Hepimizin de bildiği üzere sigara paketlerinin üzerinde AB uyum yasaları sebebiyle çeşitli yazılar yazılmaya başlandı. Yazının hemen başında belirtelim. Bu yazıların sebebi AB ye uyumdur yoksa kimsenin halkın sağlığını düşündüğü yok. Bu halk kendisini yönetenlerin kendisini ne kadar düşündüğüne defalarca şahit olmuştur.

Teneffüs 1 :

-          Efendim, çayda radyasyon varmış.

-          Yoh valla! Aha içiyorum. Hiç radyasyonlu olsa içer miyim? Halkımız gönül rahatlığı ile içebilir çayı.

( Karadeniz’ de yaşayan bir insan olarak her hafta bir kanser hastası ziyaretine veya cenazesine gitmekteyim. )

Şimdi biraz da bu yazıları inceleyelim.  “sigara içmek size ve çevrenizdekilere ciddi zararlar verir” , “sigara içmek öldürür”, “sigarayı bırakmak ölümcül kalp ve akciğer hastalıkları riskini azaltır”, “sigara içenler genç yaşta ölür”, “sigara içmek ağrılı ve yavaş bir ölüme neden olabilir”, “sigara içmek damarları tıkar, kalp krizine ve felçlere neden olur”, “sigara içmek ölümcül akciğer kanserine neden olur”.

Her ne kadar paketler üzerinde ki yazılar zamanla sertleşmiş de olsa halkımız bu durumu pek umursamadı. Çünkü benim halkım ölümden korkmaz.

Teneffüs 2:

Albay askerlerin sigara içmelerine engel olmak için kantinin duvarına bir yazı asmıştır. Yazıda

—Sigara öldürür, diye yazıyormuş.

Ertesi gün oradan geçen albay yazının altındaki cevabı görmüş :

—Türk askeri ölümden korkmaz!

Yazıları yazanlar da bu durumu fark etmiş olacak ki taktik değiştirdiler. Halkımı en büyük korkusu üzerinden vurmaya başladılar. Erkeklerin cinsel iktidarsızlığı ve kadınların güzelliğini hedef aldılar:)  Paketler üzerine “sigara içmek kan akışını yavaşlatır ve cinsel iktidarsızlığa neden olur”, “sigara içmek spermlere zarar vererek doğurganlığı azaltır” , “sigara içmek cildin erken yaşlanmasına neden olur” uyarılarını yazmaya başladılar. Bence bu yazılar ölümden ve hastalıklardan daha etkili olmuştur:)

Teneffüs 3 :

Temel sigara almak için bakkala gider. Aldığı sigaranın üzerinde "iktidarsızlığa sebep olur" yazmaktadır. Temel sigarayı geri verir.

- Haçan bunun öldürenunden yok midur?

Tamam, kabul sigara sağlığa zararlıdır. Ancak sigara içenleri ikinci sınıf vatandaş gibi görmenin âlemini de anlayamıyorum. Sigara dumanı içmeyeni daha fazla etkiliyor diye neredeyse bir nefes sigara için Mars’a çıkmamız gerekecek. Şimdilerde açık alanların bazılarında bile yasaklandı sigara. Nerde içeceğiz kardeşim bu zıkkımı? Eee, sigara kokusu kötü de o parfüm kutusuna düşenlere niye laf eden yok? 10 metre öteden parfüm kokusu çekerken iyi de sigara kokusuna mı tek tahammülsüzlüğümüz? Ben de ter kokusundan nefret ederim, sanki memlekette herkes misler gibi kokuyor:) Ona da çare bulunsun. Kokanlar toplu taşıma araçlarına binmesin, kapalı alanlar da kokmaları yasaklansın o zaman.

Teneffüs 4:

Temel sinemanın birinde müdür olmuş. Bir seyirci gelmiş,

- Sigara içebilir miyim?

- Hayır, demiş Temel

- Ama herkes içiyor

- Onlar sormatiler ci

En azından birkaç nefes serbest olsa ne olur? Tüm dünya sağlıksız mı olur? Pehhh, her bakımdan sağlıklıyız ya, her yediğimiz veya içtiğimiz gayet sağlıklı ya.

Teneffüs 5:

Temel, sigara içmenin yasak olduğu kapalı bir alanda tüttürüyormuş...

 Görevli hemen uyarmış;

 “-Burada sigara içmenin yasak olduğunu bilmiyor musun?...”

 Temel duvardaki “Sigara içilmez” levhasındaki yarıdan kesik sigara işaretini göstermiş;

 “-Tamam... Yarıya gelsin atacağım onu...”

