gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

EBEVEYN OLABİLMEK

06 Ağustos 2012, 10.55
A- A+

Ne kadar zordur ebeveyn olabilmek hele büyük ebeveyn olabilmek. Eşit ve adaletli davranan ebeveyn olabilmek. Çocuk gözü ile gözlemlediğim üç büyük ebeveyni anlatayım müsadenizle (isim vermeden sadece A, B, C diyeyim, aslında lakaplarıda vardı ama hoş olmaz nede olsa üçüde vefat etti );

A: Bir oğlu ve kızı onlardan torunları var. Elinden geldiğince hepsine eşit davranmaya çalışıyor. İstanbuldaki oğlu izine gelmiş afacan birde torunu var. Kadıncağız uzun aralarla gördüğü torununu sırtından indirmiyor (yöresel olarak küçük çocuklar sırtta gezdirilirdi). Ne isterse yapmaya çalışıyor. Torunu çok yaramaz...

B: İki kızı ve bir oğlu var hepsinden torunları var. Gelini hoş tutmak için kızlardan torunları evin yakınına almaz. Bahçeden meyve toplasa geri alır yada oğlunun tavırlarına ses etmez. Arada kaçamak yardım eder küçük kızına. Küçük kızı ekonomik ve sosyal olarak ezilmektedir.

C: Dört oğlu iki kızı var. Büyük oğluna öfkesi o kadar büyüktür ki gelini ve torunları her fırsatta ezmektedir. Öyle ki elindeki bir salkım üzümü üç nolu oğlunun evlatlarına verirken büyük oğlanın çocuklarını hırpalayarak uzaklaştırmaktadır. Kızlarına ve onlardan olan torunlarının adını bile anmamakta yolda görse kovalamaktadır.

Geçmiş zaman yaz aylarından biri çok sıcak bir gün. Herkez tarlasında bağında bahçesinde mahalle sessiz. C Avaz avaz bağırıyor, küfrediyor, hakaretler tehditler  uçuyor. Mahallede bulunanlar kapılara dökülüyor. Gürk yatırdığı tavuğun civcivleri öl(dürül)müş. Büyük geline "sen öğrettin kızın öldürdü" diyor. Kimseleri hele gelinini ve torununu dinlemiyor. Kavgaya (tek taraflı ) kıymetli gelini ve küçük oğluda katılıyor. Mahalleden yatıştırmaya yada keşiklemeye (kavgayı kızıştırmak) konuşanlarda bulunuyor. Oğluna sesleniyor "getir tüfeği ikisinide vur". Koşa koşa evden getiriyor tüfeği ve beşikte ikizleri olan geline doğrultuyor. Mahallenin ruhu donuyor. İki numaralı gelin (babasının saygınlığı nedeni ile kaynanasına laf eden tek gelin) yengesinin önüne duruyor.

" Sen ne diyorsun iki civciv için gelin torunmu öldürülür, gücün yeterse benide vur, köpeksiz köy buldunuz köteksiz geziyorsunuz" diye bağırıyor. Bir yandanda oğluna "git dedeni çağır bu bizi öldürtecek" diyor. Kavga duruyor.

Aradan bir kaç gün geçiyor ve A' nın torununun babaannesinin tüm civcivlerini boğduğu söyleniyor. A "misafirdir bilse yaparmı" diye evdekileride komşularıda sakinleştiriyor. Çocuk yaptığının ne olduğunu bilmemiş nasıl başardıysa öldürmüş. Mahallede her evden nerdeyse iki üç civciv öldürülmüş.

C komşusunun torununa bir şey diyemiyor yerine seneye iki civciv almak üzere hesaplaşıyorlar. Üzerine tüfek doğrulttuğu kadıncağız korkudan yada stresten artık bebeklerine süt veremiyor. B den aralıklı gelen 1 litrelik süt yada komşuların acıyarak verdiği süt yeterli olmuyor. Bebekler kısa aralıklarla ölüyor.

B oğlan torununu sırtında yaylaya götürürken yolda çocuk bağırıyor " biyabu biyabu (büyük anne diyor aklınca) bak cücükler gibi çirpiniyolar" ağaçların yaprakları rüzgarda sallanırken onları boğduğu civcivlere benzetiyor. B bir avuç meyveyi topladılar diye kızlarından olan torunlarını kovarken sırtındaki torununa sinirlenmekle kalıyor.

A evlatlarına eşit davranmaya çalıştı, çocukları topraklarında üreyip türediler ve evlatları anne babalarına iyi bakmaya çalıştılar.

B çok kıymetli oğlu tarafından dövülerek evden atıldı ve kızları ölene kadar kendisine baktılar.

C taraflı ayrım yaptığı oğlu tarafından tüm malları satışla alındıktan sonra sokakta hortumla yıkanarak ve ahırda yatırılarak bakıldı (nasıl bakmaksa). Büyük oğlundan anneme bakıyor diye gönderilen paraları kızı ve karısına bileklik yaptı. Diğer oğullarına ev yapmaları için yer vermedi hepsi dağıldılar.Evlatlarına bırakmadığı arsaları, evi ve bahçesi mahallenin yoluna boş alanlarına kullanıldı.

