......
13 Temmuz 2012, 00.31 A- A+Son günlerde paylaşımlara bakıyorum, inanın içim kararıyor.Negatif enerji bilgisayarımdan odama,ordanda tüm hayatıma yayılıyor.Eminim benim gibi birçok okurda bu negatif enerjilerin etkisi altında okuyordur paylaşımları. Neden ağız birliği etmişcesine yaşanmışlıklara, anılara veya paylaşımlara kalem sahipleri tarafından ısrarla karartma uygulanarak sunuluyor, bu güzel yaz günlerinde? Biraz oksijen lütfen... Hem bloga hemde okurlara biraz oksijen lütfen.
Bir kaç kez ağrımı sızımı dile getirmiştim, arsız bir böbrek taşı yüzünden.Kırdırdım ama hala da çözülmedi.Yani düşmedi.Ve dün yine hastanedeydim, çıkışta aradım gamyundan bir arkadaşı.Kendisi adını telafuz etmek istemediğim bir hastalıkla mücadele ediyor.Bende malum hastaneden çıkmışım ve telefondayız.Körler sağırlar birbirimizi ağırladık, kahkahalarla konuştuk dakikalarca.Nikim çalındığında da hastaneden aradığım bu arkadaştan ricada bulunmuştum.. ''Cebren nete gelirse beni ara, kolumda serumlada olsa çıkar gelirim eve'' demiştim . '' peki tamam ararım ama ya sonda takarlarsa hastanede, yinede gelecekmisin '' diyecek kadar da hayat dolu :) Ne zaman oyun salonuna girsem esprilerle karşılar.Hayat dolu.Her ne şartta olursa olsun hayata pozitif bakışı , aynen bana da , çevresine de yansıyor.
Ama blogdaki son dönemdeki seriye bağlanmış bol acılı bloglar kısa süreli depresyonlara bile sebeb oluyor.Böyle bir pskoloji ile annnemi arayıp, ''anne önümüzdeki günlerde yaylaya yanına gelmeyi düşünüyorum.Hatta sebebsiz bir şekilde çok istiyorum ''dedim.''Sanırım toprak beni çağrıyor'' deyince ; annem sert çıktı. Böbreğimdeki taş ve okuduğum blogların etkisinden olsa gerek gözüm toprağa bakmaya başladı sayenizde :) ( OP.DR. Cebren' e göre ise belirtilerim antropoza işaret ediyormuş)
O kadar içim karardı ki geçen hafta veda bloğu bile yazdım. Başlığını da mezar taşımı (beymen33. 2002-2012) koymuştum :) Sonrasında , ben sizler için gitmeyi değil,kalmayı göze aldım ! :) Ama bir türlü bana yaşam koçu olacak bloglar okumak kısmet olmuyor..
Haa.. bende eşlik ederim elbet. Malzemede çoğaldı hastane günlerinde.Hatta küçük bir anımı hemen aktarayım:
Ultrasona girdim,büyük bir odanın perde ile kapanmış bölmesinde.Karnı burnunda olan hamile hemşire krem benzeri birşeyler sürüp, elindeki makineyi vücudumda gezdirip ekrandan baktı içime dışıma ..Ve işi bitincede beraber çıktık perdeli bölmeden hamile hemşire ile... Beraber çıktığımızı gören ve oda da bekler haldeki 2 hamile bayan aynı anda ayaklandı . Bir adım arkada ve karnı daha büyük olan bana seslendi .'' Doktor bey önce ben gelmiştim ama.... '' Kemerimi takmaya çalışır haldeyken verebildim cevap:'' ben doktor değilim..'' perdeli bölmeden çıktıktan sonra hala kemerimle uğraşır halime dikkat çekip, ikna olmamış kadına '' doktor olsam, sizce nasıl bir doktor olurdum ?'' demem bile ikna etmemişti:) Sancının da etkisi ile '' doktor olsam içerde hastama neden kemerimi çözeyim be kadın'' demek geçmişti içimden ki, hemşire çözdü olayı...
Konuyu fazla dağıtmadan mesajımı vereyim. içeriği hüzün, mesajı toplumsal değer taşıyan paylaşımlara elbet karşı değilim.Çok anlamlı ,içi dolu ve harika paylaşımların da farkındayım . Ama son günlerde bloglaran yayılan enerjilerin hep olumsuz olması , okurları oksijene aç bıraktı.Oysa Gamyun blogu çeşitliliği ile doyurucu; gülümsetme alternatifi ile lezzet farklılığı sunuyordu hep.
Tatlı ikramını ihmal etmeden, ortaya karışık paylaşımlar... hikayeler .. beklenir oldu, pirzola tadında...
Sağlık sıhhat dileklerimi; gülümseme -yüzünüzden, sevgi -kalbinizden, şükür- halinizden, fikir- kaleminizden hiç eksik olmasın .. deyip ; dileklerimin ucunu açık bırakıyorum , gelecek '' amin ''leri düşünerek....
