gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

AYNI ÜLKEMİ

09 Mayıs 2012, 10.55
A- A+

İlk bloğuma başlamadan önce bloğun konusuna ilham olan olay ile ilgili olarak. kimseyi itham etmediğimi, yadırgamadığımı ve yargılamadığımı bilinsin isterim. 

Şimdi neden bloğun ilk satırlarına böyle savunma içerikli bir cümleyle başladım. Ama öncesinde size olayı  anlatmak isterim. Bir sohbet sayfasında birkaç kişilik bir kullanıcı gurubu arasında hayli duygusal bir sohbet  konusuna tanık oldum. Memleketinde olmayan Kullanıcılardan birinin bir evcil hayvanı  çok hastaymış ve doktorun dediğine göre yarını bile bulması çok zor. Haliyle teselli  eden edene hatta hayvancağız daha ölmeden kullanıcının kalkıp memlekete gidip onu son bir defa daha görmesini tavsiye edenler bile çıkıyor. Sonuncusu bana göre abartılı olsa da diğer teselliler normal bir şey çünkü arkadaşınız değer verdiği bir şeyi yitirecek.  Olayın anormallik tarafına gelince bu anormalliğin yukarıda  anlattığım olay ve kahramanlarla hiçbir ilgisi yok anormallik benim yaşadığım bölge ile yukarıdaki cereyan eden olayın geçtiği bölgenin aynı ülkenin bir parçası olması .  çünkü yaşadığım bölgede insanların yasından hayvanlara sıra gelmiyor diyerek Türkiye nin farklı yüzüne daha fazla değinmeden şunu sormak istiyorum  AYNI ÜLKEDEMİ mi yaşıyoruz.  

YORUMLAR

09 Mayıs 2012, 14.48
Aynı ülkede yaşıyoruz.Aynı yüz yüze bakıldıklarını sanan insanlar aynı ülkede yaşıyor evet.
09 Mayıs 2012, 15.55
aynı ülkeden yaşıyoruz ama insanlar farklı =)
bu arada gamyuna girince blues creen diye hata veriyor çözemedim gitti =)
09 Mayıs 2012, 16.13

Merhabalar Fiksol :-) Söyleyecek çok şey var da, hadi neyse deyip, sana çok teşekkür ediyorum. Bu salonumuz sayesinde, yeni blog yazan arkadaşlarımız çıkıyor aramızdan, ne güzel...Ve bu salon ne çok yazıya konu oluyor...Gelin arkadaşlar bekliyoruz, kapımız açık, bloglarınıza malzeme olmak hiç sorun değil...

Evet, memleketine gitmesini tavsiye eden kişi benim. Merak edenlere. Tabii böyle değil...

Konuşmanın gelişatına göre. Köpeğinden ne kadar uzakta olduğunu bilmeden, söylenmiş bir şey. Yazlıkta olan köpeği için demiştim. Ve tabii ki,sohbet sırasında çok insanca bir şey...Sanırım hiç hayvan beslemedin. Bu sevgini ne olduğunu bilmiyorsun. Ayrıca, ben bu ülkede yaşıyorum da ,siz nerede yaşıyorsunuz. Benim yaşadığım ülkede ve kafada, hayvan sevgisi de vardır. Ayrıca, kimse kimseyi bilmeden tanımadan eleştiremez. Kimin insan'a ne kadar değer verdiğini de, ekran arkasından göremez kimse. Ben, her CANLI yı seviyorum.

Sen de sev bence...Belki o zaman , hangi ülkede yaşadığımızı sorgulamazsın.

Yine de, altında yatan düşüncene saygı duyuyorum, anlıyorum...Ama her şey bilirsin 'sevmekle başlar'

Sevgiler...

09 Mayıs 2012, 16.20
Annem internette sohbet ettiğimi görse hastamısın oğlum sen der.Ülkeyi bırak,biz aynı evde yaşıyoruz :o


