MENDİL...
24 Mayıs 2012, 22.14 A- A+
Kağıt veya kolonyalı olmayan! Hani eskiden cebimizde taşıdığımız bez mendillerimiz. Yaşamımıza renk veren birçok küçük nesne gibi onları da çıkardık hayatımızdan. Neydi suçları? Düğünlerimize, sevinçlerimize, sevdalarımıza, bayramlarımıza, alın terimize, hastalıklarımıza, azığımıza, türkülerimize ve ibadetlerimize şahit olmak mıydı?
Sevmiyorum kağıt mendilleri! Islandıklarında yapış yapış oldukları için değil sadece… Hayatımızdan bez mendilleri çıkarmamıza sebep oldukları için de sevmiyorum… Bez mendillerle beraber neleri çıkardık acaba hayatımızdan?
Mendil sevdalarımıza şahitti…
Peygamber ocağına yani askere giden yiğit cananının kendisine verdiği mendili kalbi üzerinde taşırdı. İçine hasret yangını düştü mü çıkarıp koklardı. Bir nebze de olsa yangınını dindirirdi. Cananının mendile kendi elleri ile işlediği motifler üzerinde gezdirirdi parmaklarını. Onu yanında hissederdi. Sadece askere giden sevdaya mı mendil yollanırdı? Hayır… Gönlün düştüğü oğlana yollanırdı mendil, gönlüm sende demekti…
Mendil düğünlerimize şahitti…
Halay başlarında sallardık onu. Belki hala sallıyoruz mendillerimizi halay çekerken… Ama artık düğünlerimize davetiye olarak kullanmıyoruz onu. Onun yerine simleri insanın eline yapışan davetiyelerle düğünümüz var diyoruz eşe, dosta. Bir de tartışmalar yaşıyoruz, yok benim istediğim davetiyeyi bastırmadık diye.
Sünnet olan çocuğa, geline ve damada yakılan kınalarımız üzerine koyardık işlemeli mendilleri. Gerçi kınayı da pek sevmiyoruz artık ama neyse…
Mendil bayramlarımıza şahitti…
Çocuklara bayramlarda şeker ve çikolatalarla beraber mendiller verirdik eskiden. Yani onlara temizliğin simgesini de hediye ederdik. Hafızam beni yanıltmıyorsa ben de ilk mendilimi bir bayram sabahı almıştım.
Mendil hastalıklarımıza şahitti…
Ateşimizin en yoğun olduğu anda sirkeli suya bastırılmış mendilleri alınlarımıza koyardık. Ateşimizi düşürürdü, rahatlatırdı bizi.
Mendil alın terimize şahitti…
Yazın en sıcak günlerinde tarlalarda veya inşaatlarda alın terimizi silerdik mendille. Emeğimize, yorgunluğumuza şahit tutardık onu. Hatta bazen katlayıp giydiğimiz gömleklerin yakası kirlenmesin diye boynumuzun arkasına koyardık onu.
Mendil ibadetimize şahitti…
Büyüklerimiz abdest aldıktan sonra ıslak ellerini ve kollarını mendil ile kurulardı. Vücutlarının ve ruhlarının temizliğine şahit tutarlardı onu. Yaz günü güneş altında namaz kılacakları zaman mendili dört yanından katlayıp takke yaparlardı.
Mendil azığımıza şahitti…
Ağır bir işte çalışırken yemek molası verdiğimizde mendilimizi açıp ondan sofra bezi yapardık. Allah’ın verdiği nimetimize onu şahit tutardık. Rahmetli Dedem, bahçeden topladığı hormonsuz domatesleri torba gibi mendile koyup tutuştururdu ellerime.
Mendil türkülerimize ve şarkılarımıza şahitti…
Üsküdar’a gider iken bir mendil buldum
Mendilin içine lokum doldurdum
Katibimi arar iken yanımda buldum
Sallasana sallasana mendilini
Akşam oldu göndersene sevdiğimi
Sallasana sallasana saçlarını
Akşam olsun söyleyeyim suçlarını
Oy mendil oyalı mendil
Kaldır kolların indir
Hep sözlerin yalandır
Gel de beni inandır
Mendilim allanıyor
Allanıp dallanıyor
Yenile bir yar sevdim
Sevdikçe ballanıyor
Mendili serdim taşa
Vurgunum kara kaşa
Bugün ben yari gördüm
Sevdiğim sen çok yaşa
Hayırlı kandiller...TuRK.
