KAYBETMENİN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI
10 Ağustos 2012, 14.18 A- A+KAYBETMENİN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI
Uzun süreden beri Kurtlar Vadisinde yüzbir oynamıyordum. Bugün canım yüzbir oynamak ve eski dostlar ile sohbet etmek istedi. Salon ayın salon. Kişiler de genelde aynı.Yani Kurtlar vadisi sakinleri….
Arkadaşlarımdan kimseyi bulamadım. Oyun oynamak en iyi düşünce idi.
Birkaç masaya girince farkettim.. Düşünce de aynı idi. Kısacası tas aynı tas hamam aynı hamam. Puanın 20.000 altında ise kimse seninle oynamıyor. Oyun sayısının azlığına, kazanma oranının yüksekliğine kimse bakmıyor. 2000 oyun kazanmış 2500 oyun kaybetmiş bir oyuncu 150 oyun kazanmış 50 kaybetmiş birini beğenmiyor. Oysa oyunlardan hiç düşmemiş.. Oyunu yarım bırakmamış ve kazanma oranı yüksek. Sadece oyun sayısı az. Kazanmaya 50 puan kaybetmeye 40 puan alırsan elbette çok oynayanın puanı yüksek olur.
Neyse asıl konuma döneyim.
Şansıma bir masa buldum. Sağolsunlar benimle de oynadılar. Oyunun başlaması ile birlikte, sohbet anlamında, masaya birkaç cümle yerleştirdim. Oyun ve sohbet hoş bir şekilde devam ediyor. Ve klasik tablo…Ben yeniliyorum. Ama olsun sohbet güzel. Her ne kadar azlığı nedeni ile masalardan atılsam da puan kimin umurunda.. Amaç hoş vakit geçirmek.
İlk oyun sonunda tek başıma yenildim. Bitime yakın ise, klasik cümlem olan ‘’ Sohbet esnasında sürçü lisan ettimse affola lütfen’’ i kullandım.Karşılığında da ‘’ estagfurulah’’ ı da aldım. İkinci oyunda kazanırsın diyerek, beni oyuna davet ettiler. Sağolsunlar..
İkinci oyunu oynamaz olaydım. Oyun ortalarında puan farkını açıp tek başıma önde giderken herşey unutuldu. Şımarık oldum. Seviyesiz oldum. Kazanınca bi yerleri kalkmış oldum. İlginçtir, ilk oyunu da onlar kazanmıştı !!!!!! Ve yine ilginçtir ki bana bu yakıştırmaları yapan bir kadın oyuncu.
Oyunu sadece oyun olarak kabul edip ve sadece hoş vakit geçirmek için oynayan biri olarak, kendime kızdım ve masadan çıktım.
Ey benim üyesi olmaktan gurur duyduğum, oyunlarından zevk aldığım, en iyi, en sevyeli oyun sitesi sakini arkadaşlarım….
Adı üstünde oyun sitesinde oyun oynuyoruz.
Lüten ama lütfen…
Kazanmanın zevkini alırken, kaybetmenin dayanılmaz ağırlığını da kaldıralım.
YORUMLAR
Ama kazandığımda aynı olgunluğu pek bulamadığım da bir gerçek, bazıları hep kazanmaya kurgulamış kendini.
Geçenlerde bir olay;
Bir salonda oyunuyorum, salon özel ve çok güzel bir salondur bilirim. Bir masaya girdim özelim de kapalı. Sevdiğim bir arkadaşmış ama yan rumuzu oldugundan tanımadım, beni izlemeye girdi ( izlemem açıkmış demek). Klasik olarak hoşgeldiniz dedim çünkü beni izliyor ( yan gelmiş oynuyordum düzelttim kendimi) O dakika beni engelliyor açıyor engelliyor açıyor, şaşırdım ve özeli açtım. Neden beni engelliyorsunuz hem de izleyip dedim. Kendisini tanıtınca arkadaşım oldugunu anladım sohbet ediyoruz yani. Özelimi açmam için işaretmiş kısacası. Neşeyle oyunumu bitirmeye çalışıyorum ki kendisiyle piştiye geçicez ve deli bir yenesim var onu:)) Şans bu , 4. el okey attım, bi kaç el de açınca karşımdaki oyuncu( aynı zamanda masa kurucu) masa ayarlarından izleyiciye ve oyuncuya masayı kapattı. Op geldi masaya filan derken oyun sonuna doğru ayarı düzeltip şike yaptıgımı söylemez mi :)) Sebebi de arkadaşım beni izliyormuş ondan sonra ok atmışım. İnanılır gibi değil. Bazıları böyle işte ve onlardan çok var biliyorum:))101 de beni masalarına bile almıyorlar pisler. Oyun da pis, 100 oluyor da bi sayıyı bulamıyorum ben o oyunda :)))))
kaybederken efendiliğin bozulup çamur yapılması en çok karşılaştığım durumlardan birisi. eğer keyfim yerindeyse böylelerini çıldırtmayı seviyorum. işte onları en çok çileden çıkaran bi kaç örnek;
- burda kaybediyorsun belki ama üzülme belki başka bi paralel evrende kazanıyosundur.
- elbette yenmeyide öğrenirsin, kimse sonsuza kadar yenilemez...
- yenildiğine sevinmelisin çünkü bu sayede nasıl yeneceğinide öğrenebilirsin.
Banada çok eleştiri geliyor oyunlarda .. Çok taş düşüyormuşum koltuğuma.Böbreğimdeki taşı bile düşürmedim ben.Sırf büyük atmayım diye kırdırdım böbreğimdeki taşı.(Bugün kontrole gittim,yılın en sağlıklı hastası ödülünü vereceklermiş bana:)) )
Operatör arkadaşlardan biri benim için şu cümleyi kurmuştu: '' mesela sen beymen, en çok kaybedenlerden birisin ama gıkın çıkmaz'' İltifat mı etti hakaret mi etti hala anlamış değilim.Bir kere çok kaybetmiyorum. kaybettiğimde ilan ediliyorum sadece :) Ama kaybetmeyi bilenlerdenim.Kaybedince içime kapanır, ağlama duvarım ile dertleşirim.:)
Kesinlikle anlattığın olay yüzdesi yüksek olarak yaşanan bir olay ..Ve ben bu yüzdenin alçak! üyesiyim...
Sıkça karşılaştığım masadan atılma olayları.Daha merhaba diyemeden masadan atıldığımı görüyorum ,nedeni sanırım iyi bir oyuncu olamam .Teknolojinin nimetlerini çok iyi kullanan bu arkadaşlar ,nezaketten ve seviyeli davranmaktan nasiplerini alamamış ,ben onlara hanzolar diyorum,günlük yaşamlarındaki ezilmişliklerinin sanal intikamı gibi düşünüp ,gülüyorum.