gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

ANLAYABİLDİKLERİMİZDENMİSİNİZ?

24 Mayıs 2012, 14.34
A- A+
       Okul yıllarında daha çok sayısal dersler ilgimi çekerdi,oyun gibi gelirdi,havam batsın ki kafamda çalışırdı,di-li geçmiş zaman olarak algılanmasın sakın ha,kafam hala çalışır:) Her ne kadar matematikle olduğum gibi  haşır neşir olmasamda sözel derslerin bazı konularına çok da Fransız değildim aslında ve KOMPOZİSYON konu olduğunda benden mutlusu olmazdı,konusuna göre o konu hakkında döktürme potansiyelim mevcuttu kısaca (havam burada 2. kez batsın).Bazen güncel bir konu,bazen bir Atasözü ya da deyim,bazen özel günlerle ilgili kompozisyon ödevleri verildiğinde ya da yarışmalar yapıldığında ön saflarda yerimi alırdım.O zamanlar kendini ifade etmenin,insanlar tarafından doğru algılanmanın ne denli önemli olduğunu pratik ederek test etme şansı bulmuştum.Doğru algılanmak,ifade etmek ne kadar önemliyse doğru anlamak ve anlatılan üzerinden olumlu ya da olumsuz görüş belirtmek  de o kadar önemliydi.Çünkü her zaman kompozisyonu yazan ben olmuyordum,çoğu zaman okuyan ve doğru anlamakla yükümlü olan rolü düşüyordu payıma...

       Ortak sıkıntımızdır ''doğru anlaşılmak'', bununla ilgili şarkılar bile vardır,''Beni anlamadın ya ben ona yanıyorum'' demiştir KAYAHAN güzel bir şarkısında,hatta arabeske bağladığımız zamanlarda kullandığımız ''beni bir tek sen anladın,sen de yanlış anladın'' sözü vardır.İlk paragrafta anlattığım KOMPOZİSYON ilgimden dolayı özlü sözler dikkatimi çekmiştir hep.Ünlü filozofların sözleri,Devlet adamlarının gününümüze aktarılmış vecizeleri,şairlerin ve yazarların 3-5 kelimeden oluşan bir cümle ile belkide hayatın tamamını anlatan sihirli lafları merak uyandırmıştır her zaman bende ve hoşuma giden bu tarz sözler duyduğumda mutlaka üzerinde düşünüp,''neden bu sözü ilk ben söylemedim'' diye hayıflanıp,yakın çevremle paylaşmışımdır çoğu zaman.Tahmin edeceğiniz üzere ben yeni bir söz duydum ve çok anlamlı buldum,bu yazıyı da yazmama sebep bu duyduğum söz oldu.Sakın ''aaaaa bu mu,ben zaten bu sözü duymuştum'' diye hava atmayın,geç olsun güç olmasın:)...

       ''SÖYLEDİKLERİMDEN SORUMLUYUM,SİZİN ANLADIKLARINIZDAN DEĞİL'' diyor benim yeni duyduğum söz ve 5 kelimede o kadar çok şey anlatıyorki.Düşünüyorsunuz,dile getiriyorsunuz,aktarıyorsunuz,daha sonra farklı algılamalar oluştuğunda o farklı algılamalar yüzünden cezalandırılıyorsunuz,sürgün ediliyorsunuz.''Tamam işte,söylediklerim benim sorumluluğumda,bunun cezası varsa çekeyim,ama sizin farklı anladıklarınız,çıkarımlarınız benim sorumluluğumda değil,bunu bana yüklemeye hakkınız yok'' demek istiyor sanırım bu söz diye düşündüm ve çok da hak verdim.Aslında laf aramızda bu söz bana KOMPOZİSYON ödevi olarak verilseydi üzerine sayfalarca yazabilirdim.Ama korkmayın az sonra mevcut eziyetinize son vereceğim:)

