını nasıl vereyim? Hem ben bağıra
bağıra slogan atamıyorsam faranjitimdendir kınama beni Simitçi.
Derken miting alanına ulaştık. Konuşmaya başlayan kişi Nietzsche ve
Mahir Çayan karışımı bıyık show sunan o kırmızı tshirtlü hoş
beydi..Konuştu konuştu ama ben, bıyıklarına odaklandığımdan mıdır,
bildiklerimden farklı bir şey söylemediğinden midir nedir pek
dinlemedim. Sonra halaylar falan çekildi. çekilen halayların birbirine
teğet geçenleri dişlileri anımsattı bana. Altta gördüğümüz üzere
çimenlere yayılmış insanlar dikkatimden kaçmadı.Demiştim burası Taksim
gibi değil coşku az. Sonra resimde görüldüğü üzre saçları ve sakalları
aynı boyda olan, mavi gözlü, kumral ve grubunun solisti olan beyfendi
şarkı söylemeye başladı. ben de kendimden geçip ritm tutmaya başladım
ahh ahh! pek güzeldi.
şuraya denizi çiziyorsun ya
suları mavilere boyuyorsun ya
balıkları martıları koyuyorsun üstüne
sabahın serinliğini çiziyorsun ya
balıkları martıları koyuyorsun üstüne
sabahın serinliğini çiziyorsun ya
balıkçıları çiz balıkçıları
geceyi de çiz doğacak günü de
yoksulluğu çiz çaresini de
geleceği de çiz geleceği de
...
Ve gelelim emekçilere, tatile rağmen çalışanlar çalışmak zorunda olanlar da vardı.
Temizlik Emekçileri
Yapı -İnşaat Emekçileri
Emniyet mensubu Emekçiler
Vee "sevgi emek ister" den yola çıkarak Sevgi Emekçileri
piiiisssssss bilge! tutamadım paparazzi bilgeyi :)
1 Mayıs ta toplaşan, kalabalıklaşan, ezilenler adına slogan atan , emekçinin yanında ona destek çıkan bu grup aynı hassasiyeti pratikte gösterememiş mitingden önce tertemiz olan parkı pet şişeler izmaritler kağıtlar ve poşetlerle çöplüğe çevirmiştir.Üç kuruş için güneşin altında akşama kadar çalışan temizlik emekçilerine extradan iş çıkartmıştır. Ben ve bir kaç kendini bilir kişi gördüğümüz şişelerden topladık Bir de mavi kapak toplayıcılar vardı. Onlar işin temizlik kısmıyla ilgilenmiyordu tabi kapakları alıp gittiler. Bir kapakta ben verdim. Engelliler için araba almak adına toplanıyor bildiğimiz üzere bu kapaklar. Evet yukarıdaki hassas tabloyu görünce Steinbeck in "Ekmek Kavgası" adlı kitabındaki bir sözü gelir aklıma ve içten içe hak veririm de. Gelir aklıma dediğime bakmayın tam olarak gelmediği için ve kitabı karıştırıp bulmaya üşendiğimden kendi yorumumla söyleyeceğim.
"İnsanlar toplaşmak istemektedir .Ne olduğu hangi amaçla olduğu faketmez. İnsanlar kavga istemektedir".
Sonra ne mi oldu? Bitti ve dağıldık. Herkes kendini kaflere, çay bahçelerine attı. Ben nasıl açım nasıl açım,
saat olmuş dört. "Nerdesin simitçi" diye aranmaya başladım bir baktım
bitirmiş simitleri oturmuş bir ağaç gölgesine. yanımdan bir simitçi daha
geçti aldım bir tane (titiz bayanların "pisssssssssss!" dediğini duyar
gibiyim) yedim. Ne yapayım ya! kahvaltı da etmeden çıkmışım. Aman pisse
pis bizden pis değil ya peh! Ama kesti mi? kesmedi. Aklıma bir kumpir
düşmüş bir düşmüş sormayın. Başladım kumpirci aramaya. Ara tara yok. Bir
sürü fast foofd cu var hiçbirinde kumpir yok. Soruyorum nerde satılır.
"İşte burdan git git sağa dön var orda" Gidiyorum gidiyorum yok. Başka
bir fast food cuya soruyorum ama hamburgerler, pizzalar : "bırak sen
kumpiri yaklaş yamacımıza" diyor. Yüz vermiyorum. İnat ettim bulacam
onu.başka bir yere soruyorum 100 netre git sola dön....20 metre git
sağdan araya gir ...vee buldum ama bu sıcakta kapalı yerde yemek işime
gelmediğinden paket seçeneğini işaretledim doğru sahile vardım .orda da
dondurma görmez miyim? Anlaşılan o ki bu gün tatil ama midemdeki
emekçiler durmuyor çalışıyor yoksa nasıl açıklanabilir benim bu aç
gözlülüğüm? Seçtim bir adet maraş usülü dondurma sahilde gemilere, martılara, vıcık vıcık elele sevgililere karşı yedim bir güzel.
Kumpirim ve dondurmam bittikten sonra üç adet çocuk gördüm.
içlerinden kareli gömlekli spor ayakabılı gözlüklü olana bittim. ama
neden? yanlış anlamayın sübyancı falan değilim zaten aklım hala grubun
solistinde kaldı. Neyse işte daltonlar görünümlü ufaklıklar
dondurmalarını yerlerken ordan geçen bir adam "dede türkiyenin başkenti
neresi" diye sordu çocuklara. Bütün bunlar ben güneşin tadını çıkarmak
için sahilde okumaya karar verip kitabımı okumaya çalıştığım sırada oluyor. Gözlüklü
olanı"ankara" dedi. Adam "Bilemedin istanbul başkent İstanbul ben de
İstanbul luyum" demesin mi? Çocukalrın nevri döndü. Adam gidince çocuk
"Dede salak gibi anne" dedi Annesi "salak demeyelim aklı az" dedi.
"Zaten aklı olan bilgenin çevresinde gezmez ki" dedim ve biraz daha
oturduktan sonra kalktım.
Sevgili, saygılı Gamyun topluluğu, topluluk ruhu ve toplaşmak zevklidir, toplaşanları izlemek çok daha zevklidir. Hoşçakalın
YORUMLAR
One hıh , buna hıh , ona ıygg buna pöhh diyen Bilge kimden gözünü alamamış , kimden :)))
Bu yıl bensiz kaldı meydanlar.:) Maksat gençlerin önü açılsın..... değil tabii ki. Sıcaktan korktum, üşendim falan işte. Evde TV.dan izledim kutlamaları.
"Bu arkadaşlar bunca zaman neredeydi? Yeni mi devrimci, anti emperyalist oldular ya da bu yıl mı Müslüman oldular?" gibi soruları kafamda uçuşturan,kendilerine "Devrimci İslamcılar" adını veren gurup ilgimi çekti en çok... İş cinayetlerinde, pardon iş kazalarında ölen emekçiler için temsili namaz kılmaları, 1Mayıs'ı kutlamaları falan güzel bir şeydi de şimdiye kadar neredelerdi?
Bu arkadaşların da aralarında bulunduğu topluluklar değil miydi 1 Mayıs'lara "Komünist Bayramı" etiketi yapıştıran? N'oldu birden bire?
Bazı düşüncelerim var tabii, kendime şimdilik kaydıyla ayırdığım. Şimdilik "Ne şaşıyorsun aymaz, burası Türkiye." diyerek mevzuyu aklımın bir kıyısına koyup kapatmakla yetindim.:)
Pek güzel etmişsin Bilge'cim, orada olduğun için, yediğin içtiğini bile bizden esirgemeden aktardığın için, fotoğraflarla detaylandırdığın için çok teşekkürler.
Seninle gezmiş gibi oldum. Kumpir pek ustaca değildi ama idare etti.:)
Ellerine sağlık.
Sevgiler
Güzel blog olmuş.Emek etmişsin.
Ayrıca bizi uzun zamandır bağırtıyorlar.Orada burada,sokakta caddede uzun zamandır bağırtılıyoruz.Biri veriyor çoşkuyu kendimizden geçiyoruz.Artık kimsenin dürtmesiyle bağırmayalım.Ülkemiz için çalışalım,çalışalım ki gelecek nesillerimiz dürtmeyle bağırmasın...
Bu yıl gerçek bir bayram havasında kutlanan 1 Mayıs renkli görüntüleri ve düşünmeye sevkettiği geçmişteki acı hatıraları ile duygulu anlar yaşattı bana.Karanlık odaklardan ve kirli ellerden arınmış 1 Mayıs toplumsal dayanışmayı da resmetti bu yıl.
Bilge' nin resmettiği 1 Mayıs'ta bu bayram havasına paralel seyretmiş olup,toplumsal duyarlılığının odağını daha sonra kişisel duygusallığa dönüştürmüş olsa da alkışı hakediyor :)
Kirli ellerin olmadığı bu kutlamalarda, kitap tutan bir el benim için sembol olmuştur bu paylaşımda .
Öncelikle resimlerle renkelndirdiğin paylaşım, okuyucular için daha bir anlam kazanmış bunun için teşekkürler. 1 Mayıs gibi Nevruz gibi bayramlarda provakatörler devreye girince amacınnı dışında gösteriler oluyordu. O zamanda bu gibi kutlamalar daha çok polis eylemcil çatışması, lastik yakılması, dükkanların yağmalanması v.s hoş olmayan görüntüler yaşanıyordu.Bunları fırsat bilen o zihniyettteki insanların eylemi, gerçekten amacına uygun faaaliyette bulunacak insanların daha çoğalmasıyla engellnebilir diye düşünüyorum. Bayramsa bayram havasında olmalı, anma ise anma şeklinde. Taşkınlıklar olmadan herkesin birbirine kenetlendiği etkinlikler.
En çokta en sondaki o üç çocuğa bayıldım. Üçü bir arada olan içecekler gibi dizilimşler:) Ellerinde birer dondurma, uslu uslu ona odaklanmışlar dünyadan kopuk vaziyette:) Çok güzel bir kare yakalamışsın Bilge tebrik ederim, emeğine sağlık...
Olmadı şimdi:) Madem kendinize yer bulamadınız bana söylemiş olsaydınız TÜRKİYE KAMU-SEN den size yer ayarlardık
Ben bir anlık unutkanlığınız sonucu blogunuzda DİSK VE KESK ten bahsederken TÜRKİYE KAMU-SEN ini es geçtiğinize inanmak istiyorum. Aksi takdirde 1 Mayısın ruhundan uzak bir tavır sergilemiş olursunuz değil mi?
Turk; Bilge ne yapsın.Gördüklerini anlatmış :) Kamu_sen Bursa'da; Memur_sen Ankara'da kutladılar 1 Mayısı.Ufak tefek anlaşmazlıklar da çözüldüğünde önümüzdeki yıllarda 1 Mayıs ruhu tam bir şenlik havasında gececektir.Temennimiz bu yönde . Zaten kırmızı tişörtlüden sonra dağılmış Bilge :)) Abur cuburlarla 1 Mayıs'ı okullardaki yerli malı haftasına dönüştürmüş:) Başlığı '' Ramazan çadırındaki anılarım'' diye atsa, abese yer olmucak şekilde kabul görürdü paylaşım :))
Pet şişe atanlardan biri olmadığımı, başkalarının attığı pet şişelerden bir iki toplayıp çöp kutusuna attığım satırları okuduğunda anlayabileceksin. toprak alanlara yiyecek kırıntısı ve kağıt atmışlığım vardır ama doğada kaybolması zor olan bir şeyi atmak mı? Hiç bana göre değil.
insanların fotoğraflarını çekerken çoğu çektiğimi gördü zaten hatta o çıplak sandığın bey kötü kötü bakıyordu bana bir an gelip alıp kıracak elimdekini dedim ama sevgisi ağır bastı ki uğraşmadı
1.Burası Kamboçya Time
2.Bilmiyorum onlara sor
3.beyefendi çıplak olmadığı gibi çıplak bir beyefendiye rastlasaydım ve resmetseydim sence bunu vurgulamaz mıydım? Algıda seçicilik ve tamamen senin hayal dünyanın zengiliğinden olsa gerek o beyi çıplak sanman :)
4. Evet yedim Time dondurmayı yedim, geldim eve akşam üstüne bi de balık yedim sonra üstüne ne bulursam yedim.
Ataya yan profilden kötü çıkmış aslında daha hoştu :) üstelik flüt çalıyordu bayılırım flüt sesine
Evet sat_Agraham kumpir kötüydü ama o yorgunlukta zar zor bulduğum tek kumpirciyi göz ardı etmem eminim sence de mantıksızdır.
Turk38 gözümden kaçmış heralde, bilemiyorum, ama tepkin çok fazla yine de, intihar etsem uygun mudur:)
Zaten hazırlıksız gitmişim zaten pek bir coşkusuz geçti.
o çocuklara bende bayıldım Bala hele ortadaki gözlüklüye
evet beymen eskisi gibi değil 1 Mayıs lar ben çok sıkıldım şahsen keşke o kitap tutan el atm taşlasaydı bile dedim sıkıntımdan. Ama yapmazdım heralde çünkü banka şubelerini sevmediğimden işlemlerimi atm lerden yaparım para yatırır ve çekerken bozuk atm gördüğümde deli olurum. banka taşlamak daha makul sanki :)
Onca renkli tablo içinde kitaba yoğunlaşan birini görmekten ziyadesiyle memnun kaldım diyecektim ki 2. yorumu görünce vaz geçtim ve sadece bir "böö" demekle yetindim. ben abur cuburlarımı 1 Mayıs bitince yedim bi kere. tabi detayları kaçırmayıp o saate kadar aç kalışımdan yola çıkarak ramazan çadırı sonucuna ulaşmana bir şey diyemiyorum apışıp kalıyorum.
son olarak kitap tutmayan ele ne taş yakışır ne sopa, tırnaklar falanda kırılıyor dükkan taşlarken, sonra gözlerim hassas biber gazı dokunuyor. E anne de malum...
İşin şakası bir yana düşünceleri savaştırmak daha makul gelir bana genelde. Kitap tutan ellerin çoğalması umuduyla...
Aslına bakarsanız o sendika veya bu sendika benim için çokta önemli değil. Bilge isteyerekte yazmamış olabilir, buna da saygı duyarım. insanların tercihini sorgulamak zaten kimseye düşmez. Her türlü düşünceye ( devlet bütünlüğü ve manevi durumları zedeleyici yaklaşımlar hariç ) saygı duymak, iletişim içerisinde bulunmak çağımızın kaçınılmaz bir gerçeği olmuştur. Gönüller bir olsun yeter. Gerisi boş lakırdı. Samimiyetten ve içtenlikten ayrılarak, ayrımcı bir güzergah belirlemenin ne derece tehlikeli ve anlamsız bir yarış olduğunu hepimiz ya gördük, ya okuduk.
Hakkını yasal çerçevede arayan her kişi benim için değerlidir. Aynı zamanda bilgeye hakka vediği önem ve destek için teşekkürlerimi de sunuyorum.
Hangi platformda olursa olsun tüm sendikacı arkadaşlarıma çalışmalarında başarılar diliyorum.Üye olmayan arkadaşlara da kendilerine yakın hissettikleri çatıları destekleme ve üye olma temennisinde bulunuyorum.
Sert bir çıkış yapmış gibi görünsemde bir sendika yöneticisi olarak bilgeye ileride üye olabileceği bir yol haritası çizmiş oldum ayrıca:)
Simitçi de hoş çıkmış
Herkezin dikkatini başka bir yönü çekmiştir muhakkak. Ben yıllardır gizlenen ve en nihayet kendilerini ortaya koyan şu yeni nesil gruba baktım. Altı başka üstü başka türden dini sömüren grup sonunda gerçek yüzlerini gösterdiler.
Kafalarında bir kafa daha varmış gibi, altta dar streç kot pantolon veya tayt üstte sadece baseni bile örtmeyen kıyafetleri ile yeni nesil müslümanların isimlerini merak ediyordum ))) Kendilerin tanıttılar.
İslamiyetin neresinde onların şu an savundukları düşünceler, yaşam şekli veya giyim tarzı var acaba biliyorlarmı? Biliyorlarda bilerek bu şekilde davranarak yandaş tuttukları yada para ile kandırdıkları gençleri islamiyetten böylemi uzaklaştırıyorlar?
Neyse ilginç bir mayıs günüydü geçmişte kaldı. Aşama aşama dedikleriniz doğru toplumsal hijyen eğitimine ve çevre bilincine ayrıca yer vermek lazım. Paylaşım için teşekkürler.