Ayrı üç babaanne (kızları taraf için anneanne) tek bir konuda ortak yaşadıkları. Üç ayrı babaanne ve onlardan olan evlatların torunların davranışlarının neler olabileceğini tahmin etmek pek zor değil.

Bir torunun tanımadığı insanlar için üzülüp ağlayabildiği halde kendi babaannesi yada anneannesi için üzülememesi ne kadar kötü.

Hepsinin kendince sebepleri olabilir. Hiç bir şey baki değil ve insanların sonlarının nerde nasıl olacağını kimse kestiremez.

Anne annenin ve baba annenin tarafsız olamaması küçük kalpleri ne kadar incitiyor (:

Bende öyle bir anı yaşamıştım; Bir yaz günü yaylaya giderken herkez susamış halde kaynak suyuna yapılmış bir küçük gölete geldik. Etrafını taşlarla yükseltmişler ve uyduruk bir boru takılmış su oradan akıyor. Çocuklar daha çok etkilenmiştir diye düşünceli teyzeler bize öncelik verdi. Tüm çocuklar su içtik. Boru düştüğü için göletten avucumuzla aldık suyu. Babaannemiz olacak hatun "onun içtiği yerden su içmem" diye suyu reddetti. Ben laf altında kalırmıyım " sen içme zaten içersen geridekiler zehirlenir" dedim. Zaten güneş tepeme geçmiş kadının bana tavrına anlam veremedim.

Büyük büyüklüğünü bilecekki küçüklerde onlardan öğrenecek büyüklüğü. 

Büyükler evlatları ile yada gelinleri ile sorunlarını torunları üzerinden çözmesinler.

 Benzer durumda olan küçükler her şeye rağmen affedici olsunlar.

Sabrınız için teşekkür ediyorum.

YORUMLAR

06 Ağustos 2012, 12.29
Anlaşılması Zor Ama Çok Güzel Bir Yazı... Emeğinize Sağlık..
06 Ağustos 2012, 13.21

Sevgili mevsimihazan,

Yazını sabırla değil seve seve okudum. Keşke kişileri kendince isimlendirseydin A B C kafamı karıştırdı gerçi:)


Sunduğun 3 ebeveyn profili de yaşadıklarından mıdır yoksa karakterleri mi öyle bilemedim çok farklılar . Keşke herkes daha sevecen olsa, ama bu mümkün olsa hayatta hiç sorun yaşanmazdı değil mi:(( üçüncü de kanım dondu adeta. 


En çok senin babaannenin yaralayıcı sözüne takıldım ve üzüldüm.

Ebeveyn olmak da zor o ebeveynlere çocuk olmak da... Küçükken ben,  sorarlardı;


- En çok anneni mi seviyorsun babanı mı? diye


- Bu soruyu soranları hiç sevmiyorum! diye cevap verirdim. Çocuk aklımla bölmezdim bizi, biz üç kişiydik ve bu soru bizi ikileştiriyordu. Zaten annem yanımda değilse annemi, babam yanımda değilse babamı demek isterdi içim uzakta kalan üzülmesin diye:)) 


 Kişisel fikrim sevgilerin bölünmemesinden yana, bölünen her şey küçülür ya hani. Kalp bazen birilerine daha fazla çarpar sevgi gösterme bakımından, bu da karşılıklı etkileşimlerden olur , yaşanmışlıklardan kaynaklanır. Ama örneklemelerindeki gibi bir üst nesilin çocuklara kötü davranması kabul edilir bir şey değil. Çocuklar koşulsuz sevilmelidir.

06 Ağustos 2012, 13.46

        Bir çocuk ailede ne öğrenmişse onu taşıyor ömrü boyunca. yeni bir şeyler alsa bile artık kişilik gelişmiştir.Bu yüzden çocuklarımızı adil, asil ,merhametli ve kişi haklarına saygılı yetiştirmeliyiz.

            Oğluma ,babaannesi, bir yaramazlık yapmış diye söğüt dalıyla sırtına vurmuştu. Oysa ben oğluma bir fiske dahi vurmadım bugüne kadar ,hep sabırla, sevgiyle ulaşmaya çalışmıştım .Bu yüzdende açıklaması ve babaannesini hoşgörmeyi anlatması güç olmuştu.Geldi bana şikayet etti.''Oğlum dedim onlar yaşlı düşünemiyorlar bazı şeyleri ve hoş göremiyorlar; biz onları hoş görmeliyiz çünkü onlar atamız ''.Çocuk bu açıklamayla tatmin olmamıştı . Bir sürü soru sormuştu ardından ve ben bir yanlışı açıklarken atamızın yaptığı hatayı affettirmeye uğraştım uzun bir süre.Yazık ki kötü deneyimler ve yanlış anlayışlar yaşı ne olursa olsun insanları yanlış yapmaktan alamıyor.Sonuçta bizim neslimize bu konuda çok iş düşüyor.Bunları çocuklarımıza bulaştırmamak adına atalarımıza hoş bakmak zorundayız .

06 Ağustos 2012, 14.52
Yazın Güzel Olmuş Malesef  Hala Evlatlarına Adaletli davranamıyanAnne Babalar Var Yerine Göre Torunları arasında da Ayırımcılık yapanlar Oluyor. Ben Bu Yazına Bir Fıkra Eklemek İstedim Bir Kadının 1 Oğlu 2 Kızı Varmış Bayramda Misafirliğe GelmişlerGece Herkes İstirahate Çekilmiş Anne Odalar Geziyormuş  Büyük Kızın Odasına Girmiş bakmış Kız birtarafta Damat birtaraftayatıyor kızının Elini  Damadın üzerine götürmüş yanına sokul Kızım demişve Üzerlerini Örtmüş odadan Çıkıp diğer Kızın Odasına Girmişbakmış ki onlar da aynı şekilde Kızını damadın yanina iteliyerek ona SarılmasınıSağlamış Üzerlerini Örtüp Odadan Çıkmış Oğlanın Odasına girmişBakmış ki Gelin Oğlunun boynuna sarılmış bir Şekilde Uyuyorlar Gelinin Kolunu kaldırmış "Adı Bata Sice Boğacakmısın Çocuğu Diyerek kolunu kenara koymuş :))Rabbim Hepimizi Evlatlari arasında Adil Davranan Anne Babalar Eylesin İnşallah ....


06 Ağustos 2012, 15.56
kız çocuklarla erkek çocukları ayıranlar neden önce kadınlar oluyor.biz hemcinslerimize, doğurduklarımıza, doğurduklarımızın doğurduklarına böyle yapınca sonumuz iyi mi oluyo?aslında yazdığın ne büyük dram.eline sağlık
06 Ağustos 2012, 16.30

Merhaba mevsimihazan , duyarlı olunması gereken bu konuya değinmişsiniz. Ne yazıkki toplumumuz da evlatlar arasında ayırım yapan ebeveynler oldukça fazla , hatta bazı  yörelererde  daha da uç noktalara varabiliyor bu ayırımcılık.

Blogta sunduğunuz yaşanmışlık gerçekten çok acı , kendi gelinini ve torunlarını öldürecek kadar öfkelenen , içinde nefret barındıran bir babaanne .(  aklım almıyor .

Ben evvela merhamet olmalı diyorum yürekte , sevgi ve saygı geliyor zaten ardından..Olgunluğa yaşla erişilmiyor malesef , bazen küçük bir çocuk bile olgunluk ve merhamet dersi verebiliyor.

Kimin kime muhtaç olacağını kimse bilemez . Evlatlar ve torunlar arasında ayırımcılık yapılmadan ,  eşit ve adaletli davranan ebeveyler diliyorum toplumumuza.

08 Ağustos 2012, 01.24
anne baba olmak için sanırım çocuğun olması gerekli yoksa anne baba olmak empatik olarak zor anlaşılır. anne ve baba olmak çok değerlidr. bu yüzden tüm annelerin ve babaların ellerini öperim.
08 Ağustos 2012, 02.02
slm mevsimi hazan evet katılıyorum büyük büyüklüğünü bilmeli küçük küçüklüğünü bilmiyorsa öğretmeli ama nerde o kadar adaletsiz büyük varki  ben mesela kayınvalidemin yüzünden çocuklarıma istediğim adı koyamadım büyük oğlum dedesinden kalma önüne zar zor benim taktığım isim ama 2 ci asla öle olmadı hırs yaptı ve dediği oldu içim öle sızlarki daha anlatamadığım bir çok şey .  Ama tarih tekerrürden ibaret  18 yılın ardından ben kıymetli geliniyim  şu an üzme mek için çırpınır bazen ama çok geç çokk  ben onu iyiliklerimle boğdum  ben ona büyüklük yaptım ve yapıyorum  ama bir konu geçse eskiye dair yürek zızım başlar  sevgiyle kalın ..
08 Ağustos 2012, 11.19

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Ataya isim yazmadım çünkü senin dediğin gibi birilerini rahatsız edebilirdi ))) Yaşanan olayların canlı şahitleri var. Her şeye rağmen tarafsız olmayı çeşitli sebeplerle başaramayan B benim en sevdiğim insanlardan biriydi ölümüne en çok üzüldüğüm. Keşke C içinde üzülebilseydim. Keşke bana bir kere bağımsız olarak varsa zerre kadar sevgisini gösterseydi.

Her şey yaşandı bitti ama izleri silmek mümkün değil. Bir insanı hayat meşakkati bitirmiyor. Dertlendirenler bitiriyor. Büyükler birbirini yerken arada küçüklere oluyor olanlar. Dünyanın kimseye kalmayacağını bile bile (diğer canlılardaki şiddet bilinçli değil sadece hayatlarını sürdürmek içindir ) insanoğlunun birbirine yaptığı zulmü hiç bir canlı yapmıyor.

Ben arabesk dinlemeyi neden sevmediğimi anladım. Zehir gibi çörekleniyor sevginin hoyrat kullanılması ve zulme dönüşmesi. ALLAH kimseyi zalimle imtihan etmesin.

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın