RASTIK ÇEKEREK MAHMUREEEE!!!!!
07 Ağustos 2012, 16.37 A- A+Anadolu kadınının dışa vuramadığı hayalleri; gizemli ve bir o kadar da zengin dünyaları , boyunlarına taktıkları rengarenk boncuklarla bezenmiş takılarında can bulur…..
Dizi , dizi ; renk,renk küçüklü büyüklü boncuklar boyunlarını , kollarını süsler. Halhal olup , incecik bileklerinde gelgitler oluşturur ; salına salına yürürken köy çeşmesine…
Başlarına taktıkları çemberlerinin oyasında , iplik , iplik işlenir boncuklar ve yaşama sevinci olur kınalı ellerine….Dağlar kadar kocaman, bir o kadar da, serçe kadar ürkek yürekleri takılara hayat verir…Çiçeğin kokusu; kelebeğin dayanılmaz , büyleyici renkleri gibi….
Biz şehirli kadınlar, manikür pedikür yaparken ayaklarımıza ve ellerimize ; renkli renkli ojeler süreken tırnaklarımıza , rimellerle allıklarla ve rujlarla daha bir alımlı ve bakımlı olmaya çalışırken; dingin köy yaşamında , erine güzel görünmeye çalışan kadın gözlerine sürme çeker kaşınaysa rastık…Daha doğal ve ilkel yöntemlerle….
Bir de kına vardır ……Temizliğin , saflığın ve iyi niyetle sevincin simgesi…Anadolu kadınının elleri , ayakları kınalıdır.Saçına da kına yakar biz şehirli kadınların aksine…Kırmızı ve kara kına motif olur bebesine süt veren , orak tutan ellerinde , desen desen….
Çiçekli pamuklu ve pazen şalvarları vardır…İnadına inadına karmakarışıktır üzerindeki renkler ve şekiller. Düğün meydanında da şalvar vardır ayağında tarlada da..
AMA!!!!!
Tek bir şey vardır tartışmasız….Köylü de olsa ., çatlak çatlak da olsa elleri ve topukları, çıksa da güneşin yaktığı teninde acımasız lekeler vee dokunduğu yeri acıtsa da nasır tutmuş elleri ; onlar da kadındır ve SÜSLENMEK ONLARIN DA HAKKIDIR!!!!!!!!
YORUMLAR
Oleyyyyyyyyyy:)))))))))
resim koymayı başardım sonunda.....
tşkler ATAYA ve BİLGEGÜNEŞ.............
eline sağlık demicem çünkü siz korkunçlu bloğum hakkında öyle bir laf etmiştinizki darılmıştım
Strawberyy; paylaşımını okuyunca gülümsedim.Ne alaka mı ? :))))
Ben 101.yim.Arada şahit olurum 101 oynarken.. Oyuncu elini açar ve açtıktan sonra attığı ilk taşta da kendinden başka açan olmadığı halde , kendi eline işler atar :) Blogun ve yorumuna bir bütün olarak baktığımda da bu durumu gördüm:) Cebren'le bir akrabalığın var mı? :))
Ama paylaşımın içeriği buram buram anadolu kokuyor... Saat 7 ye geliyor, şimdi köyde çeşme başında beklemek vardı :))) Organik kızlara kur yapmak vardı :))
Anadolu kadını bir başka süs koyar bedenine yüreğine işte, bilgece direnir zor şartlara da yine de kadınlığını unutmaz... Hiç süslenmemeyi doğal olmakla özdeşleştiren şehir kadınlarına da ders verir uzaktan. Kadın dediğin süs bilir, farkını koyar dünyaya her şartta kadın olmanın bilinciyle. Hiç sevmem o yüzden kısacık kesilmiş saçlarda erkeksi giyim tarzı ve edalarıyla gezen kadınları. Hangi şartlarda yaşıyorsan yaşa, ya kınalarsın elini taze gelinler gibi, ya da sürersin kırmızı kırmızı ojelerini. Ha bazen güzel bir gülücük eklersin yüzüne, ellerinin ojesizliğini bastıran kadın duruşunla, değil mi ama.
Çok haklısın, süslenmek herkesin hakkıdır. Özgürlüğüne vurulan halkalar olarak başlayan( bir rivayete göre) ama zamanla kozmetik bir görüntü malzemesine dönüşen Afrikalı kadının boyun halkaları da tezini destekliyor gibi. Katkın olsun yazına...
sayın TRAPPER_4EVER; Blog Portalın en kıdemlilerinden biri olarak yazıma belgesel tadında demeniz beni onurlandırdı...........
asbibeka; Öneriniz benim için çok önemli ama ne yazabilecegimi düşünene kadar sanırım yazı burdan gider :))))))(iftar sofrası kuracam zaman cok kısıtlı.)))))))
EwdeEkmek YokBenGittimElitAldım; Blogunun tarihini yaz orda herkesin önünde af dileyecem( şımarma haklıysan eğer:)))))))))) )
Hizir_ ;Atatürk devrimleriyle kadınlara birçok haklar verildi bu tartışılmaz bir gerçek....BİR KADIN OLARAK, ÜSTELİK DE AYDIN VE KÜLTÜRLÜ BİR KADIN OLARAK İDDİANIZI HAKLI GÖSTERECEK BİR SÖYLEM İÇİNDE ASLA OLMADIM...Vurgulamaya çalıştığım kadının , nerde , hangi konumda , hangi zamanda ve mekanda olursa olsun estetiğe imkanları dahilinde önem vermekte olduğudur....Ben genel olarak kadını işlemedim...Sadece bir yönümüzü irdelemeye calıştım...
Beymen 33; İFTAR SAATİ YAKLAŞIYOR...Kafam çalışmaz durumda şu anda .. Bilmece gibi yazmışsın..Daha acık yazsana.:))))))
Organik kızlar lafı süper bir tanımlama olmuş...bayıldım.....Aman aman onlar köyde yaşamaya devam etsinler ...Buralara gelecek olurlarsa GDO LU KIZLARA kur yapmak zorunda kalırsın:)))))))))))))))
Kendi açtığı ele işler taş atanlar(isimde verdim) gibi, kendi bloğuna ilk yorumu sen yapmışsın :))Daha açık nasıl yazim:)) (101 biliyorsundur umarım).
İftar saatine yakın yorum yaptığım içinde ,o saat itibarı ile yoğun olduğunu tahmin ettiğim bizim köydeki pınar başına özlemimi dile getirmiştim, muhtemelen susadığım içindi bu özlem :))
Başlangıç ve gelişimi gibi biraz duygusal biraz bilgilendirici Trt belgeselleri gibi olsa da(hoşuma gitti) bitişi tipik kadın programları gibi özensiz olmuş.
Rüzgarlar ve tozlaşma sayesinde kırsallarda da organik tarım kalmaması gibi TV ve internet sayesinde de köy kızlarımızın giderek doğallıktan uzaklaştıklarını, iki arada bir derede kaldıklarını söyleyebilirim.
Asla yapmak istemediğim şeyleri yapar oldum blog portal sayesinde.....Yazdıklarınıza kayıtsız kalmak mümkün değil....Söylemek istediklerimi anlayanlar anlamıştır. Çok ünlü yazarlar bile zaman zaman acımasız eleştirilere maruz kalmışlardır.( Yazarlık bizim ne haddimize , sadece dilimizin döndüğünce kafamızdakileri aktarmaya çalışıyoruz bize verilen imkanlar nisbetince!!!!!!!).Son olarak diyorum ki ''MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR''.:)))))))Santarem ve volkadağ teşekkürler güzel yorumlarınız için..............
"meyve veren ağaç taşlanır" bu söz haklı yere eleştirilince iki kelam etmekten aciz olupda; kendini yere göğe sığdıramayan bedenlerin diline pelesenk olmuş atasözüdür. insan bunu söyleyene bişey demek istemiyor ama meyve veren her ağacın bide odun kısmı var demedende geçemeyeceğim...
Kendi kendime söz vermiştim birşey yazmıyacağım bazı yorumlara karşılık diye...SÖZ GÜMÜŞSE SÜKUT ALTINDIR demiş atalarımız....Olmadı başaramadım....yazacağımmmmmm.Ne HIZIR efendinin ne de ROJ_ARYA hanfendinin negatif eleştirileri beni VAZGEÇİREMİYECEK BU YAZMA SEVDASINDAN!!!!
Benim büyük annem de köylü kadındı , babaannemde ...Çoğumuzun olduğu gibi...Aslaaaaaaaaaa ama asla onları küçük görme gibi bir niyetim olmadı...Bana ve yazılarıma( beni hiç tanımadıkları halde) tavır koyan , yerden yere vurup eleştıren( yine tekrarlıyorum meyve veren ağaç taşlanır diye ....ben o ağacın odun kısmı olsam bile) arkadaşlara şu an itibarıyla tek kelime daha yazmıyacağım....BLOGLARIMI OKUMAK ZORUNDA DEĞİLLER....ELEŞTİRİLERİNİ İLLE POZİTİF DOGRULTUDA YAZMAK ZORUNDA DA DEĞİLLER , DEMOKRATİK BİR YAZIN ORTAMINDA DİLEDİKLERİNCE ELEŞTİRMEYE DEVAM ETSİNLER............( çocuklarımı bile eleştiri konusu yapan birine uygulanacak tek şey susmaktır).