YORUMLAR
evet bloglar eskisi kadar popüler değil ve hep acıklı hikayeler var , bir zamandan sonra gercekten bayıyor , ama hep bunu tvler yapıyor , bizim milletimiz gülmeyi unuttu, hep vurdulu kırgılı diziler sayesinde , düşünenize akasya durağı adlı diziye kahkaha atar bir millet olduk .artık senaristleri nasıl birşeyse ,
AH BANA BİR YOL VERMEDİLERKİ BEYMEN ABİ O ZAMAN GÖRÜCEKLERDİ SENARYO NASIL YAZILIR .
dün okuduğum bir blogdan sonra resmen depresyona girdim. akşama kadar içimde bir sıkıntı, boğazımda bir düğüm, sanki her an ölecem ve ölmeden önce ne son olarak ne yapsam diye düşünüyorum. hem vallahi hem billahi bütün günümü yedi o blog. hangi blog demiycem. çünkü dikkatli okuyup intihara meyledenler çıkabilir:P ama çok haklısın blog yazarları son zamanlarda el birliği vermiş gibi nerde iç karartıcı anı, komşu, sevgili ve kendileri varsa saydı döktüler. içlerindekini bize döküp rahatladılar, tabi olan bize oldu. umurlarındamı, biz ne olursak olalım demi:(
bu blog çi küftenin arkasından yediğim künefeye benzedi. saol beymen
Sen ölüyü bile güldürürsün dolayısıyla burayı da şenlendireceğinden eminim :)
sevgiler..
hamilemiydi ? yada karnı burnundamıydı ? ve dışarda bekleyen 2 hamile hastayla herhangi bir tanışmışlığınız varmıydı ? yada sen hamileler sofrasında napıyodun orası hangi hastane sana Kenan hemşire lazım en hamilesizinden senin sağlık açından düşündüm hamile bir hemşirenin sancısı tutar yada senin böbrek taşlarından biri aşerir mazallah hemşire ne çözdü ne oldu Beymen
off konu dağılıyor bi dakika toparlıcam :(
____________________________________________________________________________
Sevgili Beymen öncelikle böbreklerindeki rahatsızlığın dolayısıyla çok geçmiş olsun umarım son hastane maceran olur ve bloglardaki karamsarlık içinde bunların hepside senin suçun şöyle blog sayfasını geriye doğru tara , evet dostlar böbreklerim iflas ediyor dünya fani birbirinizi kırmayın ben artık aranızda yokum ( abart O__ben ) gönlünüzü ferah tutun dünya güzeldir gibi gibi bir yorumların olmuştu ve bu iç karartma savaşını sen başlattın.
Güzel bir paylaşım olmuş emeğine sağlık
gör
üşürüz...
Düşündüm sert bi yorum yapayım dedim:) ama olmadı ayrılıkların yazarı iç bunaltıcı yazıların kahramanı olarak :)
GEçmiş olsun görüşmek üzere
Yorumları ancak okuyabildim.Aldım başımı gittim teknolojiden uzak diyarlara..Net yavaş olduğu içinde yaklaşık bir hafta oyunda oynaymayacağım.Sadece blog olucak bu 10 günde hayatımda.
gmsnn; daha ne kalmışki anlatacak. Herşeyi dökmüşsün ortaya .Soruna cevap vermeyeceğim.Çünkü Olga'yı sende tanıyorsun, güzelkız :)) işveli ve nazlı:)) Benim dik duruşum olmasa, erkek üstü bir irade sergilememiş olsam; o gün nikimi değil; kalbimi çalardı.Ama eee işte beymen farkı :))
Kedirdir Kedi arkadaşım içinde bir kaç satır yazayım..
Çocuklarına verdiği eğitim yada terbiye yüzünden bir anne yada baba eleştirebilir.Çocuklarına yaklaşımınıda eleştirebilir.Ama bir anne yada baba ya ; '' bu çocuk olmamış, yapamamışsınız bu çocuğu '' demek toplum ahlakı ile bağdaşmaz.Böyle bir yaklaşımın getirisi ezici olabilir.Yarın bir başkası onun şekil ve şemaline bakıp, onun ebeveynlerine aynı şeyi söyleyrbilir '' bu çocuk olmamış '' diye. Böyle bir döngüye kapılırsak, kimse çocuk yapmak istemez.Sahneye de kimse çıkmak istemez.
Umarım mesajı aldınız kedidir kedi::)) Blogu eleştirebilirsin. Başım üstüne. Bende burda çok eleştiri yapıyorum. Ama kimseye , çok kötü olmuş, olmamış gibi çiğ eleştiriler yapmıorum.Her kalem değerlidir.Sadece düşünceler , fikirler farklı olabilir. o da tartışılır zaten.Düşünceye yada fikrime eleştirin varsa başım üstüne.Dolaylı anlatımda da laf söyleyeceğin en son kişiler arasında olduğumu düşünüyorum.
o__ ben ve lila :)))) iyiki yaşam koçum yada menejerim değilsiniz.ultrasona girdim ben gerdeğe değil:)))
Emek verip yorum yapan herkese teşekkür ederim.
Safmen33 hiç boşa bağlantım yavaşda net düşükte 10 gün bloglara bakıcam sadece deme çünküüüüüü o hesapta kurtardığın günler 2 katı olarak hanene işliyor yanii kaçış kurtuluş yok...
Aksi takdirde tüm maceranı satır satır yazarım bu bloga haberin olsun:))