Demek sayısalın iyiydi. Peki bu söz 5 kelimeden mi oluşuyor:)) Her neyse, bu 5 kelimelik :P sözü ben de tuttum. Hakkaten çok güzel ve anlamlıymış.
Bu arada hoşgörüne sığınarak böyle bir yorum yaptım. Eminim klavyenin azizliğine uğramışsındır :D Ne de olsa 4 ve 5 yanyana değil mi:D
Tv' de iletişim üzerine bir dr. seyircilerden birini yanına davet etti ve bayana üç çizgi ile bir kare çizermisiniz dedi bayan ÜÇ çizgi çizdi önce ve yanına bir kare çizdi doktor hayranlıkla bayanı tebrik etti.. itiraf ediyim şaşırdım çünkü o an fark ettim ki ben doktoru gerçek anlamda dinlememiştim herhalde orda olsam uğraşır dururdum 3çizgiyle kare yapmayı yapardım da ama doğru olmazdı işte :P birbirimizi anlamanın yolu birbirimizi gerçekten dinlemekten gelir.. Anlaşılabilmek üzerine yazılmış güzel bir yazı olmuş tebrik ederim sizi Trapper :) Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun sevgiler..
Okul yıllarından belliymiş yazı dilinde "Döktürme" yeteneğin.
Hakikaten yine gayet yalın, net, lafı dolandırmadan anlatmışsın.
E şimdi biz bu yazının meramını anlamayalım da ne yapalım?:)
Söz bence de çok güzel ancak yarım gibi,o yarımı da yazı başlığınla tamamlamışsın adeta.
Bir de anlayabilmek ve anlatabilmek yanı var tabii.:)
Bazen istediğimiz kadar doğru ifade edelim kendimizi, çok yanlış anlaşılabiliyoruz, bilinçli ya da bilinçsiz.
Öyle sık karşılaşıyoruz ki iki lafı denk getiremeyenlere, her yanı denk lafları da anlayamayanlara.
Evet herkes önce kendi söylediklerinden sorumlu. Tabii ki "Sorumluyum" dediği gibi ardında sağlam duruyorsa her şartta.
Peki ya anlatamadıysa, ya yanlış algılanabilecek şeyler söylediyse?..
O zaman "Cezamı da kendim çekerim" diyor işte. Tam sorumluluk yani.:)
Yine anlatımın gibi konu da çok güzel, yine anlamlı.
Var ol.
Ben de senin ve herkesin kandilini kutlar ettiğin güzel duaya hepimiz için yürekten katıldığımı belirtirim.
Teşekkürler.
:))"
hem gayet yalıın ve Rahmetli Zeki MÜREN Türkçesiyle anlattım aklımdan geçenleri,neden yanlış anlaşılayım ki'' deyip bu ihtimalinde önüne geçtikten sonra" sanırım bu kısımda üçüncü kez havam batsın kısmıydı..Şaka bir yana her zamanki gibi çok keyifliydi okuması:)Yeni özlü sözü de çok beğendim ayrıca:))Son olarak sizinde kandilinizi kutlarım.
:))" hem gayet yalıın ve Rahmetli Zeki MÜREN Türkçesiyle anlattım aklımdan geçenleri,neden yanlış anlaşılayım ki'' deyip bu ihtimalinde önüne geçtikten sonra" sanırım bu kısımda üçüncü kez havam batsın kısmıydı..Şaka bir yana her zamanki gibi çok keyifliydi okuması:)Yeni özlü sözü de çok beğendim ayrıca:))Son olarak sizinde kandilinizi kutlarım.
Bir öğretmenimiz vardı lisede;anladıklarımın anlattığı şey olduğundan emin olmazdım , söz hakkı alır sonra da ''ben böyle anladım siz bunu mu söylemiştiniz ... '' falan diye anlattığını anladığımdan emin olmak isterdim.Hatta bu sorunu çözmek için dersine girmeden önce işleyeceği derse hazır girerdim.Tabii bu çokta iyi oldu iyi bir öğrenmenin öğrenmeye hazır ilgiyle girmek olduğunu farketmiştim.Ancak şu bir gerçekki bazen anlatmak istediğimizi yanlış anlatabiliyoruz da .Bu yüzden de dinleyici güç duruma düşebiliyor. Kötü bir anlatıcının , konuşmacının ;böyle bir sözle kaçması da kolay olmasa gerek.Söylediklerinizin söylemek istediğiniz olduğundan emin olmakta gerek .
Yine çok keyifli bir konu seçmişsiniz:) Anlamak,anlaşılmak.kendimizi ifade etmek konusunda sayfalarca yazsak bitmez.Rahmetli zeki müren Türkçesiyle bir şeyleri anlatmak herzaman anlaşılmayı sağlamıyor maalesef..HZ.MEVLANA, NE SÖYLERSEN SÖYLE ,SÖYLEDİĞİN KARŞINDAKİNİN ANLADIĞI KADARDIR der.Evet ben söyledim anlayan anladı ,yanlış anlayanlarda yanlış anlamasalardı demek biraz kolaycılık geldi bana..çevremdeki insanları dinlerken seçtiği kelimelere ,hangi kelimeleri vurguladığına,hangi kelimeyi kullanarak kızıp heyecanlandığına dikkat ediyorum.kendimi ifade ederkende onun kullandığı kelimeleri kullanarak ifade etmeye çalışıyorum.sanki ozaman daha anlaşılır oluyorum.Bir blog yazılıyor ve bir çok kişi yorum yapıyor. ve bloğu yazan kişi yanlış anlaşılmaları düzeltmek için farklı kelimeler kullanarak tekrar yazıyor. Bir yazıya,bir konuşmaya, vermiş olduğumuz emek ,anlaşıldığımız zaman önem taşıyor..Bu anlaşılmak benim fikrime illaki katılması anlamına gelmez.ama beni anladıklarını bilmem yeter..hayırlı kandiller.
Ben karşımızdakinin bizi çok iyi ve doğru anlayabileceğini düşünüyorum tabi ki, biz konuşurken o, ne cvp vereceğini ve hemen savunma mekanızmasını çalıştırıp, sana sarfedecek cümleleri düşünmüyorsa. Bunu çoğu kez yaparız. Karşımızdaki ile konuşurken onu dinliyormuş gibi yapıp, o an ne cevap vereceğimiz teleşına düşüp, ne dediğini anlamayız. Lafın başını duymak bize yetmiştir sonunu bile beklemeyiz hal böyle olunca, lafı bittiğinde de öyle alakasız bi yerden kapı açarız ki, karşımızdaki biz konuşurken, saçmalığımızı düşünmekle meşkul olduğundan oda bizi dinlemez. Sonra karşımızdakine dönüp, beni hiç dinlemedin mi neden anlamıyorsun diye sorarız . Sonra şu anlamsız ve gereksiz diyalog oluşur;
- ne söylersem boş sen beni anlamıyorsun. ( sanki sen çok dinleyip, anladında )
- bırak ya saçma sapan konuşuyorsun ne dediğin belli değil ( lafın sonunu bekleseydin anlamlaşıcaktı)
- senle konuşulmaz, tartışılmaz herzaman sen haklısın ( en etkili silahtır karşımızdakinin vicdanını rahatsız edecek laflar ederiz )
- tamam ya sen haklısın, herşeyi sen bilirsin suç bende ( oda altta kalır mı misilleme)
- yok yok bende
- hayır bende ( böyle uzar gider )
çok uzattım özür dileyerek, senin ve buradaki herkesin kandilini kutlarım.
Eline sağlık havan bata trapp...
Yanlış anlaşılmak aslında, yanlış bir kelime yada cümleden ibaret değil.. İnsanlar anlamak istedikleri gibi anlarlar.
Her zaman kalıplaşmış, içinden çıkılamayan bakış açıları vardır. Cahillik gibi.. Olgulaşmamış, sıradanlaşmış birinin fikirlerine, siz kendinizi paralasanız, amuda çıkıp konuşsanız dahi siz anlatımınızı doğru aksettiremezsiniz.
Hoş böyle zamanlarda konuşmamayı yeğliyorum. Oturup ben, sen olayı ile durumu düğüm etmektense, arkamı dönüp çekip gitmek herzaman benim için en mantıklı olanıdır. Bazen susmayı seviyorum. Üstelik o sizi tanıyamadıysa, hala kendi olguları ile yaşıyorsa koyverin gitsin :)
Sözün özü sarfedilen kelimeleri anlamanın yolu, bir insanı tanımadan geçer..Ha bide işine gelmemekten, hatalarını örtmek için boya yerine kullanılan yanlış anlamalar hehehe..........
Yüreğine sağlık.
guzelmis bende tuttum bu sozu:) yureginize saglik. bende bu sozu severim
nedenler nicinler nedendir bitmez? bir seyi inkar icin yok demek yetmez...
TUM GAMYUN DOSTLARININ KANDILINI KUTLUYORUM.
Güzel yazı için teşekkürler Trapper zevkle okudum..Herkes söylediklerinden sorumlu elbet ama konuşurkende düşünerek konuşmalı ..Yanlış anlaşılmaya meydan verilmemeli diye düşünüyorum..Karşınızdakinin yanlış anladığını hissettiğiniz anda ona doğru düşünceyi anlatmak görevimizmiş ..İnşallah yanlış anlayan ve anlaşılanlardan olmayalım..Diyorum..Sizin ve tüm islam aleminin kandillerini kutluyorum...
Okul yıllarında ve hala hem sayısal alanda hem de sözel alanda kafanızın çalıştığını ''havam batsın''diyerek azıcık tevazu azıcık hava her ne kadar batsa da göstermişsiniz. Şimdi ben de desem ki yazının başlığına bakarak '' ANLAYABİLDİKLERİMİZDENMİSİNİZ? '' sözcüğündeki ''misiniz'' ayrı yazılmalıydı:) '' Ah Bala seninde havan yerin dibine girsin ''der miydiniz? Fakat sonuna soru işareti konulmuş olması hatayı hafifletir gibi üstelik kompozisyonlarda rakam kullanılmaz diye biliyorum yazıyla yazılır zannımca:) Eee yeter bu kadar dimi şaka tabi benimki lütfen kızmayınız:)
Söylediklerimizden sorumluyuz evet olmalıyız da zaten. Fakat söylediklerimizi doğru ifade edebilmek te söylediklerimizin arkasında durmak kadar önemli. Yüz yüze ise diyaloglar özellikle mimikler ve vurgular devreye giriyor, yok yazılı bi anlatım ise o zaman da kullandığımız kelimelerin ve kurduğumuz cümlelerin anlaşılır yalın ve açık olması gerekiyor, yanlış anlamaya mahal vermemek için. Yazının içeriğine okur ya da dinleyici katılmayabilir fakat karşıdakinin anlatmak istediğini doğru anlamak kafidir yorum yapmak için. Bazen o kadar şey içinden sadece bir cümlede bulursunuz kendinizi ne çok mana çıkarırsınız. Bazen de okursunuz okursunuz hiçbir şey anlamazsınız, o zaman da okumakla kalırsınız. Çok uzattım galiba, kısaca ben anladım söylediklerinizi:) emeğinize sağlık...
Merhaba,
Bir insanı anlamak için sabır ve katlanmak gerekir. Birbirini anlamak için bazen konuşmaya bile ihtiyaç duyulmaz. Bakışlar yeterlidir. Anlaşılmak, kişinin anlaşılması, kendini iyi ifade edebilmesi, karşı tarafın anlama ve algılama yeteneğinin duygusal, kültürel alt yapılarının yeterliliğine bağlıdır. Anlaşılmak o kadar da zor değil ki, sadece dinlemeyi bilmek lazım. Ama bazen de susuyorsunuz, tatsız bir konuşma yaşamaktan ve karşınızdaki insanı kırabilme çekinme kaygısı da duyulabiliyor.
Emeğinize sağlık.
Sevgilerimle.........
Herkese Merhaba ve yorumlarla konuya katılımınız için teşekkürler.1 yoruma cevap verme gereği hissettim:)
ғıɴdıĸĸυrdυ,yorumunuzu okuduğum zamandan bu yana özlü sözdeki kelimeleri sayıyorum desem abartmış olurum, ama birkaç kez saydım:)
SÖYLEDİKLERİMDEN(1) SORUMLUYUM(2),SİZİN(3) ANLADIKLARINIZDAN(4) DEĞİL(5) sözünde 1-2-3-4-5 kelime var işte:).Ama 4 ile 5 yanyana belki de o yüzden yanlış yazdınız:).Herkese Sevgi ve Saygılar...
insan belli bi yaşın kalıbını büründügü zaman söyledikleri yaşadık ları kısaca herşeyi degişiyor bu yaş sınırı bazen alt yapılar da boy gösteriyor (cocukluk evreleri veya ergenlik de ] çünkü [kimi insan lar hayatın acımasız kollarına küçük yaşda sarılıyor ) hayat insana öyle şeyler çıkarıyo ki dolayısı ile kişi olgunlaşma dedidigimi aşamaya ulaşıyor [ mantık disiplin ,vs] gibi baglamak istedigim nokda ise ( hayatı ] doya doya yaşamak lazım çünkü [ baktıgınız gözler , yazı yazdıgınız eller , koku aldıgınız burunlarınız , hisleriniz , duyu organlarınız saglam ise , bavullara ondan sonra KENDİNİZİ KÖTÜ HİSSETMENİZE NEDEN OLACAK OLAY LAR DAN BİR NEVİ KULTURMA YOLU OLAN ILIMLI VE POZİTİF BAKIŞ AÇINIZ İLE TUTUNUN HAYAT A İNANIN BANA İŞE YARAYACAK DIR BU ...
YORUMLAR
Bu arada hoşgörüne sığınarak böyle bir yorum yaptım. Eminim klavyenin azizliğine uğramışsındır :D Ne de olsa 4 ve 5 yanyana değil mi:D
Hakikaten yine gayet yalın, net, lafı dolandırmadan anlatmışsın.
E şimdi biz bu yazının meramını anlamayalım da ne yapalım?:)
Söz bence de çok güzel ancak yarım gibi,o yarımı da yazı başlığınla tamamlamışsın adeta.
Bir de anlayabilmek ve anlatabilmek yanı var tabii.:)
Bazen istediğimiz kadar doğru ifade edelim kendimizi, çok yanlış anlaşılabiliyoruz, bilinçli ya da bilinçsiz.
Öyle sık karşılaşıyoruz ki iki lafı denk getiremeyenlere, her yanı denk lafları da anlayamayanlara.
Evet herkes önce kendi söylediklerinden sorumlu. Tabii ki "Sorumluyum" dediği gibi ardında sağlam duruyorsa her şartta.
Peki ya anlatamadıysa, ya yanlış algılanabilecek şeyler söylediyse?..
O zaman "Cezamı da kendim çekerim" diyor işte. Tam sorumluluk yani.:)
Yine anlatımın gibi konu da çok güzel, yine anlamlı.
Var ol.
Ben de senin ve herkesin kandilini kutlar ettiğin güzel duaya hepimiz için yürekten katıldığımı belirtirim.
Teşekkürler.
- ne söylersem boş sen beni anlamıyorsun. ( sanki sen çok dinleyip, anladında )
- bırak ya saçma sapan konuşuyorsun ne dediğin belli değil ( lafın sonunu bekleseydin anlamlaşıcaktı)
- senle konuşulmaz, tartışılmaz herzaman sen haklısın ( en etkili silahtır karşımızdakinin vicdanını rahatsız edecek laflar ederiz )
- tamam ya sen haklısın, herşeyi sen bilirsin suç bende ( oda altta kalır mı misilleme)
- yok yok bende
- hayır bende ( böyle uzar gider )
çok uzattım özür dileyerek, senin ve buradaki herkesin kandilini kutlarım.
Eline sağlık havan bata trapp...
Her zaman kalıplaşmış, içinden çıkılamayan bakış açıları vardır. Cahillik gibi.. Olgulaşmamış, sıradanlaşmış birinin fikirlerine, siz kendinizi paralasanız, amuda çıkıp konuşsanız dahi siz anlatımınızı doğru aksettiremezsiniz.
Hoş böyle zamanlarda konuşmamayı yeğliyorum. Oturup ben, sen olayı ile durumu düğüm etmektense, arkamı dönüp çekip gitmek herzaman benim için en mantıklı olanıdır. Bazen susmayı seviyorum. Üstelik o sizi tanıyamadıysa, hala kendi olguları ile yaşıyorsa koyverin gitsin :)
Sözün özü sarfedilen kelimeleri anlamanın yolu, bir insanı tanımadan geçer..Ha bide işine gelmemekten, hatalarını örtmek için boya yerine kullanılan yanlış anlamalar hehehe..........
Yüreğine sağlık.
guzelmis bende tuttum bu sozu:) yureginize saglik. bende bu sozu severim
nedenler nicinler nedendir bitmez? bir seyi inkar icin yok demek yetmez...
TUM GAMYUN DOSTLARININ KANDILINI KUTLUYORUM.
Okul yıllarında ve hala hem sayısal alanda hem de sözel alanda kafanızın çalıştığını ''havam batsın''diyerek azıcık tevazu azıcık hava her ne kadar batsa da göstermişsiniz. Şimdi ben de desem ki yazının başlığına bakarak '' ANLAYABİLDİKLERİMİZDENMİSİNİZ? '' sözcüğündeki ''misiniz'' ayrı yazılmalıydı:) '' Ah Bala seninde havan yerin dibine girsin ''der miydiniz? Fakat sonuna soru işareti konulmuş olması hatayı hafifletir gibi üstelik kompozisyonlarda rakam kullanılmaz diye biliyorum yazıyla yazılır zannımca:) Eee yeter bu kadar dimi şaka tabi benimki lütfen kızmayınız:)
Söylediklerimizden sorumluyuz evet olmalıyız da zaten. Fakat söylediklerimizi doğru ifade edebilmek te söylediklerimizin arkasında durmak kadar önemli. Yüz yüze ise diyaloglar özellikle mimikler ve vurgular devreye giriyor, yok yazılı bi anlatım ise o zaman da kullandığımız kelimelerin ve kurduğumuz cümlelerin anlaşılır yalın ve açık olması gerekiyor, yanlış anlamaya mahal vermemek için. Yazının içeriğine okur ya da dinleyici katılmayabilir fakat karşıdakinin anlatmak istediğini doğru anlamak kafidir yorum yapmak için. Bazen o kadar şey içinden sadece bir cümlede bulursunuz kendinizi ne çok mana çıkarırsınız. Bazen de okursunuz okursunuz hiçbir şey anlamazsınız, o zaman da okumakla kalırsınız. Çok uzattım galiba, kısaca ben anladım söylediklerinizi:) emeğinize sağlık...
Merhaba,
Bir insanı anlamak için sabır ve katlanmak gerekir. Birbirini anlamak için bazen konuşmaya bile ihtiyaç duyulmaz. Bakışlar yeterlidir. Anlaşılmak, kişinin anlaşılması, kendini iyi ifade edebilmesi, karşı tarafın anlama ve algılama yeteneğinin duygusal, kültürel alt yapılarının yeterliliğine bağlıdır. Anlaşılmak o kadar da zor değil ki, sadece dinlemeyi bilmek lazım. Ama bazen de susuyorsunuz, tatsız bir konuşma yaşamaktan ve karşınızdaki insanı kırabilme çekinme kaygısı da duyulabiliyor.
Emeğinize sağlık.
Sevgilerimle.........