YORUMLAR
Merhamet pınarlarının aktığı yere yine mendil devreye girer.. ırmaklar gibi çağlayan gözler nasıl gönülleri teskin ediyorsa mendilde göz yaşını öyle siler...Aşık için göz yaşı kadar tabii bir şey yoktur zira gönül yanınca gözler sulanır sularda nihayet varacağı menzile yani mendile varır....
....Bir türküde benden olsun....
Mendilinde kar getir
Sarda yare kar getir.
Dediler yarin hasta
Sim tabahta bal getir...
Mendilinde oya var
Yüreğimde yare var.
Komşularım yareme..
Seni merhem diyorlar.....
.....SAYGILARIMLA........
Ben Kaybettim Eşimi
Al Bu Mendil Sende Sende Dursun
Sil Gözünün Yaşını
...
bu türkü de benden olsun
benim sadece sümüklerime şahitlik etmiştir o mendiller sanırım.
Türk38 yaşını bilmesem koltuğunda türk kahvesi höpürdeten 60 yaşlarında torunlarında eskilerden bir şeyler anlatan bir dede sanardım seni. Ne zaman yazılarını okusam bu sahne beliriyor gözümde :)
" Kimseden mendil alma ayrılık getirir." derdi annem, ben de korkumdan hiç kimseden hediye olarak mendil alamazdım küçükken.Büyüdük ve kaybettiğimiz değerlerden biri olarak raflara kaldırdık medillerimizi.Oysa ne çok; mendilim sende ve mendil kapmaca oynadık bahçelerimizde sokaklarımızda.Mendil gibi oyunlarımızıda unuttuk kuytu köşelerde.Bende sirena yauyup bir mendil türküsü yazarak sonlandırmak istedim yorumumu..
Kızılcıklar oldu mu
Selelere doldu mu hey
Gönderdiğim çoraplar
Ayağına oldu mu
Mendili eline
Mendil verdim geline
Kara kına yollamış
Yar benim ellerime
Akşam oldu göndersene sevdiğimi
İşte ben bu iki sıradan sonrasını sallıyordum:) Devamını bilmiyordum çünkü. Sayende öğrendim:)
Mendilleri önceden hiç üşenmeyip bide işlerlermiş ha! Valla ne emek yaa..Ataya' nın dediği gibi grip, nezle olunca kağıt mendiller iyi oluyor ama bazen onlar bile yetmiyorda tuvalet kağıtlarına sarılıyoruz:)
Yani bazen kağıt mendillerde rafa kalkıyor. Mendille ilgili hatırladığım bir Türk filmi vardı. Adını unuttum ama hüzünlüydü. Mendil, eski anlamlarını düşününce hüzün demek bana göre.
Çünkü, beyaz mendil sabırsızlık,
Mavi mendil, sevgiliye sitem,
Kırmızı mendil ise "Gönlüm sende" demekmiş. Mendilin dili o kadar zenginmiş ki konuşmaya gerek yokmuş sanırım:)
Yine eski filmler geliyor aklıma. Mesela filmde bir beyefendi görüyorsunuz. Takım elbisenin cebinde illaki bir mendil oluyor.
Yine eskilerden bize dönelim. İlköğretim çağlarında, cebimize konulan mendil disiplini, düzeni, temizliği temsil etmez miydi?
Demek ki, küçük bir bez parçası gibi düşünmemek lazım. Hatırlatmalar için sağol canım.
Yine güzel bir konu,yine mükemmel bir paylaşım...Kızların mendilleri hep üçgen katlanırdı,erkeklerinki ise kare şeklinde olurdu.Sizinde belirttiğiniz gibi bayramlarda el öptüğümüzde harçlığımız mendil içinde verilirdi...Pazartesi günleri ise okulda öğretmenimiz tırnak kontrolümüzü mendil üzerine koyduğumuz küçücük parmaklarımıza bakarak yapardı....
Ne çok anıların hatırlanmasına vesile oldunuz yine.Ellerinize sağlık.Saygılarımla....
cok soze gerek yok super paylasim eskiler geldi aklima sadece paylasimlami elbette hayir yorumlarda bir okadar guzeldi herkesin yureklerine saglik
not babam hala kullanir ve ben babama hala alirim mendil:)