Hem sigaranın da yararları vardır. Mesela insanlar arası paylaşımı artırır. Sigara ikramı sayesinde kaç kişi her gün iletişime geçiyor? Toplumda iletişimin eksikliğinden bahsedip duruyoruz. Ohh ne ala, otlakçılığa gelince sigara iyi başka zaman kötü değil mi?

Teneffüs 6:

Temel Tophane rıhtımında İstanbul'a ayak basar basmaz, iki kabadayı ile karşılaştı. Biri sigara verdi: -Yak bakalım! dedi. Temel sigarayı aldı, çakmağını çıkarmaya davranırlarken öteki kabadayı bir el feneri uzattı: -Buradan yak, dedi. Temel el fenerinin ışığını tutup sigaranın yanmasını beklemeye başladı. Olayı görenler, kahkadan kırıldılar. Bir süre sonra, sigarayı uzatan: -Sen hiç el feneri görmedin mi? dedi. Bununla sigara yanar mı? —Yanmaz elbette, dedi Temel. —Öyleyse ne diye yakmaya uğraşıp duruyorsun? —Pilini bitirmeye çalışıyorum da.

Bir de şu sigarayı bırakan tipler televizyona çıkıp ahkam kesmiyor mu gel de çakma suratının tam ortasına. Adamlar sanki başka dine geçmiş gibi sigaradan önce böyleydim, sonra böyle oldum diye konuşup duruyor. Sen niye o zaman yıllarca içtin bunu kardeşim? Aman efendim neymiş, dirayetli imiş, sigarayı bırakmış. Sigarayı bırakamayanlar da iradesiz birer mahlûkatmış. Önemli olan karar vermekmiş. İlk başlarda zor olurmuş, sonra insan alışırmış. Hee, babam bırakalı 20 yıl oldu hala “ Her Türk kahvesi içtiğimde aklıma geliyor meret” der. Unutulmuyor demek ki, ilk aşklar, evde beslenen hayvanlar ne bileyim daha birçok şey unutuluyor ama sigara unutulmuyor demek ki.

Teneffüs 7:

70 yaşındaki Temel'in nefes borusunda rahatsızlığı vardı. Doktoru günde kaç sigara içtiğini sorunca,

-"Kirk elli tane içeyrum."

-"Sigarayı bırakırsanız yüz yaşına kadar yaşarsınız."

-"Toksan yasina kadar yasamak istersem günde kaç sigara içepilirum?

Madem bu sigara o kadar kötü bir şey neden idam edilecek mahkumların hepsinin son isteği bir dal sigara oluyor o zaman? Demek ki bu dünyadaki en güzel şey sigara birçok kişi için. Siz hiç idama giderken süt isterim diyene rastladınız mı? Hem, insanları sigara içerken bir izleyin. Onların ruhsal durumları hakkında bir fikir sahibi olursunuz. Kimisi yaşlı gözlerle ufuğa bakarak tüttürür, kimisi kahkahalar eşliğinde. Mesela ıssız bir adaya veya uzaya gönderilecek olsanız kaçınız sigarayı yanına almaz?

Teneffüs 8:

Üç astronot uzaya gidecek. Bunlardan biri alman, biri ingiliz, biri de bizim temel. Bunlar yıllarca gelmeyecekleri için en önemli ihtiyaçlarını sorarlar. Alman bana sarışın, esmer, kumral hatun der. İngiliz bana bol bol içki der. Bizim temel baaa bol bol cigara der.

Neyse istekler temin edilip uzaya fırlatılıyorlar. 3 astronot aradan yıllar geçiyor geri dönüyorlar. Tabi aileler merakla bekliyor. Önce alman iniyor dalyan gibi alman olmuş iğne iplik. Sonra ingiliz iniyor adam zil zurna sarhoş. Tabiki sıra temele geliyor. Temel kapıda görünür görünmez bi fırlıyor ağzında cigarayla:

- "Allahını seven baaa ateş versuuun.."

Bir de işin ekonomik boyutu var. Sigaraya yıllarca bu kadar çok para vermeseydin şimdi son model bir araban olurdu demeleri yok mu:) Eee, senin niye yok o zaman?

Bir de sigara içenleri düşüncesizlikle suçluyorlar. Neymiş efendim, tüm dünyada sağlık harcamalarında büyük bir artış varmış, sigara içenler tüm hastaneleri dolduruyormuş. Veriyoruz kardeşim tüm parasını, her gün sigaraya zam üzerine zam yapılmıyor mu? Gıkımız çıkıyor mu ya, alıyoruz paşa paşa:) O kadar masrafımız da olsun sizlere.