09 Mayıs 2012, 16.47
Ülkemizin her köşesinde yas yaşanıyor.Her şehrinde her köyünde şehitlerimize ağıtlar yakılıyor.Bir bölgeye bir zümreye ait değil o yas, fiksol.Hassasiyetinizi anlıyorum.Ama unutmamamız gereken bir şey var.Hayvanlarda can taşıyor.Onlar dostlarımız, arkadaşlarımız.Bize muhtaçlar.Konuya bu çerçeveden bakarsanız,vereceğiniz tepkide farklılıklar olabilir..
09 Mayıs 2012, 16.50
Sayın kupabes yazım başındada içindede amacımı belittim buna rağmen nasıl eleştirildiğininiz sonucunu çıkarıyorsunuz anlamıyorum.. ayrıca merak etmeyin hayvan sevgisinide bilirim. ve be beslediğim hayvan sayısını biliyorum neden çeşidini. 
09 Mayıs 2012, 18.07

evet  ulke ayni ulke insan  ayni insan  farkli olan duygular, dusunceler, sevgiler, degerler, bu biraz hepsi icin gecerli olan biir durum degildir elbette. benimde cok  hayvanlarim oldu koyunlarim tavuklarim kopeklerim atlarim ineklerim elimle buyuttugum kuzular  danalar civcilerim  kusda besledim baykusta:D neyse ama bir kopegimiz vardikiiii suan bile gozlerim doldu kaybettik yillar evelsi ama hala her kelimemizde her hayalimizde koyamadik yerine bir baskasini hayvan degildi o bizden biriydi asla kopek dememistik karabas di adi  dondurmami alicaz onada gazozmu alicaz ki o yoklukta onada biryeremi gidicez onunla cok kez soforler arabasina almadigi icin yavas git diye yalvardik durdurduk soforu dinlenmesi icin birakmazdi bizi illa gelicekti bizle   birinin onu tutmasi gerekirdii yoksa birakmazdi bir parcaydi bizden bak onun icin deger oylesi icin  asilir yollar.ancak   kupabeys in dedigi dikatimi cekti  yazliktaki kelimesi  cok sevdigi hayvan neden yazlikta? yazlikta birakabilicek kadar uzaklasabilen birininde  kaybedisinden cok etkilenicegini sanmam  ya neyse aklimdan gecti yazdimherkesin  kendi fikri tabiki

09 Mayıs 2012, 18.14
insanların elleri başkalarının ceplerindeyken bu eller para ve çıkarları için birbirini öldürürken tek derdi yaşamak için yemek olan hayvan dostlarımızı düşünmek, onlar için endişelenmek daha makul gelir bana her zaman.

