Işık Hadisesi
22 Mayıs 2012, 11.09 A- A+Uzun ve yorucu otobüs yolculuğundan sonra nihayet varıyoruz Siirt’in Aydınlar ilçesine. Yerel halk tarafından Tillo olarak bilinen yaklaşık bin kişilik nüfusa sahip olmasına rağmen bağrında yatırdığı 40 binden fazla evliyanın mekanı olması hesabiyle de bu ilçenin diğer bir isminin Evliyalar Diyarı olduğunu öğreniyoruz.
Yarına dinç kalkmak için arkadaşlarım misafirhanede kendilerine ayrılan odalara çekiliyorlar ancak benim yarına kadar sabredecek halim yok. Bula bildiğim bir taksi ile hemen kale denilen mevki ye gidiyorum.
Yolunuz düşerde kaleye gelecek olursanız hayal kırıklığına uğramamanız için baştan uyarayım. Burada ne bir kale nede bir kale kalıntısı var. Önce fazla geniş olmayan düzlük bir alanda parke taşı gibi dizilmiş uzun ve düz kayalara rastlıyorsunuz. Sonra kayaların bitişiyle başlayan gözünüzün alabildiğince genişliğe sahip ve yer yer 500 metreyi bulan uçurumlarla başlayan Botan vadisiyle göz göz geliyorsunuz. İşte buradaki manzara benim gibiler için nefes kesici cinsten.
Uçurumun başındaki küçük pencereli bir duvar dikkatimi çekiyor . inceleyince üzerinde Üstadın kalesi anlamına gelen “Kal-a-tül Üstad “ diye yazılı bir levha görüyorum. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin eserinden biriymiş. Levhayı okumaya devam edince bana Botan vadisinin görüntüsünü unutturan yeni bir şeyi keşfediyorum: Işık hadisesi ile Sönmeyen Bir Işık.
Işık Hadisesi :Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin “ Yeni doğan güneş ilk olarak hocamın baş ucunu aydınlatmasa ben o güneşi ne yapayım “ dediği rivayet edilen bir gerekçe ile yaptığı bir eserdir. Eser İbrahim hakkı Hazretlerinin manevi ilimlerin yanı sıra pozitif ilimlerindeki üstün dehasının bir ürünüdür. Kendi icat ettiği ve halen müzesinde bulunan araç ve gereçler ile yıldızlar arası mesafeleri hesaplayan bu evliyanın Basit bir ışık oyununu gerçekleştirmesi önce bana çokta şaşırtıcı gibi gelmese de, 1960 yılında yapılan Restorasyon ile bozulan , Yerli yabancı birçok bilim adamının uğraşlarına rağmen ancak 2011 yılında düzeltilen yapının, İbrahim hakkı hazretlerinin sadece 3 saat gibi kısa bir sürede planladığını duymak beni hayretler içerisinde bırakıyor.
Işık Hadisesinin İşleyişi: Her sene Yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilen 21 mart günü yani gece ve gündüzün eşit olduğu gün. Güneş ışınları ilçeye 5 km Mesafedeki uçurumun başında bulunan duvarın penceresinden geçip ilçedeki İsmail fakirullah hazretlerinin (İbrahim hakkı Hazretlerinin hocası) Mezarının bulunduğu türbenin bir parçası olan minareye ulaşıp oradan da kırılan güneş ışınlarının mezarın baş ucunu aydınlatmasıyla gerçekleşiyor.
Sözü daha fazla uzatmadan matematik, biyoloji, astronomi ve fizik gibi birçok ilim dalı ile ilgilenen bu Allah dostunun marifetname isimli bir kitabının olduğunu hatırlatıp bloğumu noktalıyorum.
Botan vadisi ve Tillo Kalesi
YORUMLAR
Elhamdülillah müslümanız ve gurur duydum bir kez daha müslümanlıgımla.İşte böyle yüce insanların torunlarıyız bizler.Rabbim bizlere onlara layık olmayı nasip etsin inşallah.İbrahim Hakkı Hazretlerinin hocasına verdiği değer ve Rabbimin ona verdiği zeka birleşince ne kadarda şahane bir görüntü çıkmış ortaya.
Elinize yüreğinize sağlık fiksol.Böyle ögretici bloglara bayılıyorumm..
İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİNİN KİTABINDAKİ ETKİLENDİĞİM YAZISI...Ben gizli bir hazineydim bilinmeyi sevdim beni tanımaları için varlıkları yarattım. şu halde Alemin ve insanın yaratılmasına nihai maksat ve yüce istek Mevlanın bilinmesidir..Bu edebi devlet ve tükenmez saaedet her şeyden öncedir.. Ancak bu nefsi bilmeye bağlı olup nefsini bilmekte bedeni bilmeye dayanır..Bedeni bilinmesi alemeni bilinmesi ise hakiki ilimdedir..bu sebepten dolayı bir miktar astronomi ve felsefeden alıp toplayarak bir miktat anotomi ilminden devşirilmiştir....
.....ÖZÜN SÖZÜ ŞUDUR..YARATILAN HER VARLIK ALLAHA EMANETTİR...
YÜREĞİNE SAĞLIK...
...SAYGILARIMLA....
Ne şanslıyız aslında.
Görmemiş ve duymamıştım ben de.
Tanıtım, şahane fotoğraflı güzel anlatım için çok teşekkürler.
"Ölmeden önce görülecekler" listesine koymalı mutlaka.
Teşekkürler.
Manzara süper, süper ne ya:( İnanın kıskandım, yerinizde olup kendi gözlerimle manzaranın tadını çıkabilmek isterdim.Sayenizde ölmeden önce ( Allahımın takdiri ile) görmem gereken yerlere bir çeltik daha atmış oldum.
Çağımız bilim adamlarının 40 küsür yılda yaptığını 3 saatte yapabilmek... İnsanı düşünmeye, yorum yapmaya sevk eden bence büyük bir olaydır.
Bu güzel, bilgilendiren blog için teşekkürler.