Gerçekten Gerçekmiş...
25 Ağustos 2012, 12.33 A- A+Yıllardır bilmediğim bir hikayenin benim hayatımla doğrudan kesiştiğini öğrendim dün.Sıradan bir hikaye gibi görünse de; içinde barındırdığı gizemlerle bende uyandırdığı merakın, şoku atlattıktan sonra mutlaka ardından gideceğim..
Bayram tatili için geldiğim memleketimde, yaz aylarını yaylada geçirdiğimiz için doğrudan yaylaya geçtim.Uzun yıllar sonra ilk kez bayram tadını kalabalık eş dost ziyretleriyle aldım.Bayram geçince de kalabalık doğal olarak dağıldı ve annemle şu an başbaşa kaldım.
Kırsalda bulunan yaylamız aynı zamanda köyümüz -de gıda ihtiyacını giderebileceğimiz bakkal-market bulunmadığı için, ihtiyaçlar şehir merkezinden giderilir.Bayram furyasından sonra ortaya çıkan ihtiyaçlar ve özellikle laptopum için gereken format nedeniyle dün kuzenimin şoförlüğünde şehir merkezine 70 km lik yolculuktan sonra indik.Dönüş için akşam serinliğini tercih ettiğimiz içinde bolca vaktim vardı şehir merkezinde.Format için laptopumu bıraktığım serviste nete girip oyun bile oynadım.(30 bin fıstık kazandım, format bedavaya geldi ) :))
İhtiyaçları temin ettikten sonra kuzeni aradım.Onun işleri henüz bitmemiş olduğundan, 1 saate kadar geleceğini, kendisini köy garajında beklememi söyledi.Mantıklıydı aslında, gidip format çekilmiş laptopumla bir kaç oyunda orda yapabilirdim.Gittim garaja.Yakın çevre köylerden kendi köy arabalarını bekleyen gruplar halinde yaklaşık 20-25 kişi vardı garajda.İçlerinden tanıdıklarımın olması ve hoş-beşle başlayan diyaloglar nedeni ile oyun oynayamadım.Çaylar eşliğinde samimi sohbet devam ederken , yan tarafta bekleyen 4 kişilik bir grubun içinden 60 yaşlarında ki amca bana seslendi: '' yeğenim sen xxx gillerdenmisin ? '' Aynı içtenlikle ve uzunca bir cevap verirkende, yaklaşarak .. oturur haldeki amcanın sağ omuzuna sol elimi attım ve '' evet amca, doğrudur... sen kimlerdensin. Var mı bir kan bağımız ? Kan çekiyor gibi geldi bana, bir bağımız kesin vardır '' dedim, emin tavırlarla ve samimiyet içerisinde.
Köy yerlerinde herkes ünvanları ve lakaplarıyla anılır.Babam rahmetli de 20 yıla yakın Avustralya'da işçi olarak çalıştığı için Avustralyalı olarak anılır. Amca; kimlerden olduğunu ve lakabını da ( lepe Hasan) söyledikten sonra, ben tekrarladım '' ee varmı benim sülalem ile bir bağın'' deyince amca devam etti anlatmaya:
'' Yıllar önce , XXXgillerden Avustralyalı var, ona kızvermiştik,ablamla evlenmişti, yaklaşık 2 yıl evli kaldılar, sonra anlaşamadılar ayrıldılar ...'' deyince ben önce şaka yapıyor sandım.Dinlemeye devam ettim. '' ayrıldıktan sonra da zaten muhtarın kızını aldı Avustralyalı. Bir süre sonrada ecnebi memlekete çalışmaya gitti, bacımda sonrasında Antep'e yerleşti'' Amca şaka yapmıyordu. O anlatmaya devam ederken, ben sözünü kestim.'' Amca ben kimin oğluyum biliyormusun '' dedim ve kimliğimi açıkladıktan sonra amcanın yüzündeki şaşkınlık benimkine karışmıştı.Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra ,konuşmamıza şahit olanlardan birinin sesi yükseldi gülümseyerek: '' ee işte dayı yeğensiniz ''
Kafam karışmıştı. Bu karışıklıkta bile amcaya gerekli samimiyeti göstermeye devam etmiştim ama kısa aralıklarla derinlere dalmamı engelleyemiyordum. Kuzenim geldikten sonra herkesle tokalaşıp ayrıldım garajdan ve köyümüzün yolunu tuttuk.Sessiz ve uzun bir yolculuk oldu.Kafamdaki soru işaretleri içimi kemiriyordu.Anlatılanlar doğruysa , kardeşim olma olasılığıda vardı.Hatta amcanın yanında bulunan bayanlar bile ; acaba sorularını getiriyordu aklıma.Bu düşüncelerle köye ulaştık ve annemin karşısına oturdum. Yaşadıklarımı tek tek anlattım ve annem babama öfke dolu sözlerle ve evliliğini üstün kılak için '' onunla imam nikahı yapmış sadece '' diyerek doğruladı hikayeyi. Çocuğu olmuşmuydu soruma hayır dese de annem; yıllardır saklanan bu gerçek gölgesinde, gayet çocuk olayınıda saklayabilirdi.Israr ettim ve yinede '' hayır çocukları olmamış '' dedi.
Annem bu sabah kahvaltıyı hazırlarken, arada '' çayı getir, domates kes'' gibi sözlerle bana seslenirken ''oooo keşke bu bayramda diğer anneme ,antepe gitseydim. ilgi görürdüm, sofra önüme gelirdi bari'' dedim:))) Annem artık alternatifi olduğunu bilmeli..Yıllardır sakladığı gerçeğin bedelini dilimden sık sık çektikleriyle ödeyecek artık. En özenli kahvaltı sofrasını bu sabah hazırladı annem :)
Dönüşte araştırma yapacağım yine de.Kardeşim olma ihtimaline karşı.Öyle bir durumla karşılaşırsam, nasıl bir tavır alırım bilmiyorum ama ,yıllardır duyduğum kızkardeş eksikliğimi düşününce, '' olsada fena olmaz '' diye iç geçiryorum.ee hayatıma girecek olanında görümce eksiği olmaz:)
Ahhh be babam!! nur içinde yat, ama neden söylemedin bu gerçeği.
İşte ne olursa olsun ailevi gerçekler, özellikle ebeveynler tarafından mutlaka paylaşılmalı.Nikah masasında, '' hayır evlenemezsiniz, siz kardeşsiniz'' seneryoları bu yaşanmışlıkların saklanması ve acı tesadüflerin ürünü değil mi?
Herkese; daimi şeffaf aile ortamında mutlu bir hayat, güzel bir hafta sonu diliyorum.
YORUMLAR