       Hani bazen ''acaba anlaşılabilecek miyim'' endişesi taşırız ya,bunu her düşündüğümüzde de mutlaka bir arıza çıkar:).''Yok yok gerçekten düşündüğünüz gibi değil,ben şu anda asla bu endişeyi taşımıyorum,hem gayet yalıın ve Rahmetli Zeki MÜREN Türkçesiyle anlattım aklımdan geçenleri,neden yanlış anlaşılayım ki'' deyip bu ihtimalinde önüne geçtikten sonra:) tekrar ve yüksek sesle SÖYLEDİKLERİMDEN SORUMLUYUM,SİZİN ANLADIKLARINIZDAN DEĞİL diyorum ayrıca siz ANLAYABİLDİKLERİMİZDENMİSİNİZ diye de soruyorum? Sevgi ve Saygılar...

       NOT: Bu vesile ile Ramazan ayının da içinde bulunduğu üç ayların başlamasını müjdeleyen Regaip Kandilinizi'de kutlarım.Hastalarınızın şifa bulması,Dua'lar ınızın kabul olması dileklerimle...

YORUMLAR

24 Mayıs 2012, 18.11
Demek sayısalın iyiydi. Peki bu söz 5 kelimeden mi oluşuyor:)) Her neyse, bu 5 kelimelik :P  sözü ben de tuttum. Hakkaten çok güzel ve anlamlıymış.
Bu arada hoşgörüne sığınarak böyle bir yorum yaptım. Eminim klavyenin azizliğine uğramışsındır :D Ne de olsa 4 ve 5 yanyana değil mi:D
24 Mayıs 2012, 18.17
Tv' de iletişim üzerine bir dr. seyircilerden birini yanına davet etti ve bayana üç çizgi ile bir kare çizermisiniz dedi bayan ÜÇ çizgi çizdi önce ve yanına bir kare çizdi doktor hayranlıkla bayanı tebrik etti.. itiraf ediyim şaşırdım çünkü o an fark ettim ki ben doktoru gerçek anlamda dinlememiştim herhalde orda olsam uğraşır dururdum 3çizgiyle kare yapmayı yapardım da  ama doğru olmazdı işte :P birbirimizi anlamanın yolu birbirimizi gerçekten dinlemekten gelir.. Anlaşılabilmek üzerine yazılmış güzel bir yazı olmuş tebrik ederim sizi Trapper :)             Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun sevgiler..
24 Mayıs 2012, 18.55
Okul yıllarından belliymiş yazı dilinde "Döktürme" yeteneğin.
Hakikaten yine gayet yalın, net, lafı dolandırmadan anlatmışsın.
E şimdi biz bu yazının meramını anlamayalım da ne yapalım?:)
Söz bence de çok güzel ancak yarım gibi,o yarımı da yazı başlığınla tamamlamışsın adeta.
Bir de anlayabilmek ve anlatabilmek yanı var tabii.:)

Bazen istediğimiz kadar doğru ifade edelim kendimizi, çok yanlış anlaşılabiliyoruz, bilinçli ya da bilinçsiz.
Öyle sık karşılaşıyoruz ki iki lafı denk getiremeyenlere, her yanı denk lafları da anlayamayanlara.
Evet herkes önce kendi söylediklerinden sorumlu. Tabii ki "Sorumluyum" dediği gibi ardında sağlam duruyorsa her şartta.
Peki ya anlatamadıysa, ya yanlış algılanabilecek şeyler söylediyse?..
O zaman "Cezamı da kendim çekerim" diyor işte. Tam sorumluluk yani.:)

Yine anlatımın gibi konu da çok güzel, yine anlamlı.
Var ol.
Ben de senin ve herkesin kandilini kutlar ettiğin güzel duaya hepimiz için yürekten katıldığımı belirtirim.
Teşekkürler.


24 Mayıs 2012, 20.07
:))" hem gayet yalıın ve Rahmetli Zeki MÜREN Türkçesiyle anlattım aklımdan geçenleri,neden yanlış anlaşılayım ki'' deyip bu ihtimalinde önüne geçtikten sonra" sanırım bu kısımda üçüncü kez havam batsın kısmıydı..Şaka bir yana her zamanki gibi çok  keyifliydi okuması:)Yeni özlü sözü de çok beğendim ayrıca:))Son olarak sizinde kandilinizi kutlarım.
24 Mayıs 2012, 21.00
:))" hem gayet yalıın ve Rahmetli Zeki MÜREN Türkçesiyle anlattım aklımdan geçenleri,neden yanlış anlaşılayım ki'' deyip bu ihtimalinde önüne geçtikten sonra" sanırım bu kısımda üçüncü kez havam batsın kısmıydı..Şaka bir yana her zamanki gibi çok  keyifliydi okuması:)Yeni özlü sözü de çok beğendim ayrıca:))Son olarak sizinde kandilinizi kutlarım.
24 Mayıs 2012, 22.12
          Bir öğretmenimiz vardı lisede;anladıklarımın anlattığı şey olduğundan emin olmazdım , söz hakkı alır sonra da ''ben böyle anladım siz bunu mu söylemiştiniz ... '' falan diye anlattığını anladığımdan emin olmak isterdim.Hatta bu sorunu çözmek için dersine girmeden önce işleyeceği derse hazır girerdim.Tabii bu çokta iyi oldu iyi bir öğrenmenin öğrenmeye hazır ilgiyle girmek olduğunu farketmiştim.Ancak şu bir gerçekki bazen anlatmak istediğimizi yanlış anlatabiliyoruz da .Bu yüzden de dinleyici güç duruma düşebiliyor. Kötü bir anlatıcının , konuşmacının ;böyle bir sözle kaçması da kolay olmasa gerek.Söylediklerinizin söylemek istediğiniz olduğundan emin olmakta gerek .smile Resmi
24 Mayıs 2012, 23.06
 Yine çok keyifli bir konu seçmişsiniz:) Anlamak,anlaşılmak.kendimizi ifade etmek konusunda sayfalarca yazsak bitmez.Rahmetli zeki müren Türkçesiyle  bir şeyleri anlatmak herzaman anlaşılmayı sağlamıyor maalesef..HZ.MEVLANA, NE SÖYLERSEN SÖYLE ,SÖYLEDİĞİN KARŞINDAKİNİN ANLADIĞI KADARDIR der.Evet ben söyledim anlayan anladı ,yanlış anlayanlarda  yanlış anlamasalardı  demek biraz kolaycılık geldi bana..çevremdeki insanları dinlerken seçtiği kelimelere ,hangi kelimeleri vurguladığına,hangi kelimeyi kullanarak kızıp heyecanlandığına  dikkat ediyorum.kendimi ifade ederkende onun kullandığı kelimeleri kullanarak ifade etmeye çalışıyorum.sanki ozaman daha anlaşılır oluyorum.Bir blog yazılıyor ve bir çok kişi yorum yapıyor. ve bloğu yazan kişi yanlış anlaşılmaları düzeltmek  için farklı kelimeler kullanarak tekrar yazıyor. Bir yazıya,bir konuşmaya,  vermiş olduğumuz emek ,anlaşıldığımız  zaman önem taşıyor..Bu anlaşılmak benim fikrime illaki katılması anlamına gelmez.ama beni anladıklarını  bilmem yeter..hayırlı kandiller.
24 Mayıs 2012, 23.48
 Ben karşımızdakinin bizi çok iyi ve doğru anlayabileceğini düşünüyorum tabi ki,   biz konuşurken o, ne cvp vereceğini ve hemen savunma mekanızmasını çalıştırıp, sana sarfedecek cümleleri düşünmüyorsa.  Bunu çoğu kez yaparız. Karşımızdaki ile konuşurken onu dinliyormuş gibi yapıp, o an ne cevap vereceğimiz teleşına düşüp,  ne dediğini anlamayız. Lafın başını duymak bize yetmiştir sonunu bile beklemeyiz hal böyle olunca, lafı  bittiğinde de öyle alakasız bi yerden kapı açarız ki,  karşımızdaki  biz konuşurken, saçmalığımızı düşünmekle meşkul olduğundan oda bizi dinlemez.  Sonra karşımızdakine dönüp, beni hiç dinlemedin mi neden anlamıyorsun diye sorarız . Sonra şu anlamsız ve gereksiz diyalog oluşur;
- ne söylersem boş sen beni anlamıyorsun. ( sanki sen çok dinleyip, anladında )
- bırak ya saçma sapan konuşuyorsun ne dediğin belli değil ( lafın sonunu bekleseydin anlamlaşıcaktı)
- senle konuşulmaz, tartışılmaz herzaman sen haklısın ( en etkili silahtır karşımızdakinin vicdanını rahatsız edecek laflar ederiz )
- tamam ya sen haklısın, herşeyi sen bilirsin suç bende ( oda altta kalır mı misilleme)
- yok yok bende
- hayır bende ( böyle uzar gider )