Hem bizim sigaramızın hesabınızı yapacağınıza size sıralanan yalanların peşine düşsenize. Ben kendimi bildim bileli memur enflasyona yenik düşürülmüyor ve işsizlerin hepsine iş bulunuyor:) Dedelerimiz ayranın son yudumu ile simitin son lokmasını ömrü boyunca denk düşürdü. Bizden de aynısı neden bekleniyor? Sigara gibi bir zevkimiz için de para harcayamayacakmıyız arkadaş.

Teneffüs 9:

Temel'le bir adam parkta oturuyormuş. Temel de sigara içiyormuş. Adam dumandan rahatsız olmuş. Dönmüş Temel'e ve sormuş.

 - Kaç yıldır sigara içiyorsun? Temel cevap vermiş;

 - 30 yıl? Adam başlamış nasihata:

 - Bak 30 yılda sigaraya verdiğin parayı biriktirsen şu karşıdaki lüks villa ve önünde duran son model araba senin olabilirdi. Temel dönmüş ve sormuş:

 - Sen sigara içiy musun? Adam cevaplamış:

 - Ben hiç sigara içmedim. Temel tekrar sormuş:

 - Peçi şu villa ve lüks araba senin mu?

 - Hayır ! Temel eklemiş:

- Fazla konuşma o zaman? onlar penum...

Ebeveynleri de bazen anlamakta zorluk çekiyorum. Tüm aile reisleri sigaraya savaş açmış durumda ama diğer her şey serbest hayatta. Saygı bitti dersiniz “ Ya, eski kafalı olma!” derler. Tembeller dersiniz “ Onlar zamane çocukları, bir iki tıkla hallediyorlar her şeyi! “ derler. Ama iş sigaraya geldiği zaman faşizm alabildiğine büyüyor. Biz de diyoruz ki “ Sigarayla saygı olmaz! Bırakın içsinler”

Teneffüs 10 :

Erkeklere mahsus bir dergide kızının çırılçıplak fotoğrafını gören baba karısına çıkışır:

— Senin yetiştireceğin kız ancak böyle olurdu.

Anne kızının fotoğrafına bakar ve sorar:

— Maşallah. Nesi varmış kızımın?

Baba kızgınlıkla:

— Nesi mi var? Elindeki sigarayı görmedin mi?

Şu bir gerçek, sigara dinen uygun değil. İnsanın kendi bedenine bilerek zarar vermesi sanırım mekruh. Ama bazı tipler var ki günahı da, sevabı da sadece sigara söz konusu olduğunda hatırlıyor maalesef.

Teneffüs 11: ( Tamam, uzadı biliyorum. Son teneffüs bu )

-          Hocam, ben çok çaldım, çırptım. Nefsime yenik düştüm. Yeni doğan binlerce bebeğin hakkını gasp ettim.

-          Yeni doğan uşak parayı ne edecek. Sen o paraları hayır işlerinde kullan bir şey olmaz.

-          Hocam, ben alkoliğim. Ama ibadetimi de gerçekleştirmek istiyorum. Ne yapmalıyım?

-          Önemli olan niyettir. Niyetin has ise sorun yoktur

Ahhh, ahhh. Her şeye dinen bir serbestlik uydurdunuz da bizim sigaramıza uyduramadınız.

Efendim, sağlıcakla kalınız. Dumansız hayatlar dileriz, o hayat ne kadar çekilir bir hayat olacaktır o da sizin sorununuz.

DİPNOT: İş bu blogu yazan kişi bir sigara tiryakisidir. Ancak blogu sigarayı savunma amaçlı yazmamıştır. Amacı toplumda ki bazı çarpıklıkları eleştirmektir. Yani yazının aslında sigara ile bağlantısı sadece sigaranın araç olarak kullanılmasından ibarettir.

Halkın gözü önünde radyasyonlu çayı içenler, ölümden korkmam diyerek gaza gelenler, cinselliğe ve güzelliğe olan düşkünlük, kokarca misali ortalıkta dolaşanlar, toplumsal iletişimsizlik, ekonomik sıkıntılar, aile içi eğitimde ki eksiklikler, dini kendi menfaatine uyarlamaya çalışanlar hayatımızın birer parçası değil midir?

Efendim bana müsaade. Nereye mi? Balkona çıkıyorum, sigara içeceğim. Evi leş gibi kokutuyor meret:) ( Allah bırakmayı nasip etsin )

Saygılarımla…TuRK…