ve o sohbet esnasındaki bir dialogu aktarayım buraya

x: zehirlendim ben ölüyorum...
bilge: geber

neyseki sohbet müdavimleri bilge gibi değiller ki hayvan dostlarına sevgi duydukları gibi insanlığa da sevgi besliyorlar :)
09 Mayıs 2012, 18.40
Yorumları okuyunca kendimi hayvanlara karşı bit tutum içindeymişim gibi hissettim..neyse ben düşüncelerimi yazdım sizde istediğiniz gibi anlam çıkara bilirisniz..
09 Mayıs 2012, 18.50
Blogları okumaktan zevk alan bir okuyucu olarak hoş geldiniz:)Hayvan sahibi olmayanın hayvan sevgisini anlaması zordur.Ama bu demek değil ki hayvanları sevenler her gün yitip giden insanları görmüyor yada onlar için üzülmüyor.Aynı ülkede yaşadığımızı düşünüyorum,aynı mahallede hatta aynı evde bile bu yazdığınız konuda farklı fikirler çıkacaktır ama.Farklılıklar güzeldir,insan kalbinde de şu kadar şeyi sevebilirsin diye bir kota yoktur.Hem hayvanları hem insanları havayı suyu her şeyi çok sevebilirsin bence:)
09 Mayıs 2012, 19.33
Geçen gün parkta aylak aylak oturuyorum. Birden yanımda bir karaltı ve hav mıdır hev midir bir ses ile irkildim. Açıkçası korktum da. Baktım bir fino. Allahtan sahibin ellerinde bağlıydı. Orta yaşlı olan bu hanım, hemen bana dönerek *korkma kızım bişey yapmaz, ben ona aylık 1000 lira para harcıyorum, bütün aşıları da tam* demez mi. İçimden yuhh! dedim 1000 lira ha!.
Yan tarafta çöpleri karıştıran çocuğa ilişti gözlerim. Ağlamak istedim sadece. Benim çaresizliğim, çocuğun kirli ellerine hapsoldu. Bu ülkede hayvan sevgisi diye bas bas bağıranlara yazıklar olsun diyorum. Önce insan ya.. Önce insan! Ama tabi neden insan olsun ki. İnsana yatırım yapmak zordur. Çünkü yatırım yaptığınız insan ise şayet, siz karşılık beklersiniz. Oysaki karşılığını zaten aldığınız farkında değilsinizdir. Sanırım blogun ana konusu bu idi. Ben yanlış anlamadıysam yorumumu ona göre yaptım.
09 Mayıs 2012, 19.40
Hayvansever biri olarak şu detayı kaçırdığımızı görüyorum.Büyük şehirlerde hayvanlarla kurulan duygusal bağlar çok derin oluyor.bu derinlikten hayvanın haberi olmasada ve onlar içgüdüsel davransada biz onların davranışlarına binlerce anlam yüklüyoruz.oysa birçok şehir kasaba ve köyde hayvan besleyenler onları  koruma ,güvenlik için yanında bulunduruyor.onlarda bu hayvanları seviyor ama bizdeki abartılı duygusal bağ kurmadıkları için ,başka  yerde olan bir kişi  köpeğinin çok hasta olduğunu öğrendiğinde  veteriner çağırın bir baksın nesi varmış  demekten başka bir şey yapmıyor.Büyük şehirledeki insanların aşırı yalnızlık duygularından kaynaklanan problemi sanıyorum bu..
09 Mayıs 2012, 21.28
           Fiksol yeterince anlaşılmamış gibi geldi bana.Onun söylediklerine tercüman olmak haddim değil ama bana sanki kaygılardaki farklılığa değindi ki buda onun duygularıydı.Duygulara hürmet için şartlarda önemli. Hasta yatağındaki kardeşini görmeye gidemeyen insanlar var ülkemizde.Ölmek üzere olan annesine yetişemeyen (imkansızlıklar yüzünden) insanlarımız var. İmkanlar ve öncelikleri görünce şaşırmış gibi geldi bana .Bu durumdaki insan için köpeğini görmeye gitmek yada kedisini, büyük lükstür çünkü.
10 Mayıs 2012, 00.02
Aynı ülkede yaşıyoruz evet.
Sorunuza yanıt verdikten sonra yorumumu bir kaç soru ile yapıyorum ben de:

İlle de seçim mi yapmak gerek?
Hem insan, hem hayvan sevilemez mi?
Hem insan için, hem hayvan için üzülünemez mi?
İnsan yüreği bu kadar dar mı ki birini sevip olumsuz durumuna üzülürken ötekini es geçebilsin?

Kusura bakmayın ama insana ve sevgiye dair bu tip terazili soruları, dayatılan seçimleri anlamsız ve gereksiz buluyorum ben.

Sevgiler

10 Mayıs 2012, 01.43

  Bir kaç gündür okuyamadığım blogları  tek tek okuma niyetindeyken henüz ilk  blogda heyheylerim geldi.Ama heyheylerimi aktarmayacağım.

  6-7 yıl önceydi. Bahar  ayında bağlı  bulunduğum kurumun  kamelyasında  sohbet  eden arkadaşlarıma katılmak için  hareketlendiğimde, bahçedede  beslediğimiz  yavru  köpeğin,  arka arka   otoparktan çıkmaya çalışan minübüsün  altında  kalacağını  farkedince  gözü  kapalı atladım.Ama minübüsün  çarpma şiddetli ile  1 metre  fırladım.Ne  yazıkki  yavru köpeğide kurtaramadım.Tekerin  altında kalan köpek bir yanda  ben  bir yanda yerde  yatarken,  olayı   görüp kamelyadan  koşan 8 arkadaşımın  6    tanesi köpeğe, 2  si de  bana koştu.

  Köpek yavrusuna göre,  önce insan deyip bana koşanların oranı  sizinde farkettiğiniz üzere %25 ile oldukça düşük.Ben  bu  oranı eleştiririm.Bu eleştirimin karşısında olanları da eleştiririm.

  Şimdi  soruyorum: Ben  bu eleştiriyi yapıyorum diye , beni hayvan sevgisinden  yoksun göstermek  insancıl bir hayvanseverlik midir?   Bu soruma  ''evet''  diyenler varsa yorumumu birde aşağıdan yukarı okusunlar :)

   Bence de  Fiksol  yeterince anlaşılmamış.Önce insan demenin manevi yönüde, edebi yönü de her satırda ışıldamalı.

  Paylaşıma mualif olan arkadaşların  konunun  ( en azından mizahi yönünün )  makaslanıp aktarıldığı  yönündeki  söylemlerini de  önemsediğim  için ; aslında fikirlerin değil, zikirlerin polemik konusu  olduğunu  görüyorum.Herkesin hemfikir  olup  '' önce insan''   diyebileceği bir konu  nasıl  polemik konusu olur şaştım kaldım :)

10 Mayıs 2012, 12.09
aynı ülkede yaşıyoruz evettt.insan sevdiklerini kaybedince tabiki de üzülür.bu bir insan olduğu gibi hayvan da olabilir belki  en sevdiğimiz bizim için çok değerli bir eşya da olabilir.hatta manevi değerlerimiz var bi de .ben en çok da onları yitirdiğimize üzülüyorum ...geleneklerimiz göreneklerimiz ananelerimiz aile kavramı millet kavramı dayanışma.....daha nice yiiitirdiklerimiz var .neyse konuyu dağıtmadaan güzel paylaşımız için teşekkür ederim kardeşim.
10 Mayıs 2012, 13.21
Evet aynı ülkede yaşıyoruz. Sadece öncelikler ayrı herkes için.
10 Mayıs 2012, 15.19
Öncelik karmaşasının üstüne gidilirse duyguların,sorunlara profesyonel çözümler bulması an meselesidir.
Aynı evde baktığımız çocuklarımızın ve beslediğimiz hayvanların,aynı zaman dilimlerine rastlayan hastalıklarında hangisine daha çabuk eğildiğimiz söz konusu bir ölçü olmalıdır ve öyle oluyordur.
Demiyorum ki bütün türler aynı anda arıza versin de,ikisi arasında bir seçim yapmak zorunda kalınsın diye bir dua veya temennim yok elbette.
Sokaktan ilk önce hangi türün kurtarılması gerektiği,ciddiyetle ele alınmalıdır.
İnsandan başka,kimi köpeklerinde kedi yavrusunu sahiplendiğini görüyoruz arada bir.
Bu örnek,sosyal ölçülerimize konacak bir ölçü değil ama,insan önce insanlığı durulaştırma yoluyla huzur bulabilmeli.
İşin içine sevgi girdiği zaman,aç perişan insanla aç perişan hayvanlar arasında sürekli yaşanan bir hayatta kalma savaşlarına tezahürattan öteye geçmiyor söylenenler.
Makuliyet terazilerinin,bu gibi sevgiyi savunan konularda aşırı hassas olduğu gözden kaçıyor.
Bu insanın küçüklüğünden beri hangi türe ne kadar oranında duyarlı olması için nasıl büyütüldüğünde saklıdır.
Şunu deriz ya hani sürekli,bir kediyi öldüren yedi cami yaptırsa,yaratıcısının gönlünü alamamış bile olabilir.İşte canlıya verilen ehemmiyet böyledir.
Fakat dışarıda,önce ve bir an önce hızlı davranmayıp,çöplükleri karıştıran insanlar için olan yavaşlıklar burada sırıtıyor aslında.Yani problem hayvanların üzerine bu kadar fazla eğilim olduğunda değildir.Problem,insanların çözüm olarak istediklerinin,hayvanlarla rekabete sokulmak istenmesidir.
Hayvanı beslemenin,onun sevinmesini sağlamanın bize verdiği mutluluk,sanırım sadece mutlu huzurlu olmak isteyen egomuzun istediği bir şeydir.Çok az hayvan sever bunu kendine sus payı olarak almıyor.
Büyük resimde,önce yaşlılar ve çocuklar kurtarılır mantığına ters giden bir şeyler vardır.
Kimse merhamet skalasını elbette ölçtürmek istemeyebilir.Fakat bizim için hep bir şeyler çok önemli olmalıdır,hep bir şeylerde,çok önemli olan şeylerin hiç tehlike arz etmediğini görünce peşinden önemliler ismini almalıdırlar.
Peşinden olsa da iyi olur gibi madde başlıklarına ayırabildiğimiz keyifler olur.Hepsini yıl sonunda,saygı ve elinden tutma puantajına tabi tutabiliriz.
Keyifli olmayı sanırım,bir şeylere güç ayırmamakla anlıyoruz.Sevgiyi savunan her iki tarafın arasına kavgayı durdurmaya girip,sağ salim oradan çıkan kahramanvari duygularla kalınır umarım.   
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın