Öyle İşte....
04 Temmuz 2012, 18.39 A- A+Kararsız oldu mu hava ben de aynen öyle oluyorum...Bugün de öyle durum ikimizde de...
Bir kaşlarını çatıyor homurdanıyor bir süre güneşe....öfkeyle savuruyor uçuşacak ne varsa ortalıkta...Çamaşırlar tam tur atıyorlar iplerde...Derken derin bir soluk alıp topluyor buluttan eteklerini.... susuyor ve güneşi hoş görmeye karar veriyor olmalı ki
...ışıklarında bir özürle yumuşak bakışlarla gülümsüyor güneş ..ama her an geri çekilmeye hazır bir tavır içinde....
Ben de öyleyim bugün...Dört mevsim gibiyim yani...İçimde uçuşan kelebeklerim uykudaydı uyandığımda...gri bir odaya açtım gözlerimi...sevmem griyi ezelden beri...ya siyah olmalı ya beyaz...oysa ne çok gri vardır çevremizde...gri pantolonlu erkekler...gri gökyüzü...gri tayyörlü iş kadınları...gri fikirli insanlar....Karasızlığın ve sahte bir ciddiyetin işareti gibidir benim için o renk...Bana da bakarmısınız...nasıl da çatıyorum griye...oysa ne kadar günahsız değil mi?! ama hava böyle ya, ben de huysuzum işte...
Güneş hafif gülümsedi, benim de keyfim yerine geldi.... güzelleşmek istedim...yani aynada kendimi, daha güzel hissetmek istedim...alelacele giyinip, kuaförüme gittim
"Saçlarım sana teslim bugün" dedim...
"İstersen yeşile bile boyayabilirsin"
Alışıktır Ebru bana...senelerdir her ruh halimle tanır beni...yıllardır anne kız gibi olduk...
Saçlarım boyandı.... dalga dalga tarandı ....ojelerim sürüldü....B.........un en genç en güzel kızından daha güzel çıktım güneşe...İkimiz de efelenerek baktık birbirimize...ben ondan daha ışıl ışıl buldum kendimi...... ve bir daha da bakmadım bile güneşin yüzüne öyle güzelim yani.....ayaklarım yerden kesik yürüdüm eve...yolda gördüğüm çiçekler kelebekler bile gülümsediler yüzüme..Tam eve girecekken vaz geçip yan sokağa saptım...komşunun bahçesinden biraz yaprak(üzüm) topladım...öyle keyifliyim ki tüm yaprakları toplayıp Köyceğiz halkına sarma yapabilirim...
Eve döndüm soğanlar maydanozlar prinç baharatlar kuşüzümü fıstık herşey hazırlandı yapraklar haşlandı....
....... derken ...güneş beni çok kıskanmış olmalı ki çekti gitti bir bulut kümesinin ardına...Oldumu evin içi gri!!!!! Bırakın köyceğiz halkını kendime sarma pişirecek keyif kalmadı...Ahhh bu kararsız hava
..........herşeyi olduğu gibi bırakıp çıktım mutfaktan...oturdum her zamanki köşeme aldım laptopumu kucağıma uzattım bacaklarımı sehpaya....yanımda kahvem bir de enstrumental müzik fonda... Sarmayı pişereceğim o aklımda ama
Gel de eski anılara dalma!!!!!
Sıradan bir gündü..sana kırmızı bir kazak örüyordum...giyip giymiyeceğine emin değildim aslında...Kendine göre kalıpların vardı...bir türlü de vaz geçmezdin....Yokluğunda seni çok özleyip, tadım kaçtığında... onları anımsayıp kızmayı denerdim ki.... seni beklemek daha kolay olsun... gelişlerin de düzensiz di sen gibi...ama ben seni bu halinle severdim...hem de çok severdim...ben seni hep sevdim be inatçı keçim
...Güldüğünde güneş açardım ben de.... yüzün asıksa kış ayazı hiç gelirdi...öyle üşürdü yüreğim...Geliyorum dediğinde kuş olurdum evin içinde hiç bir işi sıraya koyamazdım odalarla mutfak arasında gider gelirdim...bütün giysilerimi tek tek dener hiçbirini beğenmezdim...Deli gibi koşturur son dakika masa ve ben hazır oldurduk....ve sen bazen gelmezdin....Uykulara küserdim..yatağım iğneli beşik olur delerdi bedenimi...öyle acırdı tenim...ama yine de telefonda "sağlık olsun" demeyi başarırdı sesim....çünkü ben seni severdim....
Telefon çaldı yine o gün...örgümü bir kenara bıraktım acele etmeden telefonun olduğu odaya yürüdüm..sen olamazdın...yani olmazdın...
"Efendim" dedim
"Benim" dedin
İçimdeki tüm kuşlar havalandı o an...akşama buradaydın...ben yine kanat taktım oradan oraya koşuşturmaya başladım...İçim bahar... mevsim bahar ve sen geliyorsun... daha ne olsun!!!
...en sevdiğin iki yemek vardı enginar ve taze yaprak sarma...hemen birisini seçip yapmalıydım...Sarmada karar kıldım!!! Kalem gibi sardım yaprakları.. neredeyse hepsi aynı kalınlık aynı boyda...Kalıplaşmış kurallarının yanında bir de simetri merakın var dı ki...Böyle bir adamın nasıl düzensiz ve programsız olduğuna hep şaşardım.....Ben de ikisi de hiç oluşmamıştı...ben öylece yaşarım işte...kendimce ve yüreğimce...
Kapının zili çaldığında farkettim sana örmekte olduğum kazağın divanın üzerinde unutulmuş olduğunu.... apar topar poşete tıkıştırıp kapıyı açtım...Kapıda hiç tanımadığım gri giysili gri saçlı bir adam duruyordu....bakışları da griydi!!!!
Bir daha telefon edip "gelemedim olmadı işte" de demedin..."geliyorum" da demedin....öylece gittin...
Kırmızı kazağın da biz gibi yarım kaldı sevdiceğim....
Yıllar geçti...bak yine bahar geldi...ve ben bugün yine yaprak saracağım ve piştikten sonra ilk sarmayı- senin sevdiğin gibi ılık ve azıcık limon sıkarak- senin ruhun şad olsun diyerek yiyeceğim...
Şehrazat/B......
YORUMLAR
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun. kandil gecesi bu duam kabul olunur inşallah.. duygularınızı tamamıyla ifade etmişsiniz içim burkuldu. kıymetini bilmek gerek sevdiklerimizin.. elinize yüreğinize sağlık..
Yazınızın içeriğine ve de sonuna geldiğimde şöyle düşündüm. Gelseydi? Ya gelseydi ve hep kalsaydı O? Sanki sizi hep bekletecekmiş gibi... Şimdi bile bekletiyor adeta, açan güneş, uçuşan rüzgar, üzüntüler ve sevinçlerde hala O olduğuna göre. Kader diyelim mi:(( Sevgiler size...
Sevgide son diye birşey yoktur , sevgide vazgeçişte yoktur ,sevmek sevdiğinden ayrı geçen gecelerin sabahına varmaktır , yaşadıkça yaşatılır sevilen ,sevmek bazende görmeden hissedebilmektir ve siz bunu mükemmel bir dille anlatmışsınız.Bende diğer yazılarınızı merakla beklicem , SAYGILARIMLA....