İLK AŞKIM
03 Mayıs 2012, 18.40 A- A+
Merhaba arkadaşalar ben gamyun ailesine katılalı daha 1 yıl
olmadı.Bazen diyorum ki başlamaz olaydım çünki bağımlılık yaptı
kopamıyorum.Herneyse bugün yaşarken kıymetlerini bilemediğimiz anne
babalarımız için bir yazı paylaşmak istiyorum. Bu
benim ilk blogum ve belkide son olur ama sürçilisan edersemde affola ...
:)
Yıl 1999 haziran ve babama akciğer kanseri teşhisi kondu,dünya başımıza yıkıldı.Sadece üç ay yaşadı...acılar içinde üç ay ve onu kaybettik :((( her canlı eninde sonunda ölümü tadacak,Rabbim gençlerimizden uzak eylesin. benim babam daha 47 yaşındaydı :(((( 13 yıl oldu kaybedeli ama hala içim sızım sızım sızlıyor :(((( Evlatların çoğu babaların kıymetini bilmezler.Ben kıymet bilmeyenler için geçen gün elime geçen günlüğümden bir yazıyı paylaşmak istiyorum.Belki sevdikleriniz gözlerini kapatmadan onların gözlerine doya doya bakarsınız,öpersiniz ellerini.... Bu yazım genç bir kızın son bir kez veda bile edemediği,canım diyip boynuna sarılamadığı,gurur yapıp seni seviyorum diyemediği babasına özlemini dile getirişi......TARİH 14 EYLÜL 2002
Gidişinin üzerinden üç sene geçti....hiç yakıştırmazdım küçük kızkende sana ölümü....hala öldün demekte güçlük çekiyorum.Sevgimi hep sonraya bırakmışım, ne zaman kaybettim...o zaman bulmuşumm.bulduğumda çoktan kaybetmişim.Babam hep var olacak sanmışım ve hep asi kız kalacaktım.Babamdan sonrasını hiç düşünmemiştim.Onsuz sabahlara saaitimi hiç kurmamıştım.Çünki beni ancak ölüm ayırırdı ve ben bu yola babamdan önce çıkacaktım. Bir ikindi vakti gitti....Gidiyorum bile demeden...önceleri nefes alamıyorum sanıyordum.derdim ki "merak etme bende geliyorum".Öyle emindim ki bu acının beni yaşatmıyacağına......Günler geçti,aylar geçti,üç yıl bitti ve ben hayattayım...kimi zaman mutlu bazende mutsuz. Bir kez olsa dokunabilsem, rüyamda olsa görsem,sarılsam...ama yook,yok işte.Ben özlemeye devam ediyorum,eriyorum kimseler görmüyor,kırılıyorum kimseler bilmiyor,ağlıyorum kimseler duymuyo.....
Artık geceleri daha sever oldum,ellerini tutuyorum,alnındaki çizgilerle oynuyorum...seviyorum gözlerime hapsediyorum.Gözlerine bakıyorum güzelliğine,evlendiğimde bir bebeğim olsun istiyorum,gözleri senin renginde bana baktıkca sen olsun.Canım babamla öyle güzel paylaşmıştım ki yalnızlığımızı,şimdi etrafım kalabalık ama ben onu arıyorum.Ayakta kalmaya çalışıyorum ve bunu öyle güzel başarıyorum ki insanlar "babasının yokluğunu ne büyük güçle taşıyor" dediklerinde gülüyorum.Çünki hayat devam ediyor,ben güçlü ve ayaktayım.Ama ya içim??? Ya yoklukla dolu,keşkelerle dolu diğer ben....kimse onu görmüyor kiii...
Eğer babanız yaşıyorsa eve gidince yanaklarına kocaman bir öpücük kondurup,sımsıkı sarılırmısınız boynuna? Hatta şuanda yanınızda değilse telefon açıp "canım babacığım seni çok seviyorum"dermisiniz? Belki canım babam duyar beni,belki bu gece rüyamda olsun gelir tutar ellerimden....Elagözlümm der öper alnımdan....
Yıl 1999 haziran ve babama akciğer kanseri teşhisi kondu,dünya başımıza yıkıldı.Sadece üç ay yaşadı...acılar içinde üç ay ve onu kaybettik :((( her canlı eninde sonunda ölümü tadacak,Rabbim gençlerimizden uzak eylesin. benim babam daha 47 yaşındaydı :(((( 13 yıl oldu kaybedeli ama hala içim sızım sızım sızlıyor :(((( Evlatların çoğu babaların kıymetini bilmezler.Ben kıymet bilmeyenler için geçen gün elime geçen günlüğümden bir yazıyı paylaşmak istiyorum.Belki sevdikleriniz gözlerini kapatmadan onların gözlerine doya doya bakarsınız,öpersiniz ellerini.... Bu yazım genç bir kızın son bir kez veda bile edemediği,canım diyip boynuna sarılamadığı,gurur yapıp seni seviyorum diyemediği babasına özlemini dile getirişi......TARİH 14 EYLÜL 2002
Gidişinin üzerinden üç sene geçti....hiç yakıştırmazdım küçük kızkende sana ölümü....hala öldün demekte güçlük çekiyorum.Sevgimi hep sonraya bırakmışım, ne zaman kaybettim...o zaman bulmuşumm.bulduğumda çoktan kaybetmişim.Babam hep var olacak sanmışım ve hep asi kız kalacaktım.Babamdan sonrasını hiç düşünmemiştim.Onsuz sabahlara saaitimi hiç kurmamıştım.Çünki beni ancak ölüm ayırırdı ve ben bu yola babamdan önce çıkacaktım. Bir ikindi vakti gitti....Gidiyorum bile demeden...önceleri nefes alamıyorum sanıyordum.derdim ki "merak etme bende geliyorum".Öyle emindim ki bu acının beni yaşatmıyacağına......Günler geçti,aylar geçti,üç yıl bitti ve ben hayattayım...kimi zaman mutlu bazende mutsuz. Bir kez olsa dokunabilsem, rüyamda olsa görsem,sarılsam...ama yook,yok işte.Ben özlemeye devam ediyorum,eriyorum kimseler görmüyor,kırılıyorum kimseler bilmiyor,ağlıyorum kimseler duymuyo.....
Artık geceleri daha sever oldum,ellerini tutuyorum,alnındaki çizgilerle oynuyorum...seviyorum gözlerime hapsediyorum.Gözlerine bakıyorum güzelliğine,evlendiğimde bir bebeğim olsun istiyorum,gözleri senin renginde bana baktıkca sen olsun.Canım babamla öyle güzel paylaşmıştım ki yalnızlığımızı,şimdi etrafım kalabalık ama ben onu arıyorum.Ayakta kalmaya çalışıyorum ve bunu öyle güzel başarıyorum ki insanlar "babasının yokluğunu ne büyük güçle taşıyor" dediklerinde gülüyorum.Çünki hayat devam ediyor,ben güçlü ve ayaktayım.Ama ya içim??? Ya yoklukla dolu,keşkelerle dolu diğer ben....kimse onu görmüyor kiii...
Eğer babanız yaşıyorsa eve gidince yanaklarına kocaman bir öpücük kondurup,sımsıkı sarılırmısınız boynuna? Hatta şuanda yanınızda değilse telefon açıp "canım babacığım seni çok seviyorum"dermisiniz? Belki canım babam duyar beni,belki bu gece rüyamda olsun gelir tutar ellerimden....Elagözlümm der öper alnımdan....
Not: yıllar önce günlüğüme yazdığım bu yazının tek bir kelimesini bile değiştirmedim
YORUMLAR
Mekanı cennet olsun.Ben babamı kaybedeli 20 sene oldu.genç kızdım babamı kaybettiğimde tam ihtiyaç duyduğum zamanda gitmişdi...bu günlükden alıntınızı okuyunca birebir yaşadım.anne babası hayatta olanlar şanslısnız ve bu şansınızı ne olur iyi kullanın...
yazı çok güzel yüreğinize sağlık...
çok üzüldüm okurken benim babam sağ 80 yaşında Allah sağlıklı ömür versin,babanıza da Allah rahmet etsin,mekanı cennet toprağı bol olsun ve tabii sizede rabbim sabırlar versin,babam sağ ama çok uzun yıllar önce bu mevsimde ( nereye gittiğini belirtmeyeceğim) gitmesi gerekti ve gitti o anda bi şiir yazdım ilk ve son kıtasını paylaşmak istiyorum.
Bizede baharın sensiz anlamı yok,
Çiçekler açmışsada neşesi yok
Mutlu görünsekte elemler çok
Sensiz mevsimler geçmiyor babam.
Bu şiir yazdım gideli çok olmuş gibi
Mevsimler değişmiş,yıllar eskimiş gibi
Oysa sen gideli daha 7 gün oldu babam.
SEVGİLİ AYŞAHRUD....
seni öyle iyi anlıyorum ki....Ben de seninkine benzer talihsiz bir hastalık sonucu babamı kaybettım....Bir ctesi sabahıydı nöbet dönüşü ayni apartmanda yaşadıgım anneme ugrayıp öyle evime geçme cabasındayken, annemin ''kızım, babanın gözlerinin içi sarardı, karnı da agrıyormuş, halini hiç begenmedım'' sözleriyle irkildim....Ben de bir saglıkçı oldugum için bunun ne anlama geldigini ne yazık ki tahmin edebiliyordum....Hiç vakit kaybetmeden hastaneye koştuk.....Canım babam sarılık olmuştu....Sanki o anda içim yangın yerıne dönmüştü...Bunun birkac nedeni olabilirdi...Ya bulaşıcı sarılıktı, ya karaciger yetmezliğine baglı sarılık ya da safra veya pankreasın tıkanması sonucu olabilecek bir sarılık, vs vs....
Günlerce tetkikler yapıldı , tomografiler cekildi, sonunda teşhis kondu....PANKREAS KANSERİ....Bu ne demekti biliyormusunuz? ölüme ramak kaldı demekti.....Yıl 1995 ti ve bu koca bir cınarın yaprak dökümüydü....Geceler günler boyu gözyaşı döktüm....Onun biricik kızıydım ve 3 ogulun içinde kıymetlisiydim....
Çok ugraştım...Çok çabaladım.....HEYHATTTTTTT......Çare bulamadım....Onu 1.5 yıl içinde acılar içinde kıvranırken kaybettık....Öyle mutsuz, öyle çaresiz , öyle yalnızdım ki.....Onun ardından ölecegımı sandım....Hayat onsuz öyle anlamsız, öyle değersizdi ki...ONU ÇOK ÖZLÜYORUMMMMMMMMMMMMM.....ONA HASRETİMMMMMMMM....ONA SARILIP KUCAKLAMAKKKK NASIRLI ELLERINDEN ÖPMEK İSTİYORUMMM,AMA ONA RÜYALARIMDA BİLE DOKUNAMIYORUMMMMM........
mekanı cennet olsun .
yüreğine saglık böyle özel içten günlügünü bizlerle paylastığın ıcın ..
Elinize saglik, bloglarinizin devamini diliyorum.