Genç der ki; Sana özgü bir şey değil sıkıntılarım var bu aralar böyleyim uzaklaşmak istiyorum o yüzden oluyor. Seninle alakası yok der. 
Kız ; Ama nedense bana öyle geliyorki bu uzaklaşma sadece bana uyguladığın bir şey  yoksa yanlış mı biliyorum ? 
Genç; Yok ya sana özgü bir şey değil telefonu bırakmıştım. Zaten kimseye iyi davranmıyorum sende benim için değerlisin o yüzden kötü konuşup seni kırmak istemediğim için uzak duruyorum belki sen sadece sendenuzak  durduğumu bu yüzden sandın. Ama öyle değil merak etme gelince daha detaylı konuşuruz.
Kız; Peki sen öyle diyorsan öyledir. Ne zaman geliyorsun okula ? 
Genç ; 5-10 gün sonra gelirim. Sen ne zaman geliyorsun ?
Kız; Ben geldim okuldayım sen de gelsene neden geç geliyorsun ki bak derslerini aksatma zaten 2 tane dersin kaldı alltan daha kötüye gitmesin vizelerde iyi idin ama finaller de kötü yaptın ilk dönem bari gel ikinci dönemde düzelt der.
Genç; Tamam geleceğim biraz işlerim var halledeyim gelirim. Geldiğim zaman haberin olur merak etme. 
Genç bir yandan konuşmak ister ama konuştukca canının yandığı için telefonu kapatmak ister. Çünkü ona ismi ile bile hitap etmek zor geliyordu. Sevdiğim sevgilim canım yani iki sevgili arasında nasıl hitap edilirse öyle hitap etmek istiyordu ama olmuyordu. Bu da genci öldürüyordu. Söylese bile karşıdaki kişi bu duyguları paylaşmıyorsa ne yarar ki ?
Genç; Varmı benden istediğin bir şey ? İşim var sonra konuşalım der.
Kız; Yok teşekkür ederim. Senin varmı istediğin bir şey ? 
Genç: Seni ! Gözlerine doya doya bakmayı yarim diye kollarıma sarmayı elinden tutup seninle bir ömür yaşamayı istiyorum. Demek istedi  ama olmadı.Kısık ve cılız bir sesle “ kendine dikkat et görüşürüz” dedi ve kapattılar telefonu. Gencin sigarası bitti bitecekti ki peşinden bir tane daha yaktı
Genç okula gitmekte kararsız ama ailesini de yüzüstü bırakmak istemiyordu. Hem sevdiği de oradaydı her ne kadar sevdiği onu sevmese de. Düşündü gitsem ben ona bakıp yanacağım o ise bana bakıp beni görmeyecek  gördüğü sadece sahte bir gülücük ve bir merhaba ile geçiştirilmiş bir zaman dilimi olacaktı. 
Kız ile sokakta karşılaştıklarında kızın çevresi yüzünen hiç sesli merhaba diyememişlerdi. Merhaba demek için ufak bir tebessüm ile gözlerini kırpmakla yetiniyorlardı. O kısacık anda genç kızın aşkı ile tekrar tekrar yanıp küle karışıyor ve yine o küllerden anka kuşu misali tekrar tekrar aşkın cehenneminde yanmak için küllerinden doğuyordu. Gördüğünde  baktığında içi ısınan genç, kız gözden kaybolunca hayallerinin için de yüzü asık düşünceli ve çakmağının “çırk çırk” sesi ile gününe devam ediyordu. 
Günler böyle geçip giderken kız gence der ki; Sıkıldım buradan okuldan ne bileyim hayattan sıkıldım hiçbirşey yapmak istemiyorum.
Genç; Bir sorun mu var ? Neden böyle diyorsun ?
Mesaj da anlatmak yetmemişti kız aradı.
Kız; Sıkıldım artık okuldan evden burada kimse beni takmıyor önemsenmiyorum hayatta berbat oldu sanki köle gibiyim sabah kalk okula git gel yine aynı şeyler kendi derdim yetmezmiş gibi evin derdini de çekiyorum kızlar beni takmıyor kendi başlarına hükümdar oldular. Ben bu zamana kadar kaldığım yerlerde hep saygı görmüşümdür buna karşılıkda sevgi ve saygı vermişimdir.
Genç; Ne oluyo şu konuyu biraz daha açarmısın bak istiyorsan gelip alayım konuşalım biraz dolaşalım rahatlarsın ne oldu da bu kadar celallendin?