Alışverişe cıktığınızı düşünün…Cüzdanınızda her şeyi alabilecek  miktarda paranız ya da kredi kartlarınız! var..Siz parayla almak yerine, girdiğiniz mağazadaki eşyalardan birini ya da birkaçını kaşla göz arasında çantanıza  atmayı yeğlersiniz. Sizi haklı kılacak hiçbir neden yokken ve bunları çalmanın kötü bir hareket olduğunu bile bile yine de çalarsınız .Bu tür insanların ortak bir noktada birleştikleri, yapılan araştırmalarla bilinmektedir. Çalan kişiler; önce direndiklerini  ve gerildiklerini , çaldıktan sonra ise bir mutluluk ve rahatlama hissi içerisine girdiklerini söylemektedirler. Bu kişileri hakim önüne çıkardığınız zaman hırsızlık suçundan ceza yemezler ..Uzman bir doktora  götürürseniz de doktorun koyacağı teşhiş şudur..KLEPTOMANİ ………….

Kleptomaniyi hırsızlıktan ayıran nokta şudur..Hırsızlık genellikle kazanç elde etmek için yapılır.Oysa kleptomanide kazanç sözkonusu değildir.Çaldıkları ödeyebilecek paraları vardır ve çoğunlukla çaldıkları şeylerin fazlaca bir değeri yoktur(çikolata , sakız, çorap vb).Yakayı ele veren bazı açıkgöz hırsızlar , kleptomanmış gibi davranarak paçayı kurtarmaya çalışırlar( bu da duyurulur!!!!!!!!!!!)

Bu kısmı bir kadın olarak zorlanarak yazsam da !!!!!! yazmak zorunda hissediyorum kendimi…KLEPTOMAN HATUNLAR  ne yazık ki KLEPTOMAN BEYLERE nazaran hayli fazla bir orana sahiplermiş. (beyler şımarmayın sakın!!! ) Bazı yaşlar varmış ki ,bu yaşlar kleptomani için daha uygun yaşlarmış. Örneğin ,bayanlarda 30-35 yaş, erkeklerde ise 50-55 yaş arasında daha sıklıkla görülüyormuş( Oh beeeeeeeee….ben atlattım bu tehlikeyi darısı atlatamayanların başına!!!!!) İnanmıyacaksınız belki ama her 1000 kişiden 6-7 tanesi kleptomanmış.

Adi hırsızlık suçları genelde sosyo-kültürel seviyesi düşük kişiler de görüldüğü halde KLEPTOMANİ; sosyo-kültürel düzeyi yüksek kişiler arasında da sıkça görülebilmekteymiş….Örneğin çok zengin bir işadamının karısını ajan gibi takip edip ,girdiği mağazalarda olay çıkmaması için çaldığı şeylerın parasını ödediğini  çok önceleri duymuştum.

KLEPTOMAN’lar genelde bu özelliklerini gizlerler.Kendiliklerinden tedaviye gitmedikleri için de ömür boyu süren bir sorun olarak kalır kleptomani.Oysa ilaç tedavisi ile iyileştirilebilecek; bir çeşit dürtü kontrol bozukluğudur..

Bu konuyla ilgili çok ilgimi çeken bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum(Bilenler de bilmiyormuş gibi yapıp okusunlar lütfen!!!!!!)

Olay Nisan 2011 de geçmektedir.Çek cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclas Klaus, Şilideki bir basın toplantısı sırasında masada duran dolma kalemi eline alıyor , dikkatlice inceledikten sonra , ellerini masanın altına sokuyor , ceketinin düğmelerini çözüyor ve sonra BOŞ ellerini masaya tekrardan çıkarıyor…Günlerce medyada bu konu tartışılıyor…Acaba Cumhurbaşkanı kalemi  çalmışmıydı yani o bir KLEPTOMAN’ mıydı???????( Klaus ; bu tür toplantılarda , bir kalemin alınmasının sıradan bir şey olduğunu iddia etse de akıllarda kalan soru işaretini silmeyi başaramamıştı)

HEPİNİZE  SAĞLIK DOLU GÜNLER DİLİYORUM……..SEVGİYLE KALIN……