üç günlük dünyayı boş yaşamak kadar, çok boş ve gereksiz şeyler içinde kalpler kırıyoruz.
öyle bir gün geliyor ki, bahsettiğiniz gibi sonsuza gidenler gibi yaşayanları bile arıyor ama bulamıyorsunuz yanınızda. hem de yanınıza olmaya söz verdiği gün de,
1 temmuz da !
güzel bir anlatım olmuş, eminim "yokluk acısını" bilenlerin içinde inceden bir sızı olmuştur bu yazıyı okuyunca.
yüreğinize sağlık ...
Farklı kalemlerle farklı şekilde sık sık ele alınan bir konuya değinmişsiniz.Elbette yüzlerce kez de olsa dillendirilmesinde sakınca olmadığı gibi duyarlılığa işaret eder.Lakin anlatımınız üzerine fikir beyan etmek istiyorum. Çıkan sonuç genel olsa da, istisna kontenjanında yeriniz var :))
ı ''onlar '' ve '' siz '' olarak kaleme almışsınız konuyu.burda tek cümle ile '' siz neyapacaksınız ? kazık mı çakacaksınız dünya ya? '' diye paylaşımınıza ve son satırına cevap verip, yorumumu bitirebilirdim, ama vermeyeceğim böyle bir cevap.:))
ONLAR ve SİZLER kelimeleriyle harmanlanan ve Ben - Biz kelimesini kamufle etmeye çalışan kalem sahipleri, konu her ne olursa olsun , genel olarak anlatılan konunun ortasındaki en taze kişilerdir.Mesaj vermekten ziyade özeleştiriyi esas almıştırlar.Ama özleştirinin bile sorumluluğundan kaçıp, bu sorumluluğu '' onlar - sizler '' diyerek başklarının sırtına yüklemek, yeterli vijdani huzuru veremez kalem sahiplerine ..
Yorumum bu kadar uzama sebebi son satırdaki '' Emin olun onlar birgün olmayacak... ya da Siz '' cümlenize gıcık oldum :) '' ...ya da biz '' demek azraile davetiye yollamak ise; neden bizlere asistanlık yapıyorsunuz? Değil ise ; neden bu güzel ve anlamlı paylaşımın içinde yok zatialiniz?
Paylaşım ve emeğiniz için teşekkür ediyorum.Ama lütfen başlıkta olduğu gibi paylaşımın da içinde olunuz.Olunuz ki okurlar sıcaklığını hissetsin paylaşımın.
@beymen33
Yorumunuzu takdir ederek okudum. Bu yazıyı bugün yazdım, evet" ben". Bu yazıyı asıl kendimi telkin etmek için yazdım. Zira en sevdiğim insanları gereksiz yere üzdüğüm oluyor, onları kaybedebileceğimi unutuyorum. Bu telkin anlamlarının geçtiği yerlere özellikle direk kendime başka bir ağızdanmışcasına ifade etsin diye sizli cümleler koydum.
Bu yazıyı ben yazmış olabilirim ama bana ait değil. Benim nefsimi terbiye için. Nefsime de ben diyemiyorum.
Ama hakkınız var yine son cümlede "ya da siz" ibaresi gereksiz olmuş. Katılıyorum.
Değerli yorumunuz için teşekkürler.
Bende alınganlık yaptım aslında :))
8 gündür kıvranıyorum. Hastane personellerinden daha çok mesai yapar oldum hastanede,ama habire erteliyorlar beni.Üstüne birde evrak imzalattılar dün.Ölme ihtimalime karşı.Gıcık oldum iyice....O pskolojiyle senin blogunu okuyunca, helede son satırda ki '' ..yada siz'' kelimesini, fazlasıyla alındım galiba. :)) O kelime bana '' şiistt sana diyorum ordaki...ölüm sözleşmesi imzalayan... sen sen beymen... yarın olmayabilirsin '' gibi geldi :)))
Yorumumu olgunlukla karşılayıp, dikkate değer bulduğun için ben teşekkür ederim.
@beymen33
Durumunuz gerçekten çok farklı. Yerinizde olsaydım ben de alınırdım, tepki verirdim. Size sabır, sağlık, mutluluk diliyorum. Tez zamanda kendinizi hayatta istediğiniz yerde görürsünüz inşaallah.
YORUMLAR
üç günlük dünyayı boş yaşamak kadar, çok boş ve gereksiz şeyler içinde kalpler kırıyoruz.
öyle bir gün geliyor ki, bahsettiğiniz gibi sonsuza gidenler gibi yaşayanları bile arıyor ama bulamıyorsunuz yanınızda. hem de yanınıza olmaya söz verdiği gün de,
1 temmuz da !
güzel bir anlatım olmuş, eminim "yokluk acısını" bilenlerin içinde inceden bir sızı olmuştur bu yazıyı okuyunca.
yüreğinize sağlık ...
ı ''onlar '' ve '' siz '' olarak kaleme almışsınız konuyu.burda tek cümle ile '' siz neyapacaksınız ? kazık mı çakacaksınız dünya ya? '' diye paylaşımınıza ve son satırına cevap verip, yorumumu bitirebilirdim, ama vermeyeceğim böyle bir cevap.:))
ONLAR ve SİZLER kelimeleriyle harmanlanan ve Ben - Biz kelimesini kamufle etmeye çalışan kalem sahipleri, konu her ne olursa olsun , genel olarak anlatılan konunun ortasındaki en taze kişilerdir.Mesaj vermekten ziyade özeleştiriyi esas almıştırlar.Ama özleştirinin bile sorumluluğundan kaçıp, bu sorumluluğu '' onlar - sizler '' diyerek başklarının sırtına yüklemek, yeterli vijdani huzuru veremez kalem sahiplerine ..
Yorumum bu kadar uzama sebebi son satırdaki '' Emin olun onlar birgün olmayacak... ya da Siz '' cümlenize gıcık oldum :) '' ...ya da biz '' demek azraile davetiye yollamak ise; neden bizlere asistanlık yapıyorsunuz? Değil ise ; neden bu güzel ve anlamlı paylaşımın içinde yok zatialiniz?
Paylaşım ve emeğiniz için teşekkür ediyorum.Ama lütfen başlıkta olduğu gibi paylaşımın da içinde olunuz.Olunuz ki okurlar sıcaklığını hissetsin paylaşımın.
@beymen33
Yorumunuzu takdir ederek okudum. Bu yazıyı bugün yazdım, evet" ben". Bu yazıyı asıl kendimi telkin etmek için yazdım. Zira en sevdiğim insanları gereksiz yere üzdüğüm oluyor, onları kaybedebileceğimi unutuyorum. Bu telkin anlamlarının geçtiği yerlere özellikle direk kendime başka bir ağızdanmışcasına ifade etsin diye sizli cümleler koydum.
Bu yazıyı ben yazmış olabilirim ama bana ait değil. Benim nefsimi terbiye için. Nefsime de ben diyemiyorum.
Ama hakkınız var yine son cümlede "ya da siz" ibaresi gereksiz olmuş. Katılıyorum.
Değerli yorumunuz için teşekkürler.
Bende alınganlık yaptım aslında :))
8 gündür kıvranıyorum. Hastane personellerinden daha çok mesai yapar oldum hastanede,ama habire erteliyorlar beni.Üstüne birde evrak imzalattılar dün.Ölme ihtimalime karşı.Gıcık oldum iyice....O pskolojiyle senin blogunu okuyunca, helede son satırda ki '' ..yada siz'' kelimesini, fazlasıyla alındım galiba. :)) O kelime bana '' şiistt sana diyorum ordaki...ölüm sözleşmesi imzalayan... sen sen beymen... yarın olmayabilirsin '' gibi geldi :)))
Yorumumu olgunlukla karşılayıp, dikkate değer bulduğun için ben teşekkür ederim.
@beymen33
Durumunuz gerçekten çok farklı. Yerinizde olsaydım ben de alınırdım, tepki verirdim. Size sabır, sağlık, mutluluk diliyorum. Tez zamanda kendinizi hayatta istediğiniz yerde görürsünüz inşaallah.