gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

EVLERİ DEĞİŞELİM Mİ?

26 Mayıs 2012, 11.51
A- A+
       Romantik-Komedi tarzı filmler en sevdiğim tür sanırım.Geçmişe baktığımda,unutamadığım filmleri anımsadığımda aklıma gelen filmler genelde bu tarz.Bazı filmleri izledikten sonra  etkisinde belli bir süre kalırsınız hani,ya bir sahnesi,ya oyuncusu,ya da genel olarak konusu sizi çekimine almıştır.2006 yılında izledim THE HOLIDAY (TATİL) filmi de daha ziyade konusu ile beni etkilemişti.Çoğumuzun başına gelmiştir,bulunduğumuz ortamdan sıkıldığımız zamanlar,kaçıp-uzaklaşmak isteği, en azından bir süreliğine tanımadığımız bir yerde,kısa bir tatil olanağı hep cazip gelmiştir,yine bir çoğumuz için bu durum hayalden öteye geçemez,sorumluluklarımız ağır basar ve ''otur oturduğun yerde,nereye gidiyorsun'' deriz kendi kendimize.Sözünü ettiğim filmde kısmen bu konuyu ele almıştı.Biri Amerika'da,diğeri İngiltere'de aşk acısı çekip darbe yiyen 2 Kadın'ın mevcut hayatını bir süreliğine değiştirme arzusu çıkış noktasıydı filmin...

       İnternet dünyası bilindiği üzere çok geniş,ucu bucağı olmayan bir dünya,farkında olmadığımız bir çok site var.Bahsettiğim filmdeki kahramanlar,bir ev değiştirme sitesine üye oluyorlar,evlerinin resimlerini çekip,özelliklerini anlatıp siteye koyuyorlar ve uygun eşleşme olduğunda yazışıp-anlaşıp belli bir süreliğine evlerini değiştiriyorlar.Düşünsenize hiç tanımadığınız birine evinizi veriyorsunuz ve yine o kişinin evinde kalıyorsunuz.Bakıldığında bizim yapımıza çok da uygun değilmiş gibi gözükmekde bu durum.Filmi izledikten sonra gerçekten o tarz siteler var mı diye araştırmıştım,benim için ütopik olan bu durum çoğu Dünya vatandaşı için değildi:) Çünkü o tarzda bir çok site olduğunu görmüştüm.Hatta o tarz siteleri devamlı takip ettiğimden 2009 yılında bizim ülkemizde de açıldığına tanık olmuştum.

       Az önce dediğim gibi Türk yapısına çok uygun olmayan bir durum bu,hayal edin,evinizi değiştiriyorsunuz ve komşularınıza haber vermiyorsunuz,Dünya'nın bambaşka köşesinden gelen tanımadığınız misafiriniz anlatsın kolaysa bu durumu komşularınıza:).Filmi izledikten sonraki süreçte inanın uzun bir süre gidip geldim,''acaba olabilir mi'' dedim ama tahmin edeceğiniz üzere hayalden öteye gidemedi bu durum bende,geçtiğimiz günlerde Televizyon kanallarını gezerken,TATİL isimli filme tekrar denk gelince arzularım yeniden depreşti:).Şimdi size sorum şu.Herşeyi göze aldınız ve böyle bir siteye üye oldunuz diyelim.Dünya'nın hangi köşesine gitmek isterdiniz ve kısa süreliğine de olsa ne tarz bir evde yaşamak isterdiniz? Çok bilinen,gezmek istediğiniz Dünya Metropol'lerin den birinemi giderdiniz yoksa daha küçük,kafa dinleyeceğiniz bir Kasaba'yı mı tercih ederdiniz?.Hadi mantığını çok fazla düşünmeden kuralım mı hayalini? EVLERİ DEĞİŞELİM Mİ? Sevgi ve Saygılar...             

YORUMLAR

26 Mayıs 2012, 13.10
Anlattığınız filmi bende izlemiştim çok ilginç gelmişti nasıl ya! demiştim hatta acaba böyle birşeyi bende yapabilirmiyim diye düşünmüştüm ama sanmıyorum yapamam herhalde yinede hayal ediyorum diyelimki yaptım tercihim bi sahil kasabası olurdu uçsuz bucaksız bi deniz kıyısında küçük şirin bir kulubede evi olan biriyle değiştirebilirdim evimi :) Sevgi ve saygılar :)
26 Mayıs 2012, 19.07
evimden çıkmışım bir daha eve girermiyim ben peh!

Ama illaki böyle olacak diyor soru. hım ben galiba asya ya da afrika da bir yer olsun isterdim.Orta Amerikada olur aslında. İmkanı yok ama danimarkanın christiania bölgesi de istediğim yerler arasındadır.
26 Mayıs 2012, 19.30

Taş yerinde ağır bence evim evim güzel evim ))) Bazı insanlar vardır yerini yadırgar. Orada yadırganan sadece yatak, yorgan şu yada bu değil. Yadırganan alışılamayan çevredeki her şey.

O filmide çok sevmemiştim. Yabancı bireysel yaşamlar için belki olabilir bize uymaz.

26 Mayıs 2012, 20.21
bu konuda homelinkturkey var.türk aile yapısına uygun bir durum değil demişsiniz ama her şey o kadar değiştiki her şey mümkün artık .güzel paylaşımdı.en azından burdan böyle bir şey olduğunu öğrenecekler bloğu okuyan arkadaşlar.
26 Mayıs 2012, 20.29

Merhaba, 

Ben evimi değiştirmek istemezdim. Nedeni ise başkasının evinde pek rahat edemem. Sonra kendi odamı da hiç kimseye veremem açıkçası kusura bakmasınlar.:))

Tatil denince ilk akla gelen deniz olur. Değil mi Trapper?......

Ben ıssız, sessiz, sakin, kimsenin olmadığı bir ada, küçük bir kasaba tatil yöresi olabilir. Burcumdan dolayı kendimi su kenarında hiçbir yerde olmadığı kadar rahat hissederim. Deniz kenarında kitap okumak, yürüyüş yapmak en büyük zevkim. Telefon olmasa da olur.

Tatil yenilenmek demektir....::))

Sevgiler.......

26 Mayıs 2012, 21.02
BEN KENYADA BİR BARAKAYLA DEGİŞTİRİRDİM EVİMİ,YADA İTALYA AMALFİ SAHİLİNDE BİR EVLE,YADA FLORANSADA BİR EVLE)))YADA MEKSİKA CANCUN SAHİLİNDE...OFFF O KADAR ÇOK SEÇENEK VARKİ KARAR VEREMEDİM BİR TÜRLÜ)))
26 Mayıs 2012, 21.33
hemen bi izleyim bari tsk.
26 Mayıs 2012, 22.02
yerli malı yurdun malı boşverin yabancı ları :) 
27 Mayıs 2012, 00.15
    Trappeerrr smile Resmi :))  Ben düşündüm de olmuyor Trapper  :)) Evimi başkasına bir süreliğine vermek veya başka bi yerde kalmak banada uymadı yaa.. Aslından evden fazla bunalmış biri olarak Survivor adasına gitmek isterdim ben :D Dünya Metropolleri de hiç fena fikir değil hanii, zaten yeterince sakin bir hayat sürüyoruz... Saygılar Trapperr :)) 
27 Mayıs 2012, 00.32
Çok güzel yazı, çok güzel konu yine.
Tam da Kapadokya özlemim bu günlerde içteniçten dürtüklerken beni.:)
Tam anlamıyla kafamı dinlendirdiğim,ayrı bir dünyada yolculuk ettiğimi hissettiğim yerdir.

Filmi izlemedim ama söz ettiğin sistemi biliyorum.
Bence olabilir, hatta güzel olabilir bir sistem bu.
İlk öğrendiğimde fikir hoşuma gitmişti.
Fazla düşünmedim sorunu okuduğumda; hazır hiç sevmediğim sıcaklar dolu dizgin gelmeye başlamışken evimi bir igloo ile değişmek isterdim.:)
Ben onun evinde serin serin otururken eskimo kardeş sıcakta mutlu olur muydu bilmiyorum.:)
Bak lafı bile hafiften ferahlamama yetti.:))
Teşekkürler
Sevgiler
27 Mayıs 2012, 01.19
süpperr bir fikir.. filmi izlemeyi çok isterim nasıl kaçırmışım...En çok özlem duyduğum kendimce bir süre kaçmak herşeyden ..ama hep hayalde kalan...göl kıyısında ağaç bir evi olan biri değişime hazırsa hemen siteyi kur trapper..hiç düşünmeden evet  diyorumm..sevgilerle çok güzeldi düşünmesi bilee harikasınnn......
27 Mayıs 2012, 02.31
:)) bende sasirmistim  o filmi izlemedim ama fransada uzun zamandir var boyle programlar iki yil oncesi takip etmistim sonrasinda etmedim  ama isim annemi degistirebilirmiyimdi orda anneler degisiyordu  veprogram yapimcisi kendi durumundan cok farkli bir ortama tersi ortama eslestiriyordu mesela fakir  bir aile ile zengin ailenin anneleri degisiyor listeler hazirlaniyor ilk hafta  evin kurallarina gelen anne uyuyor ikinci hafta ev halki gelen annenin kurallarina uyuyor ,eylenceli bi okadarda ders vericiydi  fikir alis verisleri  aliskanliklar   bazilari memnun   aile dostu olarak devam ederken bazilari menun kalmiyordu . dediginiz gibi bize gore degil:) ancak yabancilarda tatili ucuza getirmek adina bu sekil degismeler tabi yarismadaki gibi anneler degil:)) sizin dediginiz gibi evler degisiliyor. sanirim bizimbunlari  kabul gorup hayatimiza almamiz bi yirmiyil alir:Dsmile Resmi
27 Mayıs 2012, 04.09
bu durum bana çok tezat... benlik değil bikere smile Resmi
burçların müptelası değilim ama, karakteristik özelliklerine  inanıyorum.
Yani ben yengecim, bu yüzden de yaşayacağım ortamın bana ait olması, benden izler taşıması şart. Biir evide, kendime göre yaşanılacak sıcak bir ortam yapamazsam orada bana rahat yok demektir.
Ev değişimini hayal etmeyi bırakın! düşünemiyorum bile :))

evimle gidersemde, gideceğim yerse...... ( kaplumbağagillerden olmamda muhtemel gibi sanki, evimle gidiyorum ya )

filmlerde olur ya, küçük bir kasabada bir ev, arkası uçsuz bucaksız ormanlıklar, karşısı deniz bahçeli minik bir ev olurdu.  Kalabalık şehirleri sevemedim, hep yorucu ve oksijensiz gibi gelir bana.

Eline sağlık.
27 Mayıs 2012, 15.11
Tam gitmek istiyorum bu yerlerden duyguları üzerine bu yazı çok iyi geldi..denizle büyüdüğüm için deniz olmalı mutlaka..ama turistik  bir yer olmamalı..keşfedilmiş olmamalı..küçük ve herkesin birbirini tanıdığı,merhabaların bol olduğu bir yer olmalı,akşam herkes bahçelerinde ki masada yemek yemeli.pencerelerde sardunyalar olmalı(sezen aksu..ah!! son sardunyalarda ki gibi)herkes birbirini çok iyi bildiği için ,her konuda birbirine destek çıktığı bir yer olmalı. Soba.,.soba mutlaka olmalı..soğuk kış gecelerinde ve.üzerinde hep duran çaydanlık .Kadınlar gün içinde kapı önünde hem iş yapıp hem muhabbet etmeli,arada kocalarını çekiştirip, sonrada muzip muzip gülmeli,bahçedeki ağaçta bir kaç lamba yanmalı..o bahçeye ve sokağa biraz hüzün biraz mutluluk vermeli..çocuklar olmalı sokakta oynamaya doymayı bilmeyen..büyüklerin muhabbeti bitmeden içeri girmeyen..ve el ayak çekildikten sonra o bahçede o masada iki kişi kalmalı,birbirini seven,gün içinde yaşadıklarınıne kadar sıradan bile olsa birbirine heyecan içinde anlatan .birbirinin omuzuna.yüreğine.hayatına sahip iki kişi...hayali bile ne güzel..tşk trapper.
27 Mayıs 2012, 19.38
kesinlikle tavsiye ederim filmi mutlaka izleyin. Biraz ilginç biraz farklı gelcektir ama yinede iyi filmdi
27 Mayıs 2012, 20.19
       Öncelikle hepinize katkılarınız için teşekkürler.Çok orjinal fikirler çıkmış.Şimdi ortaya konuyu atıp da konu ile ilgili fikir belirtmemek olmaz.1 kere de olsa görmüş olduğum için kendimi şanslı hissettiğim bir yer var MALEZYA'da...LANGKAWI ADASI.O tarz bir siteye üye olsaydım eğer sanırım ilk önce MALEZYA katılımcılarına bakardım...Hepinize Sevgi ve Saygılar.
27 Mayıs 2012, 23.43

Zaman zaman hepimizin düşündüğü bir şeydir bu hayalden öteye gitmese de..Gözümüz arkada kalmadan , kafamızı meşgul edecek sorunlar olmadan bir süre uzaklaşmak, kendimizle baş başa kalmak iyi gelir diye düşünüyorum.

Evleri değiştirmekten ziyade yani bir başkasının evini kullanmayı istemesem de bir yerlerde olmak isterdim. Mesela henüz keşfedilmemiş, insan ayağı değmemiş bir dağın zirvesi olabilir.Sırtımı yasladığım bir kaya parçası da olabilir bir ağaçta..Yeeter ki destek alabileyim. Kendimle kavga edebileyim, avazım çıktığı kadar bağırabileyim mesela. Ve içimdekileri haykırdığımda duyabilecek anlayabilecek tek canlı olmasın. Var mıdır ki böyle bir yer?

İlla ki filmdeki gibi bir durum olacaksa doğu kültürlerine merakım vardır o yüzden Mısır veya Hindistanda bir yerler olabilirdi..

28 Mayıs 2012, 16.04
Ben varım ben varım :)))
Ekvatorda biryerlere gitmek isterdim ,sıcak olsun deniz olsun yeter bana ama sakin bir yer de olmamalı .Gideceğim yerden korkmam da ya benim yerime gelecek gelecek insanlar hıı ? :P
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın