Zülfü'nün SERENAD kitabı elimde ..Neredeyse bitmek üzere. İçeriği hayli ilginç.Hem aşk var (bir kitapta olmazsa olmaz dediğim) hem acı var hem de tarih saklı sayfaların arasında..Bazı anlatılanların gerçek olup olmadıklarını araştırmak için (Struma Gemisi, Ovitz Kadeşler ve Auschwitz toplama kampı gibi) nete girdim. Herşey gerçeğe uygun yazılmış.Ovitz Kardeşlerle ilgili makaleyi okurken tüylerim diken diken oldu ve insanlığımdan utandım.Bir insan olarak onlara yapılanlardan utanç duydum.

Kimdi bu Ovitz Kardeşler?

Babaları bir anneleri ayrı 10 kardeştiler...Babalarının boyları normal olmasına ragmen evlatların 7 si cüce. Rozika ve Franzika ayni anneden doğma. Babaları çocuklarına ; çalabilecekleri boyutlarda vurmalı çalgılar, keman ve klarnet almış hatta konserler vermeleri için fırsatlar yaratmış. 2, Dünya Savaşıyla kaderleri değişmiş.1944 yılında POLONYA'daki Auschwitz toplama kampına götürülmüşler tıpkı diğer yahudiler gibi....

1944 yılının 15 Mayıs sabahı kampa adıma atmalarından sadece bir saat sonra çırılçıplak soyarak onları banyo yapacakları gerekçesiyle duşlara sokmuşlar. Cüce kardeşler ve ayni kaderi paylaşan öteki yahudiler , endişeli bir bekleyiş içinde suyun akmasını beklerken birden içeriye öldürücü KARBONMONOKSİT gazı verilmeye başlamış...Ölümle burun buruna olduklarını anlayan yahudiler can havliyle kapıya hücum etmişler ..Nafile!!! Kimileri birbirine sarılarak aglıyor , bazıları da bağırarak yardım istiyorlarmış..Ne yazık ki bunlar ölüm kabinlerinin duvarlarına çarparak kendilerine dönen , cevapsız kalacak çıglıklarmış, tıpkı soydaşları olan diger yüzbinlerce yahudinin çığlıkları gibi.

Kabinlerin içinde adeta kıyamet günü yaşanoıyormuş..Çaresiz ve bitkin ölüme boyun eğmişler.. Birden dışardan bir ses yükselmiş. Adamın biri kapının önündeki muhafızlara ''NERDE BENİM CÜCELERİM??'' diye bağırıyormuş.Tam ümitlerin bittiği anda kapı büyük bir gacırtıyla açılmış ve Ovitz Kardeşlerin tümü dışarıya çıkarılmışlar..Üzerlerine su sıkılmış, ardından süt içirilerek kusturulmuşlar . Çıplak oldukları için battaniyelere sarılıp o adama teslim edilmişler

Kendilerini hain ve acımasız ,biraz da olacakların verdiği hazla sırıtarak izleyen bu adam Nazi toplama kamplarında insanları denek olarak kullanan ''AZRAİL''lakaplı Josef Mengele  imiş...Amacı hayvanlar yerine yahudileri denek olarak kullanarak ''saf ırka '' ulaşmakmış..Ovitz kardeşler Mengele için çarpıcı örneklerden birkaçıymış hedefe ulaşabılmesi için.

MENGELE,kendini savunmaktan aciz bu zavallı insanların , önce kemik iliklerinden örnekler almış...Dişlerini çekip saç örnekleri almış...Bunlar yetmemiş kulaklarına acımasızca soğuk ve sıcak sular enjekte etmiş..Hergün onlarca ml kanlarını alarak bitap düşmelerine neden olmuş. Sürekli radyasyona tabi tutulmuşlar.Kadın kardeşler de nasibini almış bu vahşetten. Onların da rahimleri kimyasal sıvılarla doldurulmuş.Daha saymakla bitemeyecek işkencelere tabi tutulmuşlar laboratuvarlarda.

Azrail Mengele' nin elinden kurtulabilen nadir yahudilerden olmuş bu kardesler. Kurtulmuşlar kurtulmasına da kurdukları yeni hayatlarında  yaşamları boyunca o vahşet dolu günlerin etkisini hep hissetmişler.

Ovitz Kardeşlerden biri olan PERLA ,  ölümünden kısa bir süre önce yaptığı bir ropörtajında ; şöyle demiş.'' Biz o kampa  bir aile olarak girip , bir aile olarak çıkabilen tek aileyiz..Kendime bazen soruyorum ''neden cüce olarak doğdun'' diye ..Sorumun cevabı açıktı aslında; ''bu tanrının , hayatta kalabilmemi sağlama yöntemiydi .Beni cüce olarak yaratıp ölümden kurtardı''

Güzel dünyamızda ,savaşların , ve işkencelerin yaşanmaması dileklerimle..HOŞÇAKALIN...