çok uzattım özür dileyerek, senin ve buradaki herkesin kandilini kutlarım.

Eline sağlık havan bata trapp...
25 Mayıs 2012, 00.29
Yanlış anlaşılmak aslında, yanlış bir kelime yada cümleden ibaret değil.. İnsanlar anlamak istedikleri gibi anlarlar.
Her zaman kalıplaşmış, içinden çıkılamayan bakış açıları vardır. Cahillik gibi.. Olgulaşmamış, sıradanlaşmış birinin fikirlerine, siz kendinizi paralasanız, amuda çıkıp konuşsanız dahi  siz anlatımınızı doğru aksettiremezsiniz.
Hoş böyle zamanlarda konuşmamayı yeğliyorum. Oturup ben, sen olayı ile durumu düğüm etmektense, arkamı dönüp çekip gitmek herzaman benim için en mantıklı olanıdır. Bazen susmayı seviyorum. Üstelik o sizi tanıyamadıysa, hala kendi olguları ile yaşıyorsa koyverin gitsin :)
Sözün özü sarfedilen kelimeleri anlamanın yolu, bir insanı tanımadan geçer..Ha bide işine gelmemekten, hatalarını örtmek için boya yerine kullanılan yanlış anlamalar hehehe..........

Yüreğine sağlık.
25 Mayıs 2012, 01.12

guzelmis bende tuttum bu sozu:) yureginize saglik. bende bu sozu severim

nedenler nicinler nedendir bitmez? bir seyi inkar icin yok demek yetmez...

TUM GAMYUN DOSTLARININ KANDILINI KUTLUYORUM.

25 Mayıs 2012, 10.12
Güzel yazı için teşekkürler Trapper zevkle okudum..Herkes söylediklerinden sorumlu elbet ama konuşurkende düşünerek konuşmalı ..Yanlış anlaşılmaya meydan verilmemeli diye düşünüyorum..Karşınızdakinin yanlış anladığını  hissettiğiniz anda ona doğru düşünceyi anlatmak görevimizmiş ..İnşallah yanlış anlayan ve anlaşılanlardan olmayalım..Diyorum..Sizin ve tüm islam aleminin kandillerini kutluyorum...
25 Mayıs 2012, 14.02

 Okul yıllarında ve hala hem sayısal alanda hem de sözel alanda kafanızın çalıştığını ''havam batsın''diyerek azıcık tevazu azıcık hava her ne kadar batsa da göstermişsiniz. Şimdi ben de desem ki yazının başlığına bakarak '' ANLAYABİLDİKLERİMİZDENMİSİNİZ? '' sözcüğündeki ''misiniz'' ayrı yazılmalıydı:) '' Ah Bala seninde havan yerin dibine girsin ''der miydiniz? Fakat sonuna soru işareti konulmuş olması hatayı hafifletir gibi üstelik kompozisyonlarda rakam kullanılmaz diye biliyorum yazıyla yazılır zannımca:) Eee yeter bu kadar dimi şaka tabi benimki lütfen kızmayınız:)

 Söylediklerimizden sorumluyuz evet olmalıyız da zaten. Fakat söylediklerimizi doğru ifade edebilmek te söylediklerimizin arkasında durmak kadar önemli. Yüz yüze ise diyaloglar özellikle mimikler ve vurgular devreye giriyor, yok yazılı bi anlatım ise o zaman da kullandığımız kelimelerin ve kurduğumuz cümlelerin anlaşılır yalın ve açık olması gerekiyor, yanlış anlamaya mahal vermemek için. Yazının içeriğine okur ya da dinleyici katılmayabilir fakat karşıdakinin anlatmak istediğini doğru anlamak kafidir yorum yapmak için. Bazen o kadar şey içinden sadece bir cümlede bulursunuz kendinizi ne çok mana çıkarırsınız. Bazen de okursunuz okursunuz hiçbir şey anlamazsınız, o zaman da okumakla kalırsınız. Çok uzattım galiba, kısaca ben anladım söylediklerinizi:) emeğinize sağlık...

25 Mayıs 2012, 19.17

Merhaba,

Bir insanı anlamak için sabır ve katlanmak gerekir. Birbirini anlamak için bazen konuşmaya bile ihtiyaç duyulmaz. Bakışlar yeterlidir. Anlaşılmak, kişinin anlaşılması, kendini iyi ifade edebilmesi, karşı tarafın anlama ve algılama yeteneğinin duygusal, kültürel alt yapılarının yeterliliğine bağlıdır. Anlaşılmak o kadar da zor değil ki, sadece dinlemeyi bilmek lazım. Ama bazen de susuyorsunuz, tatsız bir konuşma yaşamaktan ve karşınızdaki insanı kırabilme çekinme kaygısı da duyulabiliyor.

Emeğinize sağlık.

Sevgilerimle.........

 

25 Mayıs 2012, 19.46
       Herkese Merhaba ve yorumlarla konuya katılımınız için teşekkürler.1 yoruma cevap verme gereği hissettim:) ғıɴdıĸĸυrdυ,yorumunuzu okuduğum zamandan bu yana özlü sözdeki kelimeleri sayıyorum desem abartmış olurum, ama birkaç kez saydım:)SÖYLEDİKLERİMDEN(1) SORUMLUYUM(2),SİZİN(3) ANLADIKLARINIZDAN(4) DEĞİL(5) sözünde 1-2-3-4-5 kelime var işte:).Ama 4 ile 5 yanyana belki de o yüzden yanlış yazdınız:).Herkese Sevgi ve Saygılar...
26 Mayıs 2012, 22.17
insan belli bi yaşın kalıbını  büründügü zaman söyledikleri yaşadık ları kısaca herşeyi degişiyor bu yaş sınırı bazen alt yapılar da boy gösteriyor  (cocukluk evreleri veya ergenlik de ]   çünkü [kimi insan lar hayatın acımasız kollarına küçük yaşda sarılıyor ) hayat insana öyle şeyler çıkarıyo ki dolayısı ile kişi olgunlaşma dedidigimi aşamaya ulaşıyor    [ mantık  disiplin ,vs] gibi  baglamak istedigim nokda ise ( hayatı ] doya doya yaşamak lazım çünkü [ baktıgınız gözler , yazı yazdıgınız eller , koku aldıgınız burunlarınız , hisleriniz , duyu organlarınız saglam ise , bavullara ondan sonra  KENDİNİZİ KÖTÜ HİSSETMENİZE NEDEN OLACAK OLAY LAR DAN BİR NEVİ KULTURMA YOLU OLAN ILIMLI VE POZİTİF BAKIŞ AÇINIZ İLE  TUTUNUN HAYAT A İNANIN BANA İŞE YARAYACAK DIR